Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/8881 E. 2023/425 K. 13.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8881
KARAR NO : 2023/425
KARAR TARİHİ : 13.02.2023

T. C.
Y A R G I T A Y
3. C E Z A D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

TUTUKLU
VE TAHLİYE TALEPLİ

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/325 E., 2021/365 K.
SUÇLAR : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜMLER : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen esastan ret kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.01.2021 Tarihli ve 2020/287 Esas, 2021/3 sayılı Kararıyla
1. Sanık … Ç. Hakkında
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 63 üncü maddesi uyarınca 9 yıl 4 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazına ve mahsubuna karar verilmiştir.

2. Sanık … Ç. Hakkında
Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 63 üncü maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazına ve mahsubuna karar verilmiştir.

B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin, 11.03.2021 tarihli ve 2021/325 Esas ve 2021/365 sayılı Kararıyla
Sanıklar A. Ç. ve E. Ç. haklarında silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanıklar ve sanıklar müdafinin başvurularının, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir
C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Tanzim Olunan 25.05.2021 Tarihli Tebliğname
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle, sanık … ve sanıklar müdafinin temyiz başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca esastan reddiyle hükümlerin onanması görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar ve sanıklar müdafinin temyiz istemleri özet olarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe içermediğine, ByLock verilerinin hukuka uygun delil olmadığına, darbe teşebbüsünden önce henüz bir terör örgütü bulunmaz iken içeriği suç teşkil etmeyecek şekilde ByLock kullanmanın suçu oluşturmayacağına, sanıkların her ikisi yönünden de ID ve şifrelerin elde edildiği söylense de ByLock yazışmalarının elde edilmediğine, CGNAT kayıtları ve ByLock verileri incelenerek teknik bilirkişi raporu düzenlenmesi gerektiğine, hukuka aykırı elde edilmiş delillerin, görgüye dayanmayan ve tanıklık yapmakta menfaati bulunan tanıkların beyanlarının hükme esas alındığına, tanıklarla yüzleştirilme ve tanıklara soru sorma hakkının tanınmadığına, bir kısım tanıkların soruşturma aşamasındaki beyanlarına üstünlük tanınmasının usulsüz olduğuna, özel kast dahil suçun unsurlarının oluşmadığına, eksik inceleme ile delillerin hatalı değerlendirildiğine, adli kontrol ve tutuklama tedbirlerinin devamını gerektiren koşulların oluşmaması sebebiyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, sanıklardan ele geçirilen paraya ilişkin bir karar verilmediğine, sanık … Ç. yönünden ayrıca, evli olan dosya sanıklarının aralarında menfaat çatışması bulunmasına rağmen ortak müdafi temsil edildiklerine ve sair sebeplere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Sanık … Ç. Hakkında
Sanığın savunmalarında hakkındaki beyanları kabul etmediği ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatının olmadığını, örgütsel vazifesinin bulunmadığını , adına kayıtlı (…) (…) (42) (34) ve (…) (…) (57) (76) numaralı GSM hatlarını kullandığını, ancak bu hatlar üzerinde ByLock programı kullanmadığını beyan ederek suçlamayı kabul etmediği, dayanaktan yoksun ve suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilemeyeceği kaanatine varıldığı, söz konusu GSM hatlarının HTS verileri itibarıyla, hakkında FETÖ/PDY üyesi olmak suçundan soruşturma yürütülen çok sayıda kişi ile irtibatlı olduğu ve bu GSM hatları üzerinden ByLock programını kullandığı, (…) (…) (42) (34) numaralı GSM hattına ait … ID numaralı ByLock programının içeriği incelendiğinde; sanık ile ByLock üzerinden görüştüğüne dair beyanlarda bulunan Recep P ve Ömer A. ile yazışmalarının bulunduğu, İbrahim A.’nın sanık tarafından telefonuna bluetooth üzerinden ByLock