Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/31808 E. 2023/8451 K. 06.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/31808
KARAR NO : 2023/8451
KARAR TARİHİ : 06.11.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/447 E., 2021/873 K.
SUÇ : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 … Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiş,
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 … Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 … Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.12.2020 tarihli ve 2020/46 Esas, 2020/441 … Kararı ile sanık hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan 5237 … … Ceza Kanunu’nun 302 nci maddesinin birinci fıkrası, 3713 … Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 … Kanun’un 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca mahkûmiyet kararı,
Sanık hakkında Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 5237 … … Ceza Kanunu’nun 82 nci maddesinin birinci fıkrasının g bendi, 3713 … Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 … Kanun’un 35 inci maddesi, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca mahkûmiyet kararı verilmiştir.
2. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 11.11.2021 tarihli ve 2021/447 Esas, 2021/873 … Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 22.06.2022 tarihli düzeltilerek onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, suçun vasfında hataya düşüldüğünde,
2 .Şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Tanık beyanlarının soyut ve çelişik olduğuna, hükme esas alınamayacağına,
4. Sanığa atfedilen eylemlere ilişkin bilgi ve belgelerin delil kabul edilemeyeceğine,
5. Sanık hakkındaki teşhis ve beyanların gerçeği yansıtmadığına,
Temyiz dilekçesinde belirtilen diğer sebepler ve sair hususlara, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince sanığın eyleminin “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” ve “Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs” suçlarını oluşturduğunun kabulü ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddi kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, İlk Derece Mahkemesinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;
PKK/KCK sözde yürütme konseyinin öz yönetimden başka seçenek kalmadığına yönelik çağrısı üzerine, terör örgütünün amaca ulaşmak için gerçekleştirdiği stratejik hamlelerin en önemlilerinden birisi olan, yoğun olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve Ülkemizin değişik yörelerinde hakimiyet alanları oluşturmak için güvenlik güçlerine ve kamu binalarına topluca saldırı girişiminde bulunmak kararı kapsamında, PKK/KCK terör örgütünün şehirlerdeki milisleri ve kırsal alandaki örgüt mensuplarının silahları ile şehir merkezlerine gizlice girerek halkın arasına karıştıkları, zaman zaman bir kısım belediyelerin araç ve gereçlerini de kullanmak suretiyle insanların yoğun olarak yaşadıkları sokaklara, mahallelere hendekler kazarak el yapımı bomba ve düzenekleri yerleştirdikleri, umumun kullandığı karayollarına mayın döşeyerek patlamaya hazır hale getirdikleri, tonlarca patlayıcı yüklü kamyonlar, iş makineleri ve diğer araçlarla canlı bomba saldırıları hedefledikleri, güvenlik güçlerinin kamu düzenini ve bu yörede yaşayan vatandaşların güvenliğini sağlamak için operasyon yapma zorunluluğu sonucunda, örgüt mensuplarıyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalar sırasında daha önce yerleştirilen patlayıcıların infilak ettirilmesi ve bireysel ya da araçlarla gerçekleştirilen canlı bomba saldırılarıyla çok sayıda sivil vatandaş, kamu görevlisi ve güvenlik güçlerinin ölüm ve yaralanmasına sebebiyet verdikleri, bu süreçte yöre halkının oturduğu evleri terk etmelerini cebren engelleyerek canlı … yaptıkları, yerleşim alanlarının teröristlerden ve patlayıcılardan temizlenmesi için sürdürülen operasyonların haftalarca sürdüğü, çok sayıda özel konut ve işyeri, okul, hastane gibi kamu konutları ve şehrin alt yapı tesislerinin ağır hasar görerek kullanılamaz duruma geldiği, bölge halkının büyük bir çoğunluğunun terör örgütünün yasalara ve devlet otoritesine itaatsizlik çağrısına itibar etmemesiyle, silahlı çatışmaya giren birçok örgüt mensubunun etkisiz hale getirilerek, yerleşim alanlarının, örgütün işgalinden ve patlayıcılardan temizlenerek, kamu düzeninin sağlandığı dava dosya kapsamındaki deliller ve benzer dosyalardan anlaşılması karşısında;
Somut olayda; sanığın Sur İlçesinde sözde özyönetim ilanından sonra, PKK/KCK terör örgütünün şehir yapılanması içerisinde silahlı bir savaşçı olarak faaliyet yürütmesi, PKK/KCK’nın Sur İlçesi yapılanması içerisinde EYP yapan ve yerleştiren grup içerisinde diğer örgüt üyeleriyle birlikte faaliyet göstermesi, örgütün el bombalarını basmalı mayınlarını … kod ve … kod isimli örgüt üyeleriyle birlikte hazırladığı ve Sur İlçesinin mahallelerine tuzakladığına yönelik tanık beyanları bulunması, bir askeri personelin ağır yaralandığı mayın patlaması olayında yapılan araştırmada bomba kalıntıları üzerinde parmak izlerinin bulunduğuna dair kriminal raporun bulunması, ayrıca 2 ayrı yerde etkisiz hale getirilen tuzaklanmış halde bulunan el yapımı patlayıcıların pil bant ve kabloları üzerinde yine sanığın ve birlikte faaliyet gösterdiği … kod isimli örgüt üyesinin parmak izlerinin bulunduğuna dair kriminal rapor bulunması, vahim eylem araştırma raporuna göre ise Sur ilçesi mahallerinde güvenlik güçlerine yönelik tuzaklanmış bir çok mayının patladığına dair tespit raporu bulunması, yukarıda ayrıntılarıyla anlatıldığı şekilde gerçekleşen eylemlerin vahamet arzeden nitelikte bulunduğu değerlendirildiğinde, sanığın eylemlerinin TCK’nın 302 nci maddesinde yazılı Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçuyla birlikte Kasten öldürmeye teşebbüs suçunu da oluşturduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmediğinden,
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayları gerçekleştirdiği, sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, sanığın ayrıca kasten öldürmeye teşebbüs suçunu da işlediği kabul edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş; sanık müdafiinin yukarıda ilgili bölümde ileri sürdüğü temyiz sebepleri ve sair hususlar yerinde görülmemekle, sanık hakkında kurulan hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Ancak; “Nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan teşebbüs hükümlerinin tatbiki sırasında TCK’nın 35/2 nci maddesi yerine TCK’nın 35 inci maddesi gereğince uygulama yapılması, 3713 … Kanunun 5 inci maddesinin tatbiki sırasında ise tatbik edilen maddenin fıkrasının gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6 ncı maddesine muhalefet edildiğinden hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 11.11.2021 tarihli ve 2021/447 Esas, 2021/873 … Kararının 5271 … Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereği hükmün ilgili paragrafından “TCK’nın 35. maddesi gereğince” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “TCK’nın 35/2. maddesi gereğince” ibaresinin yazılması, hükümdeki “3713 … Kanunun 5.maddesi gereğince” ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerine “3713 … Kanunun 5/1. maddesi gereğince” ibaresinin yazılması suretiyle Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 … Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.11.2023 tarihinde karar verildi.