Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/9798 E. 2023/575 K. 20.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9798
KARAR NO : 2023/575
KARAR TARİHİ : 20.02.2023

T. C.
Y A R G I T A Y
3. C E Z A D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1257 E., 2018/1617 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.02.2018 tarihli ve 2017/48 -2018/72 sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birici fıkrası ve Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 yıl 10 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 20.06.2018 tarihli ve 2018/1257 – 2018/1617 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 14.05.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanığın terör örgütü üyeliğinin sabit olmadığı, Bank … hesap hareketlerinin rutin olduğu, ByLock raporunun hukuka uygun delil olmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Polis memuru olarak görev yapmaktayken kamu görevinden çıkartılmış olan sanığın, ByLock araştırma raporunda, T.C. Kimlik No: …, GSM Numarası: …, IMEI No: …., İlk Tespit Tarihi: 01.09.2014 olarak kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas 2017/3 sayılı içtihadı doğrultusunda ByLock tespitinin teknik verilerle ispatı hususu kapsamında, BTK’dan gelen karşı IP bilgilerini gösteren müzekkere cevabına göre, “Baltic Servers” isimli firmadan kiralanan birden fazla Hedef IP numarası üzerinden, sanığın kullanımında olan … nolu hat ile 01.09.2014-24.10.2014 tarihleri arasında 176 adet sinyal bilgisinin bulunduğu, sinyal bilgisi alınan baz istasyonlarının çoğunlukla sanığın ve ailesinin yaşadığı, görev yaptığı ve görevi nedeniyle gidip geldiği yerler olduğunun sanık tarafından da doğrulandığı, buna göre sanığın münhasıran FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyelerinin kendi aralarında gizli haberleşmek için oluşturulan ve örgüt üyesi olmayan kişilerin kullanma imkanı olmayan ByLock haberleşme programını kullandığı hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde anlaşılmıştır.
Her ne kadar sanık ByLock isimli programı indirmediğini ve kullanmadığını savunmuş ise de; bahsedilen tespitler çerçevesinde sanığın örgütün iletişim yöntemlerinden biri olan ByLock isimli programın kullanıcısı olduğu anlaşılmakla, sanığın soyut ve inkara yönelik savunmasına Mahkememizce itibar edilmemiştir.
Bank … hesap hareketlerine ilişkin 17.10.2017 havale tarihli bilirkişi raporuna göre, hesapta 0,42 TL bakiye bulunmaktayken örgüt talimatı sonrasında 29.01.2014- 15.04.2014 tarihleri arasında hesaba toplamda 11.000 TL para yatırıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut ByLock tespit tutanağı, BTK’dan gelen karşı IP bilgilerini gösteren müzekkere cevabı, bilirkişi raporu, sanık savunması, diğer belge ve tutanaklar ile yukarıdaki ayrıntılı açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verilmiştir. Sanığın, devletin kendisine itimat edip kolluk gücünü kullanması hususunda yetkili kıldığı bir kamu personeli olması ve arada güven-sadakat temelinde bir ilişki barındırması nedeniyle, işlemiş olduğu silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin olarak meydana gelen tehlikenin ağırlığı da nazara alınarak alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayin edilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutunun kabulünde, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfının tayininde, cezanın belirlenmesinde, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesinin takdirinde, savunmasının inandırıcı gerekçelerle red edilmesinde ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin istinaf talebi yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası A.Ş.’de gerçekleştirilen mutad hesap hareketlerinin müsnet suç yönünden örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanıın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet kabul edileceği;
Sanığın örgüt liderinin Bank Asyaya yönelik talimatı doğrultusunda örgüte müzahir Bank … hesap hareketlerine ilişkin alınan bilirkişi raporuna göre, 2014 yılı öncesinde hesapta 0,42 TL bakiye bulunmaktayken örgüt liderinin talimatı sonrasında 29.01.2014-15.04.2014 tarihleri arasında hesaba toplamda 11.000 TL para yatırdığı, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi ve alınan bilirkişi raporu ile bu hususların sabit olduğu, bu yöne ilişkin temyiz sebeplerinin yerinde olmadığı,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporlarının yeniden istenmesi, bulunmaması durumunda CGNAT ve HTS kayıtları getirtilerek bu kayıtlar üzerinde uzman kişiler aracılığı ile bilirkişi incelemesi yaptırılarak sanığın ByLock kullanıp kullanmadığının tespit edilmesi, yine UYAP veri havuzundan araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir itirafçı beyanı olup olmadığının saptanması halinde ifadelerinin dosya içerisine getirtilmesi, tüm bu delillerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde eksik araştırmayla hüküm kurulması nedeniyle sanık müdafiinin bu yöndeki temyiz itirazları yerinde görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 20.06.2018 tarihli ve 2018/1257 Esas, 2018/1617 sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının a bendi uyarınca Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
20.02.2023 tarihinde karar verildi.