Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/22255 E. 2023/8142 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/22255
KARAR NO : 2023/8142
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/266 E., 2021/202 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye mahkemesi tarafından sanıklar hakkında verilen hükümlerin 5271 … Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Hükmolunun cezanın süresine göre şartları bulunmadığında sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1 inci maddesi uyarınca reddine karar verilmekle gereği düşünüldü;
I. HUKUKİ SÜREÇ
1. Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.12.2018 tarihli ve 2017/567 Esas, 2018/636 … Kararıyla tüm sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ayrı ayrı 6 yıl 3 ay hapis cezası ile mahkumiyetlerine, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
2. Erzurum Bölge Adliye 2. Ceza Dairesinin 23.02.2021 tarihli ve 2019/266 Esas, 2021/202 … Kararıyla İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanıklar müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 … Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 31.03.2022 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar Müdafiin Temyiz Sebepleri
Özetle; Kolluğun tanık dinleme yetkisinin bulunmadığına, mahkemenin hangi delile neden üstünlük verdiğini gerekçeli kararda tartışmadığı ve koulluk tarafından yapılan değerlendirimlerin yer aldığı tape kayıtlarının hükme esas alındığına, sanıklar sadece ailelerin ihtiyacı için un fabrikasına gittiklerine, PKK terör örgütü adına faaliyet yürütmediklerine, telefon görüşmelerinin günlük ve sıradan konuşmalar olduğuna ve maddi bulularla desteklenmeyen tape kayıtlarının yanlış değerlendirilmesi sonucu hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğuna, örgüt adına hareket eden kişilerin kendi özel mülkiyetinde olan araçla hareket etmelerinin akla ve mantığa uymadığına, sanıkların fiziki takip süreçlerinde de araçlarında yapılan aramada suç unsurunun bulunmadığına ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derce Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece mahkemesince sanıkların eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğunun kabulü ile sanıklar hakkında mahkumiyet karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
Mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde, sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısı ve herkesi inandıracak şekilde olması, Yargıtay’ın tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu verilere mahkeme tarafından ulaşılan sonuçların; iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, bu suretle dava konusu eylemin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise suç olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı konusundaki mahkeme kabulünün duraksamaya yol açmayacak biçimde karar yerinde gösterilmesi gerektiği; yine CMK’nın 135 inci maddesi kapsamında iletişimin dinlenmesi sonucunda elde edilen telefon görüşme içeriklerinin belirti/emare delili olup tek başına hükme esas alınamayacağı hususu da nazara alınarak, bu haliyle sanıkların dosya kapsamına yansıyan eylemlerinin süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içermemesi, silahlı terör örgütünün organik yapısına dahil olduğunu gösterir nitelikte bulunmaması karşısında somut olayda örgüt üyeliği suçunun oluşmadığı gözetilerek;
Öncelikle, ihbarda belirtildiği gibi sanıkların müştekilere ait fabrikadan PKK/KCK silahlı terör örgütü adına un temin etmeye çalıştıklarının ve terör örgütü ile irtibatlarının hukuken şüpheye yol açmayacak şekilde belirlenebilmesi için, sanıklar hakkında daha önceden terör örgütünün propagandasını yapmak, örgüte yardım etmek veya örgüt adına suç işlemek suçlarından herhangi bir adli soruşturma açılıp açılmadığının tespitine çalışılması, var ise ilgili soruşturma ve bir adli soruşturma açılıp açılmadığının tespitine çalışılması, var ise ilgili soruşturma ve kovuşturma evraklarının onaylı örneklerinin dosya içerisine alınması, gerekirse müşteki ve çalışanları tekrar dinlenerek sanıkların PKK/KCK silahlı terör örgütü adına düzenlenmiş bir pusula ya da evrakı kendilerine getirip getirmediklerinin sorulması, şayet mahkeme kabulünde belirtildiği gibi sanıkların eyleminin PKK/KCK silahlı terör örgütü adına kışlık yaşam malzemesi temin etmeye çalışmak şeklinde kabul edilmesi halinde örgüt üyeliği ile devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçu arasındaki geçitli suç özelliği de dikkate alınarak sanıkların eylemlerinin “TCK’nın 149 uncu maddesinde düzenlenen nitelikli yağmaya teşebbüs ve TCK’nin 302 nci maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma” suçlarını oluşturacağının düşünülmemesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilirken uygulama maddesi olarak sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, TCK’nın 58/9 maddesinin yanısıra hükmün A, B ve C bentlerinde anılan Kanunun 58/6 maddesinin de gösterilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V.KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle tüm sanıklar müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünde Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 23.02.2021 tarihli ve 2019/266 Esas, 2021/202 … Kararının 5271 … Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, oybirliğiyle BOZULMASINA, 5271 … Kanun’un 307 nci maddesinin beşinci fıkrası gereğince sonuç ceza yönünden sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, sanık …’ın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve bozma nedeni gözetilerek TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA,
Dava dosyasının, 5271 … Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Van 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.10.2023 tarihinde karar verildi.