Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/7188 E. 2023/3296 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7188
KARAR NO : 2023/3296
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği takdîren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.06.2017 tarihli ve 2016/23 Esas, 2017/56 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 inci maddesi fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 30.05.2018 tarihli ve 2017/532 Esas, 2018/346 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 21.04.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle,
1.Usul ve kanuna aykırı karar verildiğine,
2.Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
3.Bank … hesap hareketlerinin rutin bankacılık işlemi olduğuna, talimatla hareket etmediğine,
4.Sendika üyeliğinin, yurt dışı gezilerinin, protesto gösterilerine katılma eyleminin müspet suç yönünden delil olarak kabul edilmeyeceğine,
5. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Somut olayda, sanığın 19 Eylül 2014 tarihinde hesabına nakit 24.250,00 TL miktarda para yatırdığı, aynı tarihte 25.050,00 TL miktarda para … hesabına aktardığı,10 şubat 2015 tarihinde 285 TL tutar hesabına nakit yatırdığı,aynı … aynı miktarda para EURO ya çevrilerek … hesabına aktardığı, bilirkişinin sanığın hesapları ile ilgili genel olarak tespitlerinde, FETÖ liderinin talimatı olan 25 Aralık 2013’ten itibaren sanık kendi bank … hesabını … olarak kullandığı tespit edilerek bankaya destek olduğu, 07.08.2014 tarihinde, Gelir İdaresi Başkanlığı da, … … Bankası AŞ ile yapılmış olan vergi tahsilatına ilişkin protokollerin sonlandırılmasına karar verildi Sanığın … – 855 marka, … IMEI numaralı cep telefonu ve bu telefona takılı vaziyetteki sim kart ile … SD kartı … İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü Teknik Büro Amirliği tarafından düzenlenen 13.01.2017 tarihli Hard Disk Ön İnceleme Tutanağı incelendiğinde; sanığın kişi listesinden 4188 kişinin silindiği, konum kayıtlarından 1571 konumun silindiği, arama günlüğünde FETÖ/PDY terör örgütünün yaygın olarak kullandığı haberleşme programı olan Kakao Talk isimli programın olduğunun görüldüğü, sanığın telefonundaki kayıtlarda aradığı öğelerin “…, fethullah gulen rencide, fethullah gulen aç, fethullah gulen bal, fethullah gulen sabrettim, fethullah gulen … boyle bir hocamiz var, … neden amerikada” şeklindeki içerikler olduğu, bu içerikler Youtube adlı video programı ile aratıldığı ve izlendiği, FETÖ/PDY terör örgütüne ait gazete ve yayınlardan olan Bugün, Meydan, Yeni Hayat, Zaman Gazeteleri, … haber, … haber, haber yayınlarının takip edildiği, FETÖ/PDY terör örgütü lideri …’in örgüt mensuplarına videolar aracılığıyla mesaj verdiği “herkul.org” adlı internet adresinin takip edildiği ve … ‘in konuşmalarının yayınlandığı herkul adlı bu programın telefona indirildiği, ”Herkul ”isimli yayının sanığın 16.03.2017 tarihli mahkememizdeki savunmasında kabul edildiği, sanığın FETÖ/PDY terör örgütünün haberleşme aracı olan Kakao Talk isimli programında iletişime geçtiği kişilerden olan ve mahkememizde de FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği sebebiyle yargılanan E. H. S. ile ilgili programda kayıtların olduğu,söz konusu program incelendiğinde programın ByLock programı gibi gizli haberleşme programı olmadığı, birçok vatandaş tarafından da kullanılabilen bir program olduğu fakat sanık İbrahim Tekdemir’in 09.08.2016 tarihli ifadesinde 2015 yılı içerisinde müşteri ziyaretlerinde bulunduğu sırada M. Ö.’yü ziyarete gelen ismini hatırlamadığı bölge imamı olduğunu düşündüğü şahsın “Abi Kakao diye bir program var bunu yüklersen ne konuştuğunu kimse anlamaz” dediğini beyan ettiği, dolayısıyla söz konusu programın indirilmesinin tek başına örgüt üyeliği suçunu oluşturmayacağı fakat sanığın mevcut delil durumuna bakıldığında örgütle alakalı birden fazla faaliyetinin veya tespitinin bulunması halinde bu programın sanığın örgüt üyeliği suçunu işleyip işlemediği noktasında değerlendirileceği anlaşılmıştır.
