YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/39574
KARAR NO : 2023/547
KARAR TARİHİ : 16.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/865 E, 2021/1372 K
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen beraat hükmüne yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.09.2020 tarih, 2019/89 Esas, 2020/229 Karar sayılı oy birliği verilen kararı ile sanık hakkında Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin; 07.07.2021 tarihli ve 2020/865 Esas, 2021/1372 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca esastan reddine karar verilmiştir
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 13.11.2022 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri;
Sanığın ByLock kullanıcı olduğu ve kardeşi M.G.’ye ait ancak sanığın kullandığı Bank … hesabına talimat dönemlerine uygun şekilde mevduat artışının olduğu gerekçesiyle, ceza dairesi kararının sanık aleyhine bozularak sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğine yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
“Somut olayda; her ne kadar sanık hakkında silahlı terör örgütü FETÖ/PDY elebaşısının talimatı ile kardeşi M. G.’in hesabı üzerinden Bank Asyaya para yatırdığı, kapatılan Hukuk Adamları Birliği Derneğinin 10.08.2011 ve 22.01.2014 yönetim kurulu yedek üyeliği, 07.02.2016 tarihi itibari ile de yönetim kurulu asıl üyeliği yaptığı, Türkiye Kızılay Derneği tarafnıdan kendisine tahsis edilmiş olan 0533 (…) (..) (..) nolu hat üzerinden ilk tespit 19.11.2014 tarihi olmak üzere ByLock kullandığı iddiası ile silahlı terör örgütü FETÖ/PDY’ye üye olma suçundan kamu davası açılmış ise de; sanığın savunmasında söz konusu ByLock programını kullanmadığını, firari olan eşinin telefon WİFİ sine bağlanarak söz konusu ByLock programını kullanmış olabileceğini belirttiği, konu ile ilgili alınan bilirkişi raporunda 0533 (…) (..) (..) nolu hattın ilk iletişim tarihi 19.11.2014 son iletişim tarihi 08.02.2015 olmak üçere 17 farklı tarihte 276 kez ByLock IP’lerine bağlandığı, 0533 (…) (..) (..) nolu GSM hattı üzerinden ByLock ile iletişim kurulan bazı tarihlerde hem söz konusu GSM hattı üzerinden hem de sanığın eşi H. T. adına kayıtlı olarak kullanılan 0544 (…) (..) (..) nolu GSM hattı üzerinden ByLock sunucularına ait İP numaraları ile iletişim kurulan zaman dilimini kapsayan internet bağlantısının (GPRS) bulunduğu ve her iki GSM hattının sinyal aldığı BAZ istasyonlarının konum olarak birbirlerine yakın yerler olduğunun belirtildiği, bu itibarla olan 0533 (…) (..) (..) nolu hattın ByLock İP’lerine bağlandığı sırada bu bağlantının sanığın eşi tarafından gerçekleşmiş olma ihtimaline ilişkin sanık lehine kuşku bulunduğu, HUKAB yedek veya asıl
üyeliğinin tek başına örgüt üyeliğinin kabulü için yeterli olmadığı, sanığın fiilen kullandığı ancak kardeşi M. G.’ye ait Bank … hesabı incelendiğinde bu hesabın 27.04.2004 tarihinde ilk kez açıldığı ve aylık bakiyelere bakıldığnıda örgüt talimatından önce dahi 2013 Aralık bakiyesinin 68795,39-TL, Ocak bakiyesinin 70143,37-TL, Şubat bakiyesinin 64947,41-TL olduğu diğer aylarda bakiyenin gittikçe azaldığı, ancak Temmuz 2016 tarihinde en yüksek düzey olan 86335,35-TL ye çıktığı, bankanın TMSF’ye devrinden sonra parasını çekmemiş olması en yüksek bakiyenin Temmuz 2016 da gerçekleşmiş olması nedeni ile söz konusu hesap hareketlerinin olağan bankacılık işlemleri kapsamında değerlendirilebileceği, göz önüne alındığında silahlı terör örgütünün hiyararşisi altına girdiği ve terör örgütü ile organik bağ kurduğuna dair cezalandırılmasına yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve vicdani kaaat oluşturur delil elde edilemediğinden sanığın 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince BERAATİNE,” karar verildiği anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
a) Kapatılan 16. Ceza Dairesinin 20.02.2018 tarih ve 2017/3618 Esas 2018/705 sayılı kararı ile “ByLock iletişim sisteminin” FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, somut olayda sanığın üzerine kayıtlı bulunan hat bakımından alınan bilirkişi raporunda sanığın kullanımında olan hattın ByLock İP’lerine bağlandığı sırada bu bağlantının sanığın eşi tarafından gerçekleşmiş olma ihtimaline ilişkin sanık lehine kuşku bulunduğu;
b) BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107 nci maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası AŞ’ de gerçekleştirilen mutad hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği; somut olayda … hesabı incelendiğinde hesap hareketlerinin rutin kabul edilmesine ilişkin İlk Derece Mahkemesinin kabulünde isabetsizlik bulunmadığı,
c) Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması gerekçesiyle beraate yönelik vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı İlk Derece
Mahkemesince sanık hakkında verilen beraat kararına ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen esastan ret kararında bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmekle, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin; 07.07.2021 tarihli ve 2020/865 Esas, 2021/1372 sayılı kararında Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısınca öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.02.2023 tarihinde karar verildi.