YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/23816
KARAR NO : 2023/831
KARAR TARİHİ : 28.02.2023
TUTUKLU
DURUŞMA TALEPLİ
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/2227 E., 2020/803 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 11.07.2019 tarihli ve 2019/97 Esas, 2019/415 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun ) 3 üncü maddesi delaletiyle aynı yasanın 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 03.06.2020 tarihli ve 2019/2227 Esas, 2020/803 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 17.03.2022 tarihli ve düzeltilerek onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle; ByLock trafik kayıtlarına ilişkin verilen çalınma veya satın alınma yoluyla ele geçirildiğine; ByLock verileri usulüne uygun ele geçirilmediği için delil olarak kullanılamayacağına; sanığın Bank Asyaya örgüt liderinin talimatıyla para yatırmadığına; tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığına ve çelişkili olduğuna, bu nedenlerle kararın bozulması gerektiğine ilişkin olup, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması talep edilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Mahkemece dinlenen tanık A.Y. ve tanık M.A.K.’nin birbirini teyit eden sanığın örgüt içerisindeki konumunun Eyalet Talebe Mesulü olduğu, kod adının … olduğu, kendilerinin ByLock programı kullandıkları ve sanığın ByLock programında ekli olduğuna ilişkin anlatımları, tanık B.K.’nin sanık ile aynı yurtta görevli oldukları ve sanığın denetmen olduğuna dair anlatımı, sanık ByLock kullandığını kabul etmese de sanık adına kayıtlı olan 0530 (…) (..) (..) ve 0551 (…) (..) (..) numaralı telofonlar ile ByLock isimli programın kullanıldığı, kullanıcı adı, şifre ve sanığı ByLock sisteminde ekleyen kişilerin nickname’lerine bakıldığında tanıkların sanığın kodismi olarak belirttikleri “…” adının kullanıldığı, yine sanığı tanıyan tanık A.Y. ve M.A.K.’nin sanığa ait ByLock listesinde ekli olduğu, 0530 (…) (..) (..) nolu hattın kullanıldığının sanığın kabulünde olduğu, bu durumda 0530 (…) (..) (..) ve 0551 (…) (..) (..) numaralı GSM hattına bağlı olan … ID numaralı ByLock kullanıcısının sanık olduğunun anlaşıldığı, tüm bu deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın eylemlerin silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içerdiği, böylelikle sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu ve üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği anlaşılarak, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, incelenen dosya kapsamına ve gerekçeye göre İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular ile hukuki vasıflandırma ve cezanın kişiselleştirilmesi yönünden hükümde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Dosya kapsamına göre, FETÖ/PDY terör örgütü liderinin talimatından sonra ve bu talimat doğrultusunda Bank Asyada birden çok katılım hesabı açıp para yatırdığı ve örgütün İzmir yapılanmasında Bayraklı eğitim danışmanı olarak görev üstlendiği anlaşılan sanığın bu eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçu açısından kabule esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi, sonuca etkili görülmemiştir.
a) Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında ve Dairemizin müstakar kararlarında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
b) Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetildiğinde; örgütün hiyerarşik yapısının içinde olduğunu gösterir örgütün gizli haberleşme aracı olan ByLock programını kendi adına olan ve kendi kullanımında olan 0530 (…) (..) (..) ve 0551 (…) (..) (..) nolu hatlar üzerinden kullanan ve … ID numaralı ByLock kullanıcısı olan, örgüt içinde eyalet talebe mesullüğü ve örgüt yurdunda denetmenlik yapan ve örgüt içinde kod isim kullanan sanığın, anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
c) Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; karar gerekçelerine göre sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler de yerinde görülmediğinden, duruşmada SEGBİS vasıtasıyla kaydedilen savunmalara ilişkin SEGBİS çözüm tutanağı düzenleyen kâtibe ödenen ücretlerin yargılama gideri olarak sanığa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi dışında sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde c bendinde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının c bendi gereği sanık yönünden hükmün yargılama giderlerine ilişkin 11 inci fıkrasındaki “359,20 TL” ibaresinin çıkarıltılarak yerine “314,20 TL” ibaresi eklenmek suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
28.02.2023 tarihinde karar verildi.