Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/4660 E. 2023/738 K. 09.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4660
KARAR NO : 2023/738
KARAR TARİHİ : 09.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1831 E., 2020/861 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma, terör örgütü propagandası yapmak, suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak, kamu malına zarar verme, silahlı terör örgütüne üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç işleme, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, 6136 sayılı Kanun’a muhalafet, kasten yaralama
18.02.2011 (…, …, …,

…, …, …, …, …, …, …, …, …)
12.05.2011 (…)
08.03.2010 (…)
01.05.2010 (…, …)
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi, istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi

İlk Derece Mahkemesinin 11.08.2022 tarihli, 2014/218 Esas, 2018/139 sayılı ek kararı ile sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan infazın durdurulmasına, dosyanın tekrar ele alınarak seri muhakeme usulüne göre işlem yapılması için bir suretinin UYAP üzerinden İstanbul Seri Muhakeme Usulü Soruşturma Bürosuna gönderilmesine karar verildiği anlaşılmakla bu husus inceleme dışı bırakılmıştır.

Hüküm tarihinden sonra 22.09.2017 günü öldüğü anlaşılan sanık … hakkında Bölge Adliye mahkemesince sadece Cumhuriyet savcısının istinaf talebi itibariyle terör örgütü adına propaganda suçundan vefat nedeniyle bozma kararı verildiği, sanık müdafii tarafından temyize konu edilen suçlardan ise bozma kararı verilmediği görülmüş; temyiz denetiminin sadece istinaf kararına konu edilen hükümlere yönelik yapılabileceği, Bölge Adliye Mahkemesince belirtilen suçlardan her zaman bir karar verilebileceği ve bu karardan sonra temyiz hususunun gündeme gelebileceği dikkate alınarak bu husus inceleme dışı bırakılmıştır.

Sanık … ve sanık … hakkında İlk Derece Mahkamesince kurulan propaganda suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair karara karşı sanık müdafilerinin istinaf talebi olmadığı ve atılı suçun 04.09.2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.

…, …’in tebliğnameye isimlerinin sehven yazıldığı anlaşılmıştır.

Sanıklar … ve … hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan da kamu davası açıldığı ayrıca … hakkında birleşen dosyanın akibetinin belirlenemediği,

anılan suçlar ile ilgili İlk Derece Mahkemesince bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla zaman aşımı süresi içinde mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.

Sanıklar …, …, … hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan İlk Derece Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusu hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmediği yahut bir belirleme yapılmadığı anlaşılmakla zaman aşımı süresi içinde mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.

İlk Derece Mahkemesince sanıklar … (iki kez), … ve … hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak suçundan, sanıklar …, … ve … hakkında cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, … hakkında tehdit ve kasten yaralama suçlarından hükmolunan cezaların tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararları dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hükümlerin temyizinin mümkün olmadığı belirlenmiştir.

İlk Derece Mahkemesince sanık … … hakkında kamu malına zarar verme suçundan, sanık … hakkında cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine karşı Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen 22.10.2020 tarihli ve 2018/1831 Esas, 2020/861 sayılı ek kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin ek kararı temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı belirlenmiştir.

İlk Derece Mahkemesince sanıklar sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, sanıklar …, …, …, … ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … haklarında silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından kurulan hükümlere yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Kanun’un 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

Bir kısım sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

A. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.03.2018 Tarihli 2014/218 Esas ve 2018/139 sayılı kararı

1- Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314/2, 3713 sayılı Terör ile Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı) 5/1, 5237 sayılı Kanun’un 53, 63 maddeleri gereğince ayrı ayrı 7 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkûmiyetlerine,

2- Sanıklar …, …, … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 314/2, 3713 Sayılı Kanun’un 5/1, 5237 sayılı Kanun’un 53, 63, maddeleri gereğince ayrı ayrı 7 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkûmiyetlerine, 5237 sayılı Kanun’un 58/6 maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra 5237 sayılı Kanun’un 58/7 maddesi uyarınca hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,

3- Sanıklar …, …, …, ve … hakkında örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 220/2-3-6, 53 maddeleri uyarınca ayrı ayrı 7 ay 15 … hapis cezası ile mahkûmiyetlerine,

4- … hakkında örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 220/2- 3- 6, 53 maddeleri uyarınca 7 ay 15 … hapis cezası ile mahkûmiyetine, 5237 sayılı Kanun’un 58/6 maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra 5237 sayılı Kanun’un 58/7 maddesi uyarınca hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,

5- Sanıklar …, … ve … hakkında müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle, sanık … hakkında müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle, sanıklar … ve … hakkında müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/2-c, d, 3713 sayılı Kanun’un 5/1, 5237 sayılı Kanun’un 53 maddeleri uyarınca; ayrı ayrı 3’er yıl hapis (… 2′ şer kez olmak üzre) cezası ile mahkûmiyetlerine,

6- Sanık … hakkında müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106/2-c, d, 3713 sayılı Kanun’un 5/1, 5237 sayılı Kanun’un 53 maddeleri uyarınca; 3 yıl hapis cezası ile mahkûmiyetine,5237 sayılı Kanun’un 58/6 maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra 5237 sayılı Kanun’un 58/7 maddesi uyarınca hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,

7- Sanıklar …, …, … ve …’ın müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109/2, 3-b, 3713 sayılı Kanun’un 5/1, 5237 sayılı Kanun’un 53 maddeleri uyarınca ayrı ayrı 4 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkûmiyetlerine,

8- Sanık … hakkında müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı Kanun’un 109/2, 3-b, 3713 sayılı Kanun’un 5/1, 5237 sayılı Kanun’un 53 maddeleri uyarınca 4 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkûmiyetine, 5237 sayılı Kanun’un 58/6 maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra 5237 sayılı Kanun’un 58/7 maddesi uyarınca hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,

9- Sanık … hakkında kamu malına zarar verme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 152/1-a, 152/2-a, 53 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile mahkûmiyetine,

10- Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan; 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un (6136 sayılı Kanun)13/1, 5237 sayılı Kanun’un 52/2, 53 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis, 1000,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine, 5237 sayılı Kanun’un 58/6 maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra 5237 sayılı Kanun’un 58/7 maddesi uyarınca hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,

11- Sanık …’ın 6136 sayılı Kanun’un 13/2, 5237 sayılı Kanun’un 52/2, 53 maddeleri uyarınca 6 yıl hapis 12.000,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine, 5237 sayılı Kanun’un 58/6 maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra 5237 sayılı Kanun’un 58/7 maddesi uyarınca hakkında denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,

12- Sanık … hakkında müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle basit yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 53, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 maddeleri uyarınca 6 ay hapis cezası ile mahkûmiyetine,

13- Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ın hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 02.07.2020 tarihli ve 2018/1831 Esas, 2020/861 sayılı kararı

1- Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ın hakkında terör örgütü

propagandası yapmak suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik İlk Derece Mahkemesi Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine,

2- Sanık … hakkında mahkemece terör örgütü propagandası yapmak suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik İlk Derece Mahkemesi Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca bozulmasına,

3- Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, sanıklar …, … ve … hakkında müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle, … hakkında müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle, sanıklar … ve … hakkında müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak suçundan, sanıklar … ve … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, … hakkında müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle basit yaralama suçundan, sanık … … hakkında kamu malına zarar verme suçundan verilen mahkumiyetlerine dair İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanıklar müdafilerinin istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine,

4- Sanıklar …, …, …, …, … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçuna dair, sanıklar …, …, … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, sanık …, …, …, … hakkında müşteki …’i cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkumiyetlerine dair İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık … ve diğer sanıklar müdafilerinin istinaf başvurusunun, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine,

5- İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 3. Ceza Dairesinin 22.10.2020 tarihli ek kararı ile; sanık … … hakkında mala zarar verme suçu yönünden, sanık … hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları yönünden, sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalafet suçu yönünden, sanık … hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları yönünden, sanık … hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak suçu yönünden yaptıkları temyiz isteminin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286/2-a ve 296/1 maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.

C- Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 01.12.2020 tarihli ve ret, ek kararın onanması, bozma görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık … müdafiinin 09.07.2020 tarihli silahlı terör örgütüne üye olma ve 6136 sayılı Kanun’a Muhalefet suçu bakımından sunulan temyiz dilekçesi;

Usûl ve kanuna aykırı şekilde mahkûmiyet kararı verildiğine, sanığın suçsuz olup, DHKP-C terör örgütünün ölüm listesine olduğuna, sanığın mahkumiyetin gerektirir somut delil olmadığına, gerekçede de somut bir delil belirtilmediğine, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan alt sınırdan uzaklaşarak ceza verilmesinin ve gerekçesinin haksız olduğuna, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması gerektiğine, vesaireye ilişkindir.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 22.10.2020 tarih ve 2018/1831 Esas ve 2020/861 sayılı Ek karara karşı 22.10.2020 tarihli sanık … müdafiince sunulan itiraz dilekçesi;

6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçuna ilişkin yapılan temyiz isteminin reddi şeklindeki kararının yapılacak temyiz incelemesiyle bozulmasına dair karar verilmesine, ek kararın haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olup, müvekkil sanığın adil yargılanma hakkına ve savunma hakkına halel getirdiğine, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçu yönünden temyiz isteminin reddine dair kararının yapılacak temyiz incelemesiyle bozulmasına dair karar verilmesi talebine, vesaireye ilişkindir.

Sanık …’ın 09.07.2020 tarihli terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan sunulan temyiz dilekçesi;

Üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğine, suçsuz olduğuna, beraatine karar verilmesi gerektiğine, vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafiinin 14.07.2020 tarihli silahlı terör örgütüne üye olma ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçu bakımından sunulan temyiz dilekçesi;

Usûl ve kanuna aykırı şekilde mahkûmiyet kararı verildiğine, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararının, T.C. Anayasası m. 36 ve 141/3, AİHS m. 6, CMK’nın 34 ve 230/1 hükümlerine açıkça aykırı olduğuna, İlk Derece Mahkemesi tarafından dosya kapsamında yer alan delillerin tartışılmadığına, tevsii tahkikkat taleplerinin yerine getirilmediğine, aleyhine düzenlenen evrağın hiç birinin sanığa ulaştırılmadığına, savunma hakkının kısıtlandığına, karar duruşmasında heyetin sanık müdafii tarafından reddedilmesine rağmen kanuna aykırı olarak hüküm tesis edildiğine, teknik araçla izleme ve takip yapılması hukuka aykırı olduğuna, burdan elde edilen delillerin de hukuka aykırı olup hükme esas alınamayacağına, olayın mağdurlarından bir kişiye … kod adı verilerek 20.02.2011 tarihinde yaptırılan teşhis işleminin usul ve kanuna aykırı olduğuna, sanığın aracından çıktığı iddia olunan silahlar üzerinde ve silahların içerisinde yer aldığı çanta üzerinde sanığın parmak izi bulunamadığına, gizli tanık beyanları hükme esas alınamayacağına, tanık beyanlarına ilişkin de yüz yüzelik ilkesi ihlal edildiğine, sanık ve müdafiinin soru sorma hakkı elinden alındığına, tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığına ve çelişkili olduğuna, …/03/345511/7 IMEI numaralı, 2730c-1 model Nokia marka telefonda bulunduğu iddia edilen silah fotoğrafları, araçta bulunduğu

iddia olunan silahlar ile aynı olmadığına, fotoğrafta görünen elin sanığa ait olmadığına, istinaf mahkemesinın duruşmalı inceleme taleplerini yok sayarak dosya üzerinden inceleme yaptığına, vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafiinin 14.07.2020-10.11.2020 tarihli terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan sunulan temyiz dilekçelerinde;

Usûl ve kanuna aykırı şekilde mahkûmiyet kararı verildiğine, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararının, T.C. Anayasası m. 36 ve 141/3, AİHS m. 6, CMK’nın 34 ve 230/1 hükümlerine açıkça aykırı olduğuna, İlk Derece Mahkemesi tarafından dosya kapsamında yer alan delillerin tartışılmadığına, karar duruşmasında heyetin sanık müdafii tarafından reddedilmesine rağmen kanuna aykırı olarak hüküm tesis edildiğine, tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığına ve çelişkili olduğuna, sanık aleyhine 5237 sayılı Kanun’un 220/6 uyarınca örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemekten hüküm kurulduğuna, ancak sanığın hangi suçu işlediğinin açıklanmadığına, istinaf mahkemesinin duruşmalı inceleme taleplerini yok sayarak dosya üzerinden inceleme yaptığına vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafiinin 15.07.2020 tarihli silahlı terör örgütüne üye olma suçu bakımından sunulan temyiz dilekçesi;

Temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına, mahkeme heyetinde yer alan tüm hakimlerin reddedilmiş olmasına rağmen yargılamaya devamla hüküm kurulması esasa dair işlem yapma yasağına aykırı olduğuna, soruşturmanın genişletilmesi talepleri reddedildiğine, kararın eksik inceleme ve araştırma ile verilmiş olduğuna, birleştirme taleplerinin ileri sürülebilmesi açısından dosyanın incelenmesi için süre verilmesi talepleri reddedilerek hüküm kurulmasının savunma hakkının kısıtladığına, birleştirme talebinin dosyalar celb edilip incelenmeksizin reddedilmiş olması delillerin doğrudan doğruyalığı ilkesine, silahların eşitliği ilkesine aykırı olduğuna, birleştirme kararı verilmesi yönündeki taleplerin, dosyalar celb edilip incelenmeden, birleştirme talebine konu olan dosyaların onaylı bir suretleri dosya arasına alınmadan, sanıklar ve müdafilerine bu konuda beyanda bulunma fırsatı verilmeden reddedildiğine böylece silahların eşitliği ilkesine ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, mahkumiyet kararının ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe yönünden eksik olduğuna, istinaf mahkemesinin duruşmalı inceleme taleplerini yok sayarak dosya üzerinden inceleme yaptığına, isnad konusu eylemlerin Anayasa ile güvence altına alınan ifade ve toplanma özgürlüğü kapsamında olduğuna, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, isnad konusu basın açıklamaları ve anmanın 6352 sayılı Kanun’un geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kaldığına, tanık beyanlarının soyut olduğuna, delillerin hukuka ve usule aykırı olduğuna, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna, suçların ve cezaların yasallığı ilkesi ihlal edildiğine, sanık hakkında takdiri hafifletici nedenlerin uygulanmamış olmasının haksız ve hukuka aykırı olduğuna, vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafiinin 15.07.2020 tarihli silahlı terör örgütüne üye olma suçu bakımından sunulan temyiz dilekçesi;

Sanığın, dosya kapsamındaki suçları işlediğine dair; mahkûmiyet için yeterli, kesin, inandırıcı, her türlü şüpheden uzak deliller bulunmadığına, gizli tanık beyanlarının hükme esas

alınamayacağına, tanık beyanlarının doğru olmadığına, sanığın eylemlere bireysel olarak katıldığına, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine, vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafilerinin 15.07.2020 tarihli silahlı terör örgütüne üye olma suçu bakımından sunulan temyiz dilekçesi;

Sanığın, dosya kapsamındaki suçları işlediğine dair; mahkûmiyet için yeterli, kesin, inandırıcı, her türlü şüpheden uzak deliller bulunmadığına, örgütlenme özgürlüğünün ihlal edildiğine, tanıkların sanık hakkında suç unsuru içeren ifadelerinin olmadığı, gizli tanığın beyanlarının duyuma dayalı olduğu, sanığın eylemlere bireysel olarak katıldığına, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine, vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafilerinin 16.07.2020 tarihli silahlı terör örgütüne üye olma suçu bakımından sunulan temyiz dilekçesi;

Sanığın üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğine, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, sanığın, dosya kapsamındaki suçları işlediğine dair; mahkûmiyet için yeterli, kesin, inandırıcı, her türlü şüpheden uzak deliller bulunmadığına, vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafiinin 17.07.2020 tarihli silahlı terör örgütüne üye olma suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları bakımından sunulan temyiz dilekçesi;

Temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına, istinaf dilekçesinde sunulan itirazların tekrarı ile sanığın mahkumiyete dayanak yeterli delil olmadığına, isnat edilen suçun unsurlarının oluşmadığına, müştekinin beyanları daha sonra geri aldığına ve hükmün bozulması gerektiğine, vesaireye ilişkindir.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 22.10.2020 tarih ve 2018/1831 Esas ve 2020/861 sayılı ek karara karşı 22.10.2020 tarihli sanık … müdafiince sunulan itiraz dilekçesi;

İstinaf dairesi suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları yönünden temyiz taleplerinin ek karar ile reddedildiğine, asıl suça bağlı işlenen feri suçların temyiz denetimi dışında kalmasının düşünülemeyeceğine, duruşmalı olarak temyiz incelemesinin yapılması gerektiğine, vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafiinin 19.07.2020 tarihli terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan sunulan temyiz dilekçesi;

Temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına, usûl ve kanuna aykırı şekilde mahkûmiyet kararı verildiğine, sanığın mahkumiyete dayanak yeterli delil olmadığına, yasal bir mitinge katılmak dışında hiç bir fiili olmayan hakkında başkaca hiç bir delil olmayan sanığa bu ceza verilemeyeceğine, vesaireye ilişkindir.

