YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/20217
KARAR NO : 2023/6234
KARAR TARİHİ : 27.09.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1…. 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.07.2017 tarihli ve 2017/177 Esas, 2017/201 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 63 üncü maddesi uyarınca mahkûmiyet kararı karar verilmiştir.
2…. Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 08.05.2019 tarihli ve 2017/1704 Esas, 2019/1094 sayılı Kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesi uyarınca, sonuç ceza 6 yıl 3 ay hapis cezası olarak belirlenmek suretiyle, düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 11.11.2021 tarihli ve bozma görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle;
1.Kararın usul, yasa ve içtihatlara aykırı olduğuna,
2.Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
3.ByLock’un hukuka aykırı delil niteliğinde olduğuna,
4.Bank … rutin hesap hareketlerinden dolayı müvekkilin örgütle ilişkilendirilmesinin hukuka aykırı olduğuna,
5. Mahkumiyete yeterli delil bulunmadığına,
7. Suç oluşturmayan eylemlerin hükme esas alındığına,
8. Temyiz dilekçesinde belirtilen diğer temyiz sebepler ve sair hususlara,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin kabulü
İlk Derece Mahkemesince sanığın eyleminin, silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğunun kabulü ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda isabetsizlik görülmemekle, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1.Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının” “nın kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, söz konusu ölçütler doğrultusunda ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, temyiz aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan; ByLock değerlendirme ve tespit tutanağı ile , sanıkla ilgili beyan ve teşhiste bulunan başka dosya şüphelisi A.K.nin tanık olarak dinlenmesi; tüm bu delillerin, 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak, diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
2 (1) numaralı bozma sebebi dikkate alınarak, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sanık hakkında temel cezada indirim yapılırken Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açılıp yapılan yargılama sonucunda bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
3. Kabul ve uygulamaya göre de;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı ile TCK’nın 53/1 inci maddesindeki bazı düzenlemelerin iptal edilmiş olması nedeniyle bu karar doğrultusunda hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiisinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 08.05.2019 tarihli ve 2017/1704 Esas, 2019/1094 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesi uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.09.20172023 tarihinde karar verildi.