YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19994
KARAR NO : 2023/3141
KARAR TARİHİ : 11.05.2023
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Terör örgütü propagandası yapmak
HÜKÜM : İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak sanığın mahkumiyetine dair karar
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kesin olarak verilen kararın; 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunu’n 29 uncu maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesine eklenen üçüncü fıkrasındaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine; 5271 sayılı Kanunu’nun 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinin sekizinci alt bendi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 10.11.2017 tarihli ve 2017/445 Esas, 2017/522 sayılı Kararı ile sanık hakkında terör örgütü propagandası yapmak suçundan, 3713 sayılı Kanunun 7/2, 7/3 üncü maddeleri, TCK’nın 43/1 inci fıkrası TCK’nın 62., 53., 63 üncü maddeleri gereğince 2 yıl 13 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mahsubuna karar verilmiştir.
2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 25.09.2018 tarihli ve 2017/2098 Esas ve 2018/1591 sayılı Kararı ile istinaf başvurusunun kabulü ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükmün ortadan kaldırılarak, 3713 sayılı Kanunun 7/2, TCK’nın 62/1, 50/1-a, 52/2-4 üncü maddeleri gereğince 6000 TL adli para cezasına ilişkin karar verilmiştir.
3. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.10.2021 tarihli onama görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle;
Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığı, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
1. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
“Sanığın Derinsu İlköğretim Okulunda sınıf öğretmeni olarak görev yaptığı, okul bünyesinde hendek olayları döneminde “PKK tüm Doğu ve Güneydoğu halkını temsil ediyor, eğer onlar terörist ise bende eylemsiz bir teröristim. Tüm Doğu ve Güneydoğu halkı topyekün savaştık biz özerklik istiyoruz”, şeklinde yine Derik Kaymakamının şehit edilmesi olayına ilişkin olarak da “onlarda karşı taraftakileri (PKK’lıları kastederek) öldürüyor” şeklinde sözler söyleyerek değişik zamanlarda terör örgütü propagandası yaptığı belirtilmekle, dosyamız içerisinde yer alan iddianameye konu olaya ilişkin tutanağın varlığı, sanıkla aynı okulda öğretmenlik yapan ve mahkememiz huzurunda beyanı tespit edilen A.G. ve M.N.U’nun beyanlarında iddianameye konu olayı doğrulamaları, tanıklar A.A ve S.Y.’in soruşturma aşamasında alınan ve iddiaları doğrulayan beyanlarının varlığı, her ne kadar talimat yoluyla alınan beyanlarında soruşturma aşamasındaki beyanlarından dönmüş iseler de bu beyanlarına itibar edilmeyi gerektirir bir açıklamanın taraflarca yapılamaması, tanık A.A.’nın aynı zamanda dosyamız içerisindeki tutanakta bulunan imzası dikkate alındığında mahkememizce tanıkların değişen beyanlarına itibarın mümkün görülmemesi zira tanık A.A’nın talimat yoluyla alınan beyanında soruşturma aşamasındaki beyanını baskı altında verdiğini ifade etmiş ise de dosyamız tanıkları A.G. ve M.N.U ile birlikte iddianameye konu olaya ilişkin düzenledikleri tutanak ile idari soruşturma için yapılan ön inceleme de sanık tarafından iddialara konu eylemin gerçekleştirildiği yönündeki beyanı dikkate alındığında mahkemedeki bu beyanının gerçeğe aykırı olduğunun sabit hale gelmesi, tanıkların sanığa yönelik dosyaya yansıyan bir husumetin bulunmaması, sanığın soruşturma aşamasındaki beyanı ve son celse mahkeme huzurunda verdiği beyanın da stajyer öğretmen iken A.G.’ nin sorumlu öğretmen olarak kendisine 100 üzerinden 90 puan verdiğini ifade ederek tevilli olarak tanıkla arasında husumet olmadığını doğrulaması, tanıkların konumları, atfı cürüm yapmalarını gerektirir bir durumun olmaması, olaya ilişkin iddiaların tutarlılığı göz önüne alındığında mahkumiyete yönelik tanık beyanlarına itibar edilmesi, her ne kadar sanık savunmasında iddiaları kabul etmemiş ve çeşitli görseller sunmuş ise de; sanığın iddiayı çürütmeye elverişsiz beyanları ile olaysal, anlık ve hangi amacı içerdiği bilinmeyen görüntülerin sanığın üzerindeki isnadı ortadan kaldıramayacağı, sanık savunmasının üzerine atılı suçtan ve verilebilecek cezadan kurtulmaya yönelik olduğu hususunda mahkememizde oluşan kanaat