Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/6657 E. 2023/2736 K. 04.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6657
KARAR NO : 2023/2736
KARAR TARİHİ : 04.05.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1712 E., 2018/1344 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin, 03.04.2018 tarihli ve 2017/295 Esas, 2018/83 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesi, 5237 sayılı Kanun’un 62’nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 63 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba karar verilmiştir.
2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 24.05.2018 tarihli ve 2018/1712 Esas, 2018/1344 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 22.04.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi;
1.Bylock sorgu tutanaklarının hukuka aykırı yöntemlerle elde edildiğine, dosyadan çıkartılması gerektiğine,
2.Eksik inceleme ve araştırma ile dava açılıp hüküm kurulduğuna,
3.Sanık hakkında sadece aleyhe olan delillerin değerlendirildiğine, lehe delillerin göz ardı edildiğine,
4.Silahı terör örgütüne üye olma suçunun maddi ve manevi unsurlarının gerçekleşmediğine, terör örgütüne yardım suçu olarak da değerlendirililemeyeceğine,
5.Dijital materyallerin usulüne uygun olarak incelenmediğine,
6.Sanığın Bylock’u indirip kullanmadığına, HTS kayıtları ve CGNAT kayıtlarının tek başına kullandığına delil olamayacağına, Bylock’un ayrıntılı kullanımını gösteren tespit ve değerlendirme tutanağının bulunmadığına,
7.Bank … hesap hareketlerinin sıradan bankacılık işlemleri olduğuna, 2013 öncesinde Bank … hesabını daha aktif olarak kullandığına,
8.Tanık beyanlarının tamamen hayal ürünü ve gerçek dışı olduğuna, sanık ile tanık Ö.H.nin aralarında husumet bulunduğuna, diğer tanık R.Ç. nin de onun yakın arkadaşı olduğuna,
9.Sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine,
10.Sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yapılanması içerisinde yer aldığı, örgüt üyeleri ile irtibatlı olduğu, sanığın komiser yardımcısı olarak görev yapmakta iken İçişleri Bakanlığının 03.10.2016 tarihli “olur” yazısı ile açığa alındığı, daha sonra 22.11.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 677 sayılı KHK ile meslekten ihraç edildiği, sanık hakkında dosya kapsamında tanık olarak beyanda bulunan tanıkların beyanlarından da anlaşılacağı üzere sanığın Mavi Marmara İnsani Yardım Gemisinde meydana gelen olaylarla ilgili olarak FETÖ/PDY silahlı terör örgütü lideri Fetullah Gülen’in görüşleri doğrultusunda beyanlarda bulunduğu, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün ideolojisini benimsediği, sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle bağlantılı olduğu için el konulan ve örgütün finansal ayağındaki kuruluşu olan Bank Asyaya örgüt lideri Fetullah Gülen’in bankaya sahip çıkılması ve para yatırılması yönündeki talimatı üzerine 25 Aralık 2013 ile 03 Şubat 2015 tarihleri arasında 17 adet işlemle toplam 65.512,00 TL işleminin olduğu ve böylece silahlı terör örgütünün finansal kuruluşuna örgüt elebaşının talimatı doğrultusunda hareket ederek destek sağladığı, sanığın özel bir yazılım olarak üretilen ve örgüt mensuplarının deşifre olmadan kendi aralarında gizli haberleşmeyi sağlamak amacıyla kullanılan uygulamayı, örgütsel haberleşmeyi sağlamak amacıyla kullandığı, sanğın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün ideolojisini benimsediği, bu itibarla silahlı terör örgütü olduğu kesinleşmiş yargı kararıyla da tespit edilen Fetullahçı Terör Örgütüne üye olduğu, sanığın savunmalarında dosya kapsamı itibariyle tutarlı olmayan inkara yönelik savunmalarda bulunduğu, alınan savunma ve beyanlar, dinlenen tanık anlatımları, dosyadaki mevcut delil durumu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın kendisini suçtan kurtarmaya yönelik savunmalarına itibar edilemeyeceği, tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın kendisini suçtan kurtarmaya yönelik savunmalarına itibar edilemeyeceği, dolayısıyla sanığın eylem ve faaliyetlerindeki süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk durumu da dikkate alındığında sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işlediğine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
IV. GEREKÇE
Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olduğu dikkate alındığında, sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığına ilişkin delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının ilgili birimlerden istenerek CGNAT kayıtlarıyla karşılaştırılması, FETÖ/PDY emniyet mahrem yapılanması kapsamında ele geçirilen dijital materyaller ile ilgili olarak sanıkla ilgili varsa düzenlenen veri inceleme raporu, bu rapora dayanak teşkil eden delilin el konulmasına ilişkin hakimlik kararı ile gizli tanık Garsonun daha önce hakim huzurunda alınmış ifade tutanağının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından istenmesi, UYAP veri havuzundan araştırma yapılıp sanık hakkında tanık beyanı olduğunun saptanması halinde bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin getirilmesi, mümkün olması halinde ilgili şahısların tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması ve istinaf aşamasından sonra gelen dijital materyal inceleme raporu ile birlikte duruşmada okunup tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve yetersiz belgelere dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, suç tarihinin “14.01.2017” yerine İlk Derece Mahkemesi gerekçeli karar başlığında “21.08.2014 ve devamı”, Bölge Adiye Mahkemesi gerekçeli karar başlığında ise “15.07.2016” olarak yazılması hukuka aykırıdır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 24.05.2018 tarihli 2018/1712 Esas, 2018/1344 sayılı Kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Burdur Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

04.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …