Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/3747 E. 2022/3199 K. 02.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3747
KARAR NO : 2022/3199
KARAR TARİHİ : 02.06.2022

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.12.2018 tarih ve 2017/229 – 2018/230 sayılı kararı

Sanık … … yönünden bölge adliye mahkemesince kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçuna ilişkin kesin olarak verilen hüküm, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde; sanığın üzerine atılı diğer suçlar ve dosyanın diğer sanıkları yönünden ise yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle;
Bir kısım sanık ve müdafiilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin, ilk derece mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf ve temyiz denetiminde ise sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
I. TEMYİZ KAPSAMI
Katılanlar …, …, … …, …, …, … vekilleri ile katılanlar …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … vekillerinin temyiz itirazlarının süresinde olmadığına ilişkin tebliğnamedeki düşünceye, katılan vekillerinin temyiz itirazlarının süresinde olduğu anlaşıldığından,
Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında Anayasayı ihlal suçuna yardım etmek suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin olarak Oluş, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamede bozma isteyen düşüncelere iştirak edilmemiştir.
1) Cumhurbaşkanı …, Millî Savunma Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi vekillerinin Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, türkiye cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Anayasayı ihlal suçuna yardım etme, silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürme teşebbüs etme, nitelikli kasten yaralama, mala zarar verme, kamu malına zarar verme, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme, yaralama, basit yaralama, nitelikli olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret ve silahla tehdit suçlarına ilişkin temyiz talepleri yönünden;
Suçların niteliği itibariyle suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma hakları bulunmayan Cumhurbaşkanı …, Millî Savunma Bakanlığı ve herhangi bir malına zarar verilmediği anlaşılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından, davaya katılmalarına ilişkin kararlar hukukî değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden; temyiz istemlerinin CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) T.C. Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığını temsilen İstanbul Defterdarlığı Muhakemat Müdürlüğü vekillerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürme teşebbüs etme, nitelikli kasten yaralama, mala zarar verme, kamu malına zarar verme, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme, yaralama, basit yaralama, nitelikli olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret, silahla tehdit; TBMM Başkanlığı vekilinin ise Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürme teşebbüs etme, nitelikli kasten yaralama, mala zarar verme, kamu malına zarar verme, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme, yaralama, basit yaralama, nitelikli olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret, silahla tehdit suçlarına ilişkin temyiz talepleri yönünden;
Suçların niteliği itibariyle suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu
nedenle de davaya katılma hakları bulunmayan Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Başkanlığı’nın hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından, bu suçlar yönünden davaya katılmalarına ilişkin kararlar hukukî değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden; temyiz istemlerinin CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
3) Katılan gerçek kişiler vekilinin;
3.1) Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olma ve silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, Kamu Malına Zarar Verme suçlarına ilişkin temyiz talepleri yönünden;
Suçların niteliği itibariyle suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve bu nedenle de davaya katılma hakları bulunmayan gerçek kişilerin hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından, bu suçlar yönünden davaya katılmalarına ilişkin kararlar hukukî değerden yoksun olup, hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden; temyiz istemlerinin CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
3.2) Müvekkillerine yönelik işlenmeyen temyize konu suçlara ilişkin temyiz talebi yönünden;
Katılan gerçek kişiler vekillerinin temyiz hak ve yetkisi müvekkillerine yönelik işlenen suçlar ile sınırlı olup, diğer mağdur, müşteki veya katılanlara yönelik işlenen suçlar bakımından hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından; temyiz istemlerinin CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
3.3) Beş yılın altında kalan Kasten yaralama suçlarına ilişkin temyiz talepleri yönünden;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre, ilk derece mahkemesince verilen beş yıldan az hapis cezalarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının CMK’nın 286/2-a maddesi uyarınca REDDİNE,
3.4) Bir kısım katılan ve vekilinin hüküm kurulmasına ve ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlara yönelik temyiz talepleri yönünden;
İlk derece mahkemesinin hüküm kurulmasına ve ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının CMK’nın 286/2-h maddesi gereğince temyiz edilemez nitelikte olduğu anlaşılmakla; temyiz istemlerinin CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
3.5) Katılanlar …, … … vekilleri ile … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Katılan … …’nin dosya kapsamında katılan sıfatının olmaması ve kendisine yönelik eylemler sebebiyle de açılan bir davanın bulunmaması, katılanlar katılan … ve … açısından da kendilerine yönelik eylemler sebebiyle açılan bir davanın bulunmaması, ilk derece mahkemesince katılma kararı verilmesinin ve karar başlığında katılan olarak belirtilmesinin hükmü temyize hak ve yetkisi vermeyecek olması nedenleriyle, katılan vekillerinin temyiz istemlerinin CMK’nın 298 maddesi uyarınca REDDİNE,
4) Sanık ve müdafiilerinin;
4.1) Bir kısım sanık ve müdafiilerinin hüküm kurulmasına ve ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlara yönelik temyiz talepleri yönünden;
İlk derece mahkemesinin hüküm kurulmasına ve ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlarına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının CMK’nın 286/2-h maddesi gereğince temyiz edilemez nitelikte olduğu anlaşılmakla; temyiz istemlerinin CMK’nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
4.2) Sanık …’nun Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, TBMM’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs, T.C. Hükumetini ortadan kaldırmaya teşebbüs, kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, mala zarar verme, kamu malına zarar verme, iş ve çalışma hürriyetinin ihlal etme, iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından verilen ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi tarafından sanığın yokluğunda verilen kararın 24.10.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ üzerine sanık tarafından hükme karşı, 5271 sayılı CMK’nın 291. maddesi gereğince öngörülen on beş günlük yasal süre geçtikten sonra 11.11.2019 tarihinde temyiz isteminde bulunulması sebebiyle ve ayrıca CMK’nın 286/2-h maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince verilen ceza verilmesine yer olmadığı kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair kararların temyiz edilemeyeceğinden dolayı sanığın temyiz taleplerinin CMK’nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
II. Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … hakkında Anayasal Düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, nitelikli kasten öldürme, nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs etme, nitelikli kasten yaralama, kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
III. HUKUKİ AÇIKLAMALAR
Ayrıntıları Dairemizin 22.03.2019 tarih 2018/7103 Esas, 2019/1953 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere;
5237 sayılı TCK’nın 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçunun maddi unsuru/tipik eylem, cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye elverişli vasıtalarla teşebbüs etmektir.
Suçun bu amaçla kurulmuş bir örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi, korunan amaçlara matuf fiillerin elverişliliğinin değerlendirilmesi bakımından önem taşımakta ise de, bu husus suçun unsuru değildir.
Suç, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmak, bu düzen yerine başka bir düzen getirmek veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemek amacına matuf doğrudan genel kast ile işlenebilen bir suçtur.
Suç tanımında belirtilen amaçları gerçekleştirmeye yönelik bir fiil işlenmesi hususunda iştirak iradeleri bulunan sanıklar hakkında TCK’nın 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçu yönünden iştirakin her şeklinin uygulanması mümkündür.
Suça iştirakten söz edebilmek için amaca yönelik bir fiil işleme hususunda iştirak iradelerini ortaya koyan kişilerin hepsinin bu amaçla kurulmuş bir örgütün üyesi olması da gerekmez.
15 Temmuz 2016 günü, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Anayasal düzeninin değiştirilmesi amacıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensubu olan ve/veya bu örgütsel faaliyeti destekleyen 8.000’in üzerinde askeri personel tarafından savaş uçakları dahil 35 uçağın, 3 geminin, 37 helikopterin, 74’ü tank olmak üzere 246 zırhlı aracın ve 4.000’e yakın hafif silahın kullanılarak; Cumhurbaşkanına suikasta teşebbüs edilmiş, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi başta olmak üzere birçok stratejik merkez bombalanmış, Başbakanın konvoyuna silahlı saldırı gerçekleştirilmiş, kalkışmaya karşı koyan güvenlik görevlileri ile sokaklara çıkan sivillere devletin silahlı kuvvetlerine ait uçak, helikopter, tank ve silahlarla saldırılarak 4’ü asker, 63’ü polis ve 183’ü sivil olmak üzere toplam 250’den fazla kişi şehit edilmiş, 23’ü asker, 154’ü polis ve 2.558’i sivil olmak üzere toplam 2.735 kişi de yaralanmıştır.
Somut darbe teşebbüsü, TCK’nın 309. maddesinde sayılan amaçlara matuf zarar tehlikesi doğuran vahim eylemler vasfını aşarak, anayasal düzeni doğrudan ortadan kaldırma neticesine yönelmiş, örgütün ülke genelindeki organik bütünlüğünden ve etkinliğinden istifade edilerek planlanıp uygulanmış, neticesi ve başarısı eş zamanlı, senkronize hareketlere bağlı hukuki anlamda tek bir fiil olarak ortaya çıkmıştır. Bu nedenle örgütsel koordinasyon veya iştirak iradesi gereğince ve iş bölümü doğrultusunda bulundukları mahal ve konumlarına uygun, amaca hizmet eden ve katkı sunan icrai harekette bulunanların, icra aşamasına geçerek amaç suç yönünden somutlaştığında ve elverişliliğinde tartışma bulunmayan bu fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurdukları gözetilerek TCK’nın 37. maddesi kapsamında “doğrudan fail” olduklarının kabulünde zorunluluk vardır.