isimli uygulamanın kurulduğuna dair beyanı, Y. C.’nin sözleşmeli subaylık sınavını kazanması üzerine sanık tarafından cacao isimli program üzerinden arandığına dair beyanı, S. Ü.’ nün kollukta 15 Temmuz 2016 tarihi sonrası Eagle isimli haberleşme programı üzerinden sanık ve diğer örgüt üyeleriyle görüşmeye devam ettiğine dair beyanı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın, örgütün tedbir amaçlı kullandığı kriptolu haberleşme programları olan ByLock, Kakao Talk, Eagle gibi örgütsel haberleşme programlarını kullandığı, A. B.’nin, Harp Okulunu kazanması üzerine sanık tarafından …. kod S. Ş. ile irtibatlandırıldığı; M. G.’nin, lise döneminde sanık tarafından örgüt evlerine yerleştirilerek askeri okul sınavlarına yönlendirildiği, Hava Harp Okulu eğitimi sırasında sanık tarafından … Kod ile irtibatlandırıldığı; B. K.’ nın, lise son sınıfta sanık tarafından örgüt evlerine yerleştirildiği, Harp Akademisi eğitimi sırasında sanık tarafından … Kod ile irtibatlandırıldığına dair beyanlarının birbirine benzer ve birbirini destekler mahiyette olduğu, sanığın örgüt hiyerarşisi içerisinde mahrem görevi ile uzun yıllar yer alarak; “…” kod adını kullandığı, Edirne ili örgüt yapılanması dahilinde ev abiliği, Bölge Talebe Mesulü, Büyük Bölge Talebe Mesulü, hususi grup abiliği, askeri öğrencilerin mahrem abiliği gibi görevler aldığı, askeri okula giden öğrencilerin takibini yaparak hiyerarşik olarak kendisine bağlı öğretmen adı verilen örgüt üyeleri ile irtibatlandırdığı, bu şekilde örgütsel deyim ile “doktor” adı verilen mahrem yapılanma içerisinde görev aldığı, imam hatip öğrencileri sorumluluğu gibi örgütsel vazifeler üstlendiği, sohbet adı altında FETÖ elebaşının fikirlerinin paylaşıldığı, kitaplarının okunduğu toplantılar düzenlediği, uzun süre hakkında yakalama kararı bulunduğu, yapılan operasyon neticesinde örgütün gaybubet evinde yakalandığı, yakalanana kadar örgütsel faaliyetlerine devam ettiği, S. Ü.’nün beyanı ile sabit olduğu üzere, darbe teşebbüsünden sonra teslim olmamalarını ve yakalanmamak için almaları gereken tedbirleri Eagle üzerinden bildirdiği, savunma, tanık beyanları, HTS kayıtları, ByLock tespit tutanağı, bilirkişi raporları, dosyadaki diğer delillerden sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğinin anlaşıldığı, temel ceza tayin edilirken, TCK’nın 61. maddesi uyarınca, suçun işlenmesindeki şekil ve özellikler, sanığın yoğun suç kastı, gizli haberleşme programlarını kullanmış olması, örgüt içerisinde aktif ve önemli görevler üstlenmesi, örgüt hiyerarşisi içerisinde uzun yıllar geçirmiş olması göz önünde bulundurularak takdiren ve teşdiden alt sınırdan uzaklaşıldığı belirtilmiştir.
2. Sanık … Ç. Hakkında
Sanığın 2013-2016 yılları arasında örgüte müzahir kurumlarda yurt müdürü yahut ihtiyaç olması halinde ingilizce öğretmeni olarak çalıştığı ve 2015 yılına kadar örgüte müzahir pansiyonda kaldığı, sanığın savunmalarında çalıştığı kurumların FETÖ/PDY terör örgütüne ait olduğunu bilmediğini, hakkında beyanda bulunan şahısları tanımadığını ve bu beyanları kabul etmediğini, örgütle irtibatının olmadığını ve ByLock kullanmadığını beyan ettiği, dayanaktan yoksun ve suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilemeyeceği, sanığın adına kayıtlı (…) (…) (19) (02) ve (…) (…) (29) (07) sanığın adına kayıtlı numaralı GSM hatlarına ilişkin HTS verileri itibarıyla hakkında FETÖ/PDY üyesi olmak suçundan soruşturma yürütülen çok sayıda kişi ile irtibatlı olduğu ve bu GSM hatları üzerinden ByLock programını kullandığı, (…) (…) (29) (07) numaralı GSM hattına ait … ID numaralı ByLock programını kullandığı ve IP numaralarına 29.08.2014-03.10.2015 tarihleri arasında 1351 kez, (…) (…) (19) (02) numaralı telefon hattından ise 02.11.2015-15.02.2016 tarihleri arasında 2080 kez giriş yaptığı; Emine Songül Ç’ nin, 2007 sınıf arkadaşı olan sanığın o dönem yapıya ait evlerde kaldığı beyanı ile Esra A.’nın, sanık ile 2007-2012 yılları arasında sınıf arkadaşı olan sanığın örgüte ait evlerde kaldığını bildiği beyanının