Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/32970 E. 2023/2539 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/32970
KARAR NO : 2023/2539
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … Ağır Ceza Mahkemesinin 07.03.2019 tarih ve 2018/392 (E) ve 2019/150 (K) sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun(5237 sayılı Kanun) 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 22.03.2021 tarihli ve 2019/730 Esas, 2021/563 Karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesince verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından, o yer Cumhuriyet Savcısının istinaf talepleri yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE karar verilmiştir.
3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca; CMK’nın 302/1 maddesine göre temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün ONANMASI görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı temyiz taleplerinde “… … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, … İl Emniyet Müdürlüğüne yazılan 10.05.2018 tarihli müzekkere ile sanığın 24.05.2018 tarihinde ifadesinin alınması amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığında hazır edilmesinin istenildiği. … İl Emniyet Müdürlüğünün 17.05.2018 tarihli cevabi yazısı ile … Cumhuriyet Başsavcılığının hazır edilme yazısının sanık tarafından kullanılan 0505 (…) (..) (..) numaralı telefonu aranarak kendisine tebliğ edildiğinin bildirildiği. Bu tebligat üzerine sanık …’ın belirlenen günde … Cumhuriyet Başsavcılığı’na gelerek etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini beyan ederek bu doğrultuda beyanda bulunduğunun tespit edildiği,
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 14.07.2020 tarih 2019/5402 Esas, 2020/3674 sayılı Kararında “Yakalamanın yasal koşulları oluştuğunda hakkında usulüne uygun olarak düzenlenmiş yakalama müzekkeresine istinaden yakalanan ya da kanunda öngörülen şartlar gerçekleştiği için yakalama müzekkeresi olmaksızın yakalanan faillerin etkin pişmanlıkta bulunmaları halinde, diğer şartlar da gerçekleşirse cezada indirim uygulanması gerekecektir. Bu durumda bir gönüllü teslimden bahsetme imkanı olmadığı açıktır.” şeklinde belirtilmiştir.
Somut olayda, sanığın … silahlı terör örgütü ile irtibatlarının tespit edilmesi üzerine hakkında 26.09.2017 tarihinde Yurt Dışına Çıkış Yasağı adli kontrol kararı verildiği, 2017 yılında kurumunca açığa alındığı, bu süreçlerde gönüllü olarak gelip ifade vermediği. … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanığın hazır edilmesi için … İl Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılması ve bu yazıya istinaden emniyet birimleri tarafından belirlenen günde Cumhuriyet Başsavcılığında hazır olması gerektiği hususunun kendisine telefonla bildirilmesi üzerine sanığın belirlenen günde savcılığa giderek etkin pişmanlık hükümleri doğrultusunda ifade verdiği, yani sanığın kendiliğinden gönüllü olarak gelmesinin söz konusu olmadığı, hakkında yakalama koşullarının oluşması nedeniyle savcılığa başvuruda bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu gerekçe ile gönüllü olarak gelmeyen, hakkında yakalama koşullarının oluşması nedeniyle savcılığa başvuruda bulunan sanığın etkin pişmanlık hükümleri doğrultusunda ifade vermesi nedeniyle hakkında 5237 sayılı yasanın 221/4 ikinci cümlesi gereği cezasından hakkaniyete uygun indirim yapılması gerekirken, ilk derece mahkemesi tarafından ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve bu karara karşı … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanık aleyhine gidilen istinaf talebinin … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi tarafından esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır…” şeklinde gerekçelerle kararın sanık aleyhine bozulmasını talep etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
…/… silahlı terör örgütüne üye olma iddiasıyla hazırlanan iddianame kapsamında mahkemece yapılan yargılama sonucunda “… Sanığın 10.05.2018 tarihli müzekkere ile … Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadesine başvurulması için belirlenen günde adliyede hazır edilmesi amacıyla … İl Emniyet Müdürlüğüne yazıldığı, 17.05.2018 tarihli yazı ile şüphelinin telefon ile haberdar edilmesi üzerine belirlenen günde adliyede hazır olması gerektiği şeklinde tebliğin yapıldığının bildirildiği anlaşılmış; …’ın belirli günde kendiliğinden gelerek savcılığa başvup ifadesinde …/… silahlı terör örgütü yapılanması içinde bulunduğu, gönüllü olarak örgütten ayrıldığı ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediği, terör örgütü ile ilgili bildiklerini anlatacağını beyan etmesi ile burada …/… silahlı terör örgütü hakkında ayrıntılı bilgiler verdiği, oluşum içindeki birçok şahsın isim ve örgüt içindeki görevleri hakkında bilgiler verdiği, sanığın bu ifadelerinde geçen isimlerin aynı suçtan soruşturma yürütülen kişiler olduğu ve bu yürütülen soruşturma ve kovuşturmalardaki eylemlerinin sanık anlatımlarına uygun olduğu ayrıca dosya kapsamında bulunan tanık beyanlarının da sanık anlatımlarına uygun olduğu bu nedenle sanığın bu anlatımlarının hükme esas alınmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
