Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/8579 E. 2023/198 K. 23.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8579
KARAR NO : 2023/198
KARAR TARİHİ : 23.01.2023

TUTUKLU
DURUŞMA VE TAHLİYE TALEPLİ

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/394 E., 2021/971 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince sanıklar hakkında kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen esastan ret kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Sanık … ve sanıklar müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

A. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesinin, 02.03.2021 Tarihli ve 2020/113 Esas, 2021/64 Sayılı Kararıyla

1. Sanık … Hakkında

Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 63 üncü maddesi uyarınca 7 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazına ve mahsubuna karar verilmiştir.

2. Sanık … Hakkında

Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 63 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazına ve mahsubuna karar verilmiştir.

B. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesinin, 26.04.2021 tarihli ve 2021/394 Esas ve 2021/971 Sayılı Kararıyla

Sanıklar … ve … haklarında silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanıklar müdafilerinin ve sanık …’ün istinaf başvurularının, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir

C. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Tanzim Olunan 20.06.2021 Tarihli Tebliğname

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özet olarak, sanık …’in kanunî süreden sonra öne sürülen temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesi uyarınca reddine, sanıklar müdafilerinin temyiz başvurularının ise 5271 sayılı Kanun’un 302 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca esastan reddine ve hükümlerin onanmasına karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

A. Sanık … Hakkında Verilen Mahkumiyet Hükmü Yönünden

Sanık … ve müdafiinin temyiz istemleri özet olarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe içermediğine, ByLock verilerinin hukuka uygun delil olmadığına, CGNAT kayıtları ve ByLock verileri arasındaki çelişkili bilgilere ilişkin teknik bilirkişi raporu düzenlenmesi gerektiğine,

bir kısım tanıkların soruşturma aşamasındaki beyanlarına üstünlük tanınmasının gerekçesinin açıklanmadığına, sanığın kanunlar çerçevesinde faaliyet gösteren Bank …’daki hesap hareketlerinin, örgüte müzahir kurumlarda çalışmasının, dernek ve sendika üyeliğinin örgütsel faaliyet kapsamında değerlendirilemeyeceğine, Bank …’da rutin bankacılık faaliyetlerinin hükme esas alınamayacağına, alınsa dahi örgüte yardım suçu kapsamında değerlendirilebileceğine, sanığın örgüte müzahir derneğe üye olmadığına yahut bu dernekte yöneticilik yapmadığına, suçun maddi ve manevi unsurlarının gerçekleşmemesi ve sanığın örgütsel konumunun açıkça tespit edilmemesi nedeniyle beraat kararı verilmesi gerektiğine, aksinin kabulü halinde eylemlerin tarihleri itibarıyla şiddet unsuru gerçekleşmediğinden 5237 sayılı Kanun’un 220 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki suçun oluşacağına, koşulları bulunmamasına rağmen matbu gerekçelerle alt sınırdan uzaklaşıldığına ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmadığına, tutukluluğun devamı koşullarının oluşmadığına ve sair sebeplere ilişkindir.

B. Sanık … Hakkında Verilen Mahkumiyet Hükmü Yönünden

Sanık … müdafiinin temyiz istemi özet olarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe içermediğine, ByLock verilerinin hukuka uygun delil olmadığına, USER ID bilgileri ve ByLock içerikleri tespit edilmeksizin mahkumiyet hükmü verilemeyeceğine, CGNAT kayıtları ve ByLock verilerinin uyumluluk sağlayıp sağlamadığına ilişkin teknik bilirkişi raporu düzenlenmesi gerektiğine, sanığın kanunlar çerçevesinde faaliyet gösteren Bank …’daki hesap hareketlerinin, örgüte müzahir kurumlarda çalışmasının ve sendika üyeliğinin örgütsel faaliyet kapsamında değerlendirilemeyeceğine, Bank …’da rutin bankacılık faaliyetlerinin hükme esas alınamayacağına, alınsa dahi örgüte yardım suçu kapsamında değerlendirilebileceğine, suçun maddi ve manevi unsurlarının gerçekleşmemesi ve sanığın örgütsel konumunun açıkça tespit edilmemesi nedeniyle beraat kararı verilmesi gerektiğine, aksinin kabulü halinde eylemlerin tarihleri itibarıyla şiddet unsuru gerçekleşmediğinden 5237 sayılı Kanun’un 220 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki suçun oluşacağına ve sair sebeplere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

1. Sanık … Hakkında

Sanık …’in örgüt üyeleri tarafından kullanılan gizli haberleşme sistemi ByLock programını, eşi olan diğer sanık …’in kardeşinin eşi … İ. adına kayıtlı (…) (…) (94) (35) numaralı GSM hattı üzerinden … ID numarası ile gizliliğe riayet ederek kullanıp program üzerinden haberleşerek talimat almaya hazır olduğu yönündeki iradesini ortaya koyduğu, çeşitli kurumlara verilen irtibat bilgileri, sanık …’in (…) (…) (94) (35) numaralı GSM hattını sanık …’in kullandığı şeklindeki savunması, 21.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda söz konusu GSM hattının baz istasyonu sinyal bilgileri ve iletişim kurduğu şahıslar itibarıyla sanık … tarafından kullanıldığının kabul edilmiş olması, … ID numarasına ait ByLock tespit ve değerlendirme

tutanağındaki profil bilgilerinin, ekli şahısların ve bu şahısların kullanıcıya verdikleri isimlerin, yazışma içeriklerinin sanığın kişisel bilgileri ile uyumlu olması hususları değerlendirilerek sanık …’in söz konusu GSM hattını kullanmadığı yönündeki savunmalarına itibar edilmediği, Bank … hesap hareketlerine ilişkin bilirkişi raporuna ve banka kayıtlarına göre, sanığın Bank …’da 2001 yılında hesap açtığı, 2011 yılından sonra rutin bankacılık işlemleri yaptığı halde 13.02.2014 tarihinde altın hesabı açarak 18 gr altın almak ve 10.09.2014’de katılım hesabı açarak hesaba 20.000 TL yatırmak suretiyle talimat tarihleriyle uyumlu şekilde olağan dışı bankacılık işlemleri yaptığı, tanık ….’nin beyanlarına göre sanığın Bank …’da hesap açılması ve para yatırılması hususunda başka şahıslara baskılar yapması birlikte değerlendirildiğinde sanığın örgüt liderinin talimatı doğrultusunda hareket ettiği, 1998 yılından darbe teşebbüs tarihine kadar örgüte ait okullarda ve dershanelerde farklı şehirlerde tayin sistemine tabi olarak çalıştığı, … İş Eğitim Sendikasına üye olduğu, örgüte ait dernekte yedek yönetim kurulu üyesi olduğu, soruşturma aşamasında müdafi huzurunda alınan ve itibar edilen tanık …’nin beyanlarına göre, örgüte ait dershanede çalışan öğretmenlere örgüt liderinin talimatı sonrasında gerekirse kredi çekmek suretiyle Bank …’ya destek olunması, … İş Sendikasına üye olunması ve örgütün dershanelerine kaydedilecek öğrenci sayılarının arttırılması için çalışmalar yapılması hususunda baskı yaptığı, başka bir ceza dava dosyası kapsamında mahkeme huzurunda tanık sıfatıyla alınan ve itibar edilen tanık … Ş.’nin beyanlarına göre, Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından öğrencilere yönelik ücretsiz gezi programlarına katılan dershane öğrencilerinden bu durumu gizleyerek bu öğrencilerden para toplayıp bu paraları örgüte aktardığı, örgüt mensubu şahıslar vasıtasıyla örgütsel organizasyon kapsamında yurt dışına kaçmaya çalıştığı, suçtan kurtulmaya yönelik inkar şeklindeki sair savunmalara itibar edilmediği gözetilmekle, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapı ve organik bütünlüğüne dahil olarak üzerine atılı suçtan mahkumiyetine, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlediği zaman ve yer, suç konusunun önemi, meydana gelen tehlikenin ağırlığı, failin kastı, güttüğü amaç ve saiki nazara alınarak temel ceza tayin edilirken takdiren alt sınırdan uzaklaşılmasına karar verildiği belirtilmiştir.