birbirini desteklediği, sanığın üniversite eğitimi boyunca yapıya ait evlerde kaldığı; tanık C. D. beyanında, sanığın isteği üzerine (…) (…) (86) (90) ve (…) (…) (15) (02) numaralı GSM hatlarını çıkartarak sanığa verdiğini beyan ettiği, söz konusu GSM hatlarına ait HTS kayıtlarından, bu hatlardan birini sanığın, diğerini ise il ablası A.B.’nin kullandığının tespit edildiği, E. Kç ve E. Ö’nün örgüt içi izdivaç görüşmelerinin sanığın evinde gerçekleştiğine dair beyanlarından ve sanığın adına kayıtlı (…) (…) (86) (90) numaralı hattına ait … ID numaralı ByLock programının yazışma içeriklerinden sanığın örgüt adına Evlendirme Mesulü olarak faaliyet yürüttüğü kanaatine varıldığı, sanığın örgüt hiyerarşisi içerisinde uzun yıllar yer alarak; Edirne ilinde örgütün yapılanması dahilinde birçok vazife yürüttüğü, ev ablalığı, belletmenlik, Bölge Talebe Mesullüğü (BTM), Büyük Bölge Talebe Mesullüğü (BBTM), KYK sorumluluğu, örgüte ait yurtta SGK kaydı olmaksızın örgütsel olarak yurt müdürlüğü, müdür yardımcılığı gibi vazifeler üstlendiği, örgüt mensuplarının adına hat çıkarttırarak kullandığı, ayrıca örgüt mensuplarının örgüt içi evliliklerini sağlamak adına faaliyetler yürüttüğü, örgüt mensuplarından N. Ö.’nün baş örtüsünü çıkartarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na başvurmasını istediği, örgüt mensuplarına sohbet adı altındaki örgütsel toplantılar tertip ettiği ve örgütün ideolojisini anlattığı, ByLock örgütsel haberleşme programını kullandığı, uzun süre hakkında yakalama kararı bulunduğu, yapılan operasyon neticesinde örgütün gaybubet evinde yakalandığı, yakalanana kadar örgütsel faaliyetlerine devam ettiği, savunma, tanık beyanları, HTS kayıtları, ByLock tespit tutanağı, bilirkişi raporları, dosyadaki diğer delillerden sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğinin anlaşıldığı, temel ceza tayin edilirken, TCK’nın 61. maddesi uyarınca, suçun işlenmesindeki şekil ve özellikler, sanığın yoğun suç kastı, gizli haberleşme programlarını kullanmış olması, örgüt içerisinde aktif ve önemli görevler üstlenmesi, örgüt hiyerarşisi içerisinde uzun yıllar geçirmiş olması hususu göz önünde bulundurularak takdiren ve teşdiden uzaklaşıldığı belirtilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, dosya kapsamına göre yapılan incelemede;
Her iki sanık yönünden de,
Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarihli ve 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarihli ve 2015/3 Esas 2017/3 sayılı Kararında ve Dairemizin müstakar kararlarında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY’nin cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütü niteliğinde olduğu, söz konusu kararda; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği,
Edirne Cumhuriyet Savcılığının 2017/9251 soruşturma numaralı dosyası kapsamında 11.06.2020 tarihli yazısı ile, 2019/1961 sırasında kayıtlı emanet eşyası olan paraların sanıklara iadesine karar verildiği anlaşıldığından, bu konudaki temyiz itirazları hususunda herhangi bir değerlendirme yapılması lüzumu bulunmadığı belirlenmekle,
Bu bilgiler ışığında;
A. Sanık … Ç. Hakkında Verilen Mahkumiyet Hükmü Yönünden
1. Karı koca olan sanıkların her birinin kendilerinin adına kayıtlı farklı GSM hatları üzerinden ByLock kullandıklarının tespit edilmiş olması ve her biri hakkında ayrı ayrı tespit ve değerlendirme tutanaklarının dosyada mevcut olması, ByLock içeriklerinin sanıkların kişisel bilgileriyle ve dosyadaki diğer tüm delillerle uyumlu olması, bu itibarla sanıkların birbirlerinin listelerinde ekli olmamaları ihtimalinde de mevcut delil durumu itibarıyla suçun sübuta erdiğinin kabul edileceği, ayrıca sanık … Ç.’nin sanıkların ortak müdafi dışında başka bir vekaletnameli müdafinin de bulunması değerlendirildiğinde, sanıklar arasında dosyaya ve duruşma tutanaklarına yansıyan menfaat çatışmasının bulunmadığı ve aynı müdafii tarafından savunulmalarının savunma zaafına neden olmadığı anlaşılmakla, sanık … Ç.’nin bu yöndeki temyiz itirazları isabetli bulunmamıştır.
