Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/2543 E. 2021/9135 K. 29.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2543
KARAR NO : 2021/9135
KARAR TARİHİ : 29.09.2021

İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Karabük Ağır Ceza Mahkemesinin 26.02.2019 tarih ve 2018/189 – 2019/95 sayılı kararı
3) …, 4) …
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme, Resmi belgede sahtecilik
Hüküm : 1) Sanık … hakkında;
A- 3713 sayılı Kanunun 3/1 maddesi yollamasıyla
TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1,
TCK’nın 53, 58/9 maddesi yollamasıyla 58/6, 63.
maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin
istinaf başvurusunun esastan reddi,
B- TCK’nın 204/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1,
TCK’nın 53, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
2) Sanıklar … ve
… hakkında ayrı ayrı; TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9 maddesi yollamasıyla 58/6, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
3) Sanık … hakkında;
TCK’nın 314/3 ve 220/7 maddeleri delaletiyle
TCK’nın 314/2, 220/7-2.cümle, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Temyiz edenler : Sanıklar müdafileri ve sanık …

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık … ve müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin İlk Derece Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299. maddesi uyarınca takdiren, sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin ise yasal şartları oluşmadığından CMK’nın 299. maddesi gereğince ayrı ayrı REDDİNE,
1) Sanık … hakkında Resmi Belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
Resmi Belgede sahtecilik suçuna ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararı, verilen cezaların tür ve süresine göre CMK’nın 286/2-b maddesi gereğince temyiz edilemez nitelikte olduğundan sanık ve müdafiinin temyiz istemlerinin CMK’nın 298. maddesi gereğince REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
2) Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
3) Sanıklar … ve … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
Sanık … hakkında dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanıklar hakkında verilen cezaların, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan madenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeple BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK’nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün D) bendinin 7) numaralı fıkrasından “yollaması ile aynı yasanın 58/6. maddesi” ibaresinin çıkartılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4) Sanık … hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
Sanık ve müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
A- Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK’nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşditin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
B- Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan madenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Karabük Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.