YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2407
KARAR NO : 2023/3174
KARAR TARİHİ : 18.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 nci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Trabzon 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.10.2018 tarihli ve 2018/177 Esas, 2018/325 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
2.Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 25.02.2019 tarihli ve 2018/914 Esas, 2019/227 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 08.11.2021 tarihli, hükmün bozulması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz istemi;
1.Sanığın terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı olan eğitim kurumlarında 1993-2017 yılları arasında öğretmen olarak çalıştığı,
2.Sanığın terör örgütü liderinin Bank Asyaya sahip çıkılması, para yatırılması talimatını verdiği dönemlerde hesap açtığı ve para yatırdığının görüldüğü,
3. Sanığın terör örgütüyle irtibatlı ve iltisaklı olduğu gerekçesiyle KHK ile kapatılan Pak İş Sendikasına sanığın üye olduğu,
Böylelikle terör örgütünün hiyararşisine dahil olmamakla birlikte terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu işlediğine ve sanık hakkında verilen kararın bozulmasına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Trabzon 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.10.2018 tarihli ve 2018/177 Esas, 2018/325 sayılı Kararı ile sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı kurumlarda çalışmış olmasının örgüte hiyerarşik olarak bağlanmış olmayı gösteren bir eylem olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, sanığın dosyada bulunan örgüt üyeliğine teşkil edebilecek olan diğer delil olan FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün finansal kuruluşu olan Bank … isimli finans kurumunda bulunan hesap hareketlerine ilişkin inceleme sonucunda sanığın anılan bankadaki hesabına para yatırdığı tarihlerin örgütün sözde liderinin talimatlarına uygun olduğu ancak sanığın hukuki durumunu değerlendirirken sadece hesap açılış ve para yatırma tarihlerinin değil, hesabını kapattığı ya da sıfırladığı tarihlerin de suçun sübutu açısından önem arzettiği, ancak sanığın diğer örgüt mensuplarının aksine anılan bankanın Devlet yönetimine devredildiği tarihten sonra da hemen hesabını kapatmadığı ve sıfırlamadığı, para yatırarak kullanmaya devam ettiğinin ettiği, sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma boyutuna ulaşmadığı, örgüte yardım niteliğinde de olmadığı, sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu gösterecek mahiyette süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden eyleminin tespit edilemediği belirtilerek sanık hakkında beraat kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 25.02.2019 tarihli ve 2018/914 Esas, 2019/227 sayılı Kararı ile Cumhuriyet savcısının istinaf gerekçelerinin yerine görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Oluş, iddia, mahkemenin kabulü, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyizi ve tüm dosya kapsamına göre;
1.Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanan kovuşturma aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK’nın 156 ncı maddesi uyarınca da re’sen müdafi görevlendirilmeyen sanığa Anayas’anın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesinin zorunlu sonucu olarak CMK’nın 150 inci maddesinin 2 ve 3 üncü fıkraları uyarınca müdafii görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeden savunma hakkının kısıtlanmasını netice verecek biçimde müdafii hazır bulundurulmaksızın hüküm kurulmak suretiyle CMK’nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
2.İstinaf aşamasında dosyaya gelen U.E.Ö.ün, yine temyiz aşamasında gelen B.K.in ve R.İ.nin sanık hakkında beyanlarının okunması ve gerektiğinde adı geçenlerin tanık olarak dinlenmesi,
3.Temyiz aşamasında dosyaya gelen kolluk evrakına göre kullanıcısı başka bir şahıs olarak girilen 404154 ID numaralı ByLock kaydının kullanıcısının sanık olabileceği, bu hususun kesin tespit için etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan R.İ ve C.T. isimli şahısların ifadelerinin alınmasının yararlı olacağı belirtilmekle, adı geçenlerin tanık olarak dinlenilmesi, ilgili birimlerden söz konusu ID’ye ilişkin ayrıntılı olarak ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının getirtilmesi, gerektiğinde celbedilen CGNAT kayıtları ve HTS sonuçları karşılaştırılıp ByLock kullanan kişinin sanık olup olmadığı doğrultusunda uzman bilirkişiden teknik rapor alınması,
4.UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığının da araştırılarak varsa beyanların aslı veya onaylı suretlerinin dosya kapsamına alınması, olanaklı ise sanık hakkında beyanda bulunan şahısların duruşmada tanık sıfatıyla dinlenilmeleri,
Tüm bu delillerin CMK’nın 217 nci maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz istemi yerinde görüldüğünden Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 25.02.2019 tarihli ve 2018/914 Esas, 2019/227 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinini birinci fıkrası uyarınca Trabzon 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay İlamının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.05.2023 tarihinde karar verildi.