Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/5933 E. 2023/8029 K. 26.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5933
KARAR NO : 2023/8029
KARAR TARİHİ : 26.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2019/350 E, 2020/244 K
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; 5271 … Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yargıtay ( Kapatılan ) 16. Ceza Dairesinin 18.07.2019 tarih, 2019/6993 Esas, 2019/5031 … Kararı kararı üzerine;
1. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09/12/2020 tarihli ve 2019/350 Esas, 2020/244 Karar … kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5237 … … Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 … Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 … Kanun’un 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci, fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca mahkûmiyet kararı verilmiştir.
2. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 19/02/2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle;
1. Yerel mahkemenin varsayımla ve genişletilmiş yorum ile karar verdiğini,
2. Sanığın ByLock kullanmadığını,
3. Dernek ve ya vakıf üyeliğinin olmadığını,
4. Beraat kararı verilmesi gerektiğine ,
5. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
İlk Derece Mahkemesince sanığın eyleminin, silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğunun kabulü ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
Ayrıntıları ( kapatılan ) 16. Ceza Dairesinin 2017/1809 esas ve 2017/5155 … kararında ve Dairemizce de benimsenen, istikrar kazanmış yargısal kararlarda açıklandığı üzere;
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.

Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.).
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin “suç işlemek amacı” olması aranır (… özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf.28, Özgenç Genel Hükümler syf.280).
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Kuruluş, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri (kapatılan) 16. Ceza Dairesi’ nin 2015/3 esas … kararında anlatılan ve nihai amacı, Devletin Anayasal nizamını cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek olduğu anlaşılan FETÖ/PDY terör örgütünün başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması, amaca ulaşmak için her yolu mübah gören, fakat sözde meşruiyetini sivil alanda dinden, kamusal alanda ise hukuktan aldığı izlenimi vermek için yeterli güce ulaşıncaya kadar alenen kriminalize olmamaya özen göstermesi gerçeği nazara alındığında, örgütün sözde meşruiyet vitrini olarak kullanılan katlarla irtibatlı olduğu anlaşılan ve fakat örgütün nihai amacını bildiği yönünde hakkında yeterli delil bulunmayan, tanık anlartımları, savunması ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın silahlı terör örgütü FETÖ/PDY’nin kamuoyunca da bilinen operasyonel eylemlerinden sonra örgütsel bir faaliyetinin tespit edilemediği ve örgütün nihai amacını bildiği, bu amacı bilerek örgütle organik bir bağ kurup hiyerarşisine dahil olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmayan sanığın eylemleri ve mesleği bir bütün olarak nazara alındığında, eylemlerinin örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında kabul edilemeyeceği savunmasının aksine de başkaca bir delilin elde edilemediğinin anlaşılmış olması karşısında, atılı suçtan beraati yerine delillerin değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
5237 … … Ceza Kanunu’nun 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 … Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 … iptal kararı doğrultusunda 53/1,2,3 maddelerinin uygulanması gerekirken 53/1’ in uygulanması suretiyle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmuştur

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinin, 09.12.2020 tarihli ve 2019/350 Esas, 2020/244 … Kararının 5271 … Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 … Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının a bendi uyarınca İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesine , gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
26.10.2023 tarihinde karar verildi.