Sanık … … müdafiinin 23.07.2020 tarihli silahlı terör örgütüne üye olma, kamu malına zarar verme suçları bakımından sunulan temyiz dilekçesi;

Karar duruşmasında heyetin sanık müdafii tarafından redilmesine rağmen kanuna aykırı olarak hüküm tesis edildiğine, sanığın yargılamaya SEGBİS üzerinden katıldığına, SEGBİS sisteminde geç bağlantı kurulması, bağlantı sırasında kesinti yaşanması ve teknik sorunlar sebebiyle sanığın duruşmaları takip edemediğine, SEGBİS’e ait kayıtlarının tutulmadığına, her ne kadar duruşma tutanağına sanığın son sözünün sorulduğu yazılmış ise de son sözü sorulmadığına, delillerin kanuna göre incelenmemiş olduğuna ve delil incelemesi yapılmadan karar verildiğine, tevsii tahkikat taleplerinin reddedildiğine, savunma tanıklarının dinlenmediğine, lehine delillerin toplanmadığına, hukuken delil değeri ve tanık beyanı niteliği olmayan, içerik olarak da örgüt üyeliği suçlamasını kanıtlayacak nitelikte olmayan bu iki kişinin anlatımlarının delil olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğuna, hiçbir indirim hükmünün ve lehe hükmün uygulanmadığna, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararların gerekçesiz olduğuna, mahkemenin mahkumiyet sonucuna nasıl vardığını kanıtları ile ve olaylar ile gerekçesinde göstermemiş olduğuna, savunmada ileri sürülen görüşlerin CMK’nın 230/1-a maddesine göre gerekçeli kararda tartışılmadığına, sanığın katıldığı basın açıklaması ve protestolar ifade özgürlüğü ve toplantı ve gösteri özgürlüğü kapsamında olduğuna, mahkumiyete yeterli delil bulunmadığına, TMK’nın 7/2 nci maddesini ve 2911 sayılı Kanun’un ceza hükümlerini ihlal etmeyen ve bu mevzuata göre ceza verilemeyecek olan basın açıklamalarının örgüt üyeliği suçunu oluşturduğunun kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğuna, basın açıklamaları ve gösteriler 07.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6352 sayılı Kanun’un geçici 1 inci maddesi kapsamında kaldığına, sanığın bir yandan müvekkilimin tehlikeli madde bulundurmadığı ancak taş attığı kabul edilirken, diğer yandan TCK’nın 152/2,a bendinin uygulanmasının ve bu suretle cezada artırıma gidilmesinin hukuka aykırı olduğuna, isnat edilen suçların yasal unsurlarının oluşmadığına, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, vesaireye ilişkindir.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 22.10.2020 tarih ve 2018/1831 Esas ve 2020/861 sayılı ek karara karşı 28.10.2020 tarihli sanık … … müdafiince sunulan itiraz dilekçesi;

Mala zarar verme suçuna ilişkin yapılan temyiz isteminin reddi şeklindeki ek kararının kaldıralarak anılan suç bakımından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması talebine, sanığın “mala zarar verme suçu”ndan mahkumiyetine karar verilmiş olmasının usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğuna, temyizen incelememe yapılmamasının sanığın mağduriyetine sebep olacağına, temyiz isteminin reddi şeklindeki kararının yapılacak temyiz incelemesiyle bozulmasına dair karar verilmesine, temyiz istemlerinin kabulü gerektiğine, vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafiinin 24.07.2020 tarihli silahlı terör örgütüne üye olma suçu bakımından sunulan temyiz dilekçesi;

İddanamede belirtilen olaylar ile iddanamede belirtilen suç tarihi arasında farklılık bulunduğuna, karar duruşmasında heyetin sanık müdafii tarafından redilmesine rağmen kanuna aykırı olarak hüküm tesis edildiğine, soruşturmanın genişletilmesi talepleri reddedildiğine, kararın eksik inceleme

ve araştırma ile verilmiş olduğuna, birleştirme taleplerinin ileri sürülebilmesi açısından dosyanın incelenmesi için süre verilmesi talepleri reddedildiğine, birleştirme talebinin dosyalar celb edilip incelenmeksizin reddedilmiş olduğuna, mahkumiyet kararının gerekçe yönünden eksik olduğuna, sanık ya da müdafii tarafından sunulan savunmanın mahkeme tarafından değerlendirilmemiş olduğuna, hangi savunmanın, hangi gerekçe ile reddedildiğini bilme, kanun yoluna başvururken bu gerekçeleri tartışma konusu etme hakkının sanığın elinden alındığına, iddianamede belirtilen olayların sanığın asker olduğu döneme denk gelmekte olduğuna, tanık beyanlarının doğru olmadığına, iddiaların asılsız olduğuna, mahkumiyete yeter delil olmadığına, şüphe üzerine hüküm kurulduğuna, suçun yasal şartlarının oluşmadığına, suç isnadında kullanılan tüm bilgi ve belgelerin sanığın iş ve özel hayatına ilişkin dokümanlar olduğuna, sanık hakkında takdiri hafifletici sebeplerin uygulanmamasının haksız ve hukuka aykırı olduğuna, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talebine, vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafilerinin 25.07.2020 tarihli silahlı terör örgütüne üye olma suçu bakımından sunulan temyiz dilekçesi;

Temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması talebine, gizli tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağına, tanıkların mahkemede dinlenmediğine, delillerin mahkumiyet için yeterli olmadığına, mahkumiyet kararının usul hukukunun emredici hükümlerine, Anayasa’da güvence altına alınan masumiyet karinesine, suçların ve cezaların yasallığı ilkesine aykırı olduğuna, mahkumiyet kararının hangi gerekçelere dayandığının açıkça belirtilmediğine, mahkumiyete esas yeterli ve geçerli bir delil bulunmadığına, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, katılınan eylemlerin suç oluşturmayacağına, usûl ve kanuna aykırı şekilde mahkûmiyet kararı verildiğine, sanık hakkında takdiri hafifletici sebeplerin uygulanmamasının haksız ve hukuka aykırı olduğuna, vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafiinin 27.07.2020 tarihli temyiz dilekçesi;

Usûl ve kanuna aykırı şekilde mahkûmiyet kararı verildiğine, sanığın mahkumiyete dayanak yeterli delil olmadığına, gerekçenin yetersiz olduğuna, isnat edilen suçlamaların ne zaman, nerede gerçekleştirdiğinin açıklanmadığına, her olayın hukuksal değerlendirilmesinin açıkça yapılması gerektiğine, müvekkilin Anayasa ile güvence altına alınmış örgütlenme hakkı kapsamında düşünce ve ifade özgürlüğünü de kapsayan dernek faaliyetinde bulunma hakkını örgüt üyeliği için delil olarak kabul edilemeyeceğine, gizli tanık anlatımına dayanılarak mahkûmiyet kararı verilemeyeceğine, ifadelerinin de soyut olduğuna, delillerin değerlendirilmesi bakımından eksik yapıldığına ve Anayasa’ya aykırı olduğuna, vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafiinin 28.07.2020 tarihli silahlı terör örgütüne üye olma, suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları bakımından sunulan temyiz dilekçesi;

Tüm mahkumiyet hükümlerinin, açıkça hukuka aykırı olduğuna, AİHS ve Anayasa’mıza aykırı şekilde gerçekleştirildiğine, kararlar savunma hakkının en temel görünüm şekillerinin dahi yok sayıldığına, mahkumiyeti gerektirir delil olmadığına, müşteki …’in tam aksi yönde

bulunan beyanlarının gözardı edildiğine, yerel mahkemece sanık ve müdafiinin gıyabında, esas hakkında mütalaaya dair savunmaları alınmadan mahkumiyet kararları verildiğine, vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafilerinin 29.07.2020 tarihli silahlı terör örgütüne üye olma suçu bakımından sunulan temyiz dilekçesi;

Mahkumiyet hükmünün, açıkça hukuka aykırı olduğuna, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, soruşturma yürütülürken müvekkilin katıldığı tüm eylemlerin tutanak altına alınmadığına, sadece bir kısmının tutanak altına alınmasının yerel mahkemeyi yanıltığına, sanığın pek çok sendikanın kentsel dönüşüm ya da çevre sorunları ile alakalı açıklamalarına ve yürüyüşlerine de katılmış olduğuna, tüm bu eylemlere bireysel olarak katıldığına, sanığın hiçbir şekilde kanunlarda suç sayılmayan ve tamamı Anayasal güvence altındaki temek hak ve hürriyetlerin kullanımından oluşan faaliyetler nedeniyle silahlı örgüt üyeliğiyle suçlandığına, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, aksi kanaat hasılında lehe hükümlerin uygulanması ve temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talebine, vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafiinin 05.08.2020 tarihli silahlı terör örgütüne üye olma suçu bakımından sunulan temyiz dilekçesi;

Mahkumiyet hükmünün, açıkça hukuka aykırı olduğuna, savunmalarını aynen tekrar ettiklerine, sanık hakkında bir delil bulunmadığına, gizli tanık ifadelerinin hükme esas alınamayacağına, sanığın örgüt üyesi olmadığına, CMK’nın 289 uncu maddesi çerçevesinde re’sen gözeteceği gerekçelerle, usul ve kanuna aykırı kararının bozulması ve temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması talebine, vesaireye ilişkindir.

Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … müdafiinin 03.09.2020 tarihli temyiz dilekçesinde, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçu bakımından; … hakkında mala zarar verme suçu bakımından; …, …, … hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları bakımından; … hakkında terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan sunulan temyiz dilekçesi;

İlk Derece ve İstinaf aşamalarında hukuka ve CMK’ya aykırı bir yargılama yapıldığına ve mahkumiyet hükümlerinin hukuka aykırı olduğuna, hükümlerinin bozularak yargılamanın İlk Derece Mahkemesinde tekrar görülmesi gerektiğine, vesaireye ilişkindir.

Sanık … müdafiinin 25.09.2020 tarihli atılı tüm suçlar bakımından sunulan temyiz dilekçesi;

Haksız ve dayanaksız kısıtlılık kararı, sanık hakkındaki suçlamalara ilişkin bilgilere erişilmesine

engel teşkil ettiğinden adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, delillerin hukuka uygun elde edilmediğine, güvenilir olmadığına, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna, görüntü delillerinin tek başına hükme esas alınamayacağına, sanığa atılı eylemlerin suç teşkil etmediğine, sanığın, örgütün benimsediği siyasal ideolojiye yakınlık duyması veya sahip olması, soyut olarak örgüte veya ideolojisine ait eserleri okuması veya bulundurması ile sınırlı eylemlerinin örgüt üyeliğine yeterli olmayacağına, tüm suçlar bakımından beraat kararı verilmesi gerektiğine, vesaireye ilişkindir.

Sanık … tarafından 04.08.2020 tarihli terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan sunulan temyiz dilekçesi;

Usule ve kanuna aykırı mahkumiyet kararının bozularak hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, suç işlemediğine, katıldığı eylemlerin yasal eylemler olduğuna, istinaf mahkemesinin yerel mahkemenin kararını tekrarladığına, gizli tanıkların hakkında bir bilgisi olmadığına, vesaireye ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Sanık … … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren 18 ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği ele geçirilen dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, yine örgüte ait derneklerde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde de sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, ayrıca sanığın IMF toplantıları esnasında yapılan gösteriler sırasında polis araçlarına taş atan gurubun içerisinde yer aldığı kamu araçlarına zarar verdiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma ve kamu malına zarar verme suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 ve TCK’nın 152/1-a,152/2-a maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren 15 ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, ayrıca sanığın müşteki …’e yönelik kasten yaralama ve tehdit eylemlerini gerçekleştirdiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma ve kasten yaralama ve tehdit suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 ve TCK’nın 86/2,106/2-c-d maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren 8 ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde ve evinde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren 4 ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren 4 ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren 5 ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, ayrıca sanığın müşteki Ertan Yurtsever’e yönelik tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylemlerini gerçekleştirdiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 ve TCK’nın 109/2, 109/3-b, 106/2-c-d maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren 3 ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren 22 ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren 2 ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açılmış ise de sanığın eyleminin suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçunu oluşturduğu kanaatine varılmakla sanığın eylemine uyan TCK’nın 220/6 maddesi yollamasıyla 220/2,3,6 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren 15 ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, ayrıca sanığın ikametinde yapılan aramalarda 27 adet esrar elde edilmesinde kullanılan hint keneviri ve bulundurması ve taşınması yasak bir adet tabancanın ele geçirildiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma ve

uyuşturucu madde bulundurma, 6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 ve TCK’nın 191/1, 6136 sayılı Kanun’un 13/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren 10 ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde ve evinde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren bir eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açılmış ise de sanığın eyleminin suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçunu oluşturduğu kanaatine varılmakla sanığın eylemine uyan TCK’nın 220/6 maddesi yollamasıyla 220/2,3,6 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren 2 ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, ayrıca sanığın kullandığı 34 EG 6222 plaka sayılı Hyundai marka minibüste yapılan aramada; 1 adet 1 K 5416 seri nolu seyyar dipçikti Kaleşnikof marka tüfek, 2 adet Kaleşnikof marka tüfeğe ait şörjör, 70 adet 7.62 mm çaplı dolu fişek, 1 adet … seri nolu 9 mm çaplı tabanca ve bu silaha ait 1 adet şarjör ele geçirilmiş ele geçirildiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 ve TCK’nın 191/1, 6136 sayılı Kanun’un 13/2 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren dört ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği,

sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, ayrıca sanığın müşteki …’e tehdit eylemlerini gerçekleştirdiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 ve TCK’nın 106/2-c-d maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren iki ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, ayrıca sanığın müşteki …’e tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, eylemlerini gerçekleştirdiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 ve TCK’nın 109/2, 109/3-b, 106/2-c-d maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren dört ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren dört ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, ayrıca sanığın müşteki …’e tehdit, müşteki …’e tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, eylemlerini gerçekleştirdiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma ve kişiyi hürriyetinden

yoksun kılma ve tehdit suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 ve TCK’nın 106/2-c-d, 109/2, 109/3-b, maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren dört ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, ayrıca sanığın müşteki …’e tehdit, müşteki …’e tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, eylemlerini gerçekleştirdiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 ve TCK’nın 106/2-c-d, 109/2, 109/3-b, maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren ayrı eylemlere katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde ve evinde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren ayrı eylemlere katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde ve evinde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren ayrı eylemlere katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği anlaşılmakla tüm

dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren 16 ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde ve evinde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren on ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, ayrıca sanığın müşteki …’e tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, eylemlerini gerçekleştirdiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 ve TCK’nın 106/2-c-d, 109/2, 109/3-b, maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren on ayrı eyleme katıldığı, örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın hiyerarşik yapıya dahil olduğu, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği, yine örgüte ait derneklerde yapılan aramalarda ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, ayrıca sanığın müşteki …’e tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, eylemlerini gerçekleştirdiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit suçunu işlediği sabit görülmekle sanığın eylemine uyan TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 ve TCK’nın 106/2-c-d, 109/2, 109/3-b, maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren eylemelere katıldığı örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları

ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açılmış ise de sanığın eyleminin suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçunu oluşturduğu kanaatine varılmakla sanığın eylemine uyan TCK’nın 220/6 maddesi yollamasıyla 220/2,3,6 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına;

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren eylemelere katıldığı örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açılmış ise de sanığın eyleminin suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçunu oluşturduğu kanaatine varılmakla sanığın eylemine uyan TCK’nın 220/6 maddesi yollamasıyla 220/2,3,6 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

Sanık … yönünden; Yukarıda iddia kısmında ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere; sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren eylemelere katıldığı örgüt içerisinde aktif faaliyet gösterdiği, sanığın eylemlerinin tanıkların anlatımı, arama el koyma tutanakları, iletişim tespit tutanakları, teşhis/görüntü kayıtları ile de teyit edildiği, ayrıca sanığa ait yerlerde yapılan aramalarda örgüte ait dökümanların ele geçirildiği ele geçirilen örgüte ait dökümanlar üzerinde sanığın parmak izlerinin tespit edildiği, anlaşılmakla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde her ne kadar sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kamu davası açılmış ise de sanığın eyleminin suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçunu oluşturduğu kanaatine varılmakla sanığın eylemine uyan TCK’nın 220/6 maddesi yollamasıyla 220/2,3,6 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına,

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

1- Karar başlığında suç adının “silahlı terör örgütüne üye olma, terör örgütü propagandası yapmak, sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri satın alınması taşınması bulundurulması, basit yaralama, suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak, kamu malına zarar verme, silahlı terör örgütüne üye olmamak ile birlikte örgüt adına suç işleme, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama, 6136 sayılı Kanun’a muhalafet, işyeri dokunulmazlığını bozmak, tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi” yerine sadece “silahlı terör örgütüne üye olma, terör örgütü propagandası yapmak, sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri satın alınması taşınması bulundurulması, basit yaralama, suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.

2- Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ın hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair, İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik İlk Derece Mahkemesi Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun, İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediğinden esastan reddine karar verilmiştir.

3- Sanık … hakkında mahkemece terör örgütü propagandası yapmak suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik İlk Derece Mahkemesi Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunun, UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğinden sanığın hükümden önce 22.09.2017 tarihinde öldüğü bahisle bu hususun araştırılarak sonucuna göre TCK’nın 64/1 ve CMK’nın 223/8 maddeleri uyarınca, ölüm nedeniyle sanık hakkında düşme kararı verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen ve istinafa konu sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükmün 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir.

4- Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 58/9 uncu maddesinin infaz rejimi ile ilgili olup uygulanmaması kazanılmış hak oluşturmayacağı, maddesinin uygulanması hakkında her zaman karar verilebileceği nazara alınarak silahlı terör örgütüne üye olma suçundan; sanıklar …, … ve … hakkında ise müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle, … hakkında müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle, sanıklar … ve … hakkında da müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak suçundan; sanıklar … ve … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan; … hakkında müşteki …’e yönelik eylemleri nedeniyle basit yaralama suçundan, sanık … … hakkında kamu malına zarar verme suçundan; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediğinden istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

5- Sanıklar …, …, …, … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçuna dair

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından; 5237 sayılı Kanun’un 58/9 uncu maddesinin infaz rejimi ile ilgili olup uygulanmaması kazanılmış hak oluşturmayacağı, maddesinin uygulanması hakkında her zaman karar verilebileceği nazara alınarak devamla, sanıklar hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan mahkumiyet hükmü kurulurken sırasıyla TCK’nın 314/2, TCK’nın 220/6, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 ve TCK’nın 53/1 maddelerinin uygulanması gerekirken atılı suçtan TCK’nın

220/2, 3, 6 maddelerinin uygulanması usul ve kanuna aykırı olduğu tespit edilmiş ise de konuyla ilgili aleyhe istinaf olmadığından bu hususun bozmayı gerektirmediğine, ancak sanıklar hakkında atılı suçtan ceza hükmü tesis edilirken sonuç cezada “7 ay 15 … hapis” cezası hükmedilmesi gerekirken, “7 ay 15 hapis” şeklinde … kısmı eksik yazılmak suretiyle yazılı şekilde ceza tayini yeniden yargılama yapılmaksızın CMK’nın 280/1-a maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümlerin ilgili bentlerinde yer alan “7 ay 15” ibaresi çıkarılarak yerine “7 ay 15 …” yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

6- … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçuna dair,

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından; sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan mahkumiyet hükmü kurulurken sırasıyla TCK’nın 314/2, TCK’nın 220/6, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 ve TCK’nın 53/1 maddelerinin uygulanması gerekirken atılı suçtan TCK’nın 220/2, 3, 6 maddelerinin uygulanması usul ve kanuna aykırı olduğu tespit edilmiş ise de konuyla ilgili aleyhe istinaf olmadığından bu hususun bozmayı gerektirmediğine, ancak sanık hakkında atılı suçtan ceza hükmü tesis edilirken sonuç cezada “7 ay 15 … hapis” cezası hükmedilmesi gerekirken, “7 ay 15 hapis” şeklinde … kısmı eksik yazılmak suretiyle yazılı şekilde ceza tayini ile Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2018/5679 Esas, 2019/630 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, örgüt adına suç işlediği anlaşılan sanık hakkında TCK 58/9 maddesinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken ayrıca hükümde sanığın silahlı terör örgütü adına suç işlemek suçu açısından infazda tereddüt oluşturacak şekilde TCK’nın 58/9 maddesinin uygulanmasına karar verilmemesi kanuna aykırı olmakla, tespit edilen aykırılıkların yeniden yargılama yapılmaksızın CMK’nın 280/1-a maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün sanık hakkındaki tekerrürle ilgili bölümünün tümden çıkarılarak yerine “sanığa silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan verilen cezanın, TCK’nın 58/9 uncu maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve ayrıca cezanın infazından sonra hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına,” ve hükmün AG-2, 3 üncü bentde yer alan “7 ay 15” ibaresi çıkarılarak yerine “7 ay 15 …” yazılması suretiyle CMK’nın 280/1-a maddesi gereğince diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

7- Sanıklar …, …, … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçuna dair,

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmemiş ancak; Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2018/5679 Esas, 2019/630 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında TCK’nın 58/9 maddesinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken ayrıca hükümde sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçu açısından infazda tereddüt oluşturacak şekilde TCK’nın 58/9 maddesinin uygulanmasına karar verilmemesi kanuna aykırı bulunmakla; tespit edilen aykırılıkların yeniden yargılama yapılmaksızın CMK’nın 280/1-a maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümlerin sanıklar hakkındaki tekerrürle ilgili bölümlerine “sanığa silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen cezanın, TCK’nın 58/9 uncu maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine

göre çektirilmesine ve ayrıca cezanın infazından sonra hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına,” ibaresinin hükme eklenmek suretiyle CMK’nın 280/1-a maddesi gereğince diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

8- Sanık …, …, …, … hakkında Müşteki …’i cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkumiyetlerine dair;

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından; sanıklar hakkında müşteki …’i hürriyetinden yoksun kılmak suçundan yapılan yargılama neticesinde TCK’nın 109/2 maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra eylemin TCK’nın 109/3-b fıkrası uyarınca birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirildiğinden bahisle cezanın yarı oranında arttırımı yoluna gidilmişse de, TCK’nın 109/3 son cümlesi uyarınca bu suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde verilecek cezanın bir kat artırılacağının düzenlendiği, bu haliyle atılı suçtan sanıklara verilen cezanın bir kat oranında artırımı gerektiği halde yarı oranında artırım yapılması aleyhe istinaf olmadığından bozma nedeni yapılmadığına, kabule göre de; sanıklar hakkında atılı suçtan ceza hükmü tesis edilirken sonuç cezada “4 yıl 6 ay hapis” cezası hükmedilmesi gerekirken, “4 yıl 6 hapis” şeklinde ay kısmı eksik yazılmak suretiyle yazılı şekilde ceza tayininin kanuna aykırı olduğuna, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMK’nın 280/1-a maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümlerin ilgili bendlerinde yer alan “4 yıl 6” ibaresi çıkarılarak yerine “4 yıl 6 ay” yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

9- İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 3. Ceza Dairesinin 22.10.2020 tarihli ek kararı ile; sanık … … hakkında mala zarar verme suçu yönünden, sanık … hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları yönünden, sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalafet suçu yönünden, sanık … hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları yönünden, sanık … hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak suçu yönünden yaptıkları temyiz isteminin 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (a) bendi uyarınca suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak, kamu malına zarar verme, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, 6136 sayılı Kanun’a muhalafet suçlarından “istinaf başvurularının esastan reddine” dair verilen 2018/1831 Esas, 2020/861 sayılı 02.07.2020 tarihli karar 5271 sayılı Kanun’un 284 ve 286 ncı maddesinin 2 nci fıkrasının (a) bendi uyarınca ”kesin” nitelikte olduğu, temyizi kabil kararlardan olmadığından, 5271 sayılı Kanun’un 286/2-a ve 296/1 maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

A- İlk Derece Mahkemesinin 11.08.2022 tarihli, 2014/218 Esas, 2018/139 sayılı ek kararı ile sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan infazın durdurulmasına, dosyanın

tekrar ele alınarak seri muhakeme usulüne göre işlem yapılması için bir suretinin UYAP üzerinden İstanbul Seri Muhakeme Usulü Soruşturma Bürosuna gönderilmesine karar verildiği anlaşılmakla bu husus inceleme dışı bırakılmıştır.

B- Hüküm tarihinden sonra 22.09.2017 günü öldüğü anlaşılan sanık … hakkında Bölge Adliye Mahkemesince sadece Cumhuriyet savcısının istinaf talebi itibariyle terör örgütü adına propaganda suçundan vefat nedeniyle bozma kararı verildiği, sanık müdafii tarafından temyize konu edilen suçlardan ise bozma kararı verilmediği görülmüş; temyiz denetiminin sadece istinaf kararına konu edilen hükümlere yönelik yapılabileceği, Bölge Adliye Mahkemesince belirtilen suçlardan her zaman bir karar verilebileceği ve bu karardan sonra temyiz hususunun gündeme gelebileceği dikkate alınarak bu husus inceleme dışı bırakılmıştır.

C- Sanık … ve sanık … hakkında İlk Derece Mahkamesince kurulan propaganda suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair karara karşı sanık müdafilerinin istinaf talebi olmadığı ve atılı suçun 04.09.2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.

D- …, …’in tebliğnameye isimlerinin sehven yazıldığı anlaşılmıştır.

E- Sanıklar …, …, … hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan İlk Derece Mahkemesi Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusu hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmediği yahut bir belirleme yapılmadığı anlaşılmakla zaman aşımı süresi içinde mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.

F- Sanıklar … (iki kez), … ve … hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak suçundan, sanıklar …, … ve … hakkında cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, … hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak ve kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;

İlk Derece Mahkemesince sanıklar … (iki kez), … ve … hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak suçundan, sanıklar …, … ve … hakkında cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, … hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak ve kasten yaralama suçlarından hükmolunan cezaların tür ve miktarları ile istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararları dikkate alındığında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca sanıklar müdafilerinin temyiz istemlerinin oy birliğiyle REDDİNE ,

G- Sanık … … hakkında kamu malına zarar verme suçundan, sanık … cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;

İlk Derece Mahkemesince sanık … … hakkında kamu malına zarar verme suçundan, sanık … cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair karara konu hapis cezalarının 5 yıldan az olması nedeniyle cezanın miktarına göre İstinaf Mahkemesi kararı kesin olduğu, Bölge Adliye Mahkemesince 22.10.2020 tarihinde verilen ek karar ile temyiz talebinin reddine karar verildiği, sanıklar müdafilerinin kendilerine tebliğ edilen bu kararı da temyiz ettikleri anlaşılmakla, sanıklar müdafilerinin temyiz istemlerinin CMK’nın 286/2 ve 296 maddeleri gereğince reddine dair ek kararın Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

H- Sanıklar … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan, sanıklar …, …, …, … ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … haklarında silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;

1- … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;

Sanığa ait … plaka sayılı Hyundai marka minibüste yapılan aramada; 1 adet 1 K … seri nolu seyyar dipçikti Kaleşnikof marka tüfek, 2 adet Kaleşnikof marka tüfeğe ait şörjör, 70 adet 7.62 mm çaplı dolu fişek, 1 adet … seri nolu 9 mm çaplı tabanca ve bu silaha ait 1 adet şarjör ele geçirilmiş ele geçirildiği anlaşılmakla yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek sureti ile uygulandığı anlaşılmakla; karar gerekçelerine göre sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, sanık hakkında kurulan hükümde bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2- … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;

a- Sanık … hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan da kamu davası açıldığı ayrıca … hakkında sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermileri satın alınması, taşınması buludurulması, korku, kaygı ve panik yaratabilecek şekilde meskun yerde silahla ateş korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme suçundan cezalandırılması istemi ile açılan ve İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/218 Esas sayılı birleşen dosyanın akibetinin belirlenemediği, anılan suçlar ile ilgili İlk Derece Mahkemesince bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla zaman aşımı süresi içinde mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.

b- Sanık … hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan İlk Derece Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusu hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmediği, belirleme yapılmadığı anlaşılmakla zaman aşımı süresi içinde mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.

c- Uyuşturucu madde kullanma suçundan cezalandırılması istemi olmayan sanık hakkında kurulan hükümlerin gerekçesinde sanığın 5237 sayılı Kanun’un 191/1 maddesi gereğince cezalandırılmasına şeklindeki yazımın sehven yapıldığı anlaşılmıştır.

d- İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında verilen silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet hükmünün gerekçesinde “tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma … suçunu işlediği sabit görülmekle” şeklinde denildikten sonra devam ile “sanığın eyleminin bir bütün halinde TCK’nın 220/6 maddesinde yazılı bulunan suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçunu oluşturduğu anlaşıldığından” ifadelerine yer verilerek çelişki oluşturulmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6 ncı maddesine aykırı davranılması kanuna aykırı bulunmuştur.

e- Suçun sübutu, vasfının tayini ve cezanın kişiselleştirilmesi bakımından tanık beyanlarının belirleyici delil niteliğinde olması nazara alındığında; doğrudan aleni duruşmada sanığın huzurunda veya 5271 sayılı CMK’nın 180/1-2-5 maddesi gereğince SEGBİS kullanılmak ya da anılan Kanun’un 181/1 maddesinde öngörülen usule riayet edilmek suretiyle istinabe yoluyla dinlenmesi, sanık ve müdafiine soru sorma hakkı tanınması ve soruşturma aşamasındaki beyanları ile çelişki olması halinde çelişkinin giderilmesi gerektiğinin gözetilmeden karar verilmesi kanuna aykırı bulunmuştur.

f- Sanığın katıldığı tespit edilen protesto eylemlerinde silahlı terör örgütünün yayın organlarından çağrı yapılıp yapılmadığının tespit edilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması kanuna aykırı bulunmuştur.

3- Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;

a- Sanık … hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan da kamu davası açıldığı ancak İlk Derece Mahkemesinin kısa kararında bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla zaman aşımı süresi içinde mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.

b- Sanık … hakkında terör örgütü propagandası yapma suçundan İlk Derece Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusu hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmediği, belirleme yapılmadığı anlaşılmakla, zaman aşımı süresi içinde mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.

c- Gerekçe içeriği nazara alındığında; sanık hakkında her ne kadar terör örgüt propagandası yapmak suçundan dolayı 3713 sayılı Kanun’un 7/2 maddesi uyarınca (2 kez) cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de, sanığın eyleminin bir bütün halinde TCK’nın 220/6 maddesinde yazılı bulunan suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına

suç işleme suçunu oluşturduğunun kabul edildiği anlaşılmakla; 3713 sayılı Kanun’un 7/2 nci maddesinde değişiklik yapan ve 11.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereğince getirilen “7/2 nci fıkrasındaki suçu işleyenler hakkında 5237 sayılı Kanun’un 220/6 ncı fıkrasında tanımlanan suçtan dolayı ayrıca ceza verilemez” şeklindeki düzenleme karşısında sanığın terör örgütü propagandası yapma eyleminden dolayı, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan ceza verilmeyeceğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

4- … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan, sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;,

Ayrıntıları Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 09.04.2018 tarih ve 2018/125 Esas 2018/1049 sayılı kararında belirtildiği üzere;

CMK’nın 188/1 inci maddesinde; “duruşmada, hükme katılacak hakimler ve Cumhuriyet savcısı ile zabıt katibinin ve kanunun zorunlu müdafiliği kabul ettiği hallerde müdafinin hazır bulanması şarttır.” şeklinde duruşmada hazır bulunması gerekenler gösterilirken “zorunlu müdafiyi” mahkeme heyetinden saymıştır.

CMK’nın 289 uncu maddesinin 1-a-e bendlerinde, kanuna kesin aykırılık halleri içinde, “mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması ile Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken kişilerin yokluğunda duruşma yapılması” gösterilmiştir. Temyiz denetiminde bu madde kapsamındaki hukuka aykırılıklar temyiz kapsamında gösterilmiş olmasa da resen incelenecektir(CMK 289/1).

Bu açıklamalar doğrultusunda, somut olayda;

Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanan silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan mahkumiyetine karar verilen sanık …’ın ve silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanan ve aynı suçtan mahkumiyetine karar verilen sanık …’ın yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafi bulunmadığı gibi CMK’nın 156 ncı maddesi gereğince re’sen müdafi görevlendirilmeyerek bulunduğu hal nedeniyle, delillere erişme ve savunma hazırlama imkanları itibariyle çelişmeli yargılamanın gereği olan “silahların eşitliği” ilkesinin ve Anayasa’nın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddeleri ile teminat altına alınan adil yargılama hakkının ihlali sonucunu doğuracak biçimde, adaletin selameti açısından gerekli olan müdafinin hukuki yardımından yararlandırılmadan yargılama yapılıp sorgusu tespit edilmek ve hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması yukarıda izah edilen mevzuat ile CMK’nın 188/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

5- … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;

Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanan silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan mahkumiyetine karar verilen sanığın savunmasının alındığı 16.12.2011

tarihinde yapılan celsede ve katıldığı diğer tüm celselerde müdafii olmadan savunma yaptığı, 22.12.2017 tarihli celsede ve devamı celselerde ise sanık tarafından seçilen müdafiinin, sanık hazır olmadığı halde esas hakkında savunma yaptığı anlaşılmakla, kovuşturma aşamasında hiçbir celsede kendisinin seçtiği bir müdafi huzuruyla savunmasının alınmadığı gibi CMK’nın 156 ncı maddesi uyarınca da re’sen müdafi de görevlendirilmeyen sanığa Anayasa’nın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesinin zorunlu sonucu olarak CMK’nın 150 inci maddesinin 2 ve 3 üncü fıkraları uyarınca müdafi görevlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, savunma hakkının kısıtlanmasını netice verecek biçimde müdafi hazır bulundurulmaksızın savunmasına başvurulup sonrasında da mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK’nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

6- Sanıklar …, …, … haklarında silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından; … hakkında ise silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerin temyiz incelemesinde;

Sanıklar …, …, … hakkında; 23.03.2018 tarihli son celseden bir … önce Av. Ş. E.’nin tutuklu olması nedeniyle bakmakta olduğu dava dosyalarının takibi için İstanbul Barosu Başkanlığı tarafından 08.03.2018 tarihinde Avukatlık Kanunu’nun 42 nci maddesi gereğince görevlendirildiğini bildirerek Cumhuriyet savcısının esas hakkında mütalaasına karşı savunma hazırlamak üzere kendilerine süre verilmesine ilişkin dilekçesini sunan müdafiinin, yasal olmayan gerekçeyle talebinin reddine karar verildiği, yine sanık … hakkında son celse Av. Ş. E.’nin tutuklu olması nedeniyle yerine müdafiliği bildirerek duruşmaya katılan Cumhuriyet savcısının esas hakkında mütalaasına karşı savunma hazırlamak üzere kendilerine süre verilmesini talep eden müdafinin de yasal olmayan gerekçeyle talebinin reddine karar verilmesi sureti ile savunma hakkının kısıtlanması hukuka aykırı bulunmuştur.