Mensup olduğu örgütle kurduğu bağ nedeniyle örgütsel faaliyet kapsamında işlenen anayasayı ihlal suçuna ilişkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teşebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri/görevleri kabullenerek ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir değer taşıyan icra hareketlerini gerçekleştirenlerin ya da görev paylaşımı bağlamında henüz sırası gelmemiş icra hareketleri için gerekli hazırlıkları yapanların bu suç yönünden müşterek fail olarak sorumlu tutulmaları gerekmektedir.
Doğrudan kanuni tanımda öngörülen cebir ve şiddet içeren icrai hareket niteliğinde olmayan, somut zarar tehlikesinin gerçekleşmesini sağlayacak biçimde (faillerle birlikte) fiil üzerinde müşterek hâkimiyet kurmalarını temin edecek fonksiyonel bir mahiyet taşımayan, suç organizasyonu içinde bir iş bölümünün gereği olarak görevlendirilmeleri nedeniyle ika edildiği kanıtlanamayan ancak suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradesini açıkça ortaya koyan, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı itibariyle bütün olarak darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelen hareketleri gerçekleştiren sanıkların eylemlerinin, TCK’nın 309/1 ve 39/2-c maddeleri kapsamında Anayasayı ihlale teşebbüs suçuna yardım etmek suçunu oluşturacağı gözetilmeli, hukuki durumları buna göre tespit edilmelidir.
TCK’nın 309. maddesinde düzenlenen suç bir somut tehlike suçu olduğundan suçun oluşması için ayrıca bir neticenin gerçekleşmesi aranmamaktadır. Bu itibarla sanığın amaca matuf eylemi ve/veya işlediği elverişli araç suç ile suçun konusu üzerinde meydana gelen somut tehlike arasında illiyet bağının bulunması gerekli ve yeterlidir. Suça teşebbüsün kabulü için aranan elverişli vasıtalarla cebri eylemlere başlanıp başlanmadığı araştırılırken ve vasıtanın elverişliliği takdir edilirken tek tek yapılan eylemlerle amaçlanan hedefler arasında doğrudan doğruya bağ kurmak yoluna gidilemez. Ancak her hâlükârda ülke genelinde gerçekleştirilmek istenen amaca matuf cebri/icrai fiilin, sanığın bulunduğu mahalde/sorumluluk sahasında da doğrudan doğruya ya da araç suçlar yönünden icrasına başlanması aranmalıdır. Sanığın bu icrai fiile yine icrai bir hareketle katılması mümkün olduğu gibi garantörlük yükümlülüğünü ihmal etmek suretiyle de iştirak edebileceği görülmektedir.
Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur (1982 Anayasasının 137/2 ve TCK’nın 24/3. maddeleri). Askeri hizmete müteallik hususlarda verilen emir bir suç teşkil ederse bu suçun işlenmesinden emri veren mesuldür. Ancak amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadını ihtiva eden bir fiile müteallik olduğu kendisince malum ise, maduna da faili müşterek cezası verilir (1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu 41/3-B).
IV. BÖLGE ADLİYE VE İLK DERECE MAHKEMELERİNCE SÜBUTU KABUL EDİLEN SOMUT OLAY
15 Temmuz darbe teşebbüsünde aktif rol alan birliklerden birinin İstanbul ilinde bulunan Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığı olduğu, söz konusu Askeri okul statüsündeki kurumun Askeri Lise İçi ve civarı, Çengelköy ve Beykoz bölgelerinde meydana gelen olaylarda etkin bir şekilde faaliyette bulunduğu anlaşılmakla,
Darbe hazırlıkları kapsamında; 12.07.2016 günü saat: 22.00 sıralarında 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral …’nun bizzat kullandığı … plaka sayılı Toyota marka aracı ile Kuleli Askeri Lisesi eski Komutanı Albay …’nın tahsisli resmi plakalı Renault Clio marka araç ile Tuzla Piyade Okul Komutan Yardımcısı …’in ise kendisine ait … plaka sayılı beyaz renkli Volkswagen marka araç ile 2. Zırhlı Tugay Komutanlığına geldikleri, Adı geçenlerin aynı gün saat: 22.46 sıralarında karargâh binasının komuta katına girdikleri ve akabinde Tugay Komutanı Tuğgeneral …’nun odasında 23.29.02 sıralarına kadar toplantı yaptıkları, ve sonrasında tugaydan ayrıldıkları,
13.07.2016 günü Ankara ilinden İstanbul’a intikal eden… ve komutasında ki şahısların doğrudan doğruya 2’nci Zırhlı Tugay Komutanlığına geldikleri, …’in burada Tugay Komutanı …’la görüştükleri daha sonra saat:17.00’da mesai bitimine müteakip …’nun makam odasının karşısındaki bilgilendirme salonunda bir kısım personelin katılacağı faaliyet planlaması toplantısı yapılmasının kararlaştırıldığı, 13.07.2016 (saat 19.00) – 14.07.2016 (saat 01.30) tarihleri arasında, 2. Zırhlı Tugay Komutanlığının komuta kademesinde yer alan bazı rütbeli personel ile İstanbul ili ve diğer illerde konuşlu başka birliklerden gelen rütbeli asker kişilerin iştirak ettikleri bir toplantının gerçekleştirildiği, Albay Muzaffer Düzenli’nin Ankara ilinden bilahare gelerek toplantıya iştirak ettiği, elinde çanta bulunduğu halde 13.07.2016 günü saat: 19.44 sıralarında komuta katından makam odalarına doğru yürüdüğü, Albay …’nın 12.07.2016 tarihindeki toplantıya katılırken 13.07.2016 tarihinde yapılan toplantıya katılmadığı,
Maltepe Ayhan Nurettin Baransel Kışlası 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı Kurmay Başkanı Yarbay …’ nın makam odasında arama yapıldığı, söz konusu aramada; Üzerinde PER: 26702250 – 1920 – 97480 – 16 GİZLİ ibaresi yazılı, 29 ’den 55’e kadar numaralandırılmış, tüm sayfaları paraflanmış, Harekat Yıldırım ve Sıkı Yönetim Direktifi konulu emir, Ekinde Sıkıyönetim Komutanlıkları Listesi, Sıkıyönetim Mahkemeleri Görevlendirme Listesi, Ankara Ve İstanbul Şehirleri Asayiş Ve Takviye Planı, Diğer Atamalar başlıklı gizli ibareli dokümanlar ele geçirildiği, bu Atama listesinin 135. Sırasında ismi yer alan Kuleli Askeri Lisesi Eski Okul Komutanı Kurmay Albay …’ın isminin karşısında “Genelkurmay 2’inci İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanı” yazdığı,
Yapılan tüm bu hazırlıklar ve çalışmalar kapsamında, 15.07.2016 günü mesai saatinin bitimine doğru 2. Zırhlı Komutanlığından (4) askeri Unimog aracın şoförleri ile birlikte darbe girişiminde kullanılmak üzere Kuleli Askeri Lisesine sevk edildiği, araçların aynı gün saat: 18.13.21 sıralarında Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığına intikal ettikleri, Kuzguncuk Mahallesi … Caddesi No:27 Üsküdar/İstanbul adresinde bulunan Nakkaş Kebap isimli iş yerinin 15.07.2016 tarihine ait güvenlik kamera kayıtlarının yapılan incelemesi neticesinde; 15.07.2016 günü saat: 18.20 sıralarında Kuleli Askeri Lisesi Eski Komutanı Kurmay Albay …, Albay …, Yarbay …, Yarbay … ve Yarbay …’ın aileleri ile birlikte Üsküdar Nakkaş Tepede bulunan Nakkaş Kebap isimli restorana gittikleri, saat:18.58.05 itibariyle yemek yemeye başladıkları, Saat: 20.25 sıralarında, darbe kalkışması öncesinde İstanbul ilinde gerçekleştirilen toplantılara katılan ve firari konumda olan Kurmay Albay…’in Kuleli Askeri Lisesi yeni komutanı Kurmay Albay …’yı, …’nın ise Kuleli Askeri Lisesi Eski Komutanı Kurmay Albay …’ı telefonla aradığı, Telefon görüşmesinden yaklaşık 3 dakika sonra Kurmay Albay … ve diğer sanıkların hep birlikte restorandan ayrıldıkları ve Kuleli Askeri Lisesine gittikleri,
Sanıkların Kuleli Askeri Lisesine intikal etmesinin hemen sonrasında “Alarm var!” denilerek Kuleli Askeri Lisesinde bulunan tüm rütbeli personel ile askeri öğrenci, er ve erbaşların kamuflajlı bir şekilde okul içtima alanında toplandıkları, Burada Okul Komutanı Kur. Alb. …’nın tüm askeri personele hitaben bir konuşma yaparak; “Ordu yönetime el koymuştur, herkes emirleri riayet edecektir, etmeyen rütbeli, asker farketmez ellerinden silahları alınıp gereği yapılsın.” şeklinde sözler söylediği, kısa bir süre sonra tüm askeri personelin silah alarak nizamiye önünde toplanması emrini verdiği, rütbelilerin ve askerlerin tam teçhizatlı ve silahlı bir şekilde nizamiye önünde toplandıkları, rütbeliler başta olacak şekilde gruplara ayrıldıkları, sonrasında bazı askeri personelin dışarı çıkarak, Askeri lise önünde, Vaniköy bölgesinde, Beykoz bölgesinde ve Çengölköy bölgesinde eylemlerde bulundukları, bazı askeri personelin ise Kuleli Askeri Lisesi içerisinde görevlendirildikleri ve Okul içerisinde emir ve komuta zincirini tesis ettikleri, bu bağlamda kamuflajlı ve silahlı bir şekilde okul içerisinde bulundukları,
