Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/30699 E. 2023/243 K. 24.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/30699
KARAR NO : 2023/243
KARAR TARİHİ : 24.01.2023

T U T U K L U
D U R U Ş M A T A L E P L İ

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/422 E., 2022/627 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.02.2022 tarihli ve 2021/426 Esas, 2022/84 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 3 üncü madde yollamasıyla 5/1 inci maddesi uyarınca 6 yıl 10 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 30.03.2022 tarihli ve 2022/422 Esas, 2022/627 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ilk cümlesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 15.05.2022 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafinin temyiz istemi özetle; kararın gerekçe içermediğine ve gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine, tevsi-i tahkikat taleplerinin gerekçesiz olarak reddi ile savunma hakkının ihlal edildiğine, tanıkların talimatla yokluklarında dinlenmesine ve talimat celseleri konusunda haber verilmemesi suretiyle tanıklara sorma hakkının engellendiğine, Bank … hesap hareketleri incelendiğinde örgütün talimatı ile hareket edilmediğinin görüleceğine, SGK kayıtlarının suç kapsamında değerlendirilemeyeceğine, ByLock verileri ile tanık teşhis tutanaklarının hukuka aykırı yöntemlerde elde edildiğine ve hükme esas alındığına, savunmaların tamamının SEGBİS yöntemi ile alınmasının hukuka aykırı olduğuna, ByLock verilerinin hukuka aykırı delil niteliğinde olduğuna, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağında belirtilen kullanıcı adı: …, ID:…, şifre:… şeklindeki tespitlerin sanığa ait olmadığına ve bunun şüpheden uzak bir şekilde ispat edilemediğine, kişilerin ByLock yoluyla yapılan paylaşımlarının ya da tanık beyanları veya diğer kriter kabul edilen hususların suç oluşturmadığına, teşhis işlemlerinin usulüne uygun yapılmadığına ve hükme esas alınamayacağına, etkin pişmanlık kapsamında kendisini suçtan kurtarmaya çalışan tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağına, diğer tanık beyanlarının da soyut, çelişkili somut verilerle desteklenmeyen beyanları olması sebebiyle sanık aleyhine değerlendirilebilecek deliller vasfında olmadığına, dosya kapsamına göre gaybubet evi tanımına uyan bir ev olmadığına, sanığın söz konusu örgüt ile organik bağ kurup süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz edecek şekilde örgüt faaliyetlerine yönelik katılım kast ve iradesinin bulunmadığına, dolayısıyla müsnet suçun yasal unsurlarının da oluşmadığına, dosya kapsamında müsnet suç açısından mahkumiyete yeter derecede kesin, inandırıcı ve şüpheden uzak delillerin mevcut olmadığına ve sair sebeplere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevaba göre; sanığın TC kimlik numarası ve GSM hatları KOM Daire Başkanlığı KOMBS ByLock CBS Sorgu Modülünden sorgulandığında; sanığın kendi adına kayıtlı olan, gerçek kullanıcı değerlendirme kaydı girişi olmayan (553) xxx xx 59 numaralı GSM hattı üzerinde … user id numaralı ByLock kaydına, şahsın adına kayıtlı gerçek kullanıcısının … … (TC: …) isimli şahıs olduğu yönünde değerlendirme kaydı girilen (539) xxx xx 17 numaralı GSM hattı üzerinde … user id numaralı ByLock kaydına, şahsın adına kayıtlı gerçek kullanıcısının kendisi olduğu yönünde değerlendirme kaydı girilen (507) xxx xx 98 numaralı GSM hattı üzerinde … user id numaralı ByLock kaydına rastlanıldığı, .. – … – … user id numaralı ByLock hesaplarına ait yazışma içeriklerinin ve CGNAT verilerinin yazı ekinde mahkememize gönderildiği ve dosya kapsamına alındığı,
… User ID numaralı ByLock hesabının kullanıcı adının “…”, şifresinin “…?” olduğu, diğer ByLock kullanıcıları tarafından “…, …, …, …” olarak kaydedildiği,
… User ID numaralı ByLock hesabının kullanıcı adının “…”, …. “…..” olduğu, son online tarihinin 2016/02/18 saat 23:20:15, ilk log tarihinin 2015/08/25 olduğu,
.. User ID numaralı ByLock hesabının kullanıcı adının “…”, şifresinin “…” olduğu, son online tarihinin 2015/05/23 saat 22:28:36, ilk log tarihinin 2014/11/11 olduğu,
Sanık hakkında beyanda bulunan bir kısım tanık beyanlarında da sanığın ByLock kullandığını beyan ettikleri ayrıca telefonlarına ByLock yükleyen kişinin sanık olduğuna dair beyanlarda bulundukları anlaşıldığından sanığın söz konusu ByLock programını hem kullanıp başkalarına da bu programı yüklediği sabit olduğundan sanığın ByLock kullanıcısı olduğu anlaşılmıştır.
