YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/38483
KARAR NO : 2023/3402
KARAR TARİHİ : 24.05.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii ve Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 25. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.09.2019 tarihli ve 2017/180 Esas, 2019/298 sayılı Kararı ile sanık hakkından silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314/2, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5/1, 5237 sayılı Kanun’un 221/4-2. cümlesi, 62, 53/1-2-3, 58/9 maddesi delaletiyle 58/6, 63 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 3 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 09.06.2021 tarihli ve 2019/1668 Esas, 2021/1018 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 221/4-1 inci cümlesi ve 5271 sayılı Kanun’un 223/4-a maddesi, 5237 sayılı Kanun’un 221/5 inci maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ve bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 26.10.2022 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının aleyhe temyiz istemi özetle;
1.Babasının gözaltına alındığı haberi kendisine ulaştırılan sanığın gönüllülük esası olmaksızın babasını ve kendisini cezadan kurtarmak zorunluluğundan dolayı aynı … …’e gittiğine, 07.08.2017 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat etmesi üzerine gözaltına alındığına ve etkin pişmanlık doğrultusunda kolluk görevlilerine ifade verdiğinin tespit edildiğine,
2.Sanığın kendiliğinden gönüllü olarak gelip etkin pişmanlık kapsamında ifade vermesinin söz konusu olmadığına, kendisinin kullandığı ByLock programından dolayı babasının gözaltına alınması üzerine zorunluluk nedeniyle savcılığa teslim olduğuna,
3.İlk Derece Mahkemesince etkin pişmanlık nedeniyle indirim yapılarak cezalandırılmasına karar verildiğine,
4.Bölge Adliye Mahkemesince istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ve temyiz talebinde belirtilen diğer sebepler ve sair hususlara ilişkindir.
B. Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle;
1.Kararın usul ve esas açısından hukuka aykırı olup eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayandığına,
2.Dosyada sanığın ikrarından başkaca delil bulunmadığına,
3.Sanığın söz konusu örgütle 2015 yılından itibaren bağlantısı bulunmadığına, bu tarihe kalan olan süreçte de maddi yetersizliğinden ve sağlık problemlerinden dolayı sadece yapının evlerinde kaldığına,
4.Sanığın hakkında soruşturma başlatılmadan, yakalama kararı olmadan, gönüllü olarak kendiliğinden kolluğa başvurup samimi olarak beyanda bulunarak etkin pişmanlık kapsamında örgüt mensupları ve örgütte kaldığı süre, konum ve faaliyetlerine uygun bilgiler verdiğine,
5.Samimi şekilde pişmanlık duyduğu hususları gözetilerek etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiğinin açıkça ortada olduğuna,
6.Ancak sanığın örgütsel kasıt ve tavrının olmaması nedeniyle beraat kararı da verilebileceğine,
7.Ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesine rağmen hakkında bir yıl denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna ve temyiz dilekçelerinde belirtilen diğer sebepler ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince “Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16 956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas ve 2017/3 (İlk Derece Sıfatıyla) sayılı Kararında ve yine Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 14.07.2017 tarih, 2017/1443 Esas ve 4758 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere; oluşturulması, dahil olunması, kullanılması ve teknik özellikleri itibariyle münhasırın …/… silahlı terör örgütü mensuplarınca kriptolu iletişim ağı olarak kullanılan ByLock programının, sanık tarafından da kullandığı, bu hususun, soruşturma aşamasında düzenlenen ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı, araştırma tutanakları, BTK’dan gelen HTS tutanaklarına ilişkin analiz raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, yine ByLock tespit ve değerlendirme tutanağına göre, sanığın (…) (…) 99 19 nolu GSM hattı ile ByLock programı üzerinden 28.11.2014 tarihinden itibaren, ”276470” İD numarası, ”selim93” kullanıcı adı, ”selim93.!” şifresi ile ByLock kullandığı, sanığın ByLock içeriklerinde örgüt evlerinin idaresi ve sınıflandırılması adına yazışmalar yaptığı sanığın savunmasında ByLock programını yüklediğini beyan etmesi nedeniyle, sanığın ByLock kullanıcısı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Sanığın kullandığı (…) (…) 99 19 nolu GSM hattından yapılan BTK’dan gönderilen görüşme kayıtlarının analizi sonucu Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Dairesi Başkanlığınca düzenlenen HTS Analiz Raporuna göre diğer örgüt üyeleriyle çok sayıda iletişim trafiği olduğu anlaşılmıştır.
Diğer taraftan sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasında, ByLock programını kullandığını kabul ederek, kendisine ByLock programını yükleyen kişinin ismini bildirdiği ve teşhis ettiği, bir kaç örgüt mensubunun isimlerini söyleyerek bilgiler vermek suretiyle etkin pişmanlık gösterdiği anlaşıldığından, sanık hakkında TCK 221/4-son maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükümlerinin şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır.
… Emniyet Müdürlüğünün yazısına göre, sanığın beyanları ve teşhis işlemleri neticesinde örgüt içinde yer aldığını bildiği isimleri teşhis ettiği ancak … ilinde bulunan Özel Serhat Kolejinde lise eğitimine başladığı, lise son sınıfta yine bu örgüte ait FEM dershanesinde eğitim aldığı, 2011 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesini kazanması üzerine … ilinde …/… silahlı terör örgütü ile irtibatlı öğrenci evlerinde kaldığı, üst düzey örgüt üyeleri ile irtibatlı olduğu hatta 2014-2015 eğitim öğretim yılının ilk döneminde ev abiliği yaptığı ayrıca şüphelinin söz konusu örgüte ait evlerde kaldığı dönemlerde örgüt mensuplarınca yapılan sohbetlere ve yarı yıl ile yıl sonunda yapılan kamplara katıldığını ikrar etmesine rağmen örgüt içerisinde kaldığı süre, bulunduğu konum itibari ile örgüt üyeleri hakkında daha fazla bilgisinin bulunması gerektiği yönündeki kanaat, başkaca örgüt mensupları hakkında beyanda bulunmadığı, ismini verdiği kişi sayısının sınırlı olduğu kanaatine varılmakla, üst sınırdan indirim uygulanmamıştır.