2. Sanık … Hakkında

Dosya kapsamında sanık …’ün kardeşinin eşi olan … İ. adına kayıtlı (…) (…) (94) (35) numaralı GSM hattını eşi olan diğer sanık …’in kullandığının ve … İ. adına kayıtlı bir diğer hat olan (…) (…) (94) (36) numaralı GSM hattı ile irtibat kurduğunun tespit edildiği, sanık …’in söz konusu (…) (…) (94) (36) numaralı GSM hattını kendisinin kullandığını beyan etmesi üzerine bu GSM hattı üzerinden ByLock sorgusunun yapıldığı, bu şekilde sanık …’in örgüt üyeleri tarafından kullanılan gizli haberleşme sistemi ByLock programını, kardeşinin eşi … İ. adına kayıtlı olan ancak kendisi tarafından kullanılan (…) (…) (94) (36) numaralı GSM hattı üzerinden kullandığının, ByLock IP’lerine 31.03.2015-21.05.2015 tarihleri arasında 37 kez bağlandığının, ByLock tespiti ile teknik verilerin uyumlu olduğunun ve sanığın adının Mor Beyin uygulaması tespit edilen şahıslar arasında geçmediğinin tespit edildiği, sanık …’in bu programı gizliliğe riayet ederek kullanıp program üzerinden haberleşerek talimat almaya hazır olduğu yönündeki iradesini ortaya koyduğu, … İş Eğitim Sendikasına üye olduğu, 2001 yılından darbe teşebbüs tarihine kadar örgüte ait okullarda ve dershanelerde farklı şehirlerde tayin sistemine tabi olarak çalıştığı, diğer sanık olan eşi Mehmet ile birlikte FETÖ mensuplarından kanun dışı yollardan yurt dışına çıkmak için yardım aldıkları, suçtan kurtulmaya yönelik inkar şeklindeki sair

savunmalara itibar edilmediği gözetilmekle, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapı ve organik bütünlüğüne dahil olarak üzerine atılı suçtan mahkumiyetine ve temel cezanın alt sınırdan tayin edilmesine karar verildiği belirtilmiştir.

Bank … hesap hareketlerine ilişkin 06.11.2020 tarihli bilirkişi raporuna ve banka kayıtlarına göre, 07.12.2010 tarihinde açtığı Bank … hesabındaki örgüt liderinin talimat tarihleri ile uyumlu hareketine rastlanmadığı görülmekle, bu delilin hükme esas alınmadığı anlaşılmaktadır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, dosya kapsamına göre yapılan incelemede;

Her iki sanık yönünden de,

Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarihli ve 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarihli ve 2015/3 Esas 2017/3 sayılı kararında ve Dairemizin müstakar kararlarında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY’nin cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütü niteliğinde olduğu, söz konusu kararda; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği,

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi TMSF’ye devredilen ve 22.07.2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107 inci maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası A.Ş’de (Bank …) gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği belirlenmekle,

Bu bilgiler ışığında;

A. Sanık … Hakkında Verilen Mahkumiyet Hükmü Yönünden

1. Sanık … müdafiinin süresinde temyiz başvurusunda bulunduğu, sanığın süresinden sonra sunduğu temyiz dilekçesinin söz konusu başvurunun eki niteliğinde olduğu gözetilerek, sanık …’in temyiz başvurusunun reddi yönündeki Tebliğname görüşüne iştirak olunmamıştır.

2. ByLock sorgu tutanakları, CGNAT kayıtları ve sanığın kişisel bilgileri ile uyumlu içerikteki ByLock tespit ve değerlendirme tutanağına göre, sanık …’ün eşinin yengesinin adına kayıtlı olan ancak sanık … tarafından kullanıldığı anlaşılan (…) (…) (94) (35) numaralı GSM hattı üzerinden … ID numaralı ByLock kullanıcısı olduğu ve söz konusu uygulamayı gizliliğe riayet ederek örgütsel haberleşme amacıyla kullandığı,

3. Dosya içerisinde bulunan Bank … hesap hareketlerine ve Bilirkişi Raporuna göre, sanığın örgüt liderinin talimat vermesinden sonra, özellikle 2011 yılından sonraki bankacılık işlemleri ile benzerlik göstermeyecek şekilde 13.02.2014 tarihinde hurda altın almak, 15.08.2014 ve 10.09.2014 tarihlerinde iki adet katılım hesabı açmak ve çeşitli bankacılık işlemleriyle bakiye artırımında bulunmak suretiyle örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eder nitelikte eylemlerde bulunduğu sabittir.