Kuleli askeri lisesi içerisinde;
Sanık Yüzbaşı …’nin olay günü Lojistik Destek Komutanlığında nöbetçi olduğu, aynı gün kışla nöbetçi amirinin ise sanık Yarbay … olduğu, saat:20.30-21.00 sıralarında sanık Yarbay …’ un “alarm verildiğini ve nöbetçiler hariç herkesin iç bahçede toplanması gerektiğini” söylemesi üzerine Sanık Yüzbaşı …’nin içtima alanına gittiği, İçtima alanında okul komutanı olan sanık Albay …’ nın sıkıyönetim ilan edildiğine ilişkin konuşmasını yapması üzerine, hakkındaki dava dosyası tefrik edilen sanıklardan Hacı … ile birlikte mühimmat aldığı, okul komutanı olan sanık Albay … tarafından Hacı … ile birlikte 12. Sınıf öğrencilerinin sorumlusu olarak görevlendirildiği, sanık Binaşı … tarafından okulun balkon kısmında hazır bulundurulan ve hizaya sokulan askeri öğrencileri başka dosya sanığı Hacı … ile birlikte emir ve komuta altına alarak nizamiye bölgesine götürdüğü, takip eden saatlerde rahatsızlığı bulunan sanık Hacı …’nin sanık yüzbaşı …’den ayrılarak revire gittiği, darbe girişimini fark eden olay tanığı Astsubay …’un sanık yüzbaşı …’yi uyardığı, ancak tanık Astsubay …’un uyarılarına aldırış etmeyen sanık yüzbaşı … bu durumu sıkıyönetim direktifini okuyanlardan biri olan sanık Albay …’a söylediği, devamında sanık Albay …’ın emir ve komutasında faaliyetlerine devam ettiği,
Yüzbaşı rütbesinde olup olay tarihinde Kara Harp Akademileri Komutanlığında görev yapan sanıklar … ve …’ın Çengelköy Bölgesinde faaliyet gösteren dosyanın diğer sanıkları olan yüzbaşılar … ve … ile birlikte Kuleli Askeri Lisesinde görevlendirildikleri, darbe kalkışması kapsamında yapılan bu görevlendirme nedeniyle olay günü saat: 22.00-23.00 saatleri arasında sivil olarak Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığına intikal ettikleri, burada Kuleli Askeri Lisesi Komutanı olan sanık Albay …’nın emir ve komutası altına girdikleri, kamuflaj kıyafetlerini giyerek sanık Albay …’nin emirleri doğrultusunda kışla içerisinde görev aldıkları, sabah saatlerinde girişimin akamete uğraması üzerine okuldan kaçtıkları,
Olay tarihinde teğmen rütbesinde olup 3. Öğrenci Tabur Takım Komutanlığı görevini ifa eden sanık Teğmen …’un, Yarbay …’un talimatı ile mesai saatleri sona ermesine rağmen okulda kaldığı, akşam saatlerinde sanık Albay …’nın sıkıyönetim tebliğinde bulunduğu esnada içtima alanında bulunduğu, zimmetsiz şekilde G3 silahı ve mühimmat aldığı, görevlendirilen birliklerin dışarıya sevk edilmesi esnasında bir öğrenci grubunu emir ve komuta ederek okul içerisinde görev beklediği, sanık …’ın emir ve talimatı üzerine hizmet bölüğünde bulunan bir grup askeri Beykoz’dan gelen vatandaşları engellemek için nizamiye bölgesine götürdüğü, 06.00 sıralarında sorumlu olduğu öğrenci grubuna silahlarını bıraktırdığı ve öğrencileri koğuşlara götürdüğü,
Olay tarihinde birlik ikmal Astsubayı olarak görev yapan sanık Astsubay …’ın, sanık Albay …’in talimatına uyarak mesai sonrasında okuldan ayrılmadığı, akşam saatlerinde yine sanık Albay …’ in talimatı ile kamuflajlarını giyerek teçhizatlı bir vaziyette nizamiye bölgesine gittiği, takip eden saatlerde kantine giderek televizyondaki haberleri izlediği ve darbe girişimi hakkında bilgi edindiği, tanık Astsubay … ile darbe girişimi hakkında konuştukları, ilerleyen saatlerde Kuleli Askeri Lisesi önünde durdurulan Çevik Kuvvet polis aracına bindiği, polis memurları sanıklar … ve …’un anlatımlarına göre sanık Astsubay …’ın, şoför koltuğunun arkasında oturduğu polislere ait silah ve mermilerin toplanması konusunda emrindeki askere “ bunların şarjörlerini ve fişeklerini toplayın vermeyen olursa gerekeni yapın” şeklinde söylemlerde bulunduğu, sanığın darbe girişimini öğrendiği halde okulda kaldığı, revire giderek olaylar esnasında yaralanan ve okula getirilen sanık Astsubay …’u mahiyetindeki erlerle birlikte tedavi olması için GATA’ ya götürdüğü,
Olay günü saat: 18.13.21 sıralarında Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığına intikal eden 2 adet Unimog aracın (195714 – 195742 plakalı) 15 Temmuz Şehitler Köprüsüne, diğer 2 adet Unimog aracın (195649 ve 195711 plakalı) ise FSM köprüsüne doğru hareket ettiği, lise içerisinde bulunan halı saha direklerini söktürdükten sonra Çengelköy bölgesine giden astsubay …’ın bu eyleminden sonra saat:22.00 sıralarında haklarında başka bir dosyadan kamu davası açılan yüzbaşı …, teğmen … ve astsubay …’ün 11309 kuyruk numaralı Skorsky marka helikopter ile Kuleli Askeri Lisesi içerisindeki halı sahaya iniş yaptıkları, sanık Albay …’ nın talimatı üzerine sanıklardan yarbay …, yüzbaşılar … ve …’ın helikoptere binerek Yeşilköy Askeri Havalimanı apronuna gittikleri, sanık yarbay …’ un burada bulunan yüksek rütbeli subaylar ile görüşme yaptığı,
Yaşanan hareketlilik ve kışlaya gelinmesi yönündeki emir sonrası olay tarihinde Kuleli Askeri Lisesi Okul Komutanlığında Hazır Yemek Kontrol Teşkilatı Başkanı olarak görev yapan albay …’in de Askeri Lise içinde bulunan ve kurallara göre saat: 22.00’da kapanan My Kafe isimli mekana saat 23.00 sıralarında giriş yaptığı, sivil çalışan tanıklar … ve … ile öğretmen binbaşı olan tanık …’in anlatımlarına göre; sanık Albay …’e gelişen olaylarlar anlatıldığında; “bu devirde darbe mi olur muş, akıl mantık dışı şeyler, neyi çözmeye çalışıyorlar” gibi hain girişimi kınayan sözler kullandığı, ayrıca sanığın dışarıya çıkarak evine gitmek istemesi üzerine nizamiyeye gittiği, askere “kapıyı aç biz çıkacağız” diye söylemesinin ardından, görevli askerin ”komutanım, okul komutanının kesin emri var, giriş ve çıkışları yasakladı, sizi çıkaramam” demesinin ardından My Kafe’nin bulunduğu yere dönerek beklemek durumunda kaldığı ve sabaha kadar bu bölgede herhangi bir icrai eylemde bulunmadan üzerine askeri elbise giymeden sivil şekilde, silahsız ve teçhizatsız olarak beklediği,
Kuleli Askeri Lisesi önünde ;
Kuleli Askeri Lisesi önünde konuşlanan ve burada faaliyetlerde bulunan sanıklardan bazılarının daha sonra Çengelköy Bölgesine gittikleri ve bu bölgede gerçekleşen eylemlere iştirak ettikleri, bir kısım sanığın Kuleli Askeri Lisesi önündeki olaylara iştiraklerinden sonra Vaniköy Bölgesine giderek bu bölgedeki olaylara iştirak ettikleri, bir kısım sanığın ise Askeri Lise Öğrencileri ile birlikte Kandilli Bölgesine kadar gittikleri ve daha sonra Vaniköy Bölgesine geldikleri, Beykoz Bölgesini kontrol altında tutmakla görevlendirilen ve anılan bölgeye intikal eden sanıkların sonradan bu bölgeden ayrılarak Vaniköy Bölgesine geldikleri ve bu bölgede meydana gelen olaylara iştirak ettikleri,
