YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/20431
KARAR NO : 2022/4401
KARAR TARİHİ : 15.09.2022
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Bozma üzerine ilk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Örgütün kurucusu, yöneticileri ve örgüt hiyerarşisinde üçüncü veya daha yukarı katmanlarda yer alan mensuplarının zaman sınırlaması olmaksızın örgütün nihai amacından haberdar oldukları yönünde kuşku bulunmamakta ise de, bir ve ikinci katmanlarda yer alanlar açısından; Devletin her kurumuna sızan mensupları vasıtasıyla kişi ve kurumlara yönelik, örgütün gerçek yüzünü ortaya koyan operasyonlara başlandığı, bu yapının kamuoyu ve medya tarafından tartışılır hale geldiği, üst düzey hükümet yetkilileri ve kamu görevlileri tarafından yapılan açıklamalarda “paralel yapı” veya “terör örgütü” olduğuna ilişkin tespitler ve uyarıların yapıldığı, Milli Güvenlik Kurulu tarafından da aynı değerlendirmelerin paylaşıldığı süreçten önce icra edilen faaliyetlerin, nitelik, içerik ve mahiyeti itibariyle silahlı terör örgütünün amacına hizmet ettiği sanık tarafından bilindiği somut delil ve olgularla ortaya konulmasının zorunlu olduğu, işlenen bir suçta gerçekleşebilecek unsur yanılgısının kastı ortadan kaldıracağı, bu durumun TCK’nın 30/1 maddesi
kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 25.02.2021 tarihli bozma ilamında belirtilmiş olmasına karşın, tanık sıfatıyla dinlenen …’un “sanığın 2014 yılının Haziran ayında okulunun bitmesi sonrası ailesinin yanına taşınarak örgütle bağını kopardığı”na ilişkin anlatımı ve sanığın katalog evlilik yapmadığına ilişkin beyanı, sanığın da bu doğrultudaki açıklamaları nazara alındığında, bozma ilamının gereğine tevessül edilmeksizin sanık hakkında, TCK’nın 30/1. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanığın öğrenciliği döneminde örgüt evlerinde kaldığı, bu evlerde bir dönem ev ablalığı yaptığı, ancak 2014 yılı Haziran ayı itibariyle okulunun bitmesi sonrası örgüt evlerinden ayrılarak ailesinin yanına taşınıp örgütle bağını kopardığına ilişkin anlatımı, örgüt ile irtibatlı bir kısım kişiler hakkında bilgi verilmesi hususları nazara alındığında; hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği değerlendirilerek TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5. Maddesi uyarınca tayin olunan cezada 1/4’ten 3/4’e kadar indirim öngören TCK’nın 221/4-3. Cümlesi uyarınca makul oranda indirim yapılması gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini
Kanuna aykırı, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Giresun 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin bilgi için Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.