4. Örgüt üyesi olan sanığın, deliller bir bütün olarak değerlendirildiğinde örgütün hiyerarşik yapısı içinde yer aldığını gösterir nitelikteki SGK kayıtlarının, sendika üyeliğinin ve dernek üyeliğinin, diğer delillerle birlikte hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.

5. Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, gizliliğe riayet ederek ByLock yükleyip bu uygulama üzerinden örgütsel amaçla haberleşen, örgüt liderinin örgüte müzahir Bank …’ya destek olunmasına yönelik talimatına uygun şekilde bankacılık işlemleri yapan, 1998-2016 yılları arasında örgüte müzahir birden fazla eğitim kurumunda SGK kaydı bulunan, örgüte müzahir … Eğitim İş Sendikası’na üye olan ve derneğe yönetim kurulu yedek üyesi olan, soruşturma aşamasında usulüne uygun şekilde alınan ve mahkumiyet hükmüne esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmayan bir kısım tanık beyanlarına göre, Bank …’ya destek olunması, … Eğitim İş Sendikası’na üye olunması ve örgüte müzahir dershaneye öğrenci kazandırılması yönünde dershanede çalışan öğretmenlere baskı yapan ve ücretsiz düzenlenen geziler için toplanan paraları örgüte aktaran ve örgüt mensubu şahıslarla irtibat kurarak bir organizasyon içinde yurt dışına kaçarken yakalanan sanığın, örgüte organik bağ ile katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunduğu gözetilmekle; örgüt üyesi olduğuna dair kabulde, oluşa, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesindeki ölçütler doğrultusunda temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesine ve 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmamasına dair gerekçelerde isabetsizlik görülmemiştir.

6. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen esasa müessir olabilecek savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

B. Sanık … Hakkında Verilen Mahkumiyet Hükmü Yönünden

1. ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanaklarının yeniden talep edilmesi, tespit ve değerlendirme tutanağının temin edilememesi halinde operatör kayıtları ile eşleştirmesi yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilen ByLock HIS (CGNAT) kayıtları ve dosya içerisindeki HTS sonuçları karşılaştırılıp belirtilen hat üzerinden ByLock kullanan kişinin sanık olup olmadığının tespiti amacıyla bilirkişiden teknik rapor alınması ve 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesi uyarınca bu belgeler duruşmada sanık ve müdafiine okunduktan sonra hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına ve ByLock HIS (CGNAT) kayıtlarına dayanılarak sanığın ByLock kullandığı sabit görülmek suretiyle eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

2. Bank … hesap hareketlerine ilişkin kayıtlar ve Bilirkişi Raporu doğrultusunda sanık …’ün Bank … nezdinde talimat tarihleri ile uyumlu herhangi bir hesap hareketliliğine rastlanmadığı gözetilerek, örgüte müzahir kurumlarda çalışma kaydı bulunan ve … Eğitim İş Sendikasına üye olan sanığın, örgütsel faaliyetlerinin ve konumunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, UYAP’ta bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanık hakkında başkaca bir beyan yahut delil bulunup bulunmadığının araştırılması, elde edilecek tüm delillerin 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunması, gerekirse beyanda bulunan şahısların duruşmada tanık sıfatıyla beyanlarının alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yetersiz delillere dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR

A. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden

Gerekçe bölümünün (A) başlığında açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesinin, 26.04.2021 tarihli ve 2021/394 Esas, 2021/971 sayılı kararında sanık … ve müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

B. Sanık … Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden

Gerekçe bölümünün (B) başlığında açıklanan nedenle sanık … müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesinin, 26.04.2021 tarihli ve 2021/394 Esas, 2021/971 sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.01.2023 tarihinde karar verildi.