YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/24667
KARAR NO : 2023/579
KARAR TARİHİ : 20.02.2023
T. C.
Y A R G I T A Y
3. C E Z A D A İ R E S İ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/281 E., 2022/437 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.11.2017
tarihli ve 2021/161- 2022/4 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birici fıkrası ve Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 10.03.2022 tarihli ve 2022/281 – 2022/437 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 13.04.2022 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanığın terör örgütü üyeliğinin sabit olmadığı, tanık beyanlarının doğru olmadığı ve sanıkla ardışık arandığı iddia edilen kişilerin dinlenmediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün asker mahrem yapılanmasına verdiği önem doğrultusunda, asker sorumlusu ve sözde öğrenci olarak adlandırılan askeri personelin, örgütün diğer yapılanmalarına göre farklı iletişim yöntemleri kullanarak bir araya geldiği, etkin pişmanlık kapsamında ifade veren şahısların anlatımları üzerine tespit edilen yöntemlerden birinin de asker sorumlusu olan örgüt mensupları tarafından ankesörlü/kontörlü sabit telefonlardan asker kişilerin aynı … yakın saatlerde ardışık olarak aranması suretiyle buluşma sağlanması olduğu, asker sorumlusu/mahrem imam ile askeri personelin bu buluşmalarında sözde sohbet/ders adı altında toplantı yapıldığı, amacın örgütün gelecekteki hedefini gerçekleştirecek askeri personelin örgüte bağlılığının devamını sağlamak ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisinden bilgi temin etmek olduğu, sanığın da Yargıtay kararlarında belirtilen ardışık arama tablosunda mahkumiyete esas alınan arama kriterleri ile uyumlu olan ardışık arama yöntemiyle örgüt ile irtibat kurduğu, istikrarlı ve tutarlı tanık beyanları ile askeri öğrenci olduğu dönemde sorumlu mahrem imam tarafından takip edilen örgüt evinde kaldığı ve mahrem imamının sohbetlerine katıldığı, veri inceleme raporuna göre örgütün düzenlediği programlara düzenli şekilde iştirak ettiği hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik arz eden organik bağının bulunduğu sanığın eylemlerinin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK’nın 314/2 maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütü üyesi olma suçunu oluşturduğu anlaşılmış ve cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutunun kabulünde, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfının tayininde, cezanın belirlenmesinde, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesinin takdirinde, savunmasının inandırıcı gerekçelerle red edilmesinde ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin istinaf talebi yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Dairemizin 13.11.2019 tarih ve 2018/5526 Esas-2019/6842 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere;
Asker bir şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, “her türlü şüpheden uzak, kesin kanaata ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağı”, hususunda herhangi bir kuşku bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; HTS kayıtlarına göre sanığın kendi kullanımında olduğunu kabul ettiği cep telefonunun ankesörlü telefonlarla (TT Kart) tekil ve ardışık olarak arandığı, ardışık aranan askeri şahısların sanıkla aynı kuvvete mensup oldukları, yine sanığın eğitim döneminde de örgüt içerisinde yer aldığına dair V. D. ve M.Ö.’nün sanık hakkındaki beyanları, ankesörlü aramaya ilişkin HTS kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre, yerel mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmamakla sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 10.03.2022 tarihli ve 2022/281 – 2022/437 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.02.2023 tarihinde karar verildi.-