Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/8836 E. 2023/2784 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8836
KARAR NO : 2023/2784
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

DURUŞMA TALEPLİ

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği süre yönünden reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 08.03.2018 tarihli …sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birici fıkrası ve Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 yıl 10 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 23.10.2018 tarihli ve … sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 04.05.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanığın terör örgütü üyeliğinin sabit olmadığı, delillerin hatalı olduğu ve ByLock raporunun gelmemesine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık hakkında Batman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ-PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak suçundan soruşturma başlatılmış, sanığın son görev yerinin Manisa İli Kırkağaç İlçesi olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Manisa Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir.
Manisa Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ-PDY silahlı terör örgütünün Manisa İl Jandarma Komutanlığı yapılmasının deşifresine yönelik olarak yürütülmekte olan soruşturma kapsamında sanık …’nın örgütün gizli haberleşme programını olan “ByLock” programını kullandığını tespit edilmesi üzerine kamu davası açılmıştır.
Sanık … hakkında Manisa Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğünün 27.10.2017 tarihli araştırma ve tespit tutanağında 0506 (…) (..) (..) nolu GSM hattı ile ByLock programını kullandığı ilk tespit tarihinin 08.09.2014 olduğunu belirtildiği, FETÖ-PDY örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu için 677 sayılı KHK ile kamudan ihraç edildiği anlaşılmıştır.
Sanık …’nın Manisa Tem Şube Müdürlüğüne gönderilen 0236 (…) (..) (..) , 0506 (…) (..) (..) ve 0541 (…) (..) (..) numaralı GSM hatlarına ilişkin yapılan HTS inceleme ve tespit tutanağında sanığın FETÖ-PDY silahlı terör örgütü şüphelisi H.İ.A. ile görüşmeler ve mesajlaşmaları bulunduğu tespit edilmiştir.
Manisa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen Askeri mahrem İmamların kendilerine bağlı örgüt mensuplarıyla iletişme geçtikleri 6 ankesörlü telefonun HTS kayıtlarını temin edilmesi için talepte bulunulmuş, talepte bulunulan 6 ankesörlü telefondan A.Y. adına kayıtlı 0236 (…) (..) (..) numaralı kontörlü/ankesörlü telefon ile sanık ile 1 adet görüşme yapıldığı tespit edilmiştir.
Sanık … soruşturma aşamalarında verdiği ifadelerinde etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini ifade etmiş ve açıklamalarda bulunmuştur.
Kovuşturmasında aşamasında vermiş olduğu savunmasında ise “daha önce etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma isteğinde bulunmuştum, ancak bu ifadelerimi psikolojik baskı altındayken vermiştim, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma gibi bir talebim yoktur, 0506 (…) (..) (..) nolu telefon hattı benim 2008 yılından beri kullanmış olduğum telefon numarasıdır, ancak ne bu telefon hattı üzerinde ne de başka bir şekilde ben ByLock uygulamasını telefonuma indirmedim, ByLock kullandığım iddiasını kabul etmem, 2013-2016 yılları arasında örgüt evlerinde yapılan sohbet toplantılarına katıldığım iddiasını kabul etmem, FETÖ/PDY örgüt üyesi değilim, belirtilen tarihlerde her hangi bir örgüt veya cemaat toplantısına katılmadığım gibi başka her hangi bir tarihte de örgüt evlerinde yapılan sohbet toplantılarına katılmadım, ben 2011-2014 yılları arasında Batman da özel harekat tabur komutanlığında görevli idim, 2014 yılında Kırkağaç 6. Jandarma Eğitim Alay Komutanlığında eğitim bölük komutanlığına atandım, 2014 yılından beri de bu görevi yürütüyordum, ancak ne Batman da ne de Manisa da bulunduğum dönemde her hangi bir örgütsel faaliyetim olmadı, dedi.” şeklinde savunmada bulunmuştur.
Soruşturma aşamasında şüpheli olarak ifadesi alınan F.A. müdafii huzurunda vermiş olduğu ifadesinin ilgili bölümünde özetle, “…Beytepe Jandarma okullarında Subay Temel Kursuna başladım, kursa başladıktan yaklaşık 1-1,5 ay kadar sonra yanıma sözleşmeli Üsteğmen devre arkadaşım … gelerek akşam seninle birlikte bir eve gideceğiz diye söyledi, bende Serdar”ın bu yapının bir üyesi olduğunu o zaman anladım, … İzmir’de irtibat kuracağımız FETÖ abisi ile buluştuğumda … isimli devre arkadaşımda vardı….,” şeklinde beyanda bulunduğu,
F.A.un şüpheli …’yı fotoğraf teşhis tutanağında teşhis ederek, ” ifademde belirttiğim J. Ütğm. … isimli şahıstır. Ankara İlinde Subay Temel Kursu sırasında beraber aynı evde kaldığımız FETÖ adına irtibat kurduğumuz Ankara İlindeki İsmail kod ile görüşmeleri beraber yaptığımız İsmail kodun gözetiminde beraber Fetullah Gülen’in CD lerini izleyip kitaplarını okuduğumuz İzmir İlinde FETÖ adına buluştuğumuz, abinin evine beraber gittiğimiz şahıstır. ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Sanık, şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan F.A.un ifadesini kabul etmemesi atılı suçtan kurtulmaya yönelik savunma olduğu kanaatıyla itibar edilmemiştir.
Yukarıda belirtilen deliller ve bilgiler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sanık …’nın suç tarihi itibariyle Manisa-Kırkağaç İlçesinde J. Komando Eğt. Bl. K. Lığında Jandarma Üsteğmen olarak görev yapmakta iken FETÖ-PDY silahlı terör örgütü ile irtibatı ve iltisakı bulunduğundan görevinden ihraç edildiği, sanığın örgütün faaliyetleri kapsamında sohbet toplantılarına katıldığı ve örgütün gizli haberleşme programı olan “ByLock” uygulamasını kullandığından dolayı sanığın FETÖ-PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sabit olduğu ve cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutunun kabulünde, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfının tayininde, cezanın belirlenmesinde, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesinin takdirinde, savunmasının inandırıcı gerekçelerle red edilmesinde ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin istinaf talebi yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, kendi ikrarı ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içinde örgüt içi haberleşmesini ByLock adlı uygulama üzerinden gerçekleştirdiği, örgütsel mahiyette ardışık olarak aranan örgütsel faaliyet kapsamında sohbet adı altında düzenlenen toplantılara katıldığı belirlenen, İlk Derece Mahkemesinin ve bölge adliye mahkemesinin kararlarında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;
Yukarıda açıklanan nedenlerle; yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş ve sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 23.10.2018 tarihli ve 2018/185 Esas, 2018/270 sayılı Kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.05.2023 tarihinde karar verildi.