Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/37482 E. 2023/2606 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/37482
KARAR NO : 2023/2606
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

BOZMA ÜZERİNE

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.05.2018 tarihli ve 2017/10 Esas, 2018/194 sayılı Kararı ile sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 15.01.2020 tarihli ve 2018/3078 Esas, 2020/8 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanıklar ve sanıklar …, … müdafiilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Antalya Bölge Adliyesi Mahkemesi 2. Ceza Dairesi kararının sanıklar …, … ve sanıklar …, … müdafiileri tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin 15.03.2021 tarihli ve 2020/3110 Esas, 2021/2136 Karar sayılı kararı ile özetle;
”Sanık … yönünden;
…Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanan, kovuşturma aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK’nın 156. maddesi uyarınca da re’sen müdafii görevlendirilmeyen sanığa, Anayasanın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesinin zorunlu sonucu olarak CMK’nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca müdafii görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkının kısıtlanmasını netice verecek biçimde müdafii hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK’nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
Sanıklar …, … yönünden;
…ByLock kullanıcısı olduklarını kabul etmeyen sanıkların, ByLock uygulamasını kullandıklarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduklarına dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporlarının getirtilip, ayrıca UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanıklar hakkında herhangi bir beyan yahut ifade olup olmadığı araştırılıp bulunması halinde beyan ve ifadelerin onaylı örneklerinin dosya arasına getirilip CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanıklar ve müdafiilerine okunarak, gerekirse tanık olarak dinlenildikten sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken sanıkların ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,” nedeniyle bozulmasına ve dava dosyasının 5271 sayılı Kanunun 304 üncü maddesi uyarınca Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
4. Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin bozmaya uyarak vermiş olduğu, 28.06.2022 tarihli ve 2021/164 Esas, 2022/200 sayılı Kararı ile sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılmasına, sanık … hakkında silahlı terör örgütü içerisindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 220 nci maddesinin yedinci fıkrası ve 314 üncü maddesinin üçüncü fıkrası maddeleri delaletiyle 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 220 nci maddesinin yedinci fıkrasının son cümlesi, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılmasına, sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesi ikinci fıkrası (e) bendi uyarınca beraatine karar verilerek dava dosyası, 5271 sayılı Kanun’un 307 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca doğrudan temyiz merciine gönderilmiştir.
5. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 09.10.2022 tarihli, onama ve bozma görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar … ve … müdafiileri ile o yer Cumhuriyet Savcısının (sanıklar … ve … yönünden aleyhe) temyiz sebepleri özetle;
1. Sanık …’in ByLock kullanmadığına,
2. Sanık … ve …’ın Bank … hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemi olduğuna, talimatla hareket etmediklerine ve beraat etmeleri gerektiğine,
3. Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
4. Sanıklar … ve …’ın bylock programını kullandıklarına ve silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmalarına,
5. Temyiz dilekçelerinde belirtilen Sair Temyiz sebepleri ve sair hususlara ,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Bozma Sonrası İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık … Hakkında;
Deliller kapsamında her ne kadar sanığın örgütün gizli haberleşme olan bylock programını 505 463 …. nolu GSM hattında kullandığı, bylock programına ait IPlere 316 kez bağlandığı tespit olunmuş ise de sanığın kullanıcısı olduğu değerlendirilen herhangi bir bylock ID’sinin tespit edilemediği, dosya kapsamındaki delillerden sanığın bylock programını kullandığının her türlü şüpheden uzak kesin ve somut delillerle ortaya konulamadığı, bu açıdan sanık savunmalarının aksinin ispat edilemediği, sanığın örgüt elebaşının talimat verdiği tarih olan 2014 yılı Ocak ayından sonra katılım hesabı açma veya para yatırma işleminin bulunmadığı, sanık hakkında sanığın örgüt üyesi olduğuna ilişkin herhangi bir beyan ya da ifade bulunmadığı, sanığın örgütle iltisaklı kurumlarda sgk kaydı olması ve dijital materyallere ilişkin kayıtların Yargıtay’ın kabul gören güncel içtihatlarına göre ve sanığın konum ve kişisel özellikleri de nazara alındığında sempati ve iltisak boyutunu aşan, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğuna dair her türlü şüpheden uzak, mahkumiyete yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden isnat edilen suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmamakla CMK.’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine karar verilmiştir.
Sanık … Hakkında;
Deliller kapsamında her ne kadar sanığın örgütün gizli haberleşme olan bylock programını 505 210 .. .. nolu GSM hattında kullandığı, bylock programına ait IPlere 30 kez bağlandığı tespit olunmuş ise de sanığın kullanıcısı olduğu değerlendirilen herhangi bir bylock ID’sinin tespit edilemediği, dosya kapsamındaki delillerden sanığın bylock programını kullandığının her türlü şüpheden uzak kesin ve somut delillerle ortaya konulamadığı, bu açıdan sanık savunmalarının aksinin ispat edilemediği görülmüş ise de sanığın örgütün mali yapısı içerisinde yer alan Bank …’ya yardım etme hususunda örgüt liderinin çağrısı ve talimatı doğrultusunda talimat tarihine denk gelen 19/09/2014 tarihinde bankada hesap açtırdığı, aynı … 400 USD tutarında Katılım Hesabı Açma İşlemi yapmak ve yine talimat tarihine denk gelen 18/02/2015 tarihinde 850 Euro tutarında Katılım Hesabı Açma İşlemi yapmak suretiyle örgüte yardım kastını açıkca ortaya koyduğu da dikkate alındığında; sanığın silahlı terör örgütü üyesine yardım ettiği kabul edilerek eylemine uyan maddelere göre cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Sanık … Hakkında;
Deliler kapsamında bylock programına ilişkin tespit ve içerik kayıtları, dijital materyal inceleme raporu, araştırma tutanakları ve hükme esas alınan diğer tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde, sanık …’in FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının kendi aralarında kullandıkları gizli yazışma programı olan By-Lock, Eagle ve Cover Me programlarını kullandığının telefonunda bahse konu uygulamalara ait kalıntılara rastlanması nedeniyle sabit olduğu, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün kuruluş amaçlarını, faaliyet ve eylemlerini benimsediğini gösterir şekilde ve örgütün amaçları doğrultusunda yoğunluk, süreklilik ve çeşitlilik arzeden eylem ve faaliyetlerde bulunduğu, örgütle hiyeraşik ve organik açıdan tam bir disiplin içinde bağlı olduğu, 15 Temmuz darbe girişimine kadar olan süreçte sözde meşruiyetini toplum nezdinde inanç değerlerini, kamu otoritesi nezdinde ise hukuksal zemini istismar ederek sağlayagelmiş olan FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olduğu anlaşılmakla, suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, sanığın güttüğü amaç ve saik, kasta dayalı kusurun ağırlığı, örgütsel faaliyetlerinin niteliği ve etkinlik dereceleri gözetilerek sanığın silahlı terör örgütü üyesi olduğu kabul edilerek eylemine uyan maddelere göre cezalandırılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden;
Mahkemenin takdir ve değerlenmesinde bir isabetsizlik görülmemekle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, karar gerekçelerine göre o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, sanık hakkında kurulan beraat hükmünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden;
BDDK’nun 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası A.Ş’de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında;
Dosya kapsamına göre örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu saptanamayan ancak dosya içerisinde bulunan örgütle iltisaklı bankasya kayıt dökümlerinin incelenmesinde; sanığın savunmasının aksine örgüt liderinin talimatı ile örgütsel amaçla örgütle iltisaklı Bankasyada hesap açtığı ve para yatırdığı anlaşılmakla silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan mahkumiyetine yönelik hüküm kurulması hukuka uygun olduğu görülmekle tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak olunmamıştır.
Yapılan yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, ancak; Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen;
1- Suç adının karar başlığında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme yerine silahlı terör örgütüne üye olarak gösterilmesi,
2- Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçunda suç tarihinin yardım teşkil eden eylem ve faaliyetin son olarak gerçekleştiği tarih olduğu kabul edildiğinden, karar başlığında, suç tarihinin “18.02.2015” yerine “15.08.2016” olarak gösterilmesi,
3- Önceki hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine verilen Yargıtay bozma kararının da sanık lehine olduğu nazara alınmadan bozma sonrası yapılan yargılama giderinin CMK’nın 325/3. maddesine aykırı şekilde sanıktan tahsiline karar verilmesi,” dışında bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
C. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden;
1.BDDK’nun 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası A.Ş’de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında;
Dosya kapsamına göre örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu saptanamayan sanığın FETÖ/PDY terör örgütü liderinin talimatı öncesi ve bu talimat sonrasını da kapsayacak şekilde, ayrıca Bank …’nın TMSF’ye devir tarihi olan 29.05.2015 tarihi sonrası da dahil olmak üzere Bank … kayıtlarının bankadan istenilerek üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılıp, aldırılacak ayrıntılı rapor sonucuna göre, suç kastı da değerlendirilmek suretiyle, örgüt liderinin talimatı doğrultusunda para yatırma, hesap açma işlemlerinin olup olmadığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2. Kabul ve uygulamaya göre de;
Önceki hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine verilen Yargıtay bozma kararının da sanık lehine olduğu nazara alınmadan bozma sonrası yapılan yargılama giderinin CMK’nın 325/3. maddesine aykırı şekilde sanıktan tahsiline karar verilmesi,” hukuka aykırı olduğu görülmekle tebliğnamedeki onama isteyen görüşe iştirak olunmamıştır.
V. KARAR
Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden;
Gerekçe bölümünde “A” bendinde açıklanan nedenle Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.06.2022 tarihli ve 2021/164 Esas, 2022/200 Karar sayılı kararında o yer Cumhuriyet savcısınca öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden;
Gerekçe bölümünde “B” bendinde açıklanan nedenle, sanık müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.06.2022 tarihli ve 2021/164 Esas, 2022/200 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereği, karar başlığına suç adı kısmına silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçunun, suç tarihi kısmına “18.02.2015” tarihinin eklenmesi, hükmün yargılama giderleri ile ilgili kısmından “BOZMA İLAMINDAN SONRA YAPILAN YARGILAMA GİDERLERİ” kısmının hükümden çıkartılarak yerine “bozma ilamından sonra yapılan yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılması suretiyle Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden;
Gerekçe bölümünde “C” bendinde açıklanan nedenle, sanık müdafinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.06.2022 tarihli ve 2021/164 Esas, 2022/200 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …