Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/2902 E. 2023/2692 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2902
KARAR NO : 2023/2692
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

Sanık hakkında bozma üzerine dosyanın gönderildiği bölge adliye mahkemesince verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.05.2017 tarihli ve 2017/363 Esas, 2017/253 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314/2 ve 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 21.06.2017 tarihli ve 2017/304 Esas, 2017/209 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca eleştirilerek esastan reddine karar verilmiştir.
3. … Bölge Adliyesi Mahkemesi 4. Ceza Dairesi kararının sanık ve müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin 15.10.2018 tarih, 2017/3809 esas ve 2018/3332 Karar sayılı ilamı ile özetle;
”ByLock uygulamasını telefonuna yüklediğini kabul etmekle beraber, kullanmadan sildiğini savunan sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme raporu getirtilip değerlendirilerek duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
4…. Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin bozmaya uyarak vermiş olduğu, 24.04.2019 tarihli ve 2018/3492 Esas, 2019/292 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314/2 ncive 53 üncü maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
5.Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 22.06.2020 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz istemi, hükmün CMK’nın 230 uncu maddesinde belirtilen unsurları içermediğine, suç tarihi itibariyle yapının silahlı terör örgütü olduğuna ilişkin Mahkeme kararı bulunmadığına, suçun unsurlarının oluşmadığına, suç tarihinde buylock kullanımının hukuka aykırı olmadığına, ByLock delilinin hukuka aykırı yöntemlerle elde edildiğine, ByLock içeriklerinde suç unsuru teşkil eden herhangi bir husus bulunmadığına, örgüte müzahir kurumlarda çalışmanın suçun unsuru olarak kabul edilemeyeceğine, bank … hesap hareketlerinin rutin nitelikte olduğuna ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşmada, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen sanığın kullanımında olan … adına kayıtlı … (…) (..) (..) nolu GSM hattına ait ByLock tespit tutanağı ve … (…) (..) (..)nolu GSM internet Data hattına ait … USER ID numaralı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı tarafından temin edilen HTS, … kayıtları, 30.01.2019 tarihli bilirkişi raporu, 16.04.2019 tarihli dijital materyaller üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu, Bank … hesap işlemleri, SGK kayıtları, E.I.’ya ait ifade tutanakları ile dosyada
bulunan diğer belge ve deliller duruşmada sanık ve müdafine okunarak savunma yapmalarına olanak sağlanmıştır.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı tarafından hazırlanan HTS, … kayıtları, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı tarafından gönderilen ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanakları, bu kayıtlar üzerinde yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen 30.01.2019 tarihli bilirkişi raporu, SGK kayıtları ve tanık E.I.’ya ait ifadelerin dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, karşılaştırmalı ve denetime açık olması nedeniyle benimsenerek, dosyada mevcut diğer deliler ile birlikte hükme esas alınmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun ve 16. Ceza Dairesinin yukarıda belirtilen kararlarında kuruluş, amaç, örgüt yapılanması ve faaliyet yöntemleri ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere; …/…, nihai amacı Devletin Anayasal nizamını cebir ve şiddet kullanarak değiştirmek olan silahlı bir terör örgütüdür. ByLock uygulaması, global bir uygulama görüntüsü altında münhasıran …/… silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle, örgütün talimatı ile bu ağa dahil olunduğu ve gizliliği sağlamak amacıyla kullanıldığı, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaata ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı kabul edilmiştir.
Soruşturma ve kovuşturma sürecini yansıtan tutanak ve belgeler, Yargıtay bozma kararı üzerine Dairemiz tarafından yapılan işlemler ile icra edilen duruşma ve tüm dosya içeriğine göre;
E.I. adına kayıtlı … (…) (..) (..) nolu GSM hattı ve … (…) (..) (..) internet Data hattının sanık … tarafından kullanıldığının, gerek sanığın aşamalarda değişmeyen kabulü, gerekse tanık E.’nin beyanları ile sabit olduğu. Dosya arasında bulunan ve soruşturmaya başlanılmadan önce düzenlenen 02.03.2016 tarihli …, … yetkilisi ve Özorallar firması arasında düzenlenen … güvenliği uzmanlığı sözleşmesinde de sanık …’ın irtibat cep telefonu numarası olarak … (…) (..) (..) nolu GSM hattını bildirmesi ve 30.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda ki tespitlerle de anılan GSM hatlarının ByLock kullanılan dönem içerisinde sanık tarafından kullanıldığı kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ispatlamıştır.
