Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/35561 E. 2023/501 K. 16.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/35561
KARAR NO : 2023/501
KARAR TARİHİ : 16.02.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/1610 E., 2021/550 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.06.2019 tarihli ve 2019/135 Esas, 2019/207 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesi, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2.Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 25.05.2021 tarihli ve 2019/1610 Esas, 2021/550 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 16.09.2022 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafii temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin DAEŞ terör örgütünde savaşcı olmadığına, kod adı kullanmadığına, nafakasını kazanabilmek için zorunlu olarak ücret mukabilinde araç lastik tamir işinde faaliyet gösterdiğine, ideolojik ve silah eğitimi almadığına, ilk fırsatta örgütten kaçmaya çalıştığına, fotoğrafların yaralanmadan önceki … cephesi için faaliyet yürüttüğü fotoğraflara ilişkin olduğuna, lehe olan hükümlerin uygulanmadığına, kararın bozulması gerektiğine ve sair nedenlere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın geçmiş dönemde Suriye ülkesi Şam kentinin Hacer-ül Esved bölgesinde DAEŞ içerisinde savaşçı olarak faaliyet gösterdiği yönünde istihbari bilgiler elde edilmesi üzerine konunun Cumhuriyet savcısına bildirildiği, Cumhuriyet savcılığının 15.04.2019 tarihli arama kararı üzerine sanığın evinde yapılan aramada cep telefonuna el konulduğu, sanığın yakalanarak gözaltına alındığı, sanık mahkemede alınan savunmasında; Şam kentinin Hecer-ül Esved bölgesinde doğduğunu ve bu bölgede ikamet ettiğini, bu bölgenin … cephesinin kontrolünde olan bölgesinde … cephesi içerisinde 2011-2014 yılları arasında savaşçı olarak faaliyet gösterdiğini, 2013 yılında yapılan hava bombardımanı sırasında yaralanarak sakat kaldığını, 2014 yılı içerisinde DAEŞ’in bulundukları bölgeyi ele geçirmek istediklerini, … cephesi içerisinde DAEŞ’e karşı savaştığını, 2015 yılı başlarında bulundukları bölgenin kontrolünün DAEŞ’e geçtiğini, DAEŞ örgüt mensupları tarafından cezaevine konulduğunu, 2015 yılı başlarından 2016 yılı yaz aylarına kadar yaklaşık 1,5 yıl kadar cezaevinde kaldığını, … cephesinde bulunduğu dönemde 2014 yılı içerisinde eşi ve çocuklarını Türkiye’ye gönderdiğini, annesi ve kız kardeşinin Suriye de kaldığını, cezaevinden çıktıktan sonra kendisi, annesi ve kız kardeşinin nafakasını kazanabilmek amacı ile günlük 2 dolar karşılığında DAEŞ’e ait araçların lastik tamir işinde 2017 yılı sonları ve 2018 yılı başlarına kadar çalıştığını, daha sonra rüşvet vererek Özgür Suriye Ordusunun kontrolü altında bulunan Yelda bölgesine geçtiğini, burada bir ay kadar kaldıktan sonra İdlip bölgesine nakledildiğini, İdlip bölgesinde mülteci kampında kaldığını, tutuklanmadan 1 ay kadar önce yani 2019 yılı Mart ayı içerisinde ise Osmaniye’ye geçtiğini, DAEŞ içerisinde nafakasını kazanabilmek için lastik tamir işinde ücreti mukabilinde çalıştığını, ideolojik ve askeri eğitim almadığını, savaşmadığını, cep telefonunda 6-7-8-9-10-11-12 numaralı fotoğraftaki görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu, bu fotoğrafların … cephesinde yer aldığı döneme ait olduğu yönünde beyanda bulunduğu, sanığın kendi ikrarı ve cep telefonundaki fotoğraflarından da anlaşılacağı üzere 2016 yılı yaz aylarından 2017 yılı son ayları veya 2018 yılı başlarına kadar silahlı terör örgütü DAEŞ içerisinde lojistik bölümünde (lastik tamirciliği) faaliyet göstermek suretiyle örgüt hiyerarşisi içerisinde yer aldığı anlaşılmakla sanığın silahlı terör örgütü DAEŞ’e üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Hükümden sonra dosya içerisine gelen tanıklar … … ve …’ın beyanları duruşmada okunarak CMK’nın 217. maddesi gereğince sanık ve müdafiinin okunan belgelere karşı diyeceklerinin sorulmamış olması dosyada mevcut deliller nazara alındığında, suçun sübutunun kabulünde, aleyhe istinaf bulunmaması nedeniyle ceza miktarının belirlenmesinde sonuca etkili görülmemiş, duruşma açma nedeni yapılmamış, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutunun kabulünde, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfının tayininde, temel cezanın belirlenmesinde, savunmasının inandırıcı gerekçelerle reddedilmesinde ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Mahallinde ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve tevil yollu ikrara dayanan savunmaya göre; 2014 yılı içerisinde DAEŞ’in bulundukları bölgeyi ele geçirmek istediğini, … cephesi içerisinde DAEŞ’e karşı savaştığını, 2015 yılı başlarında bulundukları bölgenin kontrolünün DAEŞ’e geçtiğini, DAEŞ örgüt mensupları tarafından cezaevine konulduğunu, 2015 yılı başlarından 2016 yılı yaz aylarına kadar yaklaşık 1,5 yıl kadar cezaevinde kaldığını, … cephesinde bulunduğu dönemde 2014 yılı içerisinde eşi ve çocuklarını Türkiye’ye gönderdiğini, annesi ve kız kardeşinin Suriye de kaldığını, cezaevinden çıktıktan sonra kendisi, annesi ve kız kardeşinin nafakasını kazanabilmek amacı ile günlük 2 dolar karşılığında DAEŞ’e ait araçların lastik tamir işinde 2017 yılı sonları ve 2018 yılı başlarına kadar çalıştığını, beyan etmesi ile cep telefonunda örgüt liderinin fotoğrafının ve örgütün sözde bayrağı önünde çekilmiş fotoğrafının bulunması da dikkate alındığında mahkemenin sanığın örgüt üyesi olduğuna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik olmadığı, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler de yerinde görülmediğinden sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 25.05.2021 tarihli ve 2019/1610 Esas, 2021/550 sayılı Kararında sanık müdafince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye
Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.02.2023 tarihinde karar verildi.