YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9620
KARAR NO : 2023/2773
KARAR TARİHİ : 08.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇLAR : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER : Sanık müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen esastan ret kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle,
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, hükmedilen cezanın süresine göre yasal şartları bulunmadığından, 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereğince, reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.01.2018 tarihli ve 2017/108 Esas, 2018/15 sayılı Kararıyla, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 63 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazına ve mahsubuna karar verilmiştir.
2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 19.11.2018 tarihli ve 2018/760 Esas ve 2018/1909 sayılı Kararıyla sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, sanık müdafiinin temyiz başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca esastan reddine ve hükmün onanmasına karar verilmesi görüşünü içeren 07.05.2021 tarihli tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
Eksik soruşturma ve kovuşturma ile hüküm kurulduğuna,
Adil yargılama ilkesinin ihlal edildiğine,
ByLock programının kullanıldığına ilişkin isnadın gerçek bilimsel ve hukuki olmadığına,
Örgüt üyeliği kabul edilebilmesi için aranan şartların müvekkilinde mevcut olmadığına,
Tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağına,
Hukuka aykırı biçimde soruşturma başlatılmış olduğundan elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağına,
Lehe olan delillerin toplanmadığına,
Etkin pişmanlıktan yararlanan tanıkların beyanlarının hukuka uygun olarak elde edilmediğinden hükme dayanak tutulamayacağına,
Şüpheden sanık yararlanır ilkesinin ihlal edildiğine,
Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın fiilen kendi kullanımında olan hat üzerinden 26.12.2014 tespit tarihi itibariyle ByLock kullandığı tespiti, tanık A.B.nin sanığı örgütsel nitelikli sohbetlere katılanlar arasında teşhis etmesi ve 17-25 Aralık sürecinden sonra açığa alınan polislerin dava dosyalarının hangi avukatların takip edeceğine yönelik konuşmaların yapıldığı sohbet toplantısına da sanığın katıldığına dair beyanlar bulunması gözetilerek, sanığın örgütsel içerikli sohbetlere katılmak ByLock programını kullanmak suretiyle örgüt hiyerarşisine dahil olduğu kanaatine varılmış, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, Ceza Genel Kurulu kararı ile kesinleşen 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı emsal kararında da ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere ByLock kullanıcısı olan sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü’nün organik ve hiyerarşik yapısı içerisindeki bir üyesi olarak kabul edilmeleri gerektiği anlaşılmakla, sanığın silahlı terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre,
1. Etkin pişmanlıktan yararlanan tanığın beyanından anlaşılacağı üzere, sanığın örgüt içi kararların alındığı sohbet adı altında düzenlenen örgütsel içerikli toplantılara katılan, örgüt içi gizliliğe riayet ederek ByLock programı kullandığına dair tespit bulunan sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü’nün organik ve hiyerarşik yapısına dahil olduğu, örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle örgüt üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
2. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla, sanık müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak, sanık ve müdafiin sunduğu 02-03.05.2023 tarihli dilekçeler itibarıyla, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirtmesi ve dilekçe içeriğinde de kendisinin örgütsel faaliyetlerine ve yargılama aşamasında bildirmediği örgüt mensuplarına ilişkin bilgiler vermesi, ByLock programı kullandığını kabul etmesi ve örgütle ilk olarak tanışma sürecini anlatması karşısında, hükmün kesinleşmesine kadar etkin pişmanlıkta bulunma imkanı da gözetilerek öncelikle sanığın duruşmada hazır edilerek ayrıntılı bir şekilde beyanlarının alınması, daha sonra vermiş olduğu bilgilerin, sanığın örgüt içerisindeki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve konumuna uygun doğruluk ve faydalılık durumunun ilgili birimlerden sorulması ile sonucuna göre sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılarak bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması, bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 19.11.2018 tarihli ve 2018/760 Esas, 2018/1909 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.05.2023 tarihinde karar verildi.