Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/8609 E. 2023/143 K. 19.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8609
KARAR NO : 2023/143
KARAR TARİHİ : 19.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/470 E., 2019/858 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : Temyiz isteminin esastan reddi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299 uncu maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Elazığ 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 20.09.2018 tarihli ve 2018/110 Esas, 2018/206 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesi ikinci fıkrası ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 221 inci madde dördüncü fıkrası, 62 inci maddesi birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 63 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 19.06.2019 tarihli ve 2018/470 Esas, 2019/858 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 25.06.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafi temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin SEGBİS bağlantısı ile beyanının alındığını ve hayatında ilk defa mahkeme önünde yargılandığı için heyet tarafından kendisine sorulan sorular doğrultusunda bildiklerini anlattığını, talep edilmesine rağmen teşhis işlemi yaptırılmadığını, beraat etmesi gerekirken mahkumiyete karar verilmesinin hatalı olduğu, 5237 sayılı Kanun’un 221 inci madde üçüncü fıkrasının uygulanmasının düşünülmesi gerektiğini aksi kanaat halinde ise 221 inci madde dördüncü fıkra kapsamında üst sınırdan etkin pişmanlık indirimi uygulanması gerektiği gerekçelerine dayanarak duruşmalı yapılacak inceleme neticesinde sanık lehine bozma kararı verilmesini talep etmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame kapsamında mahkemece yapılan yargılama sonunda:
Tüm kovuşturma evrakı ile delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi suretiyle; sanığın beyanlarında lise döneminde örgütün dershanesine gittiğini, üniversite döneminde evlerine yerleştirdiklerini, örgütün gizli haberleşmede kullandığı kripto iletişim aracı ByLock programını kullandığı, soruşturma aşamasında kullandığını inkar etse de kovuşturma aşamasında 2014 yılı içerisinde o bölgede örgüt içinde “abi” konumunda bulunan kişinin programı yüklediğini, yükleyen kişi ile program üzerinden iletişim kurduğunu, sanığın kullanmış olduğu cep telefonu numarası üzerinde kullanımı tespit edilen programın kullanıcı adı ve şifre bilgilerinin bulunduğu, örgütün kendisine burs vereceği için kendi adına … Katılım Bank A.Ş.’ de (Bank …) hesap açtırdığı, hesap hareketlerinin incelenmesinde talimatla para yatırıldığına dair yeterli kanıt bulunmadığı, tüm teknik veriler ve sanığın ikrara dayalı savunması bir bütün halinde değerlendirilerek ByLock programı kullanan, örgüt evinde kalan ve örgüt mensuplarının telkinleri neticesinde …da hesap açtıran sanık hakkında alt sınırdan ayrılmamak suretiyle atılı suçtan mahkumiyet hükmü kurulduğu, işlediği suçtan pişmanlık duyarak bildiklerini anlattığı değerlendirmesi ile 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesi dördüncü fıkrası son cümlesi gereğince etkin pişmanlık hükmü uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası AŞ’de örgüt liderinin talimatı üzerine hesap açtığı, işlem yaptığı yönünde delil ikame olunmadan anılan banka nezdinde açılmış hesabının bulunmasının ve bu hesaba ait mutad hesap hareketlerinin müsnet suç yönünden örgütsel faaliyet yada delil olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede:
A. İlk Derece Mahkemesince başka yerde tutuklu bulunan sanığın SEGBİS marifeti ile dinlenmiş olması, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğu gerekçesiyle açıkça temyiz konusu yapılmadığından inceleme konusu yapılmamış, hükümden sonra gelen, sanığın örgüt evinde kaldığı, … olarak bilindiği, “ev abisi” konumunda bulunduğu, esnaf yapılanmasının … sorumlusu ile görüştüğü ve askeri liselere girme konusunda yönlendirme yaptığına dair … H.’nin beyanı karara esas alınmamıştır.
B. Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, (kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
C. Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olacağı kabul edilmiştir. Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere, sanık ikrarına ve dosya kapsamına göre; ….2035 numaralı GSM hattı ile ByLock uygulamasını örgütsel iletişim amacıyla kullanan, örgüte ait evlerde kalan ve kod adı kullanan sanığın örgütün hiyerarşik yapısına organik bağ ile katılmak suretiyle üyesi olduğu ve müsnet suçun sübut bulduğu yönündeki yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen esasa müessir olabilecek savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, incelenen hükümde hukuka aykırılık saptanmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 19.06.2019 tarihli ve 2018/470 Esas, 2019/858 sayılı Kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Elazığ 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.01.2023 tarihinde karar verildi.