2. ByLock sorgu tutanakları, CGNAT kayıtları, sanığın kişisel bilgileri ve mevcut deliller ile uyumlu ByLock tespit ve değerlendirme tutanağına göre, sanık … Ç.’nin adına kayıtlı olan ve kendisinin kullandığı (…) (…) (42) (34) ve (…) (…) (57) (76) numaralı GSM hatları üzerinden ByLock kullandığı ve 49127 ID numaralı kullanıcı olarak bu uygulamayı gizliliğe riayet etmek suretiyle örgütsel amaçla haberleştiği sabit olmakla, ByLock deliline yönelik temyiz itirazlarının isabetli bulunmadığı,
3. Hükme esas alınan bir kısım tanık beyanlarının soruşturma aşamasında müdafii huzurunda, bir kısım tanık beyanlarının ise temyiz incelemesine konu dava dosyası kapsamında kovuşturma aşamasında usulüne uygun şekilde alınmış olduğu, tanıkların sanık ile aralarında husumet iddiasının bulunmadığı, anlatımlardaki eylemlerin birbiriyle uyumlu olduğu gözetildiğinde, tanık beyanlarının mahkumiyet hükmüne esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, bu itibarla tanık beyanları bir bütün halinde gözetildiğinde, örgütün mahrem yapılanması içinde “doktor” konumunda görev alan ve “…” kod adını kullanan, örgüt hiyerarşisi içinde ev abiliği, imam hatip öğrencileri sorumluluğu, Bölge Talebe Mesullüğü, Büyük Bölge Talebe Mesullüğü, hususi grup abiliği, askeri öğrencilerin mahrem abiliği, askeri okula giden öğrencilerin takibini yürütme gibi görevler üstlenen, küçük yaştaki öğrencileri örgüte kazandıran ve askeri okul öğrencilerini kendisine bağlı “öğretmen” konumundaki örgüt üyeleri ile irtibatlandıran, ByLock uygulamasını kullanıp bu uygulama üzerinden haberleşen, tanık İ. A.’ya bluetooth üzerinden ByLock yükleyen, örgütsel sohbetler düzenleyen ve örgütsel organizasyon içinde gaygubet evlerinde yakalanan sanığın, örgüte organik bağ ile katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunduğu gözetilmekle; örgüt üyesi olduğuna dair kabulde, oluşa ve 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesindeki ölçütler doğrultusunda temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesine dair gerekçelerde isabetsizlik görülmemiştir.
4. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen esasa müessir olabilecek savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanık … Ç. Hakkında Verilen Mahkumiyet Hükmü Yönünden
1. ByLock sorgu tutanakları, CGNAT kayıtları, sanığın kişisel bilgileri ve mevcut deliller ile uyumlu içerikteki ByLock tespit ve değerlendirme tutanağına göre, sanık … Ç.’nin adına kayıtlı olan ve kendisinin kullandığı (…) (…) (19) (02) ve (…) (…) (29) (07) numaralı GSM hatları üzerinden ByLock kullandığı ve … ID numaralı kullanıcı olarak bu uygulama üzerinden gizliliğe riayet etmek suretiyle örgütsel amaçla haberleştiği sabit olmakla, ByLock deliline yönelik temyiz itirazlarının isabetli bulunmadığı,
2. Hükme esas alınan bir kısım tanık beyanlarının soruşturma aşamasında müdafii huzurunda, bir kısım tanık beyanlarının ise temyiz incelemesine konu dava dosyası kapsamında kovuşturma aşamasında usulüne uygun şekilde alınmış olduğu, tanıkların sanık ile aralarında husumet iddiasının bulunmadığı, anlatımlardaki eylemlerin birbiriyle uyumlu olduğu gözetildiğinde, tanık beyanlarının mahkumiyet hükmüne esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, bu itibarla tanık beyanları bir bütün halinde gözetildiğinde, örgüt içinde ev ablalığı, belletmenlik, Bölge Talebe Mesullüğü (BTM), Büyük Bölge Talebe Mesullüğü (BBTM), KYK sorumluluğu, evlendirme mesullüğü, örgüte ait yurt yurt müdürlüğü, müdür yardımcılığı gibi görevler üstlenen, başka örgüt mensupları adına çıkartılan hatları kendisinin kullanan yahut diğer örgüt mensuplarının kullanımına sunan, örgüt içi izdivaç faaliyetlerini yürüten, tanık Nadide Ö.’nün başörtüsünü çıkartarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı sınavlarına başvurmasını isteyen, örgütsel sohbetler düzenleyip sohbet hocalığı yapan, ByLock uygulaması üzerinden haberleşen, örgütsel organizasyon içinde gaygubet evinde yakalanan sanığın, örgüte organik bağ ile katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunduğu gözetilmekle; örgüt üyesi olduğuna dair kabulde, oluşa ve 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesindeki ölçütler doğrultusunda temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesine dair gerekçelerde isabetsizlik görülmemiştir.
3. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen esasa müessir olabilecek savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin, 11.03.2021 tarihli ve 2021/325 Esas, 2021/365 sayılı kararında sanıklar ve sanıklar müdafi tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Edirne 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.02.2023 tarihinde karar verildi.