Saat: 22.05 sıralarında peyderpey Kuleli Askeri Lisesinden çıkış olması sebebiyle sahil yolunda Üsküdar istikametine doğru trafiğin yoğunlaştığı, Saat: 22.10 sıralarında sanıklar albay …, binbaşı … ve üsteğmen …’nın emir ve komutası altındaki sanıkların ve suça sürüklenen çocukların birlikte okuldan çıkış yaptıkları, çıkış yapan bazı sanıkların okul önünde kaldığı, diğerlerinin Beykoz istikametine doğru hareket ettikleri, aynı saatlerde sanıklar yüzbaşı … ve astsubay …’ nun emir ve komutası altındaki askeri öğrencilerin Kandilli Bölgesine intikal ettikleri, bölgede gelen geçen araçları çevirdikleri ve parkta bulunan vatandaşlara sıkıyönetim tebliğinde bulundukları, yine saat: 22.10 sıralarında sanık albaylar … ve …’ın talimatları üzerine sanık üsteğmen … emir ve komutası altındaki erler ile birlikte Kuleli Askeri Lisesi nizamiyesinin karşısında bulunan “Yakamoz Restaurant” unvanlı iş yerine gittikleri, burada yemek yemekte olan vatandaşlara sıkıyönetim ilan edildiğini ve yönetime el konulduğunu söyledikleri, iş yerinin kapatılmasını ve müşterilerin evlerine gönderilmesini istedikleri, devamında bahse konu işletmede vale olarak çalışan kişilerden bazılarını darp ettikleri, bazı çalışanları kelepçeleyerek Kuleli Askeri Lisesi nizamiye önüne getirdikleri ve özgürlüklerini kısıtladıkları, aynı saatlerde Kuleli Askeri Lisesi önünde konuşlanan diğer sanıkların Beykoz istikametinden Beylerbeyi istikametine gelen, Beylerbeyi istikametinden Beykoz istikametine giden araçları geldikleri istikametlere geri gönderdikleri, okul önünden yaya olarak veya araçları ile geçiş yapan bazı vatandaşları sanık albaylar … ve …’ın emri ile darp etikleri ve özgürlüğünü kısıtladıkları,
Beykoz istikametine doğru seyir halinde olan Çevik Kuvvet minibüsünün, Beykoz istikametine ilerleyen sanıklar tarafından geri döndürüldüğü, saat:23.02 de Çevik Kuvvet minibüsünün Kuleli Askeri Lisesi önüne intikal ettiği, araç içerisindeki Çevik Kuvvet personellerinin inerek bir müddet sanık … … ile görüştükleri, adı geçen sanığın polislere “Sıkıyönetim ilan edildiğini, ellerinde belgeler olduğunu, emniyetin yüzde doksan beşinin kendileri ile hareket ettiklerini, birlikte hareket etmeleri gerektiğini” söyleyerek ikna etmeye çalıştığı, zaman zaman tehdit ettiği, müşteki polis memuru …’ın sanık albay … tarafından ve bu şahsın emri ile diğer sanıklar tarafından darp edildiği, sanık çevik kuvvet polislerinin üstlerinin arandığı, silahlarının alındığı, sonrasında sanık Albay …’nın emri ile polis memuru sanıklar …, … ve …’ın Kuleli Askeri lisesi önünde gelen geçen araçları çevirdikleri, sonrasında ise bu polis memurlarının Vaniköy bölgesine giderek burada faaliyet gösterdikleri,
Sanık Albay …’nın saat:23.15 sıralarında sanık yüzbaşı … ile birlikte sanık polis memurları …, … ve …’i sözde sıkıyönetim emrini tebliğ etmeleri için Çengelköy Polis Merkezi Amirliğine gönderdiği, sanık yüzbaşı … ve sanık polis memurlarının yaya olarak Çengelköy Polis Merkezi Amirliği önüne geldikleri, sanık yüzbaşı … Çengelköy Polis Merkezi Amirliği görevlilerine polis merkezi önünde ve yolda çekili duran polis otolarının anahtarlarını kast ederek “Anahtarları alıp yolu açalım. Sıkıyönetim ilan edildi. Sıkıyönetim kuralları geçerlidir bu saatten sonra. Şu anahtarları alıp yolu açalım vatandaşların da evlerine gitmesini sağlayalım” şeklinde söylemlerde bulunduğu, bu esnada sanık polis memurları … ve …’ın dışarıda beklediği, …’in ise Polis Merkezi Amirliği kapısına kadar gittiği, toplanan vatandaşların tepki göstermesi üzerine sanık yüzbaşı … elindeki silahı ile havaya ateş açarak Kuleli Askeri Lisesi istikametine doğru sanık polis memurları ile birlikte hızla uzaklaştığı,
Saat:00.15 sıralarında sanık albay …’nın emir ve komutası altında bulunan toplam otuz altı (36) sanığın Çengelköy Polis Merkezi Amirliğini kontrol altına almak amacıyla yaya olarak Polis Merkezine doğru hareket ettikleri, akabinde Saat: 00.31 sıralarında eski okul komutanı olan sanık albay …’ın olay tarihinde Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü görevini vekâleten yürüten ve makamında bulunan …’yı telefonla arayarak “Arkadaşlar gelecek, direnç göstermeyin.” şeklinde söylemlerde bulunduğu, aynı saatlerde sanık Albay … tarafından helikopter ile gönderilen sanıklar yarbay …, yüzbaşılar … ve …’ın Kuleli Askeri Lisesine geri geldikleri ve okul önünde bulunan sanık albay …’ın yanına gittikleri, saat: 00.53 sıralarında halkın sokağa çıkarak darbe girişimine tepki göstermesi yolunda camilerden anonslar yapıldığı ve sela okunduğu, sanıklar astsubay … ve yüzbaşı …’ın sanık Albay …’ın emri üzerine anonsları susturmak için Kuleli Askeri Lisesi nizamiye karşısındaki Kuleli Kaymak Mustafa Camiine gittikleri, camii imamı olan müşteki …’i camii üstündeki ikametinden alarak sanık albay …’ın yanına götürdükleri, sanık albay …’ın müştekiyi anonsların yapılmaması konusunda uyardığı ve bir süre sonra serbest bıraktığı,
Saat: 01.10 sıralarında sanık yarbay …’ın Vaniköy Bölgesinde kurulan barikatın yanma gittiği, sahil yolunda görevlendirilen sanıkların da sanık Albay …’ın talimatı ile aynı bölgeye yönlendirildikleri, barikatın yanında bulunan sanıkların halkın dağılmasını sağlamak için havaya ateş ettikleri, bunun üzerine sahil yolunda yere yatar vaziyette olan bazı sanıkların Vaniköy bölgesine doğru siper aldıkları, bir müddet sonra barikat kurulan bölgede toplanan vatandaşların dağıtıldığı ve sanık yarbay …’ın tekrar nizamiye önüne geri döndüğü, saat: 01.30 sıralarında Kuleli Askeri Lisesi önünde diz çöker ve kelepçeli vaziyette bulunan müştekilerin elleri çözülerek evlerine gönderildiği,
Suç tarihinde Kuleli Askeri Lisesi önünde meydana gelen olaylara iştirak eden sanıkların; albay …, albay …, binbaşı …, yüzbaşı …, üsteğmen …, astsubaylar … ve …, yüzbaşı …, Harp Akademisinden takviye güç olarak birliklere gönderilen akademi öğrencilerinden yüzbaşılar … ve …, üsteğmen …, astsubay …, uzman çavuş …, uzman erbaş …, uzman onbaşı …, uzman çavuş …, olduğu, ayrıca Kuleli Askeri Lisesi önündeki olaylara iştiraklerinden sonra Vaniköy Bölgesine giderek bu bölgede meydana gelen olaylara iştirak ettiği anlaşılan sanıkların ise; yarbaylar … ve …, yüzbaşılar … ve …, teğmenler … ve …, üsteğmen … ve astsubay … ile polis memuru sanıklar …, … ve … olduğu,
Kuleli askeri lisesi önünde 8 kişiye karşı kişiyi özgürlüğünden mahrum bırakma eylemi, 1 kişiye karşı kasten yaralama ve 1 kişiye karşı işyeri dokunulmazlığının ihlali ve iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarının işlendiği,
Vaniköy Bölgesinde;
Saat: 00.39 sıralarında sanık yarbay … ile birlikte bazı sanıklar tarafından barikat kurulmuş olan Vaniköy bölgesinde (Subay Lojmanları girişi) küçük bir sivil vatandaş grubunun toplanarak darbe girişimine tepki gösterdikleri, sanık …’ın emri üzerine sahil yolunda beklemekte olan sanıkların bu bölgeye yöneldikleri, saat: 01.10 sıralarında sanık Yarbay …’ın Vaniköy Bölgesinde kurulan barikatın yanına gittiği, sahil yolunda görevlendirilen sanıkların da sanık Albay …’ın talimatı ile aynı bölgeye yönlendirildikleri, saat: 02.27 sıralarında sanık Albaylar … ve …’ın emri ile ilk olarak Beykoz’ da görevlendirilen sanıkların Kuleli Askeri Lisesine doğru geri dönüş yaptıkları, dönüş esnasında Kandilli bölgesinde bulunan ve sanık Yüzbaşı …’nin emir ve komutası altında olan sanıklar ile birleştikleri, birleşen grubu kalabalık bir vatandaş topluluğunun takip ettiği, bu durumdan haberdar olan sanık albay …’ın, sanıklardan yarbay …, yarbay …, yüzbaşı …, yüzbaşı …, teğmen …, astsubay … ve rütbelilerin emrindeki Er, Erbaşlar ile polis sanıklar …, …, …, …, …, …, … ve …’ı Vaniköy Bölgesine gönderdiği, rütbeli askerler tarafından Kuleli Askeri lisesi önünde gelen geçen araçları çevirmekle görevlendirilen polis memurları …, … ve …’ın da sonradan Vaniköy Bölgesine intikal ettikleri,
Beykoz Bölgesini kontrol altına almakla görevlendirilen, bu amaçla anılan bölgeye intikal eden, takip eden saatlerde toplanan ve tepki gösteren vatandaşların sayısının artması üzerine dönüşe geçen sanıklar albay …, binbaşı … ve üsteğmen …’nın emir ve komutasındaki sanıkların ve Kandilli Bölgesinde görevlendirilen sanıklar yüzbaşı … ve astsubay …’nun emir ve komutası altında bulunan sanıkların da saat: 02.52 sıralarında barikatın bulunduğu Vaniköy Bölgesine intikal ettikleri, sanıkların Vaniköy bölgesine intikal etmesinden sonra bölgede bulunan askeri Öğrencilerin sanık albay …’in talimatı üzerine sanık Teğmen … tarafından okul içerisine gönderildikleri,
Sanıklar albay … Karbekmez ve yarbay …’ın, Beykoz Bölgesinden geri dönen sanıkları takip ederek Vaniköy Bölgesine gelen ve kendilerini protesto eden vatandaşlara “ Sıkıyönetim ilan edildiğini, dağılmaları ve evlerine geri dönmeleri gerektiğini, aksi halde ateş açacaklarını” söyledikleri, Darbe girişimine tepki gösteren sivil vatandaş topluluğunun uyarıları dikkate almaması ve dağılmamaları üzerine sanıklar albay … Karbekmez ve yarbay …’ın emir ve komutaları altında bulunan diğer sanıklara topluluğun üzerine ateş açmaları emrini verdikleri, verilen bu emir üzerine bölgede bulunan diğer rütbeli sanıkların uzun namlulu silahlarla havaya, yere ve vatandaşlara doğru ateş ettikleri, sanık yarbay …’ın emir ve talimatı üzerine bölgede bulunan ve Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görevli olan sanık polis memuru …’un da saat 03:00 gibi halka gaz bombası attığı,
Dosya içerisinde mevcut birçok müşteki ve tanık anlatımlarına göre sanıklardan albay …’in, emir ve komutası altında bulunan diğer sanıklara, kendilerini Beykoz Bölgesinden itibaren takip ve protesto eden maktul …’i kastederek “Bu Göksu’daki değil miydi bu, vurun şunu!” şeklinde emir ve talimat verdiği, öncelikle kendisinin uzun namlulu silah ile etkili mesafeden ve maktulü hedef alarak ateş ettiği, bilahare emir ve komutası altında bulunan bazı rütbeli sanıkların da maktule doğru uzun namlulu silahlarla ateş ettikleri, ilk etapta yaralanan maktul …’in diğer vatandaşlar tarafından hastaneye götürülmek üzere ticari taksiye bindirildiği, bu esnada sanık yarbay … ve yanındaki diğer rütbeli sanıklar tarafından araca hedef gözetilerek ateş açıldığı,
Saat 05.56 sıralarına kadar barikat kurulan bölgede konuşlu bir vaziyette bekleyen sanıkların albay …’ın talimatı ile barikatı toplayarak bulundukları bölgeden ayrıldıkları ve Kuleli Askeri Lisesine dönüş yaptıkları, saat 23:02’de Kuleli Askeri Lisesi önünde intikali esnasında araçları durdurularak aşağıya indirilen ve bu saatten sonra darbeci askerlere itaat ederek sabah saatlerine kadar sanıklarla birlikte hareket eden sanık polis memurları …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ın da aynı zaman dilimi içerisinde (saat 06.00 civarlarında) bölgeden ayrıldıkları,
Vaniköy Bölgesinde meydana gelen olaylara iştirak eden sanıkların; doğrudan bölgeye giden yüzbaşı …, Kuleli Askeri Lisesi önündeki olaylara iştiraklerinden sonra Vaniköy Bölgesine giderek bu bölgede meydana gelen olaylara iştirak eden yarbaylar … ve …, yüzbaşılar … ve …, teğmenler … ve …, üsteğmen … ve astsubay …, askeri öğrencilerle birlikte Kandilli Bölgesine giden ve daha sonra Vaniköy Bölgesine giderek bu bölgede meydana gelen olaylara iştirak eden yüzbaşı …, astsubay …, Beykoz Bölgesinde faaliyet gösteren ve daha sonra Vaniköy Bölgesine giderek bu bölgede meydana gelen olaylara iştirak eden albay …, binbaşı …, üsteğmen … ile Vaniköy bölgesinde darbeci askerlerin emir komutasında hareket eden sanık polis memurları …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … olduğu,
Vaniköy Bölgesine gelen sanıkların müşterek olarak gerçekleştirdikleri eylemler sonucunda; maktul …’ in Vaniköy Muhtarlığı civarında ateşli silahlarla vurularak şehit edildiği, böylelikle 1 kişiyi Kasten Öldürme suçunun işlendiği,17 kişiye karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçunun işlendiği, 1 kişiye karşı kişi özgürlüğünden yoksun bırakma suçunun işlendiği, 1 kişiye yönelik mala zarar verme suçunun işlendiği,
Beykoz Bölgesinde;
Kuleli Askeri Lisesinden sanık albay …’ in emir ve komutasında çıkış yapan sanıklar ile birlikte askeri lise öğrencisi (39) suça sürüklenen çocuğun yaya olarak sahil yolundan tek sıra halinde sağ ve sol kaldırımdan Beykoz istikametine doğru ilerlemeye devam ettikleri, saat: 22.32 de Çengelköy Polis Merkezi Amirliğinden konuşlu bulunan Çevik Kuvvet minibüsünün personeli ile birlikte çıkış yaparak Beykoz istikametine doğru gittikleri, sahil yolunda ilerleyen sanıklar albay … ve binbaşı …’in söz konusu Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne ait aracı yol üzerinde durdukları ve araçta bulunan güvenlik güçlerine “Tüm polislerin kendileri ile birlikte hareket ettiklerini, kendileri ile beraber hareket etmeleri gerektiğini” söyleyerek, aracın içindeki polis memurlarıyla birlikte Çengelköy istikametine geri gönderdikleri, güvenlik kamera görüntülerine göre saat: 22.59 sıralarında Beykoz’dan Çengelköy istikametine doğru çevik kuvvet minibüsünün seyir halinde bulunduğunun tespit edildiği, yolda tek sıra halinde ilerleyen sanıklardan albay …, binbaşı … ve üsteğmen …’nın yoldan geçen vatandaşlara “Hükümetin TSK’nın eline geçtiği” şeklinde sözler söyledikleri, Saat: 23.00 sıralarında Beykoz Göksu Caddesi, Atatürk Caddesi, … Önü ve Shell Petrol ün bulunduğu yere intikal eden sanıkların burada konuşlandıkları, ilerleyen saatlerde devlet yetkililerinin çağrısı üzerine darbeye tepki göstermek amacıyla toplanan vatandaşların sanıkların bulunduğu bölgeye doğru gelerek “Asker Kışlaya” şeklinde slogan atarak yürümeye başladıkları, sanıkların toplanan vatandaşlara “TSK yönetime el koyduğunu, sıkıyönetim ilan edildiğini, emirlere uymayanlar hakkında vur emrinin olduğunu” söyledikleri, vatandaşların ise bu sözlere itibar etmeyerek eylemlerini sürdürdükleri, olay yerinde bulunan müşteki …’ in FSM köprüsüne gitmek istediğini söylemesi üzerine sanık binbaşı … ve yanındaki sanıkların müştekiye müdahale ettikleri, müştekiyi yere yatırarak darp etmeye başladıkları, plastik kelepçe ile kelepçeledikleri, müşteki …’in olay yerindeki Shell Benzinliğin arkasında götürüldüğü, buraya gelen sanık albay …’in müştekiye “Şimdi Cumhurbaşkanın ve Başbakanın gelsin seni kurtarsın. ” şeklinde sözler söylediği, bölgedeki Askeri birliği emir ve komuta eden sanık Albay …’in darbeye tepki göstermek üzere toplanan grubun dağılması amacı ile grubun önünde bulunan müştekiler … ve …’e elindeki uzun namlulu silah ile ateş ederek yaraladığı, sanık albay … ve binbaşı …’in vatandaşlara doğru ateş ettiği ve askeri birlik içerisinde yer alan diğer sanıklara ateş emri verdiği, 16.07.2016 günü saat: 02.00 a kadar devam eden olaylar sonrasında darbe girişimine iştirak eden askeri birliğin toplanan vatandaşları dağıtamadıkları, eylemlerine devam edemedikleri, sanıkların Kuleli Askeri Lisesine doğru sahil yolundan yaya olarak geri çekilmeye başladıkları, sanıkların geri çekilerek saat: 02.51 sıralarında Kuleli Askeri Lisesi önü olan Vaniköy Bölgesinde sanık yarbay …’ın emir komuta ettiği askerlerce oluşturulan barikatın arkasına geçtikleri, Beykoz Bölgesinde toplanan kalabalığın da aynı bölgeye intikal ettiği, sanıkların barikatın arkasına geçerek burada yarbay … ‘ın emir ve komutasında eylemlerine devam ettiği,
Suç tarihinde doğrudan Beykoz Bölgesinde meydana gelen olaylara iştirak eden sanıkların; albay …, binbaşı …, üsteğmen … olduğu,
Beykoz Atatürk Caddesi – Shell Petrol bölgesinde meydana gelen olaylar esnasında; (34) kişiye karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçunun işlendiği, (1) kişiye karşı Kasten Yaralama suçunun işlendiği, (1) kişiye karşı ise Kasten Yaralama ve Kişiyi Özgürlüğünden Yoksun Kılma suçlarının işlendiği,
Çengelköy Bölgesinde;
