YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8218
KARAR NO : 2023/55
KARAR TARİHİ : 16.01.2023
T. C.
Y A R G I T A Y
3. C E Z A D A İ R E S İ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/150 E., 2019/227 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.07.2018 tarihli ve 2017/321 – 2018/225 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birici fıkrası ve Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin, 17.10.2019 tarihli ve 2019/150 E. 2019/227 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
3.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 17.06.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanığın terör örgütü üyeliğinin sabit olmadığı, ByLock programını fotoğraf gönderme amaçlı kullandığına ve sanığın etkin pişmanlıkta bulunmasına rağmen hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanık …’in 27.02.2017 tarihli ByLock sorgu sonuç raporu içeriğine göre kullandığını beyan ettiği (0546) (…) (..) (..) numaralı gsm hattı ile 356937056241550imei numaralı telefon cihazı üzerinden FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün gizli haberleşme programı olan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan ByLock isimli gizli, kriptolu programı kullandığı Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü yazılarında bildirilmiş olmakla; FETÖ/PDY terör örgütü üyelerinin kriptolu haberleşme amacıyla kullandıkları yukarıda ayrıntısıyla açıklanan ByLock isimli haberleşme programını kullanması, ayrıca sanığın zaman zaman sohbet toplantısı adı altında örgütsel toplantılara gitmesi, örgütün talimatları doğrultusunda lise öğrencilere matematik ve fen dersleri anlatması dikkate alındığında, sanığın bu eylemlerinin, silahlı terör örgütü üyeliği için aranan hiyerarşik-organik bağ, çeşitlilik, süreklilik, yoğunluk kriterlerine uyması, sanık ile örgüt arasında hiyerarşik ilişkinin oluşması nedeniyle suçun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğu, ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanılması amacıyla oluşturulmuş ve münhasıran bu silahlı terör örgütünün mensupları tarafından kullanılmakta olan bir ağ olduğunun somut delillere dayanması nedeniyle, bu ağa dahil olan sanığın ağ içinde başka bir kişi ile görüşme yapmış olmasının da gerekmediği, ByLock iletişim sisteminin, açıklanan somut delillerle kanıtlandığı üzere, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu, sanığın bu şekilde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile organik bağ içine girip hiyerarşik yapısına dahil olarak silahlı terör örgütü üyeliği suçunu işlediği sabit görülmüş ve cezalandırılması yoluna gidilmiştir.
Her ne kadar sanık savunmasında atılı suçu kabul etmemiş ise de; örgüt üyeleri tarafından telefonuna ByLock uygulamasının yüklenmesi yönündeki talimata uyduğu, CGNAT sorgu sonucunu göre 15.08.2014-01.01.2017 tarihleri arasında toplam 23146 adet bağlantı sağlandığı görülmüştür. Her ne kadar sanık ByLock programını örgütsel amaç doğrultusunda kullanmadığı yönünde savunma yapmış ise de, kriptolu ByLock haberleşme programının münhasıran FETÖ/PDY mensuplarınca kullanılması da göz önüne alındığında, sanık savunmalarına itibar edilmemiştir. Ayrıca mahkemece dinlenen tanık Saim Güler’in beyanında kendisinin kullandığı ByLock programına sanığında eklediğini beyan etmiştir.
Her ne kadar sanık savunma dilekçesinde etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini beyan etse de, sanığın ByLock programını kullanış amacı konusundaki savunmaları dikkate alındığında, sanığın pişmanlık göstererek örgüt hakkında bilgi verme amacı olmadığı değerlendirilmiş, sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamalarında yapmış olduğu açıklamalarında etkin pişmanlık unsurlarının bulunmadığı anlaşıldığından, hakkında TCK’nın 221 inci maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller, karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, eylemlerinin olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde nitelendirilerek vasfının tayin edildiği, cezayı azaltıcı sebebin niteliğinin takdir kılındığı, savunmalarının inandırıcı gerekçelerle reddedildiği, incelenen dosyaya göre verilen hükümde aşağıdaki husus dışında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, sanık ve sanık müdafinin yerinde görülmeyen istinaf başvurularının reddi ile istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği;
Sanığın ByLock programını kullanmış olduğu 0546 605 19 53 no’lu hattı ile 90757 ID numarasıyla kullandığı, ilk derece Mahkemesi kabulünde olduğu üzere kullanıcı adı, yazışma içerikleri nazara alındığında ByLock kullanıcısının sanık olduğunun anlaşıldığı, bu şekliyle sanığın örgütsel haberleşme amacıyla ByLock kullandığının sabit olduğu, bu yöne ilişkin temyiz sebeplerinin yerinde olmadığı, Ancak;
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme veya örgüte bilerek isteyerek yardım etme suçlarında etkin pişmanlık, şahsi cezasızlık veya cezadan indirim yapılması gereken hâl olarak kabul edilmiştir.
Amaç suçun işlenişine iştirak etmeksizin, hakkında bir soruşturma başlamadan önce örgütten gönüllü olarak ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde (TCK’nın 221/2 m.), hakkında soruşturma başladıktan sonra gönüllü olarak teslim olup örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde (TCK’nın 221/4 m. ilk cümlesi), verilen bilgilerin samimi ve örgütlü suçlarla mücadelede yararlı olması durumunda yakalandıktan sonra pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının önemli ölçüde yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde (TCK’nın 221/3 m.) sanık hakkında şahsi cezasızlık nedeni uygulanacaktır.
Amaç suça elverişli vahim nitelikte sayılan eylemler gerçekleştirilmeden yakalanmış olup örgüt kuran, yöneten, örgüte üye olan, üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek isteyerek yardım edenlerin örgütün yapısı ve faaliyetleri hakkında bilgi vermesi halinde cezasından indirim yapılacaktır (TCK’nın 221/4. fıkra 2. cümlesi).
Bu kapsamda, sanık savunması ve tüm dosya kapsamına nazara alındığında; ByLock kullanış amacına yönelik savunmasının etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına engel olmayacağı, ByLock programını kullandığını kabul eden sanığın, örgütte kaldığı süre ve konumuna uygun bilgiler verip vermediği belirlenip gerekirse bu konuda yeniden beyanı alınarak hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasına karar verilerek hüküm kurulması, soruşturma başlatılmasından sonra yakalanmış olduğu da dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK’nın 221/4-2 nci cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesinin, 17.10.2019 tarihli ve 2019/150 Esas, 2019/227 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının a bendi uyarınca Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.01.2023 tarihinde karar verildi.