Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/7414 E. 2023/3523 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7414
KARAR NO : 2023/3523
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEMYİZ EDENLER : Sanık ve müdafii
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.05.2018 tarihli ve… sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun ) 3 üncü maddesi delaletiyle aynı yasanın 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 10 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
2. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 18.10.2018 tarihli ve … sayılı Kararı ile, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 06.05.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve müdafiinin temyiz istemleri özetle;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna;
2. Sanık hakkında işlemediği bir suçtan dolayı mahkumiyet kararı verildiğine;
3. Sanığın ByLock kullanmadığına;
4. ByLock trafik kayıtlarına ilişkin veriler çalınma veya satın alınma yoluyla ele geçirildiği için delil olarak kullanılamayacağına;
5. Sanığa atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına;
6. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğunun kabulü ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- 5235 sayılı Kanu’nun 33 üncü maddesi gereğince Adli Yargı İlk Derece Mahkemelerince verilen ve kesin olmayan hüküm ve kararlara karşı yapılacak başvuruları inceleyip karara bağlamakla görevli olan Bölge Adliye Mahkemelerinin, Adli Yargı İlk Derece Mahkemelerine ve Sulh Ceza Hakimliklerine nazaran yüksek görevli mahkeme olduğunda tereddüt bulunmamasına, 5320 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin 5271 sayılı Kanun’un 23/2 nci maddesinin uygulanma alanı ile ilgili olmasına, bir karar veya hükme katılan hakimin, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamayacağına ilişkin aynı Kanunun 23/1 maddesi sarahatine ve Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.02.2014 tarih 1-538, 29 sayılı kararlarına nazaran; sanık hakkında soruşturma aşamasında İzmir 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 10.04.2017 tarih ve 2017/223 Sorgu sayılı kararı ile sanık hakkında tutuklama kararı veren 37253 sicil numaralı hâkim Alev Özcan’ın, mahkemenin Kanuna uygun şekilde teşekkül ettirilmemesi sonucunu doğuracak biçimde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinde yapılan istinaf incelemesine üye hakim sıfatıyla katılmak suretiyle, 5271 sayılı 5271 sayılı Kanun’un 23/1 inci maddesine muhalefet edilmesi,
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarih, …sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği, ancak kullanım olmaksızın ByLock yüklenmesinin atılı suçun sübutu için yeterli olmayacağı gözetilmekle;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfı açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, öncelikle ilgili birimlerden mümkün olması halinde ayrıntılı olarak ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının getirtilmesi ve düzenlenen tespit tutanağının 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup tartışılması,
3-En son İzmir İl Emniyet Müdürlüğü bünyesinde polis memuru olarak görev yapan sanık hakkında, dosya içerisinde yer alan Garson kod adlı gizli tanıktan ele geçen SD kartın incelenmesi sonucunda oluşturulan veri inceleme raporuna göre “sanığın 2015 Mart dönemine kadar da sohbet adı altındaki örgütsel toplantılara katıldığı, himmet verdiği, derecesinin “…” olarak belirtildiği, “…” kodlamasının; “FETÖ içerisinde olup örgüt benim örgütüm diyen ancak bazı zaafları olan” kişileri ifade ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın 2015 Mart Alan grubunda “…” şeklinde kodlandığını gösteren emniyet mahrem yapılanmasına ilişkin veri inceleme raporunda, sanığın zümre başkanı olduğu belirtilen “Ramazan Mat” ve öğretmeni olduğu ifade edilen “İbrahim” isimli kişiler hakkında ilgili kuruluşlar nezdinde araştırma yapılarak, yakalanıp yakalanmadıklarının, ifadelerinin alınıp alınmadığının tespit edilmesinden sonra şayet yakalanmış iseler tanık olarak dinlenilmelerinin sağlanması, sanığın örgütün görünen yüzünün ortaya çıktığı 17-25 Aralık 2013 tarihinden sonra görev yaptığı varsa farklı illerde emniyet mensuplarına yönelik yapılan soruşturma ve kovuşturmalar araştırılarak veri inceleme raporunda belirtildiği gibi sanığın örgütsel faaliyetlerine devam edip etmediğinin belirlenmesi,
4-Sanığa atılı suçun vasfının her türlü şüpheden uzak olarak tayin ve tespiti açısından UYAP bilgi havuzunda araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir ifade yahut beyan bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa onaylı örneklerinin getirilerek duruşmada 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesi uyarınca sanık ve müdafiiine okunması, gerekirse de ifade yahut beyan sahiplerinin duruşmada tanık sıfatı ile dinlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması,
hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık ve müdafiinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 18.10.2018 tarihli ve 2018/120 Esas, 2018/236 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesine ine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
30.05.2023 tarihinde karar verildi.