Sanık “http://www.onyediyirmibes.com/m/?id=61969” adlı sitede “… …: … karşı yapılananın onda birinin IŞİD’e karşı yapıldığını görüyor musunuz? “şeklindeki yazıları takip ettiği, sanık televizyonda FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün lideri olan…görüntüsü önünde fotoğraf çektiği ve bu resimlerin imaj kayıtlarında tespit edildiği, sanığın imaj kayıtlarındaki bulunan resmin arka planında FETÖ/PDY terör örgütü lideri …’in olduğu resmin üzerinde “… hizmetimizin en önemli karakteristik yanı Beklentisizlik, adanmışlık ruhudur. O işlere köle olmaktır. Padişahlara köle olmayız biz, Fakat hizmetimize köle oluruz…” şeklinde yazılı içeriklerin olduğu, sanığın yine aynı şekilde telefon imaj kayıtlarında “… Hocaefendi, Kakao Talk, … Haber Ajansı, Herkul, Radyo …, Zaman” isimli programların sanığın telefonuna yüklendiği, bu programların ise FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne ait programlar olduğu, sanıkla ilgili FETÖ/PDY bağlantılı diğer faaliyetlerin de olduğu düşünüldüğünde imaj kayıtlarındaki bu tespitlerin sanığın yargılandığı örgüt üyeliği suçu yönünden önemli delil teşkil ettiği anlaşılmıştır. … Cumhuriyet Başsavcılığınca “FETÖ/PDY Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması) terör örgütüne üye olma, suçundan soruşturma başlatılan ve … Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/570 D…. sayılı kararıyla …’in üzerinde, ikametinde, aracında yapılan aramalar sonucunda FETÖ/PDY yayın organlarından olan 1 adet Aralık 2013 tarihli Sızıntı dergisinin bulunduğu 17.01.2017 tarihli Teslim ve Tesellüm tutanağında tespit edilmiştir.
FETÖ/PDY silahlı terör örgütü elebaşı …’in halk üzerinde sempati toplamak, örgüte eleman kazandırmak amacıyla yazdığı ve yazıldığı düşünülen her türlü yazılı ve görsel materyal … 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2016/2131 D…. sayılı kararları ile basımı, dağıtımı, satış yasağı ve el koyma kararının bulunması sebebiyle yasak yayınlar listesinde yer aldığı ve 25.07.2016 tarih 668 sayılı KHK ile milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen FETÖ/PDY aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olduğu gerekçesiyle kapatılan Sızıntı Dergisi olduğu bu sebeplerden dolayı da sanıkta bulunan diğer deliller ile beraber değerlendirilmek suretiyle, sanığın o tarihlerdeki örgüte ait yayınlardan olan sızıntı dergisi,sanığın örgüt üyeliği suçu kapsamında, tek başına yeterli bir delil olmamakla birlikte, sanığın diğer FETÖ örgütün yapılanmaları ile ilgili faaliyetleri ve üyelikleri olması şartıyla,söz konusu yayının evinde bulunması önemli bir yan delil olduğu anlaşılmıştır. Sanık …’in FETÖ/PDY bağlantısı sebebiyle KHK ile kapatılan … Eğitimciler Sendikası’nın … ili şubesinin 19.12.2014 tarihli tarihli toplantısındaki alınan kararda sendikanın başkan yardımcısı olduğu, … Eğitimciler Sendikası’nın hükumete karşı olmak üzere kurulduğu, FETÖ/PDY terör örgütünün legal görünümlü illegal bir … olduğu, yaptığı basın açıklamalarından sendikayla ilgili kurulduğu zamanlardan itibaren FETÖ/PDY bağlantılı olduğu haber yayınlarından ve genellikle mahkememizde yargılanan sanıkların ilgili bu sendikaya üye olmanın yanında FETÖ/PDY bağlantılı bankada işlemlerinin olduğu, okullarında çocuklarının eğitim gördüğü, takip ettiği yayınlarda FETÖ/PDY terör örgütü ile ilgili içerikler olduğu görülmektedir. Sanık …’in yöneticisi olduğu sendikanın politikalarından, yaptığı uygulamalardan ve kime hizmet ettiği sanık tarafından bilinmediği yönündeki savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir.