Açıklanan nedenler, iddia, savunma, mütalaa, araştırma tutanakları, arama el koyma işlemleri, ByLock tespiti, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı tarafından CD ortamında verilen ve mahkememizce doküman haline getirilen HTS kayıtları, sanık savunmaları, sanığın beyanları ve teşhis tutanakları, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2017/1800-4837 esas ve karar sayılı ilamı ve 2017/1779-4841 Esas ve Karar sayılı ilamları birlikte değerlendirildiğinde; …/… silahlı terör örgütü ile organik bağ içine giren ve örgütün emir ve talimatlarını harfiyen yerine getirecek sadakat ve teslimiyette olan sanığın diğer örgüt mensuplarıyla sosyal irtibatlarının temelinin örgütsel bağlılığa dayandığı ve örgüt faaliyetlerine yukarıda anlatılan şekilde sürekli olarak, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren şekilde katılmak suretiyle üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit olduğundan” şeklindeki gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince “2017 yılında Tıp Fakültesinden mezunu olan sanığın, 2007 yılından 2015 yılına kadar örgütün içinde yer aldığı, 2011 yılından 2015 yılına kadar örgütün evlerinde kaldığı, 2014-2015 eğitim öğretim yılının ilk döneminde ev abiliği yaptığı, sohbet adı altındaki toplantılarına katıldığı sanığın ikrarı ile sabit olmuştur. Eğitim düzeyi, yaptığı görev nedeniyle edindiği bilgi, tecrübe ve konumu itibariyle örgütün nihai amacını, Devlet kurumlarında gerektiğinde bu gücü örgütün amacı doğrultusunda kullanacaklarını bilmesi gözetildiğinde sanığın, …/… silahlı terör örgütü üyesi olduğu konusunda şüphe bulunmamaktadır.
Sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama koşullarının oluşup oluşmadığı ve oluşmuş ise hangi ölçüler içeresinde uygulanacağı konusunda yapılan değerlendirmede; (…)
Dosyamıza konu somut olayda, babası adına kayıtlı hat ile ByLock isimli kriptolu haberleşme ağını kullandığını kabul eden sanık …’ın, babası ….’nun cep telefonu hattında ByLock tespiti nedeniyle gözaltına alınması üzerine ve kendisi hakkında herhangi bir soruşturma ya da gözaltı kararı bulunmadığı halde, önce kolluk güçlerine başvurması arkasından da 07.08.2017 günü saat 11:20 sıralarında … Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe ile müracaat ederek babasının ByLock isimli programı kullanmadığını, ByLock tespiti yapılan babası adına kayıtlı hattı kendisinin kullanığını belirtmesi üzerine aynı … saat 13:00 sıralarında Cumhuriyet savcısının talimatıyla adliyede yakalanarak gözaltına alındığı gözetildiğinde; kendisi hakkında soruşturma bulunmadığı halde gönüllü olarak gelerek ifade vermek ve etkin pişmanlıktan faydalanmak isteyen, …/… silahlı terör örgütü üyeliği suçu kapsamında etkin pişmanlıkta bulunup ifade veren, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde, örgütte kaldığı süre ve konumuna uygun bilgi vermek için başvuran sanık hakkında TCK’nın 221 inci maddesinin dördüncü fıkrası ilk cümlesi hükmünün uygulanması gerekirken, ilk derece mahkemesince TCK’nın 221 inci maddesinin dördüncü fıkrası ikinci cümlesi uyarınca 2/3 oranında ceza indirimi yapılmasına karar verilmesi hatalı bulunmuş ve sanık müdafinin istinaf istemi yerinde görülmüştür.
Tüm bu sebeplerle İlk Derece Mahkemesinin hükmü kaldırılarak; kendiliğinden ve gönüllü olarak teslim olup örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ve örgüt üyeleri hakkında örgütteki konumuna uygun bilgi verip etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen sanık … hakkında, TCK’nın 221/4 üncü madde 1 inci cümle ve CMK’nın 223/4-a maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre babası adına kayıtlı ancak kendisi tarafından kullanılan (…) (..) 99 19 numaralı telefon hattında …/… tarafından gizli iletişim aracı olarak kullanılan ByLock tespiti yapılması nedeniyle babasının gözaltına alınması üzerine 07.08.2017 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe ile müracaat ederek babasının örgüt ile bağlantısı olmadığını, babası adına kayıtlı hatta ByLock programı yüklendiğini, bildiği her şeyi anlatmak istediğini bildirmesi akabinde aynı … adliyede yakalanarak gözaltına alınan ve etkin pişmanlık kapsamında ifadesi alınan ve teşhis yaptırılan sanığın henüz hakkında soruşturma başlatılmadan gönüllü olarak kendiliğinden gelip etkin pişmanlık kapsamında, örgüt mensupları ve örgütte kaldığı süre, konum ve faaliyetlerine uygun bilgiler verdiğinin anlaşılması karşısında; sanık müdafii ve Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının yukarıda ilgili bölümde ileri sürdüğü temyiz sebepleri ile sair hususlar yerinde görülmemekle Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 09.06.2021 tarihli ve 2019/1668 Esas, 2021/1018 sayılı Kararında sanık müdafii ve Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısınca öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 25. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.05.2023 tarihinde karar verildi.