varlığı yine sanık hakkında yapılan idari soruşturma da soruşturma yapılmasına izin verilmesine yönelik verilen karar da dikkate alındığında tüm bu mahkumiyete konu gerekçelerimiz ışığında eylemlerin varlığının sabit olması, yapılan eylemin 3713 sayılı Kanunun 7/2 nci maddesi bağlamında değerlendirmesinde, terör örgütü tarafından hendekler kazmak, ağır silahlar kullanmak, tonlarla ifade edilen patlayıcıların sivil vatandaşların yerleşim yeri olan il ve ilçelerin her noktasında patlatmak, il ve ilçelerde binalar arasında bomba tuzakları yerleştirilerek tünellerle bağlantı kurmak, binaların kapı kollarına, kutsal kitap içlerine, tablo altlarına, sokak taşlarının altına bomba döşeyerek bunları patlatmak, ilçe içerisinde yer alan binaların hepsini köstebek deliği haline dönüştürmek, yerleşim yerleri altında 3 kata varacak düzeyde alanlar oluşturmak şeklinde yapılan insanlık dışı uygulamaların sonlandırılması, ülke ve sivil vatandaşların korunmasına yönelik olarak yapılan bu niteliğe sahip operasyonların bir çok silahlı kuvvetler mensubu askerin bina içerisinde tuzaklanan patlayıcılarla şehit edildiği yine bir çok sağlık mensubu kamu görevlisinin terör örgütü tarafından görevlerini yaparken öldürüldüğü, yaralandığı ve ambulansların kullanılamaz hale getirildiği nazara alınmaksızın sanığın hendek olaylarını meşru göstermesi, bir hak mücadelesi gibi lanse etmesi yine PKK terör örgütü halk mücadelesi olarak kabul edip kabulü mümkün olmayacak şekilde kürt vatandaşlarımızı bu terör örgütünün mensubu olarak nitelendirmesi ayrıca PKK mensupları ile güvenlik güçlerimiz ve şehit kaymakamı aynı görmesi dikkate alındığında tüm bu eylemlerle PKK’nın kanlı eylemlerini doğrulayarak açıkça ve alenen terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren eylemlerinin meşru gösterdiği ve desteklenmesini istediğinin anlaşılması, tanık beyanlarından sanığın hendek olaylarına ilişkin eylemi ile şehit kaymakamın olayına ilişkin eyleminin farklı zamanlarda cereyan ettiğinden TCK’nın zincirleme suç hükümlerini düzenleyen 43 üncü maddesinin, yine suçun öğretim kurumunda işlendiği anlaşıldığından 3713 sayılı Kanunun 7/3 üncü maddesinin uygulama alanı bulacağı tüm bu mahkumiyete yönelik gerekçeler ışığında sanık …’nün üzerine atılı ve eylemine uyan 3713 sayılı Kanun’un 7/2 ve 7/3 üncü maddelerinde düzenlenen terör örgütünün propagandasını yapma suçunu işlediği sabit görülerek mahkumiyet hükü kurulmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
“Sanığın, “PKK tüm Doğu ve Güneydoğu halkını temsil ediyor, eğer onlar terörist ise bende eylemsiz bir teröristim. Tüm Doğu ve Güneydoğu halkı topyekün savaştık biz özerklik istiyoruz” şeklinde, yine Derik kaymakamının şehit edilmesi olayına ilişkin olarak da “onlarda karşı taraftakileri (pkk’lıları kastederek) öldürüyor” şeklinde sözler söylediğinin tanık anlatımları, tutanak içeriği ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı ancak “PKK tüm Doğu ve Güneydoğu halkını temsil ediyor, eğer onlar terörist ise bende eylemsiz bir teröristim. Tüm Doğu ve Güneydoğu halkı topyekün savaştık biz özerklik istiyoruz” şeklindeki sözleri bizzat okul idarecisi olan öğretmen A.G.’ye söylediği, Derik kaymakamı M.F.S.’nin şehit edilmesi olayına ilişkin olarak da “onlarda karşı taraftakileri (pkk’lıları kastederek) öldürüyor” şeklinde sözleri ise 2016 yılının Kasım ayında aleni bir şekilde öğretmen servisinde söylediğinin anlaşıldığı, dolayısıyla Şehit kaymakam hakkında söylediği sözlerin propaganda suçu açısından değerlendirilmesi gerektiği, PKK mensupları ile güvenlik güçlerimiz ve şehit kaymakamı aynı görmesi dikkate alındığında tüm bu eylemlerle PKK nın kanlı eylemlerini doğrulayarak açıkça ve alenen terör örgütünün cebir, şiddet ve tehdit içeren eylemlerinin meşru gösterdiği ve desteklenmesini istediği sübut bulmakla Mardin 2 Ağır Ceza Mahkemesinin 10.11.2017 tarih, 2017/445, 2017/522 E/K sayılı kararının CMK’nın 280/2 nci maddesi uyarınca ortadan kaldırılarak sanığın 3713 sayılı Yasa’nın 7/2 nci maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia, tanık beyanları ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Gaziantep 3. Ceza Dairesinin, 25.09.2018 tarihli ve 2017/2098 Esas, 2018/1591 sayılı Kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.05.2023 tarihinde karar verildi.
… … … … …