Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/28061 E. 2023/6945 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/28061
KARAR NO : 2023/6945
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/175 E., 2022/325 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 … Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 … Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.11.2021 tarihli ve 2019/528 Esas, 2021/375 … kararı ile, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 … … Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 … Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci, üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesi kararının sanık müdafii ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından istinafı üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 01.03.2022 tarihli ve 2022/175 Esas, 2022/325 … kararı ile, sanık hakkında verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesi kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 20.04.2022 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle:
1. Sanığın evden ayrılmasının ailevi sebeplerden kaynaklandığına, atılı suçu işlemediğine,
2. Mahkumiyet kararına dayanak gösterilen iddiaların soyut nitelikte olduklarına,
3. Tanık ….’nün iddialarının soyut iddialardan ibaret olup gerçeği yansıtmadığına,
4. Atılı suçun unsurlarının oluşmadığına,
5. Mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, somut delil bulunmadığına,
6. Sair temyiz sebepleri ve sair hususlara, ilişkindir.
III- OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğunun kabulü ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında terör örgütünün propagandasını yapma suçundan açılan kamu davası yönünden bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, bu hususta dava zaman aşımı süresince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas 2017/3 … ilamında açıklandığı üzere;
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir. (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.)
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin “suç işlemek amacı” olması aranır. (… özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf.280)
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve aksi kanıtlanamayan savunmaya göre, ailesi tarafından örgüte katılabileceği yönünde kayıp ihbarında bulunulması üzerine İstanbul ilinde gözaltında alınıp serbest bırakıldıktan sonra örgüte katılmak isteğiyle Mardin iline giden ve burada hakkında yapılan bir ihbar nedeniyle yakalanarak tekrar ifadesinin alınarak serbest bırakılan, bir müddet sonra bu kez Muş ilinde polis uygulama noktasına girmeden köy yoluna doğru yön değiştiren araçtan şüphenilmesi üzerine takip sonucu durdurulan araçta aile fertlerinden olan kişilerle birlikte göz altına alındıktan sonra tutuklanmasına karar verilen ancak herhangi bir faaliyeti tespit edilemeyen ve örgüte katılmadan yakalanan sanığın, örgütle organik bağ kurarak hiyrarşik yapısına dahil olmak suretiyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren faaliyetlerde bulunduğuna ilişkin kesin ve yeterli delil elde edilememiş olması nedeniyle ispat edilemeyen müsnet suçtan beraati yerine, olgu ve delillerin hatalı değerlendirilmesi neticesinde ve yerinde olmayan gerekçe ile mahkumiyet hükmü kurulması, bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 01.03.2022 tarihli ve 2022/175 Esas, 2022/325 … kararının 5271 … Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Sanık …’nin bozma gerekçesi dikkate alınarak TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değil ise derhal salıverilmesi için ilgili yer Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılmasına,
Dava dosyasının, 5271 … Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası a bendi uyarınca İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.10.2023 tarihinde karar verildi.