Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/7213 E. 2023/2909 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7213
KARAR NO : 2023/2909
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen beraat hükmüne yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sinop Ağır Ceza Mahkemesinin, 28.02.2018 tarihli ve 2017/100 Esas, 2018/66 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
2. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 16.10.2018 tarihli ve 2018/1245 Esas, 2018/1926 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısının istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 05.05.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz istemi özetle;
1.Sanığın Bank Asyadaki hesabına, örgüt liderinin talimat verdiği tarihten sonra para yatırarak; 16.01.2014 tarihinde 5.167 TL tutarında katılım hesabı açtığına, bu bankanın kredi kartını kullandığına,
2.Tanık G. Ö.’nün beyanına göre; sanığın tutuklu olduğu dönemde ceza infaz kurumunda diğer örgüt üyeleri ile birlikte gruplaşarak hareket ettiğine, anılan terör örgütü ve elebaşı lehine söylemlerde bulunduğuna,
3.Sanıktan ele geçirilen dijital materyallerin tetkikinde; örgütle iltisaklı Bank … ve Kimse Yok Mu Derneği ile “kakao talk ” isimli uygulamadan gelen kısa mesajların ve örgüt elebaşı Fetullah Gülen’e ait vaazları içeren çok sayıda ses dosyasının mevcut olduğunun ve örgüte müzahir internet sitelerini takip ettiğinin (Samanyolu haber, haberdar.com, rota haber, baz haber, Can Erzincan tv, Meydan Gazetesi, aktif haber) tespit edildiği, ayrıca örgüt elebaşının yazdığı “Asrın Getirdiği Tereddütler-1” isimli e-kitabı indirdiğinin belirlendiğine,
4.Örgütün yayın organları arasında bulunan Zaman Gazetesine aboneliğinin mevcut olduğuna,
5.Bu olgular karşısında sanığın değişen suç vasfı itibarıyla sübut bulan FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan mahkumiyeti gerekirken ilk derece mahkemesince beraatine dair verilen karara O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan aleyhe istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş olmasının hukuka aykırı görüldüğüne,
6.Usul ve yasaya aykırı bulunan kararın sanık aleyhine bozulmasına karar verilmesine ve temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebeplerine ve sair hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Her ne kadar sanık hakkında TCK 314/2 maddesince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmışsa da aşamalarda suçlamaları inkar eden sanığın, Bank … hesabında 2013 yılı Eylül ayında gerçekleşen önemli miktardaki artışın araç satışından kaynaklandığı ve yatırılan mevduatın önemli bir kısmının bir sonraki ay EFT yapıldığı, örgüt liderinin talimatından sonra 2014 yılı Ocak ayı içerisinde yalnızca bin TL EFT geldiği ve düşük miktarlı katılım hesabının da bankada kalan mevduat ile açıldığı görülmekle; 2008 yılından beri bankayı aktif olarak kullandığı ve sık sık daha yüksek miktarlı katılım hesapları açtığı görülen sanığın, Ocak ayı içerisindeki hesap hareketinin önceki işlemlerine göre çok düşük miktarlı olması ve bu tarihten sonra herhangi bir katılım hesabı açmadığının görülmesi nazar alınarak örgüt talimatı doğrultusunda hareket etmediği yönündeki savunmalarına itibar edildiği, sanığın zaman gazetesi aboneliğinin 2011 yılı içerisinde 4-5 aylık kısa bir süre için olduğu şeklindeki savunmasına ise bu dönem dışında örgüt yayınlarına aboneliğinin tespit edilememesi karşısında itibar edildiği, keza tanık G. Ö.’nün talimat ile alınan beyanında sanığın savunması ile uyumlu şekilde, sanığın koğuştaki diğer FETÖ/PDY tutukluları ile günlük konularda sohbet edip namaz kıldığını, örgüt lehine herhangi bir eylem veya söylemine şahit olmadığını belirttiği, yine her ne kadar sanıktan ele geçen telefon üzerinde yapılan incelemede örgütle iltisaklı kurumlar ile Kakao Talk isimli uygulamadan gelen kısa mesajlara ve örgüt liderinin vaazlarına ait ses dosyalarına rastlanmışsa da mesajların Bank … ve Kimse Yok Mu derneğinden geldiği, belirtildiği üzere sanığın bu bankada hesabı bulunması itibariyle mesaj gelmesinin olağan olduğu, keza Kimse Yok Mu isimli derneğin örgütle ilişkisine bakmaksızın ülke genelinde çok kişiye yardım mesajları yollaması ve sanığın bu derneğe bağış yaptığına ilişkin herhangi bir kaydın bulunmaması dikkate alınarak bu hususun örgüt üyeliğine delil olamayacağı, sanığın telefonunda Kakao Talk isimli uygulamaya ilişkin herhangi bir kalıntı bulunmaması itibariyle mobil uygulama mağazalarında halen kullanımda olan bu programın kızı tarafından başka bir cihaza indirildiği yönündeki savunmasına itibar edildiği, keza örgüt liderine ilişkin vaaz dosyalarının sanığın belirttiği şekilde 1978 yılına ait olduğu, sanığın telefonunda yalnızca dini sohbet niteliğinde eski tarihli bir kısım ses dosyalarının ve dökümanların bulunmasının örgüt üyeliğinin maddi unsurunu oluşturmayacağı, örgüt mensuplarına ilişkin tutulan bilgi havuzundan sanık hakkında herhangi bir beyan veya delil gelmediği, aleyhine bu hususlar dışında herhangi bir delil bulunmayan sanığın zikredilen eylemlerinin örgütle ilişkisinin sempati veya iltisak boyutunu aşmasına sebebiyet verecek nitelikte örgütsel faaliyetler olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2017/1809 Esas ve 2017/5155 Karar sayılı ilamı ve bu husustaki diğer içtihatları da nazara alınarak sanığın CMK 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verilerek hüküm tesis edilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, sanığın CMK 223/2-e maddesi uyarınca beraatine dair ilk derece mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik görülmemiş ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların istinaf denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı anlaşılmakla; O yer Cumhuriyet Savcısının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden O yer Cumhuriyet Savcısının hükme yönelik istinaf başvurusunun 5271 sayılı CMK’nın 280/1-a maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi TMSF’ye devredilen ve 22.07.2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107 inci maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası A.Ş’de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında;
Dosyada mevcut Bank … hesap kayıtlarına ilişkin Bilirkişi raporu ve sanık savunmalarına göre; katılım hesapları açma, gram altın alım ve satımı, para yatırma, para çekme gibi bankacılık işlemlerini örgüt liderinin çağrı tarihlerinden önce de aktif şekilde gerçekleştiren ve savunmalarında üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyen sanığın, Bank … hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemlerinin dışında değerlendirilemeyeceği ve savunmalarının aksini ispat eden başkaca bir delil elde edilemediği gözetildiğinde, eylemlerinin örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermemesi karşısında, örgüt üyesi olarak kabul edilmesine yasal olanak bulunmadığı, ayrıca sanığın örgüt liderinin talimatı doğrultusunda, örgüte yardım kastıyla hareket ettiği de tespit edilemediğinden örgüte yardım suçundan mahkumiyetini gerektirir her türlü şüpheden uzak mahkûmiyetine yeterli, kesin ve inandırıcı delil de elde edilemediği anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında verilen beraat kararına ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen esastan ret kararında bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmekle, hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 16.10.2018 tarihli ve 2018/1245 Esas, 2018/1926 sayılı Kararında Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısınca öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Sinop Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …