Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/9245 E. 2023/1878 K. 04.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9245
KARAR NO : 2023/1878
KARAR TARİHİ : 04.04.2023

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. …. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.02.2018 tarihli ve 2017/603 Esas, 2018/62 sayılı kararı ile

sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası delaletiyle 58 inci maddesinin altıncı fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 9 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 09.10.2018 tarihli ve 2018/2313 Esas, 2018/2124 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafilerinin istinaf başvurularının kabulü ile duruşmalı yapılan inceleme neticesinde 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek, 5237 sayılı Kanun’un 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 10 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba karar verilmiştir.

3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 07.06.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle;

1. Geriye yürümezlik ve kanunsuz suç olmaz ilkelerinin ihlal edildiğine,

2. ByLock delilinin hukuka aykırı elde edildiğine,

3. Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,

4. Hata hükümlerinin tatbiki gerektiğine,

5. Çalışma hürriyeti kapsamında ele alınması gerektiğine,

6. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Matematik öğretmeni olan sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğu iddasına ilişkin

yapılan yargılmasında; örgüte müzahir eğitim kurumunda öğretmenlik yaptığı, örgüt liderinin çağrısı üzerine Bank Asyada bulunan hesaplarında artışta bulunduğu ve birden fazla yüksek meblağlı katılım hesabı açtığı, örgüt içi gizli iletişim ağı ByLock uygulamasını kullandığı kabul edilerek silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği,

Kurulan hükümde temel cezanın belirlenmesinde teşdit uygulandığı ve takdiri indirim nedenlerinin uygulanmadığı anlaşılmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

Davanın yeniden görülmesine karar verilerek duruşmalı yapılan yargılamada; sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün şifreli iletişim sistemi olan ByLock programını kullandığı, ID tespiti yapılan ByLock çözüm içeriklerinin ve tespit değerlendirme tutanaklarının incelenmesinde diğer örgüt üyeleri ile bu program üzerinden gizlice görüştüğünün anlaşıldığı, KHK kapsamında kapatılan Pak Eğitim İş Sendikasında üye kaydının olduğu, örgütün çağrısına uyarak Bank Asyaya katılım hesapları açıp para yatırdığı, örgütle iltisaklı eğitim kurumlarında atamaya tabi olarak çalıştığı kabul edilerek silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği,

Kurulan hükümde İlk Derece Mahkemesince verilen cezanın 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi ve 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aykırı olduğu değerlendirilerek temel cezada indirime gidildiği ve takdiri indirim nedenlerinin uygulandığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE

Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne müzahir eğitim kurumlarında öğretmen olarak çalıştığı, örgütle iltisaklı sendikaya üyeliği bulunduğu, örgüt liderinin talimatı sonrası birden fazla katılım hesabı açarak hesap artırımında bulunan ve örgüt içi haberleşmesini gizli iletişim ağı ByLock uygulaması üzerinden yaptığı belirlenen, İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararlarında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;

Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak eksiksiz yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; karar gerekçelerine göre sanık müdafiinin yukarıda ilgili bölümde ileri sürdüğü temyiz sebepleri ve sair hususlar aşağıda belirtilenler dışında yerinde görülmemekle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır, ancak;

Sanık hakkında belirlenen temel cezanın, suçun niteliği gereği artırılırken artırım oranı doğru yapıldığı halde uygulama maddesinin 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrası yerine 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi olarak gösterilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına muhalefet edilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 09.10.2018 tarihli ve 2018/2313 Esas, 2018/2124 sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereği Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün (1-a) kısmının ikinci paragrafında yer alan “5. maddesi” ibaresinin yerine “5 inci maddesinin birinci fıkrası” ibaresinin yazılması suretiyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 14. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

04.04.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …