Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/9651 E. 2023/2800 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9651
KARAR NO : 2023/2800
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/747-2018/2028
SUÇ : Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım
etmek
HÜKÜM : İlk derece mahkemesi kararının kaldırılarak sanığın mahkumiyetine
dair karar
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği ceza süresi yönünden yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
Bölge Adliye Mahkemesince duruşmalı incelenerek verilen karara yönelik sanık müdafii tarafından 04.10.2018 tarihinde temyiz sebeplerini içermeyen süre tutum dilekçesi verildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararının sanık müdafiine 30.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, sanık müdafiince 14.11.2018 tarihinde ayrıntılı temyiz dilekçesinin, 5271 sayılı Kanun’un 295 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen 7 günlük süreden sonra sunulduğu görülmüş ise de, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararının hüküm fıkrasında ve sanık müdafiine gerekçeli kararı tebliğ eden tebligat zarfında 5271 sayılı Kanun’un 295 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen 7 günlük süreye ilişkin bir ihtaratın bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz başvurusunun süresinde yapıldığı kabul edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.11.2017 tarihli ve 2017/300 Esas, 2017/484 sayılı Kararı ile Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca oy çokluğuyla beraat kararı verilmiştir.
B. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 03.10.2018 tarihli ve 2018/747 Esas, 2018/2028 sayılı Kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik o yer Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanık hakkında örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 220 nci maddesinin yedinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 63 üncü maddesi ve 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 3 yıl 1 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

C. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 05.05.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Dairemize tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz istemi özetle;
1.Alınan bilirkişi raporunun eksik olduğuna, yetkisini aşarak sanık aleyhine yorum ve kanaat belirttiğine, raporun hükme esas alınmasını kabul etmediklerine,
2.Hesap hareketlerinin sanığın savunmalarını doğruladığına, hesaba dışardan para girişi olmadığına, bir takım işlemlerin tesadüfi olarak talimat dönemlerine denk geldiğine,
3.Sanığın parasal tüm işlemlerinin eşi olan Mehmet Yaman tarafından gerçekleştirildiğine,
4.Sanığın örgüte üye olduğuna veya örgüte yardım ettiğine dair başkaca hiçbir delil bulunmadığına,
5.Savunma tanığın olarak bildirdikleri kişilerin dinlenilmediklerine,
6.Emsal kararlarda belirtildiği üzere rutin bankacılık işlemlerinin örgüte yardım olarak değerlendirilemeyeceğine,
7.Suçun unsurlarının oluşmadığına ve,
8.Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Tüm dosya kapsamına göre sanığın, örgüt üyesi olduğunu gösterir delil buunmadığı, her ne kadar Bankasya’da hesabı var ise de bu hususun tek başına örgüt üyeliği veya örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçunu oluşturmadığı kanaatiyle 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, oy çokluğuyla sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Sanığın eyleminin örgüte yardım suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılıp değerlendirilmesi için duruşma açılarak yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince hükmedilen beraat kararının kaldırılarak; bilirkişi raporunda ayrıntıları tespit edilen hesap hareketlerinin incelenmesinde, sanığın örgüt liderini talimatından sonra hesap arttırımında bulunduğu, bu şekilde sanığın eyleminin örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçunu oluşturduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Oluş, iddia, mahkeme kabulü, sanık müdafiinin temyizinin kapsamı ve tüm dosya içeriği nazara alındığında;
Sanığın savunmasında Bank Asyaya para yatırma işlemlerini eşinin yönlendirmesi ile yaptığını savunmuş olması karşısında, örgüt liderinin talimatı ile örgüte yardım kastıyla Bankasya hesabına para yatırarak hesap arttırımında bulunduğuna dair sanığın savunmasının aksini gösterir, mahkumiyetine yeter her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığında beraatine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan mahkumiyetine karar verilmiş olması nedeniyle verilen karar hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 03.10.2018 tarihli ve 2018/747 Esas, 2018/2028 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …