YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8193
KARAR NO : 2023/3246
KARAR TARİHİ : 22.05.2023
¸
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kesin kararın; 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29 ncu maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyize tabi hale gediği, anılan Kanuna eklenen geçici 5 nci maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içerisinde temyiz talebinde bulunduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.10.2018 tarihli ve 2018/259 Esas, 2018/52 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314. maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 221 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci ikinci ve üçüncü fıkrası, 58. maddenin altıncı dokuzuncu fıkrası ve 63. maddesi uyarınca 2 yıl 10 … hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 16.11.2018 tarihli ve 2018/93 Esas, 2018/78 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 13.06.2021 tarihli ve düzeltilerek onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
Alt hadden ayrılınarak ceza tespitinin hatalı olduğuna,
Üye olma suçunun unsurlarının oluşmadığına,
Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin ihlal edildiğine,
Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın soruşturma ve kovuşturma evresinde istikrarlı biçimde etkin pişmanlık kapsamında beyanlarda bulunduğu görülmüş, sanığın örgüt ile tanışma sürecini, örgüte ait evlerde kaldığı, sohbetlere katıldığı, sırasıyla Ev Abiliği, Bölge Lise Mesulü, Bölge Talebe Mesulü olarak görev yaptığı, son olarak da Şehirdışı Talebe Mesulü sıfatıyla harp okulunda okuyan bir kısım öğrencinin sorumluluğunu üstlendiği, öğrenci takibi için Ankara’ya gidip geldiğini, örgüt içinde Asım kod ismini kullandığı, bu süreçler içerisinde irtibat içinde olduğu örgüt üyelerinin isimlerini verdiği görülmüş, dinlenen tanığın da beyanlarıyla sanığın ikrara yönelik anlatımlarını desteklemesi, tanığın sanığı BTM sıfatıyla ve Asım(kod) olarak teşhisi dikkate alındığında, sanığın bu şekilde FETÖ/FDY terör örgütü içerisinde kendisine verilen talimatlara uymak suretiyle örgüt amaçları ve talimatları doğrultusunda hareket ettiği ve örgütün üyesi olduğunun kabul edildiği, suçun işleniş şekli sanığın örgütte çeşitli görevlerde bulunmuş olması ve bu görevlere bağlı olarak çeşitli örgütsel faaliyetlerde bulunması, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözetilerek temel cezada alt sınırdan bir miktar uzaklaşılarak hüküm kurulmuş, Mahkemesince sanığın verdiği bilgilerin örgütü zaafa uğratacak, örgüte zarar verecek, örgüt faaliyetlerini belli ölçüde sekteye uğratacak elverişli bilgi boyutunda olduğu anlaşılmasıyla sanığın verdiği bilgilerin nitelik ve kapsamı, soruşturma ve kovuşturmalardaki önemi değerlendirilerek etkin pişmanlık hükümleri uygulanmak suretiyle takdiren verilen cezasında 5237 sayılı TCK’nın 221/4 üncü maddesi gereğince azami oranda indirim yapılmış, TCK’nın 62 nci maddesi uyarınca cezada indirim yapılmış, örgüt mensubu olduğu anlaşılmakla TCK’nın 58/6-9 uncu maddesi uyarıca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin sanık hakkında uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1- Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre,
Sanığın soruşturma ve kovuşturma evresinde istikrarlı biçimde etkin pişmanlık kapsamında ikrara yönelik beyanlarda bulunduğu görülen, örgüt içinde aldığı çeşitli görevleri ve bu görevler dahilinde icra ettiği örgütsel eylemlerini, kullandığı kod adını anlatan, kendisini teşhis eden tanığın beyanını doğrulayan, örgüt içinde kaldığı sürede irtibat halinde olduğu örgüt üyeleri hakkında bilgiler veren sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün organik ve hiyerarşik yapısına dahil olduğu, örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle örgüt üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
2- Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ancak;
Anayasanın 138/1 inci maddesi hükmüne göre, TCK’nın 61 inci maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1 inci maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde sanık hakkında hakkaniyete uygun makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde yer alan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 16.11.2018 tarihli ve 2018/93 Esas, 2018/78 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
22.05.2023 tarihinde karar verildi.