Sanığın örgüt fişlemesindeki durumu, kendi ikrarına göre uzun süredir örgüt yapılanması içinde bulunduğu, örgütsel sohbetlere katıldığı şeklindeki beyanı ve dosyadaki belgeler ile sabit olduğu, sanığın etkin pişmanlık kapsamında örgüte ait birçok isme dair bilgiler verdiği, dosyadaki tanık beyanları ve tüm bilgi belgelerin sanık savunmaları ile uyumlu olduğu sabit olmakla …/… silahlı terör örgütüne üye olmasına rağmen bir adli merci tarafından yakalanmadan, davet üzerine kendiliğinden savcılığa başvurarak gönüllü olarak teslim olup örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde samimi bilgiler vermesi karşısında her ne kadar sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği iddiasıyla TCK’nın 314/2 maddesi ve TMK’nın 5/1 maddesi gereğince cezalandırılması için kamu davası açılmış ise de; sanığın gönüllü olarak teslim olup örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde bilgi verdiği anlaşıldığından TCK 221/4 maddesinin 1. cümlesi gereğince sanığa ceza verilmesine yer olmadığına karar verilerek…” şeklindeki gerekçe ile ceza verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, “…Yapılan yargılamaya, dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, karar yerinde gösterilip incelenerek tartışılan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından, o yer Cumhuriyet savcısının istemi yerinde görülmemiş olmakla, CMK’nin 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE…” karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
a) Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı Kararında açıklandığı üzere, …/…, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
b)… Cumhuriyet Başsavcılığı anayasal düzene karşı işlenen suçlar soruşturma bürosu tarafından 2017/68532 soruşturma numarasına kayden yürütülen soruşturma kapsamında, gizli tanık Garson’un, gerek … 25. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/250 Esas saylı dosyasında verdiği 16.02.2018 tarihli, gerekse … Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 18.04.2017 ve 27.04.2017 tarihli (Kom Daire Başkanlığında alınan) ifade tutanaklarında belirtildiği gibi, anılan örgütün mahrem yapılanması içerisinde yer alan Emniyet Genel Müdürlüğüne sızmış mensupları ile bunlardan sorumlu mahrem imamlarının örgütle irtibatı, bağlılık derecesi ve örgütsel konumu gibi stratejik önemi haiz bilgilerin kaydedildiği dijital materyallerin, … 5. Sulh Ceza Hakimliği’nden alınan 18.04.2017 tarih ve 2017/2920 Değişik … sayılı karara istinaden incelenmesi neticesinde düzenlenen veri inceleme raporunun, müsnet suç yönünden; gizli tanık beyanına ve gizli tanık tarafından teslim edilen dijital materyallere dayanılarak düzenlenmiş, sanığın örgütle irtibatını ortaya koyan bir belge olarak kabul edilmesi mümkündür.
c) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinin tatbiki için, “suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi” gerektiğinden, hakkında ceza soruşturması bulunan şüphelinin yakalanmadan önce yetkili merciilere gönüllü olarak teslim olsa/kendiliğinden gelse bile bu aşamada örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermemesi halinde anılan normun uygulanma imkanı bulunmayacağı ve fakat şartları oluşmuş ise cezada indirim öngören şahsi sebep olarak düzenlenen ikinci cümlenin tatbik edilebileceği gözetilmelidir.
c)Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, veri inceleme raporunda “SAY” şeklinde, “… mensubiyeti olup her şeyiyle teslim olan ancak yöneticilik vasıfları olmayan polis memuru” olarak kodlanan, örgütsel toplantılara katılan, örgütün emniyet mahrem yapılanmasında bulunan ve örgütün operasyonel faaliyetlerinin başlamasından sonraki süreçte de faaliyetlerine devam eden sanığın, anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğu anlaşılan ve fakat 10.05.2018 tarihli müzekkere ile … Cumhuriyet Başsavcılığınca ifadesine başvurulması için 24.05.2018 tarihinde adliyede hazır edilmesi amacıyla … İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazı akabinde Emniyet Müdürlüğünce telefon ile aranmak suretiyle 24.05.2018 tarihinde ifade vermek amacıyla adliyede hazır olması gerektiği şeklinde yapılan bildirim üzerine hakkında çıkarılan yakalama kararına istinaden yakalanmadan belirtilen günde kendiliğinden savcılığa başvurup ifadesinde anılan örgütle irtibatı, örgütsel faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili konumuna uygun faydalı bilgiler verdiği kabul edilen sanık karşısında hakkında etkin pişmanlık kurumunu düzenleyen 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının birinci cümlesinin uygulanması suretiyle ceza verilmesine yer olmadığına dair kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 22.03.2021 tarihli ve 2019/730 Esas, 2021/563 sayılı Kararında Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısınca öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.05.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.