Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/19391 E. 2023/724 K. 21.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/19391
KARAR NO : 2023/724
KARAR TARİHİ : 21.02.2023

T U T U K L U

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/220 E., 2020/453 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İlk Derece Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmüne
yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.12.2019 tarihli, 2018/63 Esas ve 2019/466 sayılı Kararı ile sanığın terör örgütüne üye olmak suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 314/2 nci maddesi uyarınca 5 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 inci maddesi uyarınca yarı oranında arttırım yapılarak 8 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 62/1 inci maddesi gereği cezasından taktiren 1/6 oranında indirim yapılarak neticeten 6 yıl 10 ay 15 … hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak mahrumiyetlerine ve hükmen tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir.
2. Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 26.10.2020 tarihli, 2020/220 Esas ve 2020/453 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
5. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özet olarak; temyiz sebepleri 5271 sayılı Kanun’un 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında olmadığından ve yerinde görülmediğinden aynı kanunun 302 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince temyiz davasının esastan reddine karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi;
1-Suçun unsurlarının bulunmadığı,
2-Müvekilin ByLock kullandığının tespit edilemediği,
3-Hata hükümlerinin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği ve sair nedenlere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Her ne kadar sanık üzerine atılı suçlamaları kabul etmemiş ise de; dosya içerisinde mevcut araştırma raporlarından ve tanık anlatımından da anlaşılacağı üzere sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün mali kaynağı olan Bank Asyada hesabının bulunduğu, örgüt ile iltisaklı … Eğitim A.Ş’de SGK kaydının bulunduğu, ayrıca sanığın teknik özellikleri, indirme ve kullanma yöntemi, kullanıcıları ve muhtevası itibariyle münhasıran FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütü mensupları tarafından kullanıldığı tespit ve kabul edilen ByLock iletişim sistemini sanığın yapılan ByLock sorgulamasında 0544 (…) (..) (..), 0543 (…) (..) (..) ve 0544 (…) (..) (..) nolu hatlar üzerinden ByLock programını kullandığının tespit edildiği hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; suç ve cezadan kurtulmaya yönelik sanık savunmalarına itibar edilmeyerek, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği kanaatine varılmıştır.
Sanığın örgüt içindeki konumu, eylem yoğunluğu, suçun işleniş şekli, suçun işlendiği yer ve zaman, sanığın amaç ve saiki, meydana gelen netice gözönüne alınarak alınarak takdiren alt hadden uzaklaşarak teşdiden ceza tayin edilmiştir.
Sanık …’un, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün kuruluş amaçlarını, faaliyet ve eylemlerini benimsediğini gösterir şekilde ve örgütün amaçları doğrultusunda yoğunluk, süreklilik ve çeşitlilik arzeden eylem ve faaliyetlerde bulunduğu, örgütle hiyerarşik ve organik açıdan tam bir disiplin içinde bağlı olduğu, Bu haliyle sanığın; 15 Temmuz darbe girişimine kadar olan süreçte sözde meşruiyetini toplum nezdinde inanç değerlerini, kamu otoritesi nezdinde ise hukuksal zemini istismar ederek sağlaya gelmiş olan FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün üyesi olduğu anlaşılmakla, suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, sanığın güttüğü amaç ve saik, kasta dayalı kusurunun ağırlığı, örgütsel faaliyetlerinin niteliği ve etkinlik dereceleri gözetilerek, eylemine uyan TCK’nın 314/2 nci maddesi gereğince, suçun işleniş şekli, suçun işlendiği yer ve zaman, sanığın amaç ve saiki, meydana gelen netice gözönüne alınarak takdiren alt hadden temel ceza tayin edilmiş, sanığın işlediği suçun terör suçu olması nedeniyle 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 3 üncü ve 5/1 inci maddeleri gereğince cezasında 1/2 oranında artırım yapılmış, sanık hakkında şartları oluşmadığından etkin pişmanlık hükümleri uygulanmamıştır. Son olarak sanığın sabıkasız oluşu ve yargılama sürecindeki olumlu tutum ve davranışları lehine takdiri indirim nedeni kabul edilerek TCK’nın 62/1 inci maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılmak suretiyle netice ceza tayin edilmiş, tam bir vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur, şeklindedir
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk derece mahkemesince verilen hükmün usül ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle sanık müdafiinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun 5271 sayılı CMK’nın 280/1-a maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir, şeklindedir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında temel ceza tayin edilirken alt sınırdan uzaklaşılmasına rağmen, kararın gerekçesinde “Sanığın örgüt içindeki konumu, eylem yoğunluğu, suçun işleniş şekli, suçun işlendiği yer ve zaman, sanığın amaç ve saiki, meydana gelen netice gözönüne alınarak alınarak takdiren alt hadden uzaklaşarak teşdiden ceza tayin edilmiştir.” şeklinde bir ibareye, diğer bir paragrafında ise “TCK 314/2 inci maddesi gereğince, suçun işleniş şekli, suçun işlendiği yer ve zaman, sanığın amaç ve saiki, meydana gelen netice gözönüne alınarak takdiren alt hadden temel ceza tayin edilmiş,” şeklinde ibareye yer verilerek hükmün esasını oluşturan kısa karar ile gerekçe arasında, ayrıca gerekçenin kendi içerisinde çelişki oluşturulmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6 ncı maddesine aykırı davranılması hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Başkaca yönleri incelenmeyen Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin 26.10.2020 tarihli, 2020/220 Esas ve 2020/453 sayılı Kararının, gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, müsnet suçun niteliği, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, mevcut delil durumu gözetilerek tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
21.02.2023 tarihinde karar verildi.21.02.2023