Tanık … P.’nin sanık hakkında beyanlarında özetle; Sanığı tanıdığını, sanığın kendilerini bu evlere yönlendiren kişi olduğunu, 2014 yılında sanığın bölge sorumlusu olduğunu, 2015 yılında ise bu kez bölge talebe mesulü denilen BTM görevini sanığın kendisine verdiğini, Sanığın kendisinin üstü olduğunu, o yıl içerisinde sanığın eşi olan … olarak teşhis ettiği kişinin telefonuna ByLock yüklediğini, 2015 yılında da 2016 yılında da sanığın, tanığında katıldığı iştişare gurubunun başındaki kişi olduğunu, ByLock üzerinden yazıştıklarını, 2016 yılında yine talebe mesulü olduğunu, sanığın da bölge sorumlusu olduğunu beyan ettiği,

Tanık … Ö.’nün sanık hakkında beyanlarında özetle; Sanığı tanıdığını, 2015 yılında sanığın BBTM görevinde olduğunu ve kendisine ByLock programını yükleten kişi olduğunu, BBTM’nin; BTM’lerin bağlı olduğu, onlar ile toplantı yapan kişi olduğunu, Kendisinin ise BTM görevinde olduğunu, sanığın kendisinin üstü konumunda olduğunu, haftada bir kez toplandıklarını, bir hafta boyunca yapmaları gerekenleri sanığın kendilerine söylediğini, kendilerinin de bir hafta boyunca bu söylenilenleri alt konumumuzda olan kişilere ilettiklerini, ByLock listesinde ekli olduğunu beyan ettiği,
Tanık … S.’nin sanık hakkında beyanlarında özetle; Sanık ile üniversite ikinci sınıftan 2016 yılında …’da bulunan öğrenci evlerinden tanıştığını, sanığın, kendisinin kaldığı evin sorumlusu olduğunu, kendisinin ev ablası olduğunu, sanığın da ev ablaları ile toplantı yaptığını, kendilerinden evde kitap okumalarını, … saatleri yapmalarını istediğini beyan ettiği,
Tanık … B.’nin sanık hakkında beyanlarında özetle; 2015-2016 yılları arasında İzmir’de küçük bölge lise sorumlusu olarak görevlendirildiğini, sanığın da üniversite sorumlusu olarak hatırladığını, sanık ile aynı istişare grubunda olduklarını, … adındaki BBTM’nin başkanlığında haftada bir … birlikte toplandıklarını, sanığı bu toplantılardan tanıdığını, bu toplantılarda gündem adı altında yapılması gerekenlerin konuşulduğunu, bu gündemleri alt kısımlara ilettiklerini, sanığın ByLock haricinde farklı bir uygulama kullandığını, bu uygulama üzerinden sanığın kendisinde ekli olduğunu beyan ettiği,
Tanık … Ö.’nün sanık hakkında beyanlarında özetle; sanığı tanıdığını, sanığı talebe mesulü olarak bildiğini, talebe mesullerinin evlerde kalan kişiler ile ilgilendiğini, sanığın gaybubet evlerinde kaldığını duyduğunu, önceki beyanlarını aynen tekrar ettiğini beyan ettiği,
Tanık … Y.’nin sanık hakkında beyanlarında özetle; ByLock listesindeki … isimli kişinin 2015-2016 yıllarında İzmir …’da BTM olarak görev yaptığını, samimiyetinin olmadığını, ancak belirli görevlerde bulundukları için sanığın da BTM olarak görev yaptığını bildiğini, ByLock listesinde o nedenle ekli olduğunu beyan ettiği,
Tanık … K.’nin sanık hakkında beyanlarında özetle; Sanığı tanıdığını, ilk tanıdığında bekar olduğunu, sanığın o dönemde İzmir ili … bölgesinin bölge talebe mesulü olduğunu, yani … bölgesinde cemaat evlerinde kalan üniversite öğrencilerinden sorumlu olduğunu, sanığı sadece …’daki … etüt merkezinde çalıştığı sürede gördüğünü, 2014 yılından sonra sanığı görmediğini, sanık ile yaptığı iddia edilen ByLock yazışmalarını hatırlamadığını, konuşmuş olabileceğini, çok zaman geçtiği için net hatırlamadığını beyan ettiği,
Tanık … T.K.’nin sanık hakkında beyanlarında özetle; sanığı tanıdığını, örgütün evlerinde kalırken her sene evlerinin değiştiğini, 3. Sınıfa başlarken Karşıyaka sorumlusu ve evlerle ilgilendiklerini söyleyen … (….) ve … isimli şahısların yanına geldiğini, evlerle ilgili herhangi problem sorun olduğunda varsa istekleri olduğunda kendilerinin ilgilendiğini sorumlu olduklarını söylediklerini, ayrıca telefonuna ByLock yükleyen kişinin sanık olduğunu ve ByLock yazışma listesinde ekli kişiler arasında …’ün de olduğunu, sanık ile ByLock üzerinden yazışma yapıp yapmadığını hatırlamadığını, ev içinde ve sorumlular ve diğer evde kalanların Sümeyra için BBTM olduğunu söylediklerini beyan ettiği,
Tanık … Y.’nin sanık hakkında beyanlarında özetle; Sanığı tanıdığını, 2014-2015 yılında İzmir ili … ilçesi … semtinde cemaat evinde kalması nedeniyle tanıdığını, sanığın telefonuna … isimli şahısla birlikte ByLock yüklediğini, cennet isimli şahsın ev ablası olduğunu beyan ettiği,
Tanık … Ç.’nin sanık hakkında beyanlarında özetle; sanığı tanıdığını, İzmir’de okurken tanıdığını ancak ismini … Öz olarak bildiğini, şahsı İzmir’deki FETÖ PDY’ye ait evler ve yurtlarda tanıdığını, sanığın evlerin problemleri ile ilgilendiğini beyan ettiği,
Ayrıca Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2018/44137 sayılı soruşturma dosyasında adı geçen; … G.’nin ifadesinin ilgili bölümünde; “…Ben isminin … olduğunu bildiğim su yeşili renginde ve üzerinde beyaz T harfi olan uygulamayı İzmir’de kaldığım dönemde yani Üniversite 1. Sınıftayken … Abla olarak bildiğim kişi bana bu programı Bluetooth ile gönderdi ve telefonumu alarak söz konusu programı kendisi kurdu. Kendisi bana hitaben “sohbetler buradan size haber verilecek” dedi. … abla bizden 5-6 yaş büyüktü, kendisi okumuyordu, kendisinin İzmir’de yaşadığını tahmin ediyorum, nereli olduğunu bilmiyorum. … eve ihtiyacımızın olup olmadığını sormaya ve sohbet olacağı günün haberini vermek için birkaç defa geldi…” şeklinde beyanda bulunarak sanığı fotoğrafından teşhis ettiği,
Tanık … A.’nın şüpheli ile ilgili olarak ifadesinde özetle; “…Birde soyismini bilmediğim … isimli bir bayan vardı. Bu bayan 35 yaşlarındaydı. Abla konumundaydı. İfademin devamında bana ByLock içerikleri okunduğunda … olduğunu öğrendiğim şahıstır.” şeklinde beyanda bulunarak sanığı fotoğrafından teşhis ettiği,
Tanıkların benzer beyanlarda sanığı tanıdıkları örgüt içerisinde öğrencilerden sorumlu BTM ve BBTM olarak görev yaptığına dair bir kısım beyanlarda bulundukları, ByLock programı kullanıp başka kişilere bu programı yüklediğine dair bir kısım tanıkların beyanlarının bulunduğu, ayrıca örgüt içerisinde öğrencilerden sorumlu olup örgüt gündemini alt kısımlara aktardığına dair bir kısım beyanlar bulunduğu, tanık beyanları dosyada bulunan ByLock ve diğer delillerle desteklendiği üzere samut delil olarak yerel mahkemece kabul edilmiştir.
