Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/8597 E. 2023/79 K. 17.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8597
KARAR NO : 2023/79
KARAR TARİHİ : 17.01.2023

T. C.
Y A R G I T A Y
3. C E Z A D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/247 E., 2019/12 K.
SUÇ : Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.11.2018 tarihli ve 2018/293 Esas, 2018/148 sayılı Kararı ile sanık hakkında örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 220 inci maddesinin yedinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası ve 5327 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 1 yıl 13 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 07.01.2019 tarihli ve 2018/247 Esas, 2019/12 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 25.06.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanığın Bank Asyaya talimatla para yatırmadığı, çocukları evlenince düğünlerinde kullanmak amacıyla evde biriktirdikleri altıları hırsızlığa karşı tedbir amaçlı bankada tuttuğu, Bank …’yı faizsiz bankacılık olduğu için tercih ettiği, suç işleme kastının bulunmadığı, bankanın yasalara uygun bir şekilde kurulduğu ve faaliyetlerini yürüttüğü, HTS kayıtlarında yaptığı görüşmelerin örgütsel amaçla yapıldığına dair delilin bulunmadığı, zaman gazetesi aboneliğine ilişkin olarak da dosyada herhangi bir delilin olmadığı, çocuklarının örgüte müzahir dershanelere gönderilmesinin aleyhe delil olarak kabul edilemeyeceği, çeşitli rahatsızlıkları bulunan sanığın hastane indiriminden faydalanmak için sendikaya üye olduğu, sanığın terör örgütü ile organik bağının olmadığı, tanık beyanında sanığın örgüt üyesi olduğuna dair bir anlatımın bulunmadığı, örgüt üyeleri tarafından düzenlenen gezilere katılmadığı, örgüte yardım kapsamında bir davranışının bulunmadığı ve bu nedenlerle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın kamuda öğretmen olarak çalışırken FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu gerekçesiyle 672 saylı KHK ile devlet memurluğundan ihraç edildiği, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile bağlantılı olan, öğretmenlerin üye olduğu ve 23.07.2016 tarihli KHK ile kapatılan … Eğitim-Sen sendikasına 18.12.2013 – 27.06.2016 tarihleri arasında üye olduğu, sanığın üç çocuğu olduğunu, üniversiteye hazırlık döneminde deneme almak amaçlı Zaman gazetesine abone olduğunu, çocuklarının zaman zaman yapının dershanelerine gittiğini, 2010 yılında Kenya ülkesine, 2012 yılında Kıbrıs’a gittiğini kabul ettiği, tanık … hazırlık aşamasında alınan beyanında, sanığın FETÖ denen yapının gazetesi ve sızıntı dergisi aldığını bildiğini, kurban bağışı ve Afrikada bir ülkeye kurban kesmeye gittiğini bildiğini beyan ettiği, yargılama aşamasında alınan beyanında, sanığın getirdiği gazete ve sızıntı dergisinin yemek yemek için masaya serdiklerini, gazete ve dergilerin eski olduğunu, apartmandan toplayarak getirmiş olabileceğini, kendisine ait olup olmadığını bilmediği, Afrika’ya gitttiğinden bahsettiğini söylediği, sanığın kullanmış olduğu 0505 (…) (..) (..) nolu cep telefonu ile haklarında aynı suçtan işlem yapılan şahıslarla çok sık görüşmeler yaptığı, sanığın Bank …da ki hesapları ile ilgili olarak yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, sanığın 30.10.2014 tarihinde 174,51 gram hurda altın alımı, 02.03.2016 tarihinde 20.068,65 TL karşılığı döviz alış işlemi yaptığı, sanığın yapılan banka işlemlerini ikrar ettiği, bu bankanın örgütün mali kalesi olarak bilindiği, gerek örgütün liderinin ve gerekse diğer yöneticilerinin destek olunması amacı ile bu bankada hesap açtırılması ve ayrıca para yatırılması yönünde verdikleri talimatların kamuoyuna yansımış olduğu, sanığın talimat verilen bu dönemde para yatırarak bankaya destek olduğu, sanığa isnat edilen maddi eylemlerin bu şekilde sabit olduğu, her ne kadar sanık hakkında örgüt üyeliği suçundan kamu davası açılmış ise de, bu suçun oluşumu için sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olması, eylemlerinde süreklilik, yoğunluk ve çeşitlilik bulunmasının gerekli ve zorunlu olduğu, somut olayda sanığın sabit kabul edilen eylemlerinin bank Asyaya para yatırmak, benzer suçtan işlem yapılan kişilerle görüşmek, zaman gazetesine abone olmak, çocuklarını örgüte müzahir dershanelere göndermek ve terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğu gerekçesiyle kapatılan sendikaya üye olmak olduğu, bunların dışında sanığın örgüt üyelerinin kullandığı kriptolu haberleşme uygulamalarını kullanmadığı, dolayısıyla sabit olan eylemlerin örgüt üyeliği için gerekli olan süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluğa sahip olmadığı, sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğuna ilişkin bir delil bulunmadığı, bu haliyle sanığın sabit olan eylemlerinin hiyerarşik yapısına dahil olmadan örgüte bilerek ve isteyerek yardımda bulunma suçunu oluşturduğu kanaatine varılmış ve sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir. Yardımın niteliği, miktarı ile örgüte yapmış olduğu destek gözetilerek verilen cezadan TCK 220/7 maddesi gereğince takdiren 2/3 oranında indirim yapılmasına karar verilmiştir. Sanık etkin pişmanlıkta bulunmadığından hakkında TCK’nın 221/4 maddesi uygulanmamıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği ancak, gerekçeli karar başlığında sanığın 04.01.2018 tarihinde 1 … gözaltında kaldığı belirtilmiş ise de, iddianamede sanığın 04.01.2018 tarihinde aynı … savcılık ifadesi sonrası serbest kaldığının belirtildiği, dosya kapsamından da sanığın gözaltına alındığına dair bir belgenin bulunmadığı, gerekçeli karar başlığında belirtilen gözaltı süresinin mahkemesince mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiş, ayrıca kararın hüküm kısmında TCK’nın 63. maddesi uyarınca, sanığın gözaltında geçirdiği sürelerin verilen cezasından mahsubuna denilmiş ise de, sanık gözaltında kalmadığından bu hususun eleştiri konusu yapıldığı anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Kuruluş, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri Dairemizin 2015/3 Esas sayılı kararında anlatılan ve nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek olduğu anlaşılan FETÖ/PDY terör örgütünün başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması, amaca ulaşmak için her yolu mübah gören fakat sözde meşruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldığı izlenimi vermek için yeterli güce ulaşıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermesi gerçeği nazara alındığında, örgütün nihai amacını bildiği, örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmayan sanığın, mahkeme kabulünde yer alan ve dosya kapsamına yansıyan deliller itibariyle örgütün finansal kaynağı olarak kabul edilen Bank Asyadaki hesap hareketlerinin incelenmesinden 30.10.2014 tarihinde 174.51 gr altın alımı yaptığı ancak bankanın TMSF’ye devrinden sonra da bankadaki bakiyesini devam ettirdiği, diğer talimat dönemleri ile uyumlu işlemlerinin de bulunmadığı dikkate alındığında, para yatırma işlemlerinin örgüt liderinin talimatı ile olmayıp, rutin olarak değerlendirildiği, sanığın sendika üyeliği, zaman gazetesi aboneliği ile çocuklarını örgüte müzahir dershaneye gönderme eylemlerinin ise sanığın konum ve kişisel özellikleri de nazara alındığında sempati ve iltisak boyutunu aşan ve örgüte yardım etme kastıyla hareket ettiğini gösteren faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek,
örgüte yardım suçundan mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak delil bulunmayan sanığın atılı suçtan beraati yerine delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
1-Suç tarihinin, sanığın yardım niteliğindeki en son eylem tarihi olan “30.10.2014” yerine gerekçeli karar başlığında “04.01.2018” olarak gösterilmesi,
2-Sanık hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan temel ceza tayin edilirken atıf maddesi olarak TCK’nın 314/3. ve 220/7. maddelerinin gösterilmemesi nedeniyle hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 07.01.2019 tarihli ve 2018/247 Esas, 2019/12 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.01.2023 tarihinde karar verildi.