Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/28198 E. 2023/5615 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/28198
KARAR NO : 2023/5615
KARAR TARİHİ : 14.09.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin, 06.11.2018 tarihli ve 2018/3478 Esas, 2018/3913 sayılı bozma kararı üzerine;
1. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 13.03.2019 tarih ve 2018/4186 Esas, 2019/478 sayılı kararı ile … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.03.2018 tarihli ve 2017/488 Esas, 2018/171 sayılı kararının bozularak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.
2. … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.02.2022 tarihli ve 2019/104 Esas, 2022/42 sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 16.05.2022 tarihli ve 2022/57656 tebliğ nolu bozma görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri özetle;
1.Sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin CGNAT kayıtları olduğuna,
2. KHK ile kapatılan kurumlarda çalışma kaydının olduğuna,
3. Sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunun oluştuğuna
4. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair hususlara
ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
İlk Derece Mahkemesince atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığının kabulü ile sanık hakkında beraat kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu yönünden kurulan beraat hükmüne ilişkin o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;
Türk hukukunda, 20.07.2016 tarihinden itibaren istinaf kanun yolu fiilen uygulanmaya başlamıştır. Buna göre artık bu tarihten itibaren İlk Derece Mahkemeleri tarafından verilen kesin olmayan nihaî kararlara karşı önce istinaf kanun yoluna başvurulacaktır. İstinaf mahkemeleri hem hüküm mahkemesi hem de denetim mahkemesi olarak faaliyet gösterecektir.
İstinaf, İlk Derece Mahkemeleri tarafından verilen kararların hem olay yönünden hem de hukuki yönden üst dereceli mahkeme tarafından denetlenmesidir. İstinaf kanun yoluna başvurulduğunda ceza davası üst dereceli İstinaf Mahkemesi (Bölge Adliye Mahkemesi) tarafından ikinci kere incelenerek yerel mahkemenin kararı denetlenir.
İstinaf kanun yolu, İlk Derece Mahkemesi ile temyiz incelemesi arasında, ikinci derece bir denetim mekanizması ve kanun yoludur. İstinaf kanun yolunun uygulanması durumunda, İlk Derece Mahkemesi kararından sonra, karar önce istinaf denetimine tâbi tutulacak, istinaf denetiminden sonra temyiz yolu açıksa temyize başvurulabilecektir.
Temyiz ise, istinaf mahkemesi kararlarının hukuki denetim açısından incelenmesini amaçlayan bir kanun yoludur. Yeni kanun yolu sisteminin uygulanmaya başlaması halinde, adlî yargıda yargılamamız üç aşamalı olacaktır. Önce Mahkemede İlk Derece yargılaması yapılarak karar verilecek; ardından Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf incelemesi yapılacak; son olarak da Yargıtayda temyiz incelemesi gerçekleştirilecektir. Bu şekilde kanun koyucu; üç dereceli bir inceleme sistemi kurarak, ceza davası neticesinde verilen kararın yeterince denetlenmesi sağlanmak istenmiştir.
CMK’nın, İlk Derece yargılaması ile temyiz yargılaması arasına istinafı yerleştirerek, hem Yargıtayın içtihat mahkemesi konumunu güçlendirmeyi hem de mahkemelerin son kararlarının yalnızca hukuki sorun değil, maddi sorun açısından da sağlıklı bir şekilde denetlenmesinin yolunu açmayı öngörmüştür. Böylece istinaf kanun yolunun yürürlüğe girmesiyle, Yargıtayın gerçekten hukuki derece kanun yolunu teşkil etmesi ve maddi vakıa denetimi yapmaması amaçlanmaktadır.
Yargıtay üçüncü derece olarak yapacağı incelemede, ispat konusu olayın sübuta erdiği varsayımından hareket edecek, yerel mahkemenin vicdani kanaatine göre vardığı olay belirlemesine dokunamayacaktır. Ancak Yargıtay, mahkemenin belirlediği olayın hukuk normları karşısındaki durumu konusunda yaptığı hukuki değerlendirmeyi ve ondan çıkarttığı hukuki sonuçları denetleyecektir.
İncelenen dosya kapsamından;
… 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.03.2018 tarihli ve 20217/488 Esas, 2018/171 sayılı kararı ile sanık hakkında terör örgütü üyeliğinden mahkumiyet hükmü kurulduğu, sanık müdafiinin söz konusu kararı istinaf etmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, 23.05.2018 tarih ve 2018/1369 Esas, 2018/1379 sayılı kararı ile başvurunun esastan reddine karar verdiği ve son olarak sanık ve müdafiinin söz konusu kararı temyiz etmeleri üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin, 06.11.2018 tarihli ve 2018/3478 Esas, 2018/3913 sayılı bozma kararı ile dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderildiği, Dairenin ise duruşmalı olarak yaptığı yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesinin hükmünü bozup dosyayı … 10. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdiği, bozma sonrası İlk Derece Mahkemesince verilen beraat hükmünün ise istinaf incelemesinden geçmeden o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebi üzerine doğrudan dairemiz incelemesine gönderildiği,
Bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında;
20.07.2016 tarihi itibariyle, istinaf mahkemelerinin uygulamaya girmesiyle birlikte artık adlî yargıda, üç aşamalı yargılama sistemine geçilmesi, yeni kanun yolu sisteminde, öncelikle ceza davasında, İlk Derece Mahkemesinde bir yargılama yapılarak karar verilmesi, ardından kanun yollarına başvurma hakkına sahip olanların süresi içinde kanun yollarına başvuruda bulunmaları halinde, üst dereceli İstinaf Mahkemesi (Bölge Adliye Mahkemesi) tarafından ikinci kere inceleme yapılarak, kararın hem maddi hem de hukuki yönden denetiminin yapılması, son olarak da yine süresi içerisinde kanun yollarına başvurma hakkına sahip olanların temyiz sebeplerini gösterir dilekçe vermeleri halinde Yargıtayca temyiz incelemesinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Bu aşamalardan biri, usul hukukuna uygun bir şekilde sonlandırılmadan bir sonraki aşamalara geçilemeyeceği de hukuken şüpheye yol açmayacak şekilde açıktır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, sanık hakkında terör örgütü üyeliğini suçundan kurulan beraat hükmününe yönelik olarak o yer Cumhuriyet savcısının bozma istemli kanun yoluna başvurması, anılan kararın mahkemece, Bölge Adliye Mahkemelerinin yürürlüğe girdiği tarih olan 20.07.2016 tarihinden sonra ve temyiz incelemesinden sonra kararın İlk Derece Mahkemesine gönderileceğine ilişkin 7165 sayılı yasanın 8 inci maddesi ile değişik CMK’nın 304 üncü maddesinin yürürlüğe girmesinden önce verildiği anlaşılmakla, o yer Cumhuriyet savcısının bozma istemli talebinin CMK’nın 260 ncı maddesi kapsamında Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirilip bir karar verilmesinden sonra, istemde bulunulması halinde temyiz isteminin değerlendirilmesi gerektiğinden dosyanın iadesi için mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.09.2023 tarihinde karar verildi.