7- Sanık … … ve … haklarında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;

a- Sanıklar … ve …’in birden fazla müdafi tarafından temsil edildiği nazara alındığında, müdafilerden birinin esas hakkında mütalaya karşı savunma yaptığı anlaşılmak ile diğer sanıklar müdafilerinin savunma yapmak için süre taleplerine ilişkin ret kararı verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

b-Sanık … … bakımından;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Hâkimin reddi sebepleri ve ret isteminde bulunabilecekler” kenar başlıklı 24 üncü maddesi;

“(1) Hâkimin davaya bakamayacağı hâllerde reddi istenebileceği gibi, tarafsızlığını şüpheye düşürecek diğer sebeplerden dolayı da reddi istenebilir.

(2) Cumhuriyet savcısı; şüpheli, sanık veya bunların müdafii; katılan veya vekili, hâkimin reddi isteminde bulunabilirler.

(3) Bunlardan herhangi biri istediği takdirde, karar veya hükme katılacak hâkimlerin isimleri kendisine bildirilir.”,

Aynı Kanun’un “Tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebeplerden dolayı hâkimin reddi isteminin süresi” kenar başlıklı 25 inci maddesi;

“(1) Tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebeplerden dolayı bir hâkimin reddi, İlk Derece Mahkemelerinde sanığın sorgusu başlayıncaya; duruşmalı işlerde Bölge Adliye Mahkemelerinde inceleme raporu ve Yargıtayda görevlendirilen üye veya tetkik hâkimi tarafından yazılmış olan rapor üyelere açıklanıncaya kadar istenebilir. Diğer hâllerde, inceleme başlayıncaya kadar hâkimin reddi istenebilir.

(2) Sonradan ortaya çıkan veya öğrenilen sebeplerle duruşma veya inceleme bitinceye kadar da hâkimin reddi istenebilir. Ancak bu istemin, ret sebebinin öğrenilmesinden itibaren yedi … içinde yapılması şarttır.”,

Kanun’un “Ret isteminin usulü” kenar başlıklı 26 ncı maddesi;

“(1) Hâkimin reddi, mensup olduğu mahkemeye verilecek dilekçeyle veya bu hususta zabıt kâtibine bir tutanak düzenlenmesi için başvurulması suretiyle yapılır.

(2) Ret isteminde bulunan, öğrendiği ret sebeplerinin tümünü bir defada açıklamak ve süresi içinde olguları ile birlikte ortaya koymakla yükümlüdür.

(3) Reddi istenen hâkim, ret sebepleri hakkındaki görüşlerini yazılı olarak bildirir.”,

Kanun’un “Ret isteminin geri çevrilmesi” kenar başlıklı 31 inci maddesi ise;

“(1) Mahkeme, kovuşturma evresinde ileri sürülen hâkimin reddi istemini aşağıdaki durumlarda geri çevirir:

a) Ret istemi süresinde yapılmamışsa.

b) Ret sebebi ve delili gösterilmemişse.

c) Ret isteminin duruşmayı uzatmak amacı ile yapıldığı açıkça anlaşılıyorsa.

(2) Bu hâllerde ret istemi, toplu mahkemelerde reddedilen hâkimin müzakereye katılmasıyla, tek hâkimli mahkemelerde de reddedilen hâkimin kendisi tarafından geri çevrilir.

(3) Bu konudaki kararlara karşı itiraz yoluna başvurulabilir.” şeklinde düzenlemeler içermektedir.

Bu açıklamalar doğrultusunda, somut olayda; İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamanın 23.03.2018 günlü oturumunda, sanık müdafiince, “ araştırılmasını istedikleri hususların

mahkeme heyeti tarafından reddedilmiş olması, savcılığın dayandığı delillerin duruşmada incelenmesi ve tartışılması hususunda CMK’nın 216 ve devamı maddeleri uyarınca uygulanması talebinin reddedilmiş olması, delillerin duruşmada tartışılmamış olması, savcılığın tanıklarının duruşmada dinlenilmesi taleplerinin reddedilmiş olması, savcılığın tanıklarının tanıklıklıklarının değerinin değerlendirilmesi bakımından bu tanıklarla ilgili yalan beyanda bulunma vesair suçlardan açılmış soruşturma ve davalarının araştırılması taleplerinin reddedilmesi sebebiyle, mahkemenin duruşmada incelemediği delillerle nasıl karar verebileceği konusunda hukuka uygun bir değerlendirme yapılmaması sebebiyle bu durumun savunmaya sadece sözlü beyanda bulunmak ile sınırlandırması ve bunun dışında savunma vasıflarının hiç birinin kullandırılmaması nedeniyle tüm bunların mahkemenin peşin hükümle yargılama yapıyor olabileceğine ilişkin şüphe uyandırması sebebiyle bu hususun mahkemenin tarafsızlığını şüpheye düşürecek bir hal olduğu” gerekçesiyle heyet başkan ve üyeleri hakkında ret talebinde bulunulduğu, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesince, “mahkeme heyetinin reddine yönelik talebinin açıkça duruşmayı uzatmak amacıyla kanaatine varıldığından CMK’nın 31/2 maddesi uyarınca reddine oy birliği ile karar verildi.” denilmekle bu karara karşı itiraz süresi ve mercii gösterilmeden karar verildiği, karara itiraz edileceğinin müdafi tarafından duruşmada bildirildiği ancak duruşmaya devam ile hazır bulunan sanıklardan son sözlerinin sorulduğu ve hükmün tefhim edildiği anlaşılmakla; hâkimin reddi talebinin geri çevrilmesine ilişkin 23.03.2018 günlü ara karara 5271 sayılı CMK’nın 31/son maddesi uyarınca itiraz edilmesi mümkün olduğu halde, sanık müdafiine kanunda düzenlenen itiraz hakkını kullanma imkânı verilmeden nihai hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı bulunmuştur.

c- Sanıklar … ve … bakımından;

Ayrıntıları, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.06.2008 tarih, 9-148/169 sayılı ve … başvurusu üzerine verilen AYM’nin 06.02.2020 tarih, 2017/22672 sayılı kararları ile Dairenin 26.05.2016 tarih, 2016/1697 Esas, 2016/3295 sayılı kararında açıklandığı üzere;

Türk Ceza Muhakemesi Hukukunun benimsediği sisteme göre, kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz.(5271 sayılı Kanun madde 193/1) Duruşmada hazır bulunmak isteyen sanığın, hazır bulundurulması sadece ödev değil aynı zamanda bir haktır.

Sanığın duruşmada hazır bulunması hem savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamakta hem de silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerine işlerlik kazandırmaktadır. Ceza adaletinin hakkaniyete uygun şekilde gerçekleşebilmesi için sanığın mahkemenin huzuruna çıkarılması büyük önem arz etmektedir. Anılan hak, sadece duruşmada hazır bulunmayı değil duruşma sürecini takip etmeyi, iddiaları ve tanık ifadelerini dinlemeyi, iddia/savunmaları destekleyecek argümanları ileri sürmeyi de içerir. Dolayısıyla duruşmada hazır bulunma hakkı, sanığın yargılamaya etkili katılım hakkıyla da doğrudan ilişkilidir. Suç isnadı altındaki bir kimse duruşmada hazır bulunarak yargılamaya etkin olarak katılmakta, hakkında kurulacak hükmün inşasına ortak olmakta ve yargılamaya yön verme imkânına kavuşmaktadır. Hâkimler de bu hak vesilesiyle sanığın tutum ve davranışları ile kişisel özelliklerini gözlemleme imkânı elde etmektedir.