Sanık albay …’nın talimatı ile Çengelköy Polis Merkezi Amirliğine sıkıyönetim tebliğini yapmak üzere sanık yüzbaşı … ile birlikte saat 23.02’de Kuleli Askeri Lisesi önünde araçlarıyla intikali esnasında durdurularak aşağıya indirilen ve bu saatten sonra darbeci askerlere itaat ederek sabah saatlerine kadar sanıklarla birlikte hareket eden 14 Çevik Kuvvet personelinden 3 Çevik Kuvvet personelinin gönderildiği, saat: 23.41 sıralarında sanık yüzbaşı …’nün tam teçhizatlı bir şekilde Çevik Kuvvet personeli olan sanık polis memurları …, … ve … ile birlikte yaya olarak Çengelköy Polis Merkezi Amirliği önüne geldiği, akabinde Çengelköy Polis Merkezi Amirliği görevlilerine polis merkezi önünde ve yolda çekili duran polis otolarının anahtarlarını kast ederek “Anahtarları alıp yolu açalım. Sıkıyönetim ilan edildi. Sıkıyönetim kuralları geçerlidir bu saatten sonra. Şu anahtarları alıp yolu açalım vatandaşların da evlerine gitmesini sağlayalım.” şeklinde söylemlerde bulunduğu, sonrasında cadde üzerindeki esnaflara ve orada yavaş yavaş toplanan halka karşı da aynı söylemlerde bulunan sanığın, halkın ve kolluk kuvvetlerinin direnç göstermesi üzerine havaya ateş açarak kaçtığı ve Kuleli Askeri Lisesine geri geldiği, 16.07.2016 günü saat:00.15 sıralarında ilk etapta Kuleli Askeri Lisesi Ana Nizamiye Önü, Yakamoz Restaurant ve Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Camii çevresinde faaliyet gösteren albay … ve emir komutası altında olan yüzbaşı …, yüzbaşı …, yüzbaşı …, üsteğmen …, astsubay …, uzman çavuş İbrahim Küçübostan, uzman erbaş …, uzman onbaşı …, uzman çavuş …’nin mahiyetindeki erlerle birlikte toplam (26) kişi olarak Çengelköy Polis Merkezi Amirliğini kontrol altına alınması amacıyla Çengelköy Polis Merkezi istikametine yaya olarak hareket ettikleri, saat: 00.31 sıralarında Kuleli Askeri Lisesinin darbe kalkışmasında farklı noktalarda konuşlanan şahısları organize eden sanık Albay …’ın olay tarihinde Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğü görevini vekâleten yürüten …’nın makam telefonunu arayarak Çengelköy Polis Merkezi Amirliğini kontrol altına almak amacıyla sevk edilen sanıkları kast ederek “Arkadaşlar gelecek, direnç göstermeyin” şeklinde söylemlerde bulunduğu, sanıkların Çengelköy Polis Merkezine doğru intikal ettiklerinin öğrenilmesi üzerine sanıkların Polis Merkezine geçişi kesmek ve darbeye tepki göstermek amacıyla bir kısım vatandaşın Aya Yorgi Kilisesi Vakıf Binası önünde toplandığı, saat: 00.37 Sıralarında sanık albay … ve emir komutası altındaki toplam (26) sanığın Çengelköy Caddesi girişinde bulunan BP Benzinlik önüne intikal ettikleri, sanık albay …’nın Aya Yorgi Kilisesi Vakıf Binası önünde toplanan vatandaşlara “Hemen dağılmaları gerektiğini, aksi takdirde ateş etme emri vereceğini” söylediği, topluluğun dağılmaması üzerine emir komutası altındaki ekseriyetle rütbeli sanıklara “yere yat ve hedef gözetmeksizin ateş serbest!” emrini verdiği, bir kısım rütbeli sanıkların emre uyarak sivil vatandaş topluğunun üzerine doğru uzun namlulu piyade tüfekleri ile ve etkili mesafeden ateş etmeye başladıkları, açılan ateş sonucu bazı vatandaşların yaralandığı ve topluluğun Polis Merkezi istikametine doğru yöneldiği, sanık yüzbaşılar …, …, …, üsteğmen … ve astsubay … ile diğer sanıkların Çengelköy Caddesi üzerindeki Aya Yorgi Kilisesi önünde 2 adet çöp konteynırını yolun sağına ve soluna (kaldırımlara yakın yerlere) koyarak siper aldıkları ve yolun kenarında bulunan araçları da sütre olarak kullanarak sivil vatandaş topluluğuna doğru ellerindeki uzun namlulu otomatik tüfeklerle ateş etmeye devam ettikleri, bu mevkide müştekilerden …, …’ın yaralandıkları, maktul …’nin şehit olduğu, tekerlekli çöp konteynırlarını iterek ilerlemeye başlayan sanıkların ateş açmaya devam ettikleri, Polis Merkezindeki görevlilerin ve toplanan halkın defalarca “Yaptıklarının suç olduğunu ve ateşi kesmeleri gerektiğini” söylemelerine rağmen eylemlerini sonlandırmadıkları,“Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğunu ve ihtilal yaptıklarını” söyleyerek kalabalığın dağılmasını ve polislerin teslim olmalarını istedikleri, tüm uyarılara rağmen ateş ederek ilerlemeye devam ettikleri,
Çengelköy Polis Merkezi Amirliğinde görev yapan müşteki polis memuru …’ın kendilerine açılan ateşe ateşle karşılık vermesi sonucu sanıklardan astsubay …’un vurularak yaralandığı, çatışma esnasında ayrıca Çengelköy Polis Merkezi Amir Vekili olan müşteki …’in yaralandığı, Yaralı sanık astsubay …’un sanık albay …’ nın makam aracı ile saat: 01.05 sıralarında sanık uzman onbaşı … tarafından Kuleli Askeri Lisesine götürüldüğü, saat: 01.45 sıralarında ise sanık astsubay … tarafından ambulans ile Gülhane Askeri Tıp Akademisine götürüldüğü,
Çıkan silahlı çatışma sonrasında Polis Merkezi önünde toplanan vatandaşların bir kısmının ara sokaklara, bir kısmının ise Çengelköy Işıklar mevkiine (Beylerbeyi istikametine) doğru dağıldıkları, Çengelköy Polis Merkezi Amirliğinde bulunan personelin sayıca az olmaları ve yeterli mühimmatlarının bulunmaması nedeni ile Polis Merkezi içerisine girerek ışıkları kapattıkları ve karartma yaptıkları, Polis Merkezi önünde konuşlanan sanıkların Polis Merkezine giremedikleri ve Çengelköy Caddesi Işıklar mevkiine doğru ilerlemeye devam ederek bu mevkide bulunan sivil vatandaşlara ateş etmeye devam ettikleri, Çengelköy Polis Merkezi Amirliğinde bulunan kolluk görevlilerinin sürekli telsiz ile takviye kuvvet talebinde bulundukları, saat: 01.15 sıralarında Çengelköy Sabancı Polis Merkezi Amirliği görevlilerinin telsiz ile “ Polis Merkezi Amirliğinin darbeci askerler tarafından sarıldığını, polis merkezinin kapılarının kendileri tarafından kapatıldığını, polis merkezine ateş edildiğini, karakolu ve silahlarını teslim etmelerini istediklerini, darbeci askerlere silahla ateş edilerek karışlık verdiklerini, zor durumda olduklarını ve yardım istediklerini. ” anons ederek takviye güç talebinde bulundukları, sanık albay …’nın talimatı üzerine bir kısım sanıkların Çengelköy Caddesi üzerinden polis merkezine, oradan da Işıklar Bölgesine ilerledikleri, bir kısım sanıkların ise BP Benzin İstasyonu önünde kalarak kendilerine direnen vatandaşları rehin aldıkları, özgürlüklerinden yoksun bıraktıkları vatandaşlardan bir kısmını polis merkezi önünde, bir kısmını Çınarlatı Çay Bahçesi önünde, bir kısmını BP Benzin istasyonu önünde ve Aya Yorgi Kilisesi yanındaki Tanrıverdi Sokak üzerinde elleri kelepçeli vaziyette alıkoydukları,
Saat: 01.15 itibari ile sanık albay …’nın talimatı üzerine Çengelköy Işıklar bölgesine ilerleyen sanıkların bu bölgeye doğru yönelen vatandaşlara ateş etmeye devam ettikleri, saat:01.56 sıralarına kadar ateş ederek ilerleyen sanık yüzbaşılar …, …, …, sanık üsteğmen …, sanık uzman çavuşlar … ve …’nin emirlerindeki erlerle birlikte Işıklar Bölgesine (Çengelköy Caddesi bitimi, Giizeltepe Caddesi Kesişimi) ulaştıkları, bir kısım sanıkların uzun namlulu silahlarla ve etkili mesafeden ateş açmaları sonucu Çengelköy Işıklar mevkiine ve ara sokaklara doğru dağılan vatandaşlardan …’ın cadde üzerindeki Garanti Bankasının bulunduğu sokakta vurularak şehit olduğu, müşteki …’ un cadde üzerindeki Üzümözü Sokakta vurularak yaralandığı, sanıkların Çengelköy Işıklar bölgesine toplanan sivil vatandaş topluluğuna doğru uzun namlulu silahlarla ve etkili mesafeden ateş etmeye devam etmeleri sonucu maktuller …, …, … ve … vurularak şehit oldukları, müştekilerden …, … ve …’ na ait araçların hasar gördüğü,
Çengelköy Işıklar mevkiine intikal eden sanık yüzbaşılar …, …, …, sanık Üsteğmen …, sanık uzman çavuşlar …, … ile emirlerindeki erlerlerin silahla ateş açmaları sonucunda bölgede toplanan vatandaşların Güzeltepe Caddesi ve OPET Benzin İstasyonuna doğru geri çekildikleri, saat: 01.50 itibari ile Üsküdar İlçe Emniyet Müdürlüğüne vekâleten eden …’ nın talimatı üzerine 9366 ve 9367 kod nolu asayiş büro amirliği personelleri ile 93205 ve 93204 kod nolu motorize personellerin takviye kuvvet olarak OPET benzin istasyonu civarına geldikleri, bu bölgede ateş açılması nedeniyle geri çekilen sivil vatandaşların da bulunduğu, OPET benzin istasyonuna doğru ateş açılması üzerine bu bölgede bulunan kolluk görevlileri ve sivil vatandaşların Beylerbeyi istikametindeki Yalıboyu Caddesine doğru geri çekildikleri, Yalıboyu Caddesinden takviye güç olarak gelen Üsküdar Devriye Ekipler Büro Amirliği personellerinin kullandığı araçlardan 93161 kod numaralı polis otosunun OPET benzin istasyonuna intikal eden sanıkların ateş etmesi sonucu hasar gördüğü, Sanıkların silahlarla ateş açmaları nedeniyle takviye güç olarak gelen kolluk görevlilerinin Çengelköy Polis Merkezi Amirliğine doğru ilerleyemedikleri,