Sanığın KHK ile kapatılan işyerlerinde çalışmasının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi amacıyla SGK İzmir İl Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevaba göre; sanığın 02/08/2013 – 03/08/2016 yılları arasında FETÖ ile mücadele komisyonu inceleme listesinde yer alan … Özel Eğitim Bas. Yay. Da. Paz. Tur. Tic. A.Ş’de SGK kaydı bulunduğunun bildirildiği,
Bank …’ya yazılan müzekkereye cevap verildiği, … adına … nolu … adına … nolu müşteri numarasının bulunduğunun bildirildiği,
Yukarıda açıklanan deliller ve tüm dava dosyası kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ByLock programını kullanan, tanık beyanlarına göre öğrencilerin kaldığı evlerin ihtiyaçları ile ilgilenen, örgüt içerisinde BTM ve BBTM gibi görevler alan, başka şahıslara ByLock programını yükleyen, üstlerinden aldığı emirleri gündem adı altında altında kilere ileten, sohbet düzenleyen, sohbetlere katılan, örgütle iltisaklı SGK kayıtları bulunan sanığın üzerine atılı FETÖ-PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğinin sabit olduğu yerel mahkemece kabul edilmiş, sanığın savunmasına delillerin mahiyeti ve ispat gücü anlamında mahkememizde bir tereddüt yaşanmadığından itibar edilmemiş, ByLock iletişim sisteminin kullanıcısı olması ve yukarıda açıklanan somut delillerle kanıtlandığı üzere sanığın eylemleri silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermekte olup, sanık …’ün sempati ve iltisak boyutunu aşacak şekilde FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amacını benimseyerek örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk etmek suretiyle üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanık ve müdafiinin istinaf talebi yerinde görülmemiş olmakla İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı kararında belirtildiği üzere; ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran suç örgütünün bir kısım mensuplarınca kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla sanık tarafından kullanıldığının ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı bir biçimde ortaya konulan sanığın, anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
b) Sanığın yargılamaya SEGBİS yoluyla katılmasına, yargılama aşamasında sanık ve müdafi tarafından itiraz edilmemesi ve bu durumun herhangi bir savunma zaafiyetine neden olmaması karşısında buna yönelik temyiz sebebine itibar edilmemiştir.
c) Tanık beyanlarının birbirleri ile uyumlu olmakla birlikte sanığın bölge talebe mesulü olduğu yönündeki ifadelerin ortak olduğu anlaşılmakla birlikte; tanıklardan … E., … Ö., … S., … B. ve … Ö.’nün SEGBİS vasıtasıyla mahkeme huzurunda dinlenilmiş olup sanık müdafinin tanıklara soru sorma hakkının kısıtlandığı yönündeki temyiz istemi yerinde değildir.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ByLock programını kullanan, tanık beyanlarına göre öğrencilerin kaldığı evlerin ihtiyaçları ile ilgilenen, örgüt içerisinde BTM ve BBTM gibi görevler alan, başka şahıslara ByLock programını yükleyen, üstlerinden aldığı emirleri gündem adı altında altındakilere ileten, sohbet düzenleyen, sohbetlere katılan, örgütle iltisaklı SGK kayıtları bulunan sanığın üzerine atılı FETÖ-PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğinin sabit olduğu yerel mahkemece kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, incelenen hükümde hukuka aykırılık saptanmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 30.03.2022 tarihli ve 2022/422 Esas, 2022/627 Karar sayılı kararında sanık ve müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İzmir 18. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.01.2023 tarihinde karar verildi.