Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/2781 E. 2022/3230 K. 02.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2781
KARAR NO : 2022/3230
KARAR TARİHİ : 02.06.2022

suç : Anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs
Hüküm : Yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile İstanbul 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 12.06.2001 tarih 1999/113 esas, 2001/145 karar sayılı kararıyla 765 sayılı TCK’nın 146/1, 36. maddeleri uyarınca idam cezası mahkumiyetine ve aynı mahkemenin 16.09.2002 tarihli ek kararıyla verilen idam cezasının 4771 sayılı Kanunun 1/A maddesi uyarınca müebbet hapis cezasına dönüştürülmesine, aynı Kanunun 1/son maddesi uyarınca cezaların infazı hakkında kanun ile 3713
sayılı Kanunun şartlı salıverilmeye ilişkin hükümlerinin
uygulanmamasına, müebbet hapis cezasının ölünceye kadar devam etmesine dair kararın onaylanmasına

Hükümlü … hakkında İstanbul 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 12.06.2001 tarih 1999/113 esas ve 2001/145 karar sayılı kararıyla anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs suçundan 765 sayılı TCK’nın 146/1, 36. maddeleri uyarınca verilen ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 13.02.2002 tarih, 2001/2806 esas ve 2002/214 karar sayılı ilamı ile onararak kesinleşen idam cezasının, aynı mahkemenin 16.09.2002 tarihli ek kararı ile müebbet hapis cezasına dönüştürülmesine ve ölünceye kadar devam etmesine karar verildiği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 05.07.2005 tarih 35363/02 başvuru no’lu kararına istinaden 5271 sayılı CMK’nın 311/1-f maddesi kapsamında yargılamanın yenilenmesi sureti ile verilen hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edildiği görülmekle,
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargılama ile ilgili safahat şöyledir:
Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği (TİKB) silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olup 08.11.1990 tarihinde itirafçı … (… …) isimli şahsın taammüden öldürme suçundan aranırken 30.06.1992 günü kolluk kuvvetlerince yakalanan sanığın, üzerine atılı vahamet arz eden eylemi nedeni ile İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının 27.07.1992 tarih, 1992/540 esas sayılı iddianamesi ile örgüt üyesi olmak ve taammüden adam öldürmek suçlarından cezalandırılması istenilmiştir.
İstanbul 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 12.06.2001 tarih 1999/113 esas ve 2001/145 karar sayılı kararıyla anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs suçundan 765 sayılı TCK’nın 146/1, 36. maddeleri uyarınca hükmolunan idam cezası Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 13.02.2002 tarih 2001/2806 esas ve 2002/214 karar sayılı ilamı ile onararak kesinleşmiş, aynı mahkemenin 16.09.2002 tarihli ek kararı ile de idam cezasının 4771 sayılı Kanunun 1/A maddesi uyarınca müebbet hapis cezasına dönüştürülmesine, aynı Kanunun 1/son maddesi uyarınca cezaların infazı hakkında kanun ile 3713 sayılı Kanunun şartlı salıverilmeye ilişkin hükümlerinin uygulanmamasına, müebbet hapis cezasının ölünceye kadar devam etmesine karar verilmiştir.
Hükmü infaz eden sanığın karara karşı yaptığı 07.10.2002 tarihli başvurusuna istinaden; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 05.07.2005 tarih 35363/02 başvuru no’lu kararı ile İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesinin bağımsızlığı ve tarafsızlığına ilişkin olarak AİHS’nin 6/1. maddesinin ve yargılamanın uzunluğuna ilişkin AİHS’nin 6/1. maddesinin ihlal edildiğine, başvuranın AİHS’nin 6/2 ve 6/3-b,c,d maddeleri kapsamında yaptığı diğer şikayetlerin incelenmesinin gerekli olmadığına karar vermiştir. Bu karar, 06.12.2005 tarihinde kesinleşmiştir.
Sanık müdafii, 24.08.2011 tarihli dilekçesiyle yaptığı yargılanmanın yenilenmesi talebinin 5271 sayılı CMK’nın 311. maddesinde öngörülen şartları taşımadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi sonrasında 30.04.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 21. maddesiyle 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 2. maddesi hükümleri uyarınca 26.07.2013 tarihli dilekçeyle bir kez daha yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur.
