Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/7231 E. 2023/2770 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7231
KARAR NO : 2023/2770
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiş,
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 17. Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.07.2017 tarihli ve 2017/61 Esas, 2017/26 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314. maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkrası, 58. maddenin dokuzuncu fıkrası ve 63. maddesi uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 18.07.2018 tarihli ve 2017/735 Esas, 2018/447 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 30.04.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
Alt sınırdan ayrılınarak teşdiden ceza tayininin hukuka aykırı olduğuna,
Bylock programına ilişkin araştırmanın eksik yapıldığına,
Savunma hakkının kısıtlandığına delillerin toplanmadığına,
Hukuka aykırı elde edilen delillerin hükme dayanak yapıldığına,
Atılı suçun manevi unsurunun oluşmadığına,
Müvekkilin suç işleme kastıyla hareket etmediğine,
Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
… Üniversitesinde üroloji uzman doktor olarak çalışan sanığın fiilen kendi kullanımında olan adına kayıtlı hat üzerinden bylock kullandığı tespiti, dosyada mevcut tespit değerlendirme raporunda … ID numarasıyla kullanıcı adının “erdal63” olarak belirlenerek bylock ağına dahil olduğu, bylock kullanılan hattın baz sinyal bilgilerinin sanığın çalıştığı ikamet ettiği baz istasyonları ile uyumlu olduğu, anılan nedenlerle sanığın ByLock programını kullanarak örgüt hiyerarşisine dahil olduğu kanaatine varılmış, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, Ceza Genel Kurulu kararı ile kesinleşen 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı emsal Kararında da ayrıntılı bir şekilde açıklandığı üzere Bylock kullanıcısı olan sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün organik ve hiyerarşik yapısı içerisindeki bir üyesi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle sanığın silahlı terör örgütü üye olma suçundan, kastının yoğunluğu ve suçun işleniş biçimi dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak cezalandırılmış, işlemiş olduğu suçun Terörle Mücadele Kanunu’nun 5. maddesi gereği cezası yarı oranında artırılmış, geleceği üzerindeki olası etkileri lehine değerlendirilerek TCK’nun 62. maddesi uyarınca cezasında indirim yapılmış, örgüt mensubu olduğu anlaşılmakla TCK’nun 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1- Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre,
Kullanımında olan hat üzerinden 2014 Kasım – 2015 Mayıs ayları arasında bylock kullandığı tespit edilen sanığın kullanımında olan telefondaki ByLock programı İD’sine ait şifre kullanıcı adı ile eklediği 24 kişiden sekizinin üniversite kadrosunda çalışanlardan ve eğitim sektörü çalışanlarından olduğu görülmüş, yazışmaların ise gizliliğe riayet etme kaygısı ile silinmiş olduğu görülmekle, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün organik ve hiyerarşik yapısına dahil olduğu, örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle örgüt üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
2) Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ancak;
Anayasanın 138/1. maddesi hükmüne göre, TCK’nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik, örgüt içindeki konumu ve kaldığı süre, faaliyetlerinin nitelik süreklilik ve çeşitliliği gözetilerek işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken; dosya içerisinde bulunan deliller dikkate alındığında yetersiz gerekçe ile suçun unsurları ayrıca teşdit sebebi kabul edilerek temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/3. maddesine aykırı olarak sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiin temyiz talebi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 18.07.2018 tarihli ve 2017/735 Esas, 2018/447 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle, BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 17. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.05.2023 tarihinde karar verildi.