YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9600
KARAR NO : 2023/2799
KARAR TARİHİ : 09.05.2023
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A.İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.02.2018 tarihli ve…. sayılı Kararı ile Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 62 nci maddesi, 63 üncü maddesi ve 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.11.2018 tarihli ve 2018/868 Esas, 2018/1208 sayılı Kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafi ile sanığın eşinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
C. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 08.05.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Dairemize tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve Müdafinin Temyiz İstemi Özetle;
1.Sanığın ByLock kullanmadığına, mesaj içerikleri beklenmeden karar verildiğine,
2.Bylock’un hukuka aykırı delil niteliğinde olduğuna,
3.Tanığın bizzat mahkemede dünlenilmediğine, sanıkla yüzleştirilmediğine, varlığının bile şüpheli olduğuna, beyanlarının iftira olma ihtimalinin bulunduğuna, beyanlarının bu hali ile hükme esas alınamayacağına,
4.Sanığın tüm savunmalarının SEGBİS ile alındığına, yüz yüzelik ilkesinin ihlal edildiğine,
5.Anayasal nitelikteki yargısal haklarının ihlal edildiğine,
6.Yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden alt sınırdan uzaklaşıldığına ve
7.Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın kendi kullanımında olan telefon hattı üzerinden FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeleri tarafından gizli haberleşme aracı olarak kullanılan bylock programını telefonuna yüklediği ve kullandığı, H.I isimli kişinin beyanına göre örgüt içerisinde yer aldığı, bu şekilde üzerine atılı FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülerek mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında, “Bylock iletişim sisteminin Fetö/Pdy silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olan ve temyiz aşamasında dosyaya gönderilen detaylı Bylock tespit ve değerlendirme tutanağının duruşmada sanık ve müdafine okunması; bu delilin 5271 sayılı Kanun’un 217 inci maddesi gereğince duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra yargılama devamla bir hüküm kurulması gerekirken, yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle verilen hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık ve müdafinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 08.11.2018 tarihli ve … sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
09.05.2023 tarihinde karar verildi.
… … … … …