İstanbul (Kapatılan) 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/98 esas sayılı dosyasında yargılamanın yenilenmesi talebinin kabule değer olduğuna karar verilmiştir. 06.03.2014 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Kanunun 1. maddesiyle 3713 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca görevlendirilen ağır ceza mahkemelerinin kaldırılması nedeniyle dava dosyası İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesine devredilmiş, mahkemenin verdiği yetkisizlik kararı ile de Çorlu Ağır Ceza Mahkemelerine gönderilmiştir. Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin karşı yetkisizlik kararı vermesi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 14.04.2015 tarih 2015/4648 esas 2015/10186 karar sayılı ilamı ile Çorlu 1. Ağır Ceza mahkemesinin yetkisizlik kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Duruşma açılarak yapılan yargılama neticesinde, Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.12.2016 tarih 2015/273 esas 2016/467 karar sayılı ilamı ile özetle; İstanbul 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 12.06.2001 tarih 1999/113 esas ve 2001/145 karar sayılı kararı ve aynı mahkemenin 16.09.2002 tarihli ek kararı ile verilen hükmün CMK’nın 223/1 maddesi uyarınca onaylanmasına, temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar vermiştir.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 6/1, T.C. Anayasasının 141/2, CMK’nın 34/1 ve 230/1-b-c maddeleri gereğince mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde; sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak şekilde olması, Yargıtayın tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu verilere mahkeme tarafından ulaşılan sonuçların; iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, bu suretle dava konusu eylemin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise suç olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı konusundaki mahkeme kabulünün duraksamaya yol açmayacak biçimde karar yerinde gösterilmesi gerekir.
Gerekçede hükmün dayanakları akla hukuka ve dosyadaki bilgi ve belgelere uygun olarak açıklanmalı, yasal ve yeterli olmalı, tarafları tatmin etmeli, yasanın amacına uygun düşmeli, uygulamada keyfiliği önlemeli ve bu şekilde denetim yapılmasına olanak sağlamalıdır.
İncelenen dosyada AİHM’nin saptadığı ihlallerin sonuçlarını etkin biçimde ortadan kaldıracak yeni bir adil yargılamanın yapılması amacıyla yargılamanın yenilenmesi istemi yerinde görülerek duruşma açılıp Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yeni yargılama sonunda verilen hükmün gerekçesinde; özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 05.07.2005 tarih 35363/02 başvuru no’lu kararında yer alan ve ilgili bölümde işaret olunan ihlal sebeplerinin ne suretle etkin biçimde karşılandığına ilişkin gerekçelerin nelerden ibaret olduğu bağlamında, toplanan delillerin karar yerinde tartışılıp suçun ne şekilde işlendiğinin açıklanması, vazgeçilen delillerden hangi hukuki sebeplerle vazgeçildiğinin gösterilmesi, hangisinin hangi sebeple diğerine üstün tutulduğunun, bu kapsamda varsa dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle bu delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması, suçun nitelendirmesi yapılarak yenilenen yargılamanın daha önce yapılıp bitirilen yargılama sonucunda ulaşılan sonuçları değiştirecek bir yenilik getirip getirmediğinin Yargıtay denetimine olanak sağlayacak biçimde açık, tereddütleri giderecek ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösterilmesi gerekirken kararda önceki yargılama sürecinin ve gelişiminin anlatılarak, karara atıfla duruşmada dinlenen tanık beyanları, arama ve yakalama tutanakları, ev arama, zaptetme tutanakları, kriminal raporları ve diğer deliller dikkate alınarak mahkumiyet hükmü kurulduğundan bahisle, açıklanan ilkeler ve verilen ihlal kararının mahiyetine nazaran yasal ve yeterli gerekçe göstermeden hüküm kurulması suretiyle Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddelerine muhalefet edilmesi
Kanuna aykırı olup, sanık (hükümlü) müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu sebeple BOZULMASINA, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.