YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6583
KARAR NO : 2023/3344
KARAR TARİHİ : 18.05.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1106 E., 2018/1294 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.01.2018 tarihli ve 2017/46 Esas, 2018/36 sayılı Kararı ile, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 10 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesi kararının sanık müdafii tarafından istinafı üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 16.05.2018 tarihli ve 2018/1106 Esas, 2018/1294 sayılı Kararı ile, sanık hakkında verilen hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesi kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 26.04.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle:
1.MİT tarafından elde edilen ByLock serverlarına dayanılarak yapılan ByLock tespitinin hukuki olmadığına ve tek başına delil olarak niteliği taşımadığına, Morbeyin gibi uygulamaların da ByLock tespitinin sağlıksız olduğunu gösterdiğini, CGNAT kayıtlarının güvenilir olmadığına,
2.Hazırlık aşamasında verdiği ifadeleri mahkemede kabul etmeyen sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması ve cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayininin hakkaniyete aykırı olduğuna,
3.Sanığın, yasal olarak faaliyet gösteren bir kurumda SGK kaydının olmasının örgüt üyeliği suçnda hükme esas alınamayacağına,
4.Silahlı terör örgütüne üye olma suunun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
5.Darbe girişiminin sorumlusu olmayan kişilerle organik bir bağlantısı bulunmayan hakkında terör örgütü üyeliği isnadının usulsüz ve hakkaniyete aykırı olduğuna,
6-Sair temyiz sebepleri ve sair hususlara, ilişkindir.
III- OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Soruşturmadan önce yurt müdür yardımcısı olarak görev yapan sanığın teknik özellikleri, indirme ve kullanma yöntemi, kullanıcıları ve muhtevası itibariyle münhasıran FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgüt mensupları tarafından kullanıldığı tespit edilen kriptolu iletişim ağı ByLock iletişim sistemini, adına kayıtlı soruşturma aşamasındaki savunmasında fiilen kendisinin kullandığını belirttiği …62 27 nolu hatta kullandığının anlaşıldığı, sanığın bu programa 46.166.164.177 numaralı hedef IP ve 443 numaralı hedef porttan IP bilgilerine göre 10.10.2014-31.12.2015 tarihleri arasında farklı yerlerden bağlandığı ve toplam 28089 kez telefonun sinyal verdiği, ByLock mesaj içeriklerine göre sanığın 425237 ID numarasıyla ByLock kullanıcısı olduğu, kullanıcı adının eelliiff007 olduğu, şifresinin 2011.melek olduğu, mesaj içeriklerinde diğer ByLock kullanıcıların sanığa “elif” şeklinde hitap ettikleri, bir takım grupların örgütsel sohbetlerinden bahsedildiği, örgüte eleman kazandırmak için yapılan çalışmalar konusunda yazışmalar olduğu, yine sanığın ByLock programını adına kayıtlı soruşturma aşamasında alınan beyanında fiilen kendisinin kullandığını belirttiği …70 22 nolu hatta da kullandığının anlaşıldığı, sanığın bu programa 46.166.160.137 numaralı hedef IP ve 443 numaralı hedef porttan IP bilgilerine göre 13.08.2014 – 31.08.2014 tarihleri arasında farklı yerlerden bağlandığı ve toplam 462 kez telefonun sinyal verdiği, ByLock mesaj içeriklerine göre sanığın 124635 ID numarasıyla ByLock kullanıcısı olduğu, kullanıcı adının eliff07 olduğu, şifresinin alanya07. olduğu, adının eliff07 olduğu, bu şekilde sanığın ByLock programının FETÖ/PDY nin gizli haberleşme aracı olma özelliğini bilerek kullandığı, örgütün hiyerarşisine dahil olduğu, sanığın soruşturma aşamasında müdafinin hazır bulunduğu savunmasında ByLock kullandığını, kullanıcı adının ne olduğunu, ByLocku kimin yüklediğini, örgütsel faaliyetlerini ve örgüt üyesi kişilerle ilgili bilgileri samimiyetle anlattığı, mahkemede bu beyanlarına itibar edildiği, yine sanığın FETÖ/PDY’ye iltiksaklı olduğu anlaşılan Işık Özel Eğitim Hizmetleri AŞ de SGK kaydı olduğunun tespit edildiği, bu hususun da sanığın FETÖ/PDY üyesi olduğunu destekler mahiyette olduğu kanaatine varıldığından; sanığın kabul edilen FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne üye olma suçundan eylemine uyan TCK’nın 314/2 nci maddesi gereğince, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün yurdunda müdür yardımcısı olarak çalışması, ByLock içeriklerine yansıyan örgütsel konumu, eylemlerinin ve kastının yoğunluğu nedeniyle takdiren ve teşdiden cezalandırılmasına karar verildiği, örgütle ilgili suçlamaları soruşturma aşamasında kabul edip ByLock kullanıcısı olduğundan başlayarak örgüt faaliyetleri ve örgüt üyeleriyle ilgili ayrıntılı olarak beyanda bulunmasına rağmen huzurda alınan savunmasında bu beyanlardan vazgeçmesi nedeniyle samimi olarak pişmanlık duymadığına yönelik oluşan kanaat nedeniyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmadı anlaşılmıştır.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, TCK’nın 314/2 nci maddesine göre verilen temel cezanın 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanun’un 5/1 inci maddesi gereğince yarı oranında artırılarak 7 yıl 15 ay hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken 8 yıl 3 ay hapis cezası verilerek fazla ceza tayin edilmesi TCK’nın 62/1 inci fıkrası gereğince yapılan 1/6 oranındaki indirim sonucu belirlenen 6 yıl 10 ay 15 … hapis cezasının doğru olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamış, incelenen dosya kapsamında ve gerekçeye göre İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular ile hukuki vasıflandırma ve cezanın kişileştirilmesi yönünden hükümde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
1. Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
2. Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Yargıtay (kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edilmesi mümkündür.
3. Hükümden sonra gelen ve sanık hakkında anlatımları bulunan itirafçı şahısların ifade ve teşhis tutanakları temyiz incelemesinde değerlendirmeye esas alınmamıştır.
4. Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, 425237 ve 124635 ID numaraları üzerinden ByLock iletişim sistemini örgütsel iletişim amacıyla kullanan, örgüte ait yurtta yöneticilik yapan sanığın anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen esasa müessir olabilecek savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, incelenen hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 16.05.2018 tarihli ve 2018/1106 Esas, 2018/1294 sayılı Kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.05.2023 tarihinde karar verildi.