Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/15815 E. 2023/8022 K. 26.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/15815
KARAR NO : 2023/8022
KARAR TARİHİ : 26.10.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/114 E., 2020/382 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek isteyerek yardım etme
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzelterek esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 … Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 … Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü;

Sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 … Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 … Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/36 Esas ve 2017/186 Karar …, 11.07.2017 tarihli Kararı ile sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan, 5237 … … Ceza Kanunu’nun (5237 … Kanun) 314/3 ve 220/7 maddeleri delaletiyle 5237 … Kanunun 314/2, 220/7, 3713 Terörle Mücadele Kanun’un (3713 … kanun) 3-5/1, 5237 … Kanun 62, 53/1,2,3, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar verilmiştir.
2.Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesinin 05.06.2020 tarih 2018/114 Esas, 2020/382 … Kararıyla sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanıklar müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun, 5271 … Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 10.03.2022 tarihli onanma görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık … müdafi, sanık … ve müdafii, sanık … müdafii, sanık Ülviye …’ in temyiz sebepleri;
1. Bank … hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemi olduğuna, talimatla hareket etmediğine,
2. Sanıklar hakkında usul ve yasaya aykırı olarak verilen mahkumiyet kararının bozulması ve beraat kararı verilmesi gerektiğine,
3. Sanık … için müdafii olmadan yargılama yapıldığına,
4. Temyiz dilekçesinde belirtilen diğer sebepler ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabullü
“Sanıkların eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte bilerek isteyerek yardım etme suçunu oluşturduğunun kabulü ile mahkumiyetlerine karar verilmiştir. “
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
“İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda bir isabetsizlik görülmemekle, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı verilmiştir”
IV. GEREKÇE
BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 … Bankacılık Kanunun 107 nci maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası A.Ş.’de gerçekleştirilen mutad hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında;
Dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporu da dikkate alınarak; sanıkların birden fazla hesaplarının olduğu, her yatırılan ya da havale/ eft olarak gelen paradan sonra vadeli hesaplar açıldığı, sanıkların örgüt liderinin talimatına denk gelen dönemlerde hesaplar açtığı ve para yatırdığı tespit edilmiş ise de; talimat tarihleri dışında da bu tür işlemler yapmaları, anılan hesaplarını Bank Asyanın TMSF’ye devrinden sonra olacak şekilde de aktif şekilde kullanmaya devam etmeleri, talimat döneminden sonra da hesap hareketlerinin bulunması ve sanıkların savunmalarında bankadaki hesapların rutin bankacılık faaliyetleri kapsamında kullandığını beyan etmeleri hususları karşısında; dosya kapsamında savunmasının aksini ispat edecek şekilde, sanıkların örgüt ele başının talimatıyla örgüte yardım kastıyla hareket ettiğine ve dolayısıyla FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım suçunu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden arınmış, kesin, somut ve tam inandırıcı delil elde edilemediğinden “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi gereği atılı suçtan beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi, suretiyle hüküm kurluması hukuka aykırı bulunmuştur
Kabul ve uygulamaya göre de;
Ayrıntıları (kapatılan) 16. Ceza Dairesinin 09.04.2018 tarih ve 2018/125 Esas 2018/1049 … Kararında belirtildiği üzere; CMK 188/1 inci maddesinde; “Duruşmada, hükme katılacak hakimler ve cumhuriyet savcısı ile zabıt katibinin ve kanunun zorunlu müdafiiliği kabul ettiği hallerde müdafiinin hazır bulanması şarttır.” şeklinde duruşmada hazır bulunması gerekenler gösterilirken “zorunlu müdafiiyi” mahkeme heyetinden saymıştır.
CMK 289 uncu maddesinin 1-a-e bendlerinde, kanuna kesin aykırılık halleri içinde, “mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması ile Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken kişilerin yokluğunda duruşma yapılması” gösterilmiştir. Temyiz denetiminde bu madde kapsamındaki hukuka aykırılıklar temyiz kapsamında gösterilmiş olmasa da resen incelenecektir (CMK 289/1).
Bu açıklamalar doğrultusunda, somut olayda; Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanan sanık …’ in, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK 156 ncı maddesi gereğince re’sen müdafii görevlendirilmeyerek bulunduğu hal nedeniyle, delillere erişme ve savunma hazırlama imkanları itibariyle çelişmeli yargılamanın gereği olan “silahların eşitliği” ilkesinin ve Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddeleri ile teminat altına alınan … yargılama hakkının ihlali sonucunu doğuracak biçimde, adaletin selameti açısından gerekli olan müdafiinin hukuki yardımından yararlandırılmadan yargılama yapılıp sorgusu tespit edilmek ve hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması yukarıda izah edilen mevzuat ile CMK 188/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,; hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık … müdafii, sanık … ve müdafii, sanık … müdafii, sanık Ülviye …’in temyiz istemi yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi’nin 05.06.2020 tarih 2018/114 Esas, 2020/382 … Kararının 5271 … Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 … Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının a bendi uyarınca Eskişehir
2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
26.10.2023 tarihinde karar verildi.