Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/14584 E. 2023/521 K. 15.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/14584
KARAR NO : 2023/521
KARAR TARİHİ : 15.02.2023

T U T U K L U
D U R U Ş M A T A L E P L İ

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/1138 E., 2021/1397 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde neticesinde tespit edilmiştir.
Sanıklar müdafinin duruşmalı inceleme taleplerinin, ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından CMK’nın 299 uncu maddesi uyarınca REDDİNE karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.05.2021 tarihli ve 2020/213 Esas, 2021/189 sayılı Kararı ile sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hak yoksunluklarına cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba karar verilmiştir.
2. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 23.12.2021 tarihli ve 2021/1138 Esas, 2021/1397 sayılı Kararı ile sanıklar hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanıklar ve müdafilerinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 03.02.2022 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık … müdafinin temyiz istemi özetle :
1-Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
2-Tanık T.S.’nin beyanlarının müvekkili lehine olmasına rağmen aleyhe değerlendirilmesini hukuka aykırı olduğuna, müvekkilinin kullandığı evin örgüt öğrenci evi olduğunun ispatlanamadığına, bu iddiayı ispatlayan somut bir delil ve tanık beyanı bulunmadığına,
3-Tanıkların kollukta verdiği ifadeleri mahkeme huzurunda reddetmelerine rağmen kabule alınmasının hukuka aykırı olduğuna,
4-Müvekkilin suç unsuru niteliğinde telefon görüşmesi bulunmadığına,
5-Müvekkillinin kullandığı evin örgüt evi olmadığına, diğer sanıkla birlikte kiraladıkları özel ev olduğuna, ücret karşılığı özel ders verdiğine, bu evde örgüt sohbetleri yapıldığı iddiasının gerçek olmadığına. tanıkların bu hususu doğruladığına, tanıkların bir kısmının müvekkili tanımadığına ve müvekkili aleyhine beyanı olmadığına, bir kısım tanıkların soruşturma aşamasında baskı ile verdiği ifadelerinden mahkeme huzurundaki beyanlarıyla döndüğüne,
6-Müvekkiline ait dijital verilerde suç unsuruna rastlanmadığına, teknik takip sonucu örgüt üyesi olduğuna ilişkin tespit yapılmadığına, aleyhe değerlendirebilecek ByLock, Bank … vb. delil tespit edilmediğine ve sair sebeplere ilişkindir.
B. Sanık … müdafinin temyiz istemi özetle :
1-Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
2-Tanıkların kollukta verdiği ifadeleri mahkeme huzurunda reddetmelerine rağmen kabule alınmasının hukuka aykırı olduğuna,
3-Müvekkilin suç unsuru niteliğinde telefon görüşmesi bulunmadığına,
4-Müvekkilin suç unsuru niteliğinde telefon görüşmesi bulunmadığına,
5-Müvekilinin kaçma girişiminde bulunmadığına
6-Müvekkillinin kullandığı evin örgüt evi olmadığına, diğer sanıkla birlikte kiraladıkları özel ev olduğuna, ücret karşılığı özel ders verdiğine, bu evde örgüt sohbetleri yapıldığı iddiasının gerçek olmadığına. tanıkların bu hususu doğruladığına, tanıkların bir kısmının müvekkili tanımadığına ve müvekkili aleyhine beyanı olmadığına, bir kısım tanıkların soruşturma aşamasında baskı ile verdiği ifadelerinden mahkeme huzurundaki beyanlarıyla döndüğüne,
7-Flaş bellekteki kodlamanın müvekkiline ait olmadığına,
8-Müvekkiline ait dijital verilerde suç unsuruna rastlanmadığına, teknik takip sonucu örgüt üyesi olduğuna ilişkin tespit yapılmadığına, aleyhe değerlendirebilecek ByLock, Bank … vb. delil tespit edilmediğine ve sair sebeplere ilişkindir.
C. Sanık …’nin temyiz istemi özetle :
1-Diğer sanıkla birlikte kaldığı evin kendi kiraladıkları ev olduğuna, örgüt evi olmadığına, para kazanmak için ücret karşılığı özel ders verdiğine, bazı öğrencilere evinde bazılarına ise kafelerde ders verdiğine, arayarak yerleri söylediğine, telefon görüşmelerinin günlük hayata ilişkin olduğuna, kimseye sohbet vermediğine,
2-Flaş bellekteki verilerin kendisine ait olmadığına, hiçbir örgütün sohbetlerine katılmadığına,
3-Huzeyfe isimli arkadaşının ricasıyla ile bu kişinin başka bir kişiden olan alacağını alması için Edirne’ye gittiğine, kaçma amacı bulunmadığına ve sair sebeplere ilişkindir.
D. Sanık …’in temyiz istemi özetle :
İsnat edilen suçlarla ilgisinin bulunmadığına, adil yargılanma talebi olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
15 Temmuz darbe girişiminden sonra sanıkların Adana ilindeki üniversite öğrenimi sırasında C.S., … (…) kod K.K. ve M.A.A. sorumluluğunda oluşturulan örgüt öğrenci evlerinden birinde kalmaya başladıkları, sanık …’in M.A.A. vasıtası ile mahkememizin 2020/226 Esas sayılı dava dosyasında örgütün darbe girişimi sonrasında yeniden yapılanması iddiası ile yargılanan tanık T.S.’den bu öğrenci evine ikinci el eşya satın aldıkları, bu sırada M.A.A. tarafından sanık …’nin tanık T.’ye “…” olarak tanıştırıldığının anlaşılmasına göre sanık …’in “…” kod adını kullandığı,
Sanıkların örgütün darbe girişimi sonrasında oluşturmaya çalıştığı yapılanmasında ortaokul ve lise öğrencileri olup gelecekte faydalanacaklarını düşündükleri tanıklar B.G.’ye, Y.B.Ü., C.S.P., İ.T.’e sözde ders çalıştırma bahanesi ile kaldıkları örgüt öğrenci evinde yönlendirildiği, evlerde sözde sohbet adı altında örgüt liderinin kitaplarının okunup, vaazlarının izlendiği örgüt propagandasının yapıldığı toplantılar düzenleyerek bu öğrencileri örgüte kazandırmak için özel çaba sarf ettikleri, sözde öğrenci evine gelen bu öğrencileri sınavlara özel olarak hazırladıkları, bu öğrencilere örgüt evindeki toplantılarında örgüt elebaşı …’in kitaplarının okutulduğu ve örgüt liderinin iyi bir insan olduğundan bahsedilerek sözde hizmet hareketi ile ilgili bilgilerin verildiği, bu faaliyetler sırasında gizliliğe çok önem verildiği, kod adı kullandıkları, telefon görüşmelerinde şifreli olarak konuştukları, bir süre sonra öğrencilerin eve gelmemelerini isteyerek, dikkat çekmemek için dışarıdaki umuma açık kafelerde buluşmaya başladıkları, tamamen ve masumane olarak maddi kazanç amacı ile sadece ders vermek için bu öğrencilerle buluşan sanıkların, yasa dışı bir faaliyetlerinin olmaması halinde deşifre olmayı önlemek amacıyla, telefon görüşmelerini şifreli olarak yapmaları gerekmediği gibi öğrencilerin eve gelmemelerini isteyerek, dışarıdaki umuma açık kafelerde buluşmalarının tamamen dikkat çekmemek ve tedbir amaçlı olduğu, haklarında soruşturma başlatılması üzerine Adli Kontrol tedbiri uygulanmak suretiyle serbest bırakılmalarına rağmen Edirne sınırından yurt dışına kaçma girişiminde bulunmaları, hatta sanık Usame’nin kaçtıktan sonra Yunanistan tarafından iade edilmesine göre sanıkların inkara dayalı savunmalarının, örgütün darbe girişiminden sonra dahi yapmaya çalıştığı yeni yapılanması ve faaliyetlerini korumaya, suç ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğundan itibar edilmesinin mümkün bulunmadığı, sanıkların süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içeren faaliyetlerinin bir bütün olarak örgütle organik bağ kurarak silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu anlaşıldığından eylemine uyan TCK’nın 314/2 nci maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
a) Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında ve dairemizin müstakar kararlarında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
b) Diğer delillerin atılı suçun sübutu ve cezanın kişiselleştirilmesi için yeterli olduğu görülmekle, kollukta bilgi sahibi olarak alınan beyanlarını kovuşturma aşamasında mahkeme huzurunda doğrulamayan tanık C.’nin beyanlarına kabulde yer verilmesi sonuca etkili görülmemiş ve bozma nedeni yapılmamıştır.
c) Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra örgütün yeniden yapılandırılması çalışmaları kapsamında Adana’da açılan örgüt evlerinde haklarında aynı suçtan ceza soruşturmaları bulunan dava dışı üçüncü şahıslarla birlikte kalarak, örgüte yeni eleman kazandırmak amacıyla lise öğrencilerine ders çalıştırmak bahanesi ile örgütsel toplantılar düzenleyip sohbet adı altında örgütsel telkin ve tavsiyelerde bulunan sanıkların anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduklarına dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
d) Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen esasa müessir olabilecek savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, incelenen hükümlerde hukuka aykırılık saptanmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 23.12.2021 tarihli ve 2021/1138 Esas, 2021/1397 sayılı Kararında sanıklar ve müdafilerince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
15.02.2023 tarihinde karar verildi.