Saat: 02.17 sıralarında albay … ve yüzbaşı …’ in talimatı üzerine, Kuleli Askeri Lisesi içerisinde bulunan bazı erlerin sanık astsubay …’ın emir ve komutası altına girerek BP benzin istasyonu önüne takviye güç olarak intikal ettiği, bölgede bulunan ve emrindeki birliği komuta eden sanık albay …’nın talimatı üzerine, aralarında astsubay …’ın da olduğu takviye olarak gelen erlerin bir kısmının Işıklar Bölgesi, Güzeltepe Caddesi ve OPET benzinlikte bulunan diğer sanıklara katıldıkları, erlerden bir kısmının BP benzin istasyonu önünde alıkonulan müştekilerın başında kaldıkları, bir erin ise Çengelköy Cadde üzerinde kaldığı, adı geçen sanıkların verilen talimatlar doğrultusunda hareket ettikleri,
Işıklar bölgesindeki sanıkların kendilerine direnen vatandaşları yakalayarak Polis Merkezi önünde hürriyeti kısıtlanan vatandaşların yanına götürdükleri, Polis Merkezi önünde kalan sanıklar albay …, uzman çavuş …, uzman onbaşı … ve rütbeli askerlerin emrinde olan erlerin yakalanan vatandaşları alıkoyma eylemlerine devam ettikleri,
Saat:02.39 sıralarında sanıklar albay … ve yüzbaşı …’in Çengelköy Bölgesinde konuşlanan sanıklara mühimmat takviye edilmesi talimatı verdikleri, sanık astsubay … ile emrindeki er …’ın BP benzin istasyonu önüne mühimmat götürdükleri ve saat:02.42 sıralarında Kuleli Askeri Lisesine geri döndükleri, Kuleli Askeri Lisesi Nizamiye Önü, Yakamoz Restaurant ve Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Camii çevresinde faaliyet gösteren sanık binbaşı … ile emrindeki er …’in, Kuleli Askeri Lisesi Nizamiye önünde kalan ve burada birliklerin koordinasyonunu sağlayan sanık albay …’ın talimatı ile saat: 02.54 sıralarında Çengelköy Bölgesinde konuşlanan sanıklara (3) kasa mühimmat götürdükleri, saat:03.10’dan itibaren bu bölgede kalarak faaliyetlere iştirak ettikleri,
Saat:03.28 sıralarında öncesinde Yalıboyu Caddesi geri çekilen kolluk kuvvetlerinin OPET benzinlik ve Güzeltepe Caddesindeki sanıklara megafon aracılığı ile “… Askeri unsurlar. Arkadaşlar… Bir iki taburdan diğer arkadaşlarınız teslim oldu. Uyarılarımızı derhal ve titizlikle yerine getirin. Yoksa bedelini hayatınızla ödeyeceksiniz… Arkadaşlarınız akıllılık yaptı. Bırakın silahlarınızı. Askeri arkadaşlar aklınızı kullanın… Karşınızda kardeşleriniz var. Başınızdaki 3-5 çapulcuya uymayın… Silahlarınızı bırakın teslim olun…” şeklinde uyarıda bulundukları, bölgede bulunan sanıkların bu uyarılara ateşle karşılık verdikleri,
Saat:05.25 sıralarında Güzeltepe Caddesinde bulunan sanıkların üzerlerine doğru ateş etmesi üzerine, müştekiler …, …, …, … Yıldız ve …’ın çevreye dağılarak siper aldıkları, maktul …’ın Güzeltepe Caddesi üzerindeki bulunan 19 numaralı binanın ve Tanrıverdi İnşaat isimli işyerinin karşısında bulunan çıkmaz sokağa girerek siper aldığı, bilahare çıkmaz sokağın başında bulunan çöp konteynırını siper alarak caddeye çıktığı esnada Güzeltepe Caddesi girişinde (Çengelköy Caddesi ile Güzeltepe Caddesinin Birleşme Noktası) bulunan sanıkların ateş etmeleri sonucu yaşamını yitirdiği, öncesinde Yalıboyu Caddesine geri çekilen kolluk kuvvetlerinin saat: 05.25 sıralarında OPET benzin istasyonu ve Güzeltepe Caddesindeki sanıklara “…Askeri unsurlar… O sıktığınız G-3 mermileri size göre dönecek. Bu size son uyarımız… Teslim olmanız için son çağrı yapılıyor. Bütün silah arkadaşlarınız teslim oldu. Son şansınız. Yaşamanız için son şansınız. Bırakın silahlarınızı, teslim olun. Polis de vatandaş da bu devletin arkasında. Siz de teslim olun, son noktadasınız …” şeklinde megafon aracılığı ile uyarıda bulundukları, sanıkların buna rağmen eylemlerini sürdürdükleri,
Saat:05.43 sıralarında Polis Merkezi önü ve Çınaraltı Çay Bahçesi önünde cereyan eden olaylar esnasında özgürlüklerinden yoksun bırakılan vatandaşların birçoğunun elleri kelepçeli vaziyette bölgede bekletildikleri, sanık albay …’nın talimatı üzerine Polis Merkezi Amirliği çevresinin sanıklar tarafından ablukaya alındığı, sanık albay …’nın içerideki kolluk kuvvetlerine “Bunun bir darbe olduğunu, teslim olmaları gerektiğini, ihtilal olduğunu, yönetimi ele geçirdiklerini, kendilerine biat etmeleri gerektiğini, teslim olmaları için 3 dakika süre tanıdığını, aksi takdirde polis merkezini yerle bir edeceğini” söylediği, kolluk kuvvetlerinin sanıkların bu çağrılarını kabul etmeyeceklerini söyleyerek eylemlerini sonlandırmaları gerektiğini telkin ettikleri,
Saat:05.48 sıralarında darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanacağının ortaya çıkması üzerine sanık albay …’nın Kuleli Askeri Lisesine geri çekilme emir ve talimatını verdiği, bu talimat üzerine Çengelköy Işıklar, Güzeltepe Caddesi ve OPET benzinlikte konuşlanan sanıkların peyderpey Polis Merkezine doğru geri çekildikleri, saat:06.00 sıralarında bölgeye özel harekât polislerinin sevk edildiği ve Polis Merkezine doğru çekilen sanıkların peşinden kontrollü bir şekilde Polis Merkezine doğru ilerledikleri, saat:06.29 sıralarında sanıkların bütünü ile toplandıkları ve bir kısmının Çevik Kuvvet minibüsü ile bir kısmının ise yaya olarak Kuleli Askeri Lisesi istikametine doğru ilerledikleri, sanıkların geri çekilmesi sonrasında gece boyunca farklı saatlerde rehin alınan ve Çengelköy Bölgesindeki üç ayrı bölgede (Polis Merkezi önü, Çınaraltı Çay Bahçesi önü ve BP Benzin İstasyonu, Aya Yorgi Kilisesi Vakfı binası civarı) kelepçelenerek özgürlüklerinden yoksun bırakılan vatandaşların serbest kaldıkları,
Sanık albay …’nın talimatı üzerine; sanıklar binbaşı …, üsteğmen …, uzman çavuş … ile er …’ın Çengelköy Polis Merkezi Amirliğinde unutulan mühimmatları geri almak için Çevik Kuvvet minibüsü ile Çengelköy Polis Merkezi Amirliğine doğru yola çıktıkları, yolda Kuleli Askeri Lisesi istikametine doğru yürüyen sivil vatandaşlar ve kolluk görevlileri ile karşılaştıkları ve yakalandıkları,
Saat:07.30 sıralarında darbeye teşebbüs eden sanıkları yakalamak üzere yeterli sayıdaki kolluk görevlilerinin Kuleli Askeri Lisesi Komutanlığına gittikleri, sanıklardan yüzbaşı … ve uzman çavuş …’nin silahların temizlenmesi talimatını verdiği, sonrasında silah ve mühimmatların depolara teslim edildiği, sanıkların sabah saatlerinde kolluk görevlileri tarafından Kuleli Askeri Lisesi içerisinde yakalandıkları, saat: 10.00 sıralarına kadar sanık albay … ile teslim olması için uzun süre müzakere yapıldığı,
Çengelköy bölgesinde meydana gelen olaylar esnasında; (7) sivil vatandaşın ateşli silah ile vurularak şehit edilmesi suretiyle 7 kişiye karşı Adam Öldürme Suçunun işlenildiği, (85) vatandaş ve Kolluk Görevlisine karşı kasten adam öldürmeye teşebbüs suçunun işlenildiği, (24) sivil vatandaşa karşı kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma suçunun işlenildiği, (4) kişiye karşı kasten yaralama suçunun işlenildiği, (46) sivil vatandaşın aracına, ikamet ve işyerine hasar verilmesi suretiyle mala zarar verme suçunun işlenildiği, (5) tane kamu malına zarar verme suçunun işlenildiği,
V. SOMUT OLAY VE SANIKLARIN BELİRTİLEN EYLEMLERİ MUVACEHESİNDE HUKUKİ DURUMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Sanıklara müsnet suçların unsurları ve özel görünüm şekilleri, savunmalarında ileri sürülen hukuki kurumlar ile ilgili olarak yapılan açıklamalar, 15 Temmuz 2016 günü ülke genelinde yaşanan olaylar, bölge adliye ve ilk derece mahkemelerince sübutu kabul edilen somut olay çerçevesinde sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesine gelince;
