Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/39061 E. 2023/20 K. 11.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/39061
KARAR NO : 2023/20
KARAR TARİHİ : 11.01.2023

T. C.
Y A R G I T A Y
3. C E Z A D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/1066 Esas 2021/854 Karar
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
gereğince verilen kararın niteliği dikkate alınarak yazılmamıştır.
HÜKÜM : Beraat, İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.02.2020 Tarihli ve 2019/343 Esas, 2020/62 Karar Sayılı Kararıyla;
Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5237 Sayılı Türk Ceza Kanun’un 220/7 maddesi delaletiyle TCK’nın 314/2, 3713 Sayılı Kanun’un 5/1 ve TCK’nın 53, 58/9 maddelerince cezalandırılması talebiyle yapılan yargılamasında, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
2.İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 27.05.2021 tarihli ve 2020/1066 Esas ve 2021/854 Karar sayılı kararıyla;
Sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet Savcısının istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 11.10.2022 tarihli, ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet Savcısının temyiz sebepleri;
Sanığın yüklenen suçu işlediği sabit görülmekle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca sanığın İl Mİlli Eğitim Müdürlüğünün 28.07.2016 sayılı yazısı ile silahlı terör örgütü ile irtibatlı olduğu gerekçesiyle görevinden geçici olarak uzaklaştırıldığının ihbar olunması üzerine sanık hakkında başlatılan soruşturmada;
Sanığın bir dönem örgüt toplantılarına gidecek kadar örgütle irtibatlı olduğu, örgüt liderinin talimatını takiben Bank … isimli bankada yeni hesap açma ve varolan hesabındaki birikimini artırma şeklindeki eylemlerinin örgütsel saikle ve örgüte yardım amacıyla yapıldığı değerlendirilerek FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu iddiası ile hakkında iddianame tanzim olunmuş yapılan yargılamada, hakkında ByLock tesbiti, örgütle iltisaklı dernek ve SGK kaydı bulunmayan sanığın Bank … isimli bankadaki hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemleri olup örgüt liderinin talimatı ile açılan bir hesap olmadığı, tanıklar …, … ve … tarafından sanığın 2013 yılından önce bir defa örgütsel sohbet toplantılarına katıldığını beyan ettikleri, sanığın örgütün gerçek yüzü ve nihai amacının kamuoyu tarafından fark edilmeye başlanıldığı dönemden sonra örgüt mensupları arasında düzenlenen sohbet toplantılarına katıldığına ve örgütsel faaliyette bulunduğuna dair herhangi bir tesbitin yapılamadığı, bu haliyle sanığın örgüt ile organik bağ kurup süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösterecek biçimde faaliyetlerine katıldığına, örgüt hiyerarşisine girdiğine dair somut ve inandırıcı delil elde edilemediği, sanığın üzerine atılı suçu işlediği kesin olarak sabit olmadığından müsnet suçtan sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İstinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.)
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin “suç işlemek amacı” olması aranır. (… özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf.28, Özgenç Genel Hükümler syf.280)
Tanıkların sanığı FETÖ/PDY terör örgütü sohbet toplantılarında 2013 yılı öncesi gördüğüne dair beyanları dışında sanığın örgüt üyesi olduğuna dair bir beyan bulunmadığı, bu beyanların başlı başına sanığın örgüt üyesi olduğu hususunda kanaat oluşturmayacağı, sanığın Bank … nezdindeki hesap hareketlerinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü liderinin ve yöneticilerinin 2013 yılı Aralık ayında Bank … isimli bankada hesap açılması ve para yatırılması yönündeki talimatına uyumluluk göstermediği rutin bankacılık faaliyeti olduğu nazara alındığında; örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmayan sanık hakkında beraat hükmü verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 27.05.2021 tarihli ve 2020/1066 Esas, 2021/854 Karar sayılı kararında Cumhuriyet savcısınca öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.01.2023 tarihinde karar verildi.