YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/37651
KARAR NO : 2023/3379
KARAR TARİHİ : 22.05.2023
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, bozma
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Hükmolunan cezaların süresine göre şartları bulunmadığından sanık … ve sanıklar …, …, … müdafiilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin CMK’nın 299. maddesi uyarınca reddine,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-Sanıklar …, … ve … hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talepleri yönünden;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla sanık … ve sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II-Sanıklar …, …, … ve … hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talepleri yönünden;
A-Sanıklar … ve … ile ilgili olarak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, … sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı Kararında; ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilerek, ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanıklar hakkında ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporunun yeniden istenmesi, hükümden sonra gelen sanık … hakkındaki …, …’nin ifade tutanakları ile birlikte CMK’nın 217/1. maddesi uyarınca duruşmada okunup tartışılmasından ve anılan şahısların tanık sıfatıyla usulüne uygun biçimde dinlenmelerinden sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belgelere dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi,
B-Sanıklar … ve … ile ilgili olarak;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği, Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine. Ancak;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinin tatbiki için, “suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi” gerektiğinden, hakkında ceza soruşturması bulunan şüphelinin yakalanmadan önce yetkili merciilere gönüllü olarak teslim olsa/kendiliğinden gelse bile bu aşamada örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermemesi halinde anılan normun uygulanma imkanı bulunmayacağı ve fakat şartları oluşmuş ise cezada indirim öngören şahsi sebep olarak düzenlenen ikinci cümlenin tatbik edilebileceği gözetilmelidir.
5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemlerini, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 E. 2015/1292 K, 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).
5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3’ten 3/4’e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 1/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespitiyle ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
Bu açıklamlar ışığında yapılan değerlendirmede;
1- Sanık … yönünden;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan başlatılan soruşturma kapsamında yakalandıktan sonra emniyet ve sorgu hakimliğindeki ifadelerinde örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla örgütün yapısı, faaliyetleri, örgüt yapılanması ve mensupları ile ilgili verdiği ve kovuşturma sonuna kadar özü itibariyle dönmediği bilgilerin faydalılık derecesi ve etkin pişmanlıkta bulunulan aşama gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Sanık … yönünden;
Hakkında müsnet suçtan başlatılan soruşturma kapsamında verilen arama/yakalama kararına istinaden 17.03.2017 tarihinde ikametinde yapılan aramada bulunamayan sanığın, aynı … saat 14:25’te kendiliğinden gelerek KOM Şube Müdürlüğüne teslim olmak suretiyle, anılan örgütle irtibatı, örgütsel faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili konumuna uygun faydalı bilgiler verdiğinin kabul edilmesi karşısında hakkında etkin pişmanlık kurumunu düzenleyen 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinin uygulanması gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile anılan fıkranın ikinci cümlesi uygulanmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık … ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık …’in tutuklulukta geçirdiği süre, kaçacağına dair somut olguların bulunması, atılı suçun niteliği ve mevcut delil durumu gözetilerek tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/2-a maddesi uyarınca dosyanın Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.05.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
… … … … …