Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/3313 E. 2021/9631 K. 19.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3313
KARAR NO : 2021/9631
KARAR TARİHİ : 19.10.2021

Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi :Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.12.2019 tarih ve 2017/105 – 2019/607 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Diğer sanıklar için 18.01.2017
Hüküm : Sanıklar hakkında TCK’nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri ile TCK’nın 62,
53, 58/9, 58/7,63 maddeleri uyarınca verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf
başvurularının esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-)Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … haklarındaki hükümler yönünden;
Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanıklar …, …, …, …’ın ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımın kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-)Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … haklarındaki hükümler yönünden;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında, “Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği dikkate alınarak, atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olan sanıklar …, …, …, …, …, …, … yönünden detaylı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının ilgili birimlerden yeniden istenmesi, ayrıca UYAP sisteminde bulunan örgütlü suçlar bilgi havuzunda sanıklarla ilgili bilgi ve beyan bulunup bulunmadığının araştırılması, rastlanması halinde bu kişilerin tanık olarak dinlenilmeleri, sanık … yönünden istinaf aşamasında dosyaya gelen detaylı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının ve başka soruşturma şüphelisi …’in beyanının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada okunup tartışılmasından sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmekle, sanıklar; …, …, …, … ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.