Bununla birlikte video konferans uygulaması, diğer hususların yanında tutuklu veya hükümlülerin ceza infaz kurumundan duruşma salonuna transferleri nedeniyle oluşan gecikmelerin azaltılması ve yargılamaların hızlandırılması amacını taşımaktadır (Marcello Viola/İtalya, B. No: 45106/04, 5/1/2007, § 70). Bu nitelikteki imkânlara başvurmak bizzat duruşmada hazır bulunma hakkının amaçlarıyla çelişmemektedir. Fakat tutuklunun veya hükümlünün yargılama sürecini takip edebilmesi, duruşmada dinlenen insanları görebilmesi ve sarf edilen ifadelerden haberdar olabilmesi, ayrıca kendisinin de mahkeme, tanıklar ve diğer ilgililer tarafından görülmesinin ve dinlenilmesinin teknik engeller bulunmaksızın garanti edilmesi gerekir (Sakhnovskiy/Rusya [BD], B. No: 21272/03, 2/10/2010, § 98; Marcello Viola, §§ 72-74).

Duruşmada hazır bulunma hakkı, özellikle hükme tesir edebilecek nitelikteki değerlendirmelerin veya başka esaslı işlemlerin yapıldığı celselerde sanığın duruşmada hazır bulunmasını kural olarak gerekli kılar. İlk ve son savunmanın yapıldığı, esasa ilişkin delillerin toplandığı oturumlara sanığın SEGBİS yolu ile katılması, açık kabulüne dayalı olmalıdır. Dolayısıyla duruşmada hazır bulunma hakkı ancak olayın koşullarının zorunlu kıldığı durumlarda sınırlanabilecektir. Bu bakımdan duruşmada hazır bulunma hakkını sınırlayan herhangi bir tedbirin öncelikle  zorunlu/gerekli olduğunun gösterilmesi gerekir. Bu çerçevede sanığın duruşmada hazır bulunmamasını zorunlu kılan bir olgunun varlığı derece mahkemelerince genel, soyut ve klişe cümlelerle değil somut ve olaya uygun bir gerekçeyle ortaya konulmalıdır.

Duruşmada hazır bulunma hakkını sınırlayan video konferans yöntemi ile duruşmalara katılımın zorunlu/gerekli olduğunun ortaya konulması halinde ise sanığın duruşmada hazır bulunmamasının yargılamanın adilliğine bir bütün hâlinde zarar verip vermediği ölçülülük ilkesinin diğer bir unsuru olan orantılılık açısından gözönüne alınmalıdır. Bu kapsamda duruşmada bizzat hazır bulundurulmayan tarafın diğer tarafça ileri sürülen görüşler ve kanıtlar hakkında bilgi sahibi olup olamadığı veya bunlara yorum yapıp yapamadığı, dezavantajlı duruma düşürülmeksizin davaya etkili katılımının sağlanmasında makul bir fırsata sahip olup olmadığı, yokluğunda gerçekleştirilen işlemin sanığın duruşmada fiziken hazır bulunmasını gerektiren bir işlem olup olmadığına göre bir değerlendirme yapılmalıdır.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

Hükümden önce 25.08.2017 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı KHK’nın 147 nci maddesiyle değişik CMK’nın 196/4 üncü maddesinde öngörülen zorunluluk halinin ne olduğuna ilişkin olaya özgü ilgili ve yeterli gerekçeler somut olgulara dayandırılarak gösterilmeden, Kocaeli 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevinde ve İzmir 4 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevinde tutuklu olarak bulunan sanıkların duruşmalarda hazır olma talepleri de reddedilerek Cumhuriyet savcısının esas hakkında mütalaasına karşı savunmalarının alınması için mahkeme salonunda bulundurulmaksızın SEGBİS yöntemiyle savunması alınmak ve son sözü sorulmak istenmesi, sanıkların da SEGBİS yöntemiyle savunma yapmayacaklarını ısrar ile yazılı ve sözlü şekilde bildirmeleri üzerine yargılamanın tamamlanıp CMK’nın 289/1-h maddesi kapsamında aynı Kanun’un 196/4 üncü maddesine muhalefet edilerek savunma hakkının kısıtlanması usul ve kanuna aykırı bulunmuştur.

8- Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;

Suçun sübutu, vasfının tayini ve cezanın kişiselleştirilmesi bakımından tanık beyanlarının belirleyici delil niteliğinde olması nazara alındığında; doğrudan aleni duruşmada sanığın huzurunda veya 5271 sayılı CMK’nın 180/1-2-5 maddesi gereğince SEGBİS kullanılmak ya da anılan Kanun’un 181/1 maddesinde öngörülen usule riayet edilmek suretiyle istinabe yoluyla dinlenmesi, sanık ve müdafiine soru sorma hakkı tanınması ve soruşturma aşamasındaki beyanları ile çelişki olması halinde çelişkinin giderilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma sonucunda hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

9- Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;

a- Sanığın katıldığı tespit edilen protesto eylemlerinde silahlı terör örgütünün yayın organlarından çağrı yapılıp yapılmadığının tespiti ile ayrıca 06-07.10.2009 tarihlerinde gerçekleşen eylemlere ilişkin düzenlenen tespit tutanaklarında sanığın eyleme katıldığı, grupla birlikte hareket ettiği, yüzünü tanınmamak için kırmızı fularla kapattığı eylemin her aşamasında yer aldığının belirtilmesi, sanığın suçlamayı kabul etmemesi karşısında, tutanaklarda belirtilen kişinin sanık olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi amacıyla eyleme ilişkin görüntü kayıtlarının Adli Tıp, … veya TRT gibi uzman kuruluşlardan birisine gönderilip görüntü iyileştirme ve analizleri de yaptırılarak bilirkişi raporu aldırılması gerektiği, gözetilmeksizin eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.

b-Sanığın DHKP-C silahlı terör örgütünün bizzat ya da yayın organlarındaki çağrılara istinaden süreklilik ve çeşitlilik gösteren 15 ayrı eyleme katıldığının kabul edildiği, 15 ayrı eylemden birinin de 09.06.2010 günü … Mustafa Kemal Mah. … inci Cadde üzerinde görev yapan polis memurlarının görev yapmalarının engelleme olayı olduğu sanık hakkında bu eyleme ilişkin isnat olunan görevi yaptırmamak için direnme suçundan beraatine karar verilmesine rağmen, eylemin silahlı terör örgütüne üye olma suçuna delil olarak kabul edilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

10- Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … haklarında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerin temyiz incelemesinde;

Sanıkların ve müdafilerinin esas hakkında mütalaanın verildiği ve devam eden celselerinde bulunmadığı, mütalaayı içeren duruşma zaptının sanık müdafiine usulüne uygun şeklilde tebliğ edilmediği, iddia makamı tarafından esas hakkındaki mütalaanın sunulduğu ancak sanık ve müdafiinin mütalaa hakkındaki savunması alınmadan mahkumiyet hükmü kurularak yargılamanın bitirildiği anlaşılmakla sanıkların bulunduğu hal nedeniyle, delillere erişme ve savunma hazırlama imkanları itibariyle çelişmeli yargılamanın gereği olan “silahların eşitliği” ilkesinin ve Anayasa’nın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ncı maddeleri ile teminat altına alınan adil yargılama

hakkının ihlali sonucunu doğuracak biçimde, adaletin selameti açısından gerekli olan müdafiinin hukuki yardımından etkin şekilde yararlandırılmadan yargılama yapılıp hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması suretiyle CMK’nın 101/3, 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi, hukuka aykırı kabul edilmiştir.

V. KARAR

A. Sanıklar … (iki kez), … ve … hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak suçundan, sanıklar …, … ve … hakkında cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan, sanık … hakkında suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birlikte tehditte bulunmak ve kasten yaralama suçlarından kurulan hükümler yönünden;

Gerekçe bölümünde (F) bendinde açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 02.07.2020 tarihli ve 2018/1831 Esas, 2020/861 sayılı kararında sanıklar müdafilerinin temyiz istemlerinin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık … … hakkında kamu malına zarar verme suçundan, sanık … hakkında cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümler yönünden;

Gerekçe bölümünde (G) bendinde açıklanan nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 22.10.2020 sayılı ek kararında hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 296 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİ İLE EK KARARIN ONANMASINA,

C. Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan hüküm yönünden;

Gerekçe bölümünde (H) bendinin (1) kısımlarında açıklanan nedenlerle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 02.07.2020 tarihli ve 2018/1831 Esas, 2020/861 sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

D. Sanıklar …, …, …, … ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … haklarında silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından kurulan hükümler yönünden;

Gerekçe bölümünde (H) bendinin (2,3,8,9) kısımlarında açıklanan nedenlerle, (H) bendinin (4,5,6,7,10) kısımlarında ise sair yönleri incelenmeyen hükümlerin öncelikle bu sebeplerden dolayı sanık … ve sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … müdafilerinin temyiz istemleri yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 02.07.2020 tarihli ve 2018/1831 Esas, 2020/861 sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.02.2023 tarihinde karar verildi.