E.I. adına kayıtlı ve sanığın kullanımında olduğu belirlenen … (…) (..) (..) nolu GSM hattı ile 29.10.2015-17.11.2015 tarihi aralığında 355835066901370 (2) IMEİ nolu cihaz ile ByLock sunucu sistemlerine ait… IP numarası ile 65 kez, … (…) (..) (..) nolu Data GSM hattı ile 355835066901370 (2) ve 357632060786453 (0) IMEİ nolu cihazlarla ByLock sunucu sistemlerine ait… IP numarası ile 4449 kez iletişim kurulduğu,
… (…) (..) (..) nolu Data GSM hattının … USER ID numarası “kadir38” kullanıcı adı, “kadir38.” şifresi ile ByLock veri tabanında kayıtlı olduğu, mail alma-okuma, mesaj alma-okuma, mesaj gönderme şeklinde aktif kullanımların bulunduğu, … USER ID numarasının rehberinde M.A.K., M.C., Ü.D., Ü.K., A.K., İ.S., A.B. ve ID numarası belirlenip de kullanıcı bilgileri belirlenemeyen kişilerin ekli olduğu, … USER ID numarasını rehberine ekleyen ByLock kullanıcılarından M.C.’nin … USER ID numarasını “a.kadir”, Ü.D. isimli kullanıcının “13kadir38” ismiyle rehberine kaydettiği, M.C. ile … USER ID numaralı kullanıcı arasında 26.01.2016 tarihinde yapılan görüşmede M.C. isimli kullanıcının … USER ID kullanıcısına “kadir” ismiyle, 29.01.2016 tarihinde “nerdesin kadir”, 16.02.2016 tarihinde “kadir” şeklinde yazıştığı görülmüştür.
Sanığın ByLock uygulamasına gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullandığı gerek ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanakları ve gerekse Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı tarafından yapılan tespitlerle şüpheden uzak ve kesin kanaata ulaştıracak biçimde belirlendiği, anılan tespitlere ilişkin kayıtlar üzerinde adli bilişim uzmanı tarafından hazırlanan 30.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda da, ByLock sunucuları ile yapılan bağlantıların belirtilen telefon numaralarıyla sanık tarafından gerçekleştirildiğinin ayrıntılı biçimde açıklandığı, … (…) (..) (..) numaralı GSM hattının sanık dışında bir başkası tarafından kullanılma olanağının da bulunmadığı gibi … (…) (..) (..) numaralı Data GSM hattı ile ByLock sunucularına yapılan bağlantıların sanık tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.
Eğitim düzeyi, yaptığı görev nedeniyle edindiği bilgi, tecrübe ve konumu itibariyle örgütün nihai amacını, Devlet kurumlarında ve silahlı kuvvetlerdeki yapılanmasını ve burada Devletin her türden silahını elinde bulunduran örgüt mensuplarının gerektiğinde bu gücü örgütün amacı doğrultusunda kullanacaklarını bilmesi beklenen sanığın …/… silahlı terör örgütü üyesi olduğu konusunda şüphe bulunmadığı, teknik özellikleri, indirilme ve kullanma yöntemi, kullanıcıları ve muhtevası itibariyle sadece …/… silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgüt mensupları tarafından kullanıldığı tespit edilen ByLock iletişim sistemine, bu özelliğini bilerek (kasten) dahil olan ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanan, …/… silahlı terör örgütüne müzahir farklı kurumlarda tayine tabi olarak çalışan, örgüt liderinin Bank Asyanın kurtarılmasına yönelik çağrısı üzerine bankaya destek olmak amacıyla Bank … mevduatını 2014 yılı Ocak ayında 23.214, 65 TL’ye yükselttiği anlaşılan sanığın, …/… silahlı terör örgütü üyesi olduğu konusunda tam bir vicdani kanaat oluştuğundan; inkara dayanan savunmalarına itibar edilmeyerek dosya içerisinde bulunan diğer delillerle birlikte …/… silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.12.2014 … ve 703-550 sayılı, 04.11.2014 … ve 648-477 sayılı kararları ile uyum ve süreklilik gösteren istikrar kazanmış içtihatlarında açıklandığı üzere, bir hüküm bozulmakla bütün sonuçlarıyla tamamen ortadan kalkacağından, Dairemizin ve İlk Derece Mahkemesinin kararları tüm sonuçları itibariyle ortadan kalkmakla, Yargıtay bozma kararına uyularak yeniden hüküm kurulmuştur.
TCK’nın 61 inci maddesi uyarınca suçun işlenmesindeki özellikler, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik, kastı nazara alınarak, aynı Kanunun 3/1 inci maddesindeki “Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki yasal düzenleme, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar hep birlikte değerlendirilerek sanık hakkındaki temel cezanın tayininde, alt sınırdan ayrılmayı gerektirir bir neden tespit edilemediğinden ceza takdiren alt sınırdan belirlendiği görülmüştür.
IV. GEREKÇE
Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, ByLock kullanıcısı olduğu anlaşılan, Bank … hesabı bulunan ve örgütün talimatı ile uyumlu olarak hesap hareketleri bulunan sanığın, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylemler yürüterek örgütle organik bağ kurmak suretiyle örgüt üyesi olduğuna dair kabulde, 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesindeki ölçütler doğrultusunda tayin edilen temel cezada ve 62 nci maddesi kapsamında takdiri indirimin 1/6 oranında uygulanmasına dair gerekçede isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz
denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen esasa müessir olabilecek savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin yukarıda ilgili bölümde ileri sürdüğü temyiz sebepleri ve sair hususlar yerinde görülmemekle sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 24.04.2019 tarihli ve 2018/3492 Esas, 2019/292 sayılı Kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca … 2. Ağır Ceza Mahkemesince, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.05.2023 tarihinde karar verildi.