Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2022/10160 E. 2023/296 K. 25.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/10160
KARAR NO : 2023/296
KARAR TARİHİ : 25.01.2023

T. C.
Y A R G I T A Y
3. C E Z A D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
TUTUKLU

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/832 E., 2021/1369 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Bayburt Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.10.2021 tarihli ve 2021/114 Esas, 2021/114 sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 7 yıl 9 ay 22 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba karar verilmiştir.
2. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 17.12.2021 tarihli ve 2021/832 Esas, 2021/1369 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 11.02.2022 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle ;
1-İstinaf kararının gerkçesiz olduğuna ve bu durumun gerekçeli karar hakkının ihlali niteliğinde
olduğuna,
2- Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
3-Geçmiş çalışma kaydının, KHK ile kapatılan dernek üyeliğinin, gazete aboneliğinin ve müvekiline aidiyeti ispatlanamayan sosyal medya paylaşımlarının delil olarak değerlendirilemeyeceğine,
4- Müvekilinin Bank …’ya talimatla para yatırmadığına ve hesap hareketlerinin rutin bankacılık faaliyeti kapsamında olduğuna, 2016 yılına kadar kullanmaya devam ettiğine, bu kapsamda isnat edilen suç yönünden delil olarak değerlendirilemeyeceğine,
5- Müvekkilin ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin tespit gerçeği yansıtmadığına, müsnet iddia gerçek olsa dahi somut dosya kapsamında yer alan ByLock kayıtlarında suç unsuru bulunmadığına,
6- Tanık beyanlarının soyut nitelikte olduğuna, başkaca delile desteklenmediğine,
7- Alt sınırdan uzaklaşarak karar vermesinin orantısız ve hukuka aykırı olduğuna,
ve sair sebeplere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sonuç itibariyle sanığın, .. il imamı … tarafından verilen sohbetlere katılmak, örgüte bağlı öğrenci yurdunda müdürlük yapmak, burada barınan öğrencilere örgüt lideri olan …’in CD’lerini izletmek suretiyle örgütün propagandasını yapmak, örgütsel anlamda esnaf mütevellilerinden sorumlu bölgeci olarak görev yapmak, kullanmış olduğu hat üzerinden örgütün haberleşmek amacıyla kullandığı ByLock isimli programı kullanmak, örgütsel anlamda sorumlu olduğu esnaf mütevellilerinden himmet adı altında örgüte yardım parası toplamak, yine örgüte maddi destek sağlamak amacıyla Zaman gazetesine abone toplamak, örgüt için kurban hissesi toplamak, 17-25 Aralık sürecinden sonra Bank … isimli bankanın maddi anlamda zora girmesi sebebiyle destek olmak için talimat döneminde 2 ayrı hesap açarak para yatırmak suretiyle örgüte maddi destek sağlamak, 2016 yılı mayıs ayına kadar örgüte müzahir kurumlarda çalışmayı sürdürmek şeklindeki süreklilik, yoğunluk, çeşitlilik içeren eylemleri sebebiyle FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile organik bir bağ kurup hiyerarşisine dahil olduğu ve bu kapsamda faaliyet yürüttüğü kanaatine varılarak, sanığın 7 yıl 9 ay 22 … hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
a) Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (kapatılan) 16. Ceza Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında ve dairemizin müstakar kararlarında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
b)Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Yargıtay (kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olacağı kabul edilmiştir.
c) BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası AŞ’de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında; sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi mümkündür.
d) Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, 243009 ID numarası üzerinden ByLock iletişim sistemini örgütsel iletişim amacıyla kullanan, örgüt içerisinde esnaf mütevellilerinden sorumlu bölgeci, sohbet hocası olarak faaliyet yürüten, örgüt liderinin talimatı üzerine FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası AŞ’de bankacılık işlemleri yapan sanığın anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
e) Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen esasa müessir olabilecek savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, incelenen hükümde hukuka aykırılık saptanmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 17.12.2021 tarihli ve 2021/832 Esas, 2021/1369 sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bayburt Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.01.2023 tarihinde karar verildi.