1) Sanık … hakkında, Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek suçundan, Türkiye Cumhuriyeti hükumetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek suçunda ve silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Sanığın darbe teşebbüsüne katıldığına ilişkin icrai bir hareketinin tespit edilemediği, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğu anlaşılmakla; sanık hakkında verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmediğinden, Katılan vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle beraat hükmünün ONANMASINA,
2) Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’nun; mensup oldukları örgütün yönetimi tarafından planlanıp, örgütsel faaliyet kapsamında icra edilen anayasayı ihlal suçuna ilişkin olarak olay günü ortaya koydukları davranışlar itibariyle planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teşebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri/görevleri kabullenerek konusu suç teşkil ettiği açıkça anlaşılan emirler doğrultusunda ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir değer taşıyan icra hareketlerini gerçekleştiren, sanıkların suçun icrasında üstlendikleri rolleri, her birinin suçun icrasına ilişkin etkin, fonksiyonel katkıları da göz önünde bulundurulduğunda fiil üzerinde ortak hakimiyet kurduklarının kabulü ile “müşterek fail” olarak TCK’nın 37. maddesi delaletiyle TCK’nın 309. maddesinden mahkumiyetlerine dair verilen hükümler ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs amacına yönelik olarak vahamet arz eden araç suçlar yönünden verilen mahkumiyet kararları ile,
Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ın; Konumları rütbeleri ve mesleki tecrübeleri itibariyle gelen emir mesaj muhtevasının açıkça suç teşkil etmesi nedeniyle yerine getirilmesinin cezai sorumluluk doğuracağını bilebilecek durumda olan sanıkların, gelişen olayların başlangıcından itibaren darbe girişiminden haberdar oldukları, polis olan bazı sanıkların ise darbeci komutanların iknası sonucu darbe girişimine yardım ettikleri anlaşılmakla, sanıkların savunmalarına itibar edilemeyeceği cihetle, dosya kapsamına yansıyan ve kararın somut olayın değerlendirilmesi kısmında bahsedilen bu sanıklara ait eylemlerin, neticenin/somut zarar tehlikesinin gerçekleşmesini sağlayacak biçimde faillerle birlikte fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurmasını temin edecek fonksiyonel bir mahiyet taşımadığı, bu kapsamda müsnet suç yönünden TCK’nın 37. maddesi kapsamında fail olarak sorumlu tutulmalarını gerektirmeyeceği, ancak suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradelerini açıkça ortaya koyan sanıkların hareketlerinin, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı itibariyle bütün olarak değerlendirildiğinde darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelik olduğu, bu nedenlerle adı geçen sanıkların sübutu kabul edilen eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 309/1 ve 39/2-c maddeleri kapsamında Anayasayı ihlale teşebbüs suçuna yardım etmek suçunu oluşturduğundan bahisle verilen mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik bulunmamakla;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, mahkumiyetine karar verilen sanıkların hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, sanıkların üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs amacına yönelik olarak vahamet arz eden eylemleri gerçekleştirdiği, sanıkların sübutu kabul olunan eylemlerinin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğe göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, suçlarının sübutu kabul edilmiş, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş olduğu anlaşılmakla; incelenen dosya kapsamına göre sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik görülmediğinden sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezaların, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
b) Müsnet suçlardan davaya katılma hakkı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar verilen …, …, … ile kendilerine yönelik eylemler sebebiyle açılan bir dava bulunmayan …, …, …, …, … ve … lehine vekalet ücretine hükmedilmeyeceğinin gözetilmemesi,
c) Sanıklar … ve … hakkında TCK’nın 38. maddesinde düzenlenen suça azmettirmenin uygulanabilmesi için; belli bir suçu işleme konusunda henüz bir düşüncesi olmayan bir kişinin başkası tarafından ikna, telkin veya diğer bir suretle bir suç işlemeye sağlanmasının gerekmesi karşısında; sanıklar … ve …’nın somut olayda diğer sanıklarla birlikte suç işleme kararının bulunması, suçun işlenişi üzerinde birlikte hakimiyet kurmaları gözetildiğinde; rütbeleri, bulundukları konum, darbe girişimindeki faaliyetleri, iş bölümleri ile emir ve komuta ettikleri askerleri yönlendirerek meydana gelen olaylara etkin bir şekilde katılım sağlamaları dikkate alınarak, tüm suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılmaları gerekirken, sanıklar hakkında bazı suçlardan TCK’nın 38/1 maddesi delaletiyle hüküm kurulması;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve tüm sanıklar müdafiileri ile katılan vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, verilen kararda XVI-Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücretlerine İlişkin hükümler başlıklı kısmının “Ç” bölümünde yer alan “…, …, …, …, …, …, …, … ve …” ibaresinin ve her bir sanık hakkındaki hüküm fıkrasında yer alan “58/6 maddesi uyarınca” bölümünün çıkartılarak, Sanıklar … ve … hakkında TCK’38/1 maddesi delaletiyle kurulan hükümlerden, “TCK’nın 38/1 maddesi delaletiyle” ibaresinin çıkartılarak “ TCK’nın 37/1 maddesi delaletiyle” ibaresi eklenmek suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3) Sanık … hakkında Anayasayı ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
a) Olay tarihinde teğmen rütbesi ile öğrenci takım komutanı olarak görev yapan sanığın, sanık yarbay …’un talimatı ile mesai saatleri sona ermesine rağmen okulda kaldığı, akşam saatlerinde sanık albay …’nın sıkıyönetim tebliğinde bulunduğu esnada içtima alanında bulunduğu ve sanığın zimmetsiz G3 silahı ve mühimmat alarak okul içerisinde beklemesi şeklinde gerçekleşen olayda;
Eylemlerinin, neticenin/somut zarar tehlikesinin gerçekleşmesini sağlayacak biçimde faillerle birlikte fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurmalarını temin edecek fonksiyonel bir mahiyet taşımaması, suç organizasyonu içinde bir iş bölümünün gereği olarak görevlendirilmeleri nedeniyle ika edildiklerinin kanıtlanamaması nedeniyle, müsnet suç yönünden TCK’nın 37. maddesi kapsamında fail olarak sorumlu tutulamayacakları ancak, suçun icrasına başlanmasından sonra katılma iradesini açıkça ortaya koyan hareketlerinin, zaman, nitelik ve yakın zarar tehlikesine yaptığı katkı itibariyle bütün olarak darbenin icrasını kolaylaştırmaya yönelik olup, sanıklar hakkında TCK’nın 309/1 ve 39/2-c maddeleri kapsamında anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçuna yardım etme suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, delillerin takdir ve değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Kabul ve uygulamaya göre de;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılanlar vekilleri ile sanıklar ve müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, tutuklu sanıkların üzerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti, verilen ceza miktarları, bozma nedenleri ve tutuklulukta geçirdikleri süreler dikkate alındığında tahliye taleplerinin reddi ile tutukluluk hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.