Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/7125 E. 2023/22 K. 11.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7125
KARAR NO : 2023/22
KARAR TARİHİ : 11.01.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1012 E., 2018/1208 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunumun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu. 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Niğde 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 06.03.2018 tarihli ve 2017/450 – 2018/149 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunumun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birici fıkrası ve Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 01.06.2018 tarihli ve 2018/1012- 2018/1208 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 01.05.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanığın terör örgütü üyeliğinin sabit olmadığı, Bank … hesaphareketlerinin rutin olduğu, ByLock raporunun hatalı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
ByLock kullanıcısı olduğu için hakkında soruşturma başlatılan sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda: sanığa ait 0507 (…) (..) (..) nolu GSM hatlıyla ilgili HTS kayıtlarının geldiği, bunlara dayanarak 30.11.2017 tarihli rapor düzenlendiği, raporda ByLock çıkan hattı sanığın kullandığı ve FETÖ/PDY kapsamında haklarında işlem yapılan şahıslarla irtibatının olduğu, 03.02.2017 tarihli KOM raporunda da belirtildiği üzere, sanığın ByLock programını 0507 (…) (..) (..) nolu hattına ve … ve … IMEI nolu telefonuna 14.04.2015 tarihinde indirdiğinin tespit edildiği, ByLock programına ilişkin içerikler hakkında düzenlenen 18.12.2017 tarihli Bilirkişi Raporu incelendiğinde; sanık adına kayıtlı 0507 (…) (..) (..) nolu GSM hattı üzerinden (…) ID numarasıyla ByLock programını kullandığı, kullanıma ilişkin tespit edilen ilk Log kaydının 04.06.2015 tarihinden itibaren olduğu, 19.02.2016 tarihinin son online tarihi olduğu, sanığın kullandığı (…) ID numarasıyla kimliği tespit edilen ve edilemeyen kişilerin ekli olduğu, toplamda 1658 adet Log kaydının olduğu, örgüt içinde farklı kişi ve gruplarla irtibatının olduğu, şahsın kendisine ByLock programında kullanıcı adı olarak “…” ismini verdiğinin tespit edildiği, ByLock yazışma içeriklerinde başka bir ByLock kullanıcısının sanığa “Edip ne yapıyor?” şeklinde soru yönelttiği, sanığın da kendi ByLock ID’sinden “uyuduğunu” ifade ettiği. .. isimli kişinin de sanığın çocuğu olduğu, dolayısıyla sanığın ByLock kullanıcısı olduğunun her türlü şüpheden uzak bir şekilde tespit edildiğine kanaat getirildiği, sanığın bu amaçla kurulan FETÖ/PDY iltisaklı olan 2014-2015 tarihleri arasında … Hanımlar Eğitim Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma derneğinin üyesi olduğu … Valiliği İl Dernekler Müdürlüğünün 06.02.2017 tarihli yazısında görüldüğü, sanığın …da ilk olarak 28.02.2014 tarihinde mevduat hesabı açtığı, daha öncesinde hiçbir hesabının olmadığı, 2014 yılı Mart ayında 88.97 gram altın alımı için para yatırdığı, 2014 tarihinden sonra birikimlerini mevduat olarak söz konusu bankada değerlendirdiği anlaşılmakla, bu delil bileşkesinin Yargıtay’ın örgüt suçları açısından aradığı süreklilik ve çeşitlilik kriterine uyduğunun anlaşıldığı, zira tüm delillerin aynı sanık üzerinde toplanmasının tesadüf olmasının beklenemeyeceğinden sanığın üzerine atılı bulunan silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işlediği kabul edilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın suçunun sübutunun kabulünde, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfının tayininde, cezanın belirlenmesinde, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesinin takdirinde, savunmasının inandırıcı gerekçelerle red edilmesinde ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafıinin istinaf talebi yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen. Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği;
Sanığın ByLock programını kullanmış olduğu 0507 (…) (..) (..) no’lu hattı ile … ID numarasıyla kullandığı, İlk Derece Mahkemesi kabulünde olduğu üzere kullanıcı adı, yazışma içerikleri nazara alındığında ByLock kullanıcısının sanık olduğunun anlaşıldığı, bu şekliyle sanığın örgütsel haberleşme amacıyla ByLock kullandığının sabit olduğu, bu yöne ilişkin temyiz sebeplerinin yerinde olmadığı,
BDDK’nm 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107 nci maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası A.Ş.’de gerçekleştirilen mutad hesap hareketlerinin müsnet suç yönünden örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet kabul edileceği:
Sanığın örgüt liderinin …ya yönelik talimatı doğrultusunda örgüte müzahir …ya ilk olarak 28.02.2014 tarihinde katılım hesabı açtığı, daha öncesinde hesabının olmadığı, 2014 yılı Mart ayında gram altın alımı için para yatırdığı anlaşılmakla; İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi ve alınan bilirkişi raporu ile bu hususların sabit olduğu, bu yöne ilişkin temyiz sebeplerinin yerinde olmadığı,
Yukarıda açıklanan nedenlerle; yargılama sürecindeki usuli işlemlerin Kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş ve sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin. 10.01.2018 tarihli ve 2018/1012 – 2018/1208 sayılı Kararında sanık müdafıince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Niğde 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.01.2023 tarihinde karar verildi.