Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/26652 E. 2022/8917 K. 06.12.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/26652
KARAR NO : 2022/8917
KARAR TARİHİ : 06.12.2022

İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık
Hüküm : TCK’nın 158/1-e-son, 158/3, 43/1, 168/2, 62/1, 52/2-4, 53/1, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Temyiz edenler : Sanık … müdafii

Bölge adliye mahkemesince bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE.
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık … müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Polis memuru sıfatıyla görev yapmakta iken müsnet suça dayanak teşkil eden ve 26.03.2011 tarihinde yapılan komiser yardımcılığı sınavını, soruları örgüt mensuplarından temin ederek usulsüz ve haksız biçimde kazanıp 27.11.2012 – 01.12.2015 tarihleri arasında komiser yardımcısı olarak görev yapan sanığın 01.12.2015 tarihinden, 09.02.2017 tarihine kadar Filibe Başkonsolosluğunda ataşe unvanı ile koruma görevlisi olarak çalıştığında kuşku bulunmamasına, Dış İşleri Bakanlığı Personel Daire Başkanlığının 15.03.2019 tarihli cevabi yazısına göre ataşe ünvanı ile atanan koruma görevlilerine ödenen maaşların 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 156-157 maddeleri uyarınca hesaplandığının, bu itibarla
koruma görevlilerine ödenen maaşların belirlenmesinde kademe ve derecelerin esas alındığının, polis memuru veya komiser yardımcısı statüsünde olmalarının ödenen maaş miktarında herhangi bir farklılık yaratmadığının bildirilmesine göre, teselsül eden kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık suçunun suç tarihinin son teselsül tarihi olan 01.12.2015 tarihi olacağı, ayrıca sanığa açığa alındıktan sonra maaş ödemesinde bulunulması kendisine kusur ve haksızlık izafi edilemeyeceği cihetle; anılan suçtan belirlenen cezanın 02.12.2016 tarih 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14. maddesi ile eklenen TCK’nın 158/3 maddesi gereğince artırılamayacağının gözetilmemesi,
2- Kabul ve uygulamadaki gerekçeye göre,
Sanığa müsnet suç için kanunda öngörülen temel adli para cezasının belirlenmesi ile şartları oluştuğunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması bakımından varsa kamu zararının tereddüte mahal bırakmayacak ve denetime imkan sağlayacak biçimde kesin olarak belirlenmesi gerekmekle;
Sanığın görev yaptığı kurumlar tarafından gönderilen cevabi yazıların muhteviyatına göre temel ceza ve etkin pişmanlık kurumlarına dayanak teşkil eden zarar miktarının hangi kalemlerden ve hangi dönemlere ilişkin olarak neye göre tespit edildiği anlaşılamadığından dosyanın konusunda uzman bir bilirkişiye tevdii ile zarar miktarının tereddüte mahal bırakmayacak biçimde belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, belirtilen sebeplerden dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/2-b maddesi uyarınca dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.