…üyelerinin …sendikasının düzenlemiş olduğu ”… Nöbetine Hayır” ve ”Okul Müdürlerinin Görevden Alınmasına” İlişkin Protestolar adı altında siyasi eylem niteliğinde olan protestolara katılması yönünden, sanık …’in … İl Merkezinde Belediye meydanında Zaman Gazetesi ve … TV’ye yönelik yürütülen soruşturmalar nedeniyle yapılan protestolar sırasında … Güvenlik Şube Müdürlüğü görevlileri tarafından kayıt altına alınan görüntüler … İl Emniyet Müdürlüğü’nce incelenmiş örgüt tarafından düzenlenen 09.02.2015 tarihli basın açıklaması ile 16.12.2014 tarihli Zaman gazetesi, … eylemine katıldığı, 28.12.2014 tarihli Sendikanın il şubesinin açılışına katıldığı, 23.09.2014 tarihli eyleme katıldığı, sanığın … Valiliği’nin İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından müzekkereye cevaben düzenlen 23.12.2016 tarihli tespitinde, sanığın söz konusu sendikaya 31.01.2014 tarihinde üye olduğu ve 18.07.2016 tarihinde istifa ettiği tespiti yapılmıştır. Sanık böylece, örgütün amaçları doğrultusunda kendisine verilen emirlere riayet ederek kolektif hareketlere katıldığı, …- Eğitim sen üyeliğinden çoğu üyenin darbe girişimini kim yaptığı o zaman Devlet Üst düzeyinin beyanlarıyla ifade edilmiş ise de henüz o zamanlarda darbeyi yapan grubun netleşmediği, fakat buna rağmen sendika üyelerinin darbe girişiminden hemen 3 … sonra refleks göstererek söz konusu sendikadan istifa ettiği, bu hususun da üyeler tarafından ben bu yapının sendikası olduğunu bilmiyordum yönündeki savunmasını geçersiz kıldığı, sonrasında yapılan tespitlerden de sendika yönetimi tarafından, 15 Temmuz girişiminden sonra sendika üyelerine FETÖ /PDY soruşturmalarında nasıl ifade verileceği yönünde yazılı dilekçe hazırlanmak suretiyle telkinlerin yapıldığı, sendikanın üyelerine hukuki yardımı adli soruşturmalarla ilgili olmayıp idari soruşturmalar ilgili olduğu düşündüğümüzde, sendikanın salt legal faaliyetlerde bulunmadığı, sendikanın mecrasının dışına çıktığı ve sanık …’in örgüt üyeliğinin bir kez daha kanıtlandığı görülmektedir. Dosyada yansıyan beyanlar ve yurt dışı çıkış bilgileri incelendiğinde; sanığın 17.01.2017 tarihli mahkememizdeki savunmasında yurt dışı olarak … ülkelerine gittiğini, yanında arkadaşlarının olduğunu, … ilinden mahkememizde de FETÖ/PDY iltisakı sebebiyle yargılanan E. H. S. isimli kişinin olduğunu beyan ettiği, mahkememiz tarafından gezinin ayrıntıları ile sorulan sorulara sanık cevap olarak gezi rehberini, şirketin ismini bilmediğini beyan ettiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak; Yukarıda her bir iddia çerçevesinde sanığın durumu değerlendirildiğinde, FETÖ/PDY yapılanmasına ilişkin olarak konumu incelenmiştir. FETÖ/PDY yapılanmasının simgelerinden sayılan bir kaç kriterinin sanığın üzerinde toplandığının görüldüğü, sanığın ise bu bileşenlere ilişkin olarak her hangi bir haklı ve makul bir açıklamada bulunmadığı, bu delil bileşkesinin Yargıtay’ın örgüt suçları açısından aradığı süreklilik ve çeşitlilik kriterine uyduğunun anlaşıldığı, zira tüm delillerin aynı sanık üzerinde toplanmasının tesadüf olmasının beklenemeyeceğinden sanığın üzerine atılı bulunan silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işlediği anlaşılmakla, sanık hakkında aşağıdaki mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, silahlı terör örgütü üyeliği yakalama tarihine kadar temadi eden suçlardan bulunduğundan, 26.07.2017 olan yakalanma tarihi ve öncesinin suç tarihi olduğu gözetilmeden, gerekçeli karar başlığına 15.07.2016 tarihi ve öncesi şeklinde yazılması mahallinde düzeltilmesi olanaklı görülmüş, ancak; sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan dolayı mahkumiyetine kararı verilirken atıf maddesi olarak 3713 sayılı Kanun’un 7/1 inci maddesinin gösterilemesi hukuka aykırı ise de; bu husus davanın yeniden görülmesi ve duruşma açılmasını gerektirmeksizin CMK’nın 280/1-a ve 303/1-c maddeleri uyarınca düzeltilmesi olanaklı bulunduğundan, kararın birinci fıkrasından yer alan “3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/1 inci maddesi yollamasıyla” kısmının hüküm fıkrasından çıkarılması suretiyle CMK’nın 280/1-a maddesi gereğince düzeltilerek esastan reddi kararı verilerek Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
a) Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesi’nin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında ve Dairemizin müstakar kararlarında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
b) Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir. Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.). Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin “suç işlemek amacı” olması aranır (… özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf.280).
c) BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanun’unun 107 nci maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … … Bankası AŞ’de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilir.
Somut olayda, toplanan deliller, sanık savunması, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eylemlerinin silahlı terör örgütü üyeliği suçunu oluşturacak çeşitlilik, yoğunluk ve süreklilikle olmaması nedeniyle sanığın örgüt üyeliği suçunu işlediği sabit olmadığı, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğuna dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmayan; ancak örgüt liderinin talimatı doğrultusunda örgüt ile irtibatlı Bank … isimli bankada hesabına yüksek miktarda para yatıran ve … hesapları açan sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmaktadır.

Kabul ve uygulamaya göre de;
Dosyaya temyiz aşamasında gelen 18.10.2021 tarihli inceleme tespit ve değerlendirme tutanağı ile UYAP örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında herhangi bir beyan yahut ifade olup olmadığı araştırılıp bulunması halinde beyan ve ifadelerin onaylı örneklerinin dosya arasına getirtilip elde edilen tüm bilgi ve belgelerin 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz talebi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 30.05.2018 tarihli ve 2017/532 Esas, 2018/346 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca dosyanın … 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.05.2023 tarihinde karar verildi.