YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/36963
KARAR NO : 2023/4271
KARAR TARİHİ : 08.06.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.04.2019 tarihli ve 2018/547 Esas, 2019/223 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesi, 221 inci maddesinin beşinci fıkrası, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 08.06.2021 tarihli ve 2019/1037 Esas, 2021/1004 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 04.10.2022 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle; mahkeme kararı ile dosya kapsamındaki deliller örtüşmediğinden kararın bozulması gerektiğine, hükme esas alınan tanık ….’nin beyanlarının doğru olmadığına ve tanığın sanığa karşı husumet beslediğine, sanığın 17/25 Aralık sürecinden sonra yapıyla bağını kopardığına, gizli tanığın da beyanında söylediklerinin 17/25 Aralık 2013 sonrası için duyuma dayalı olduğunu belirttiğine, diğer tanık beyanlarının sanığın 17/25 Aralık sürecinden sonra yapıda yer almadığını açık bir şekilde ispatladığına, sanığın … üyeliğinden istifa ettiğine, sanığın hakkında soruşturma başlatılmadan emniyete gidip ifade verdiğine, ancak yerel mahkeme tarafından TCK 221/1 inci yerine 221/4 üncü hükmünün hatalı şekilde uygulanmış olduğuna, eksik değerlendirme sonucunda sanığın aleyhine kurulan kararın bozulması gerektiğine, temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince sanığın eyleminin, silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğunun kabulü ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
Oluş, iddia, mahkeme kabulü ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında;
1) Suç tarihi itibariyle örgütsel bağını ortaya koyan herhangi bir kod adı kullandığı veya örgütsel iletişim ağına dahil olduğu saptanamayan sanığın, aksi kanıtlanamayan örgütün görünen yüzü ortaya çıktıktan sonra irtibatını kestiğine yönelik savunmalarının dosya kapsamında ifadeleri alınan bir kısım tanık beyanları ile doğrulanması karşısında; 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunun 9/8 inci maddesindeki “Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre, hakkında tedbir uygulanan tanığın beyanı tek başına hükme esas teşkil etmez” şeklindeki emredici düzenleme doğrultusunda gizli tanık beyanlarının başka delillerle desteklenmedikçe hükme esas alınamayacağı da gözetilerek, sanığın örgütün görünen yüzü ortaya çıktıktan sonra da örgütsel bağını devam ettirdiğine dair tek belirleyici delil olan tanık ….’nin sanık ve müdafiine soru sorma hakkı tanınmadan talimatla dinlenmesinin savunma hakkını kısıtlayacağı da dikkate alınarak öncelikle tanık ….’nin doğrudan aleni duruşmada sanık ve müdafiinin huzurunda veya 5271 sayılı CMK’nın 180/1-2-5 inci maddesi gereğince … kullanılmak ya da anılan Kanunun 181/1 maddesinde öngörülen usule riayet edilmek suretiyle istinabe yoluyla dinlenip AİHS’in 6/3-d ve Anayasa’nın 36 ncı maddeleri ile teminat altına alınan “iddia/kamu tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek” hakkı tanınması gerektiğinin gözetilmemesi,
2) 25.12.2015 tarihli bilgi alma tutanağına göre hakkında herhangi bir soruşturma veya kovuşturma olmadan kendiliğinden kolluğa müracaat ederek sanığın, bu beyanlarının etkin pişmanlık kapsamında değerlendirilip hakkında indirim uygulandığı da gözetildiğinde, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 221/4-1 inci cümlesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına yönelik karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
3) Kabul ve uygulamaya göre de;
TCK’nın 221/4 üncü maddesinde, etkin pişmanlık nedeniyle cezada yapılacak indirim oranının “üçte birden dörtte üçe kadar” olarak belirlendiği gözetildiğinde, aşamalarda örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde örgüt üyeleri, örgütün yapısı ve faaliyetleri ile ilgili ayrıntılı olarak bilgi veren sanık hakkında kanunda gösterilen miktara uygun, verilen bilgiye göre orantılı, makul bir indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 08.06.2021 tarihli ve 2019/1037 Esas, 2021/1004 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca … 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.06